Post on 29-Mar-2023
Turkish Studies International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 10/2 Winter 2015, p. 183-192
DOI Number: http://dx.doi.org/10.7827/TurkishStudies.7857
ISSN: 1308-2140, ANKARA-TURKEY
LİSANSÜSTÜ SEVİYEDE YABANCI DİL SORUNLARI*
Rüveyda H. ÇEBİ KOZALLIK**
Zeki KARAKAYA***
ÖZET
Yabancı dil her yerde olduğu gibi, Türkiye'de de eğitim ve iş için
gereklidir. Yabancı dil puanı ise, özellikle lisansüstü eğitim görebilmek, akademisyen olabilmek, bazı kamu kuruluşlarında görev alabilmek ve
hatta görevde yükselebilmek için gerekli şartlardan biridir. Bu puan
farklı sınavlar ile elde edilmektedir. ÖSYM'nin uyguladığı, zaman
zaman isimleri değişmekle beraber, yabancı dil seviyesini belirlemek
üzere yapılan bu sınavlar, ortaya çıkan puan ortalamaları ve sınavın
şekli itibariyle sık sık gündeme gelmektedir. Herhangi bir alanda yüksek lisans veya doktora yapmak isteyenlerin, doktora aşamasında
iki farklı dil puanına ihtiyacı olan yabancı dil çalışanların ve hem de
üniversitelerde görev alabilmek, görevde yükselebilmek için gerekli olan
bu dil sınavları, bireylerin önüne önceleri ÜDS ve KPDS olarak
çıkmıştır, 2013’ten beri de YDS olarak çıkmaktadır.
Bu sınavlarda istenen puanların alınamaması farklı sorunları da
beraberinde getirmektedir. Yabancı dil öğrenme kültürümüz, bireysel
öğrenme biçimlerimiz, ders çalışma alışkanlıklarımız, eğitim aldığımız
alan, olması gereken yabancı dil eğitim sistemi ile sınav sistemlerinin
birbiriyle çelişmesi ve YDS'ye bakış açımız araştırılması gereken bazı alt
başlıklardandır.
Bu çalışmada Türkiye’deki farklı üniversite ve bölümlerde
lisansüstü eğitim gören veya görmüş olan 214 öğrencinin yabancı dil
tutum ve davranışları ile yabancı dil sınavına bakışlarını ölçmek
amacıyla uzman görüşü alınarak anket uygulaması yapılmıştır.
Anahtar Kelimeler: lisansüstü seviyede yabancı dil, yabancı dil sorunları, YDS, yabancı dil sınavlar, dil puanı.
*Bu makale Crosscheck sistemi tarafından taranmış ve bu sistem sonuçlarına göre orijinal bir makale olduğu
tespit edilmiştir. ** Arş. Gör. Ondokuz Mayıs Ü. Eğitim Fakültesi Yabancı Diller Bölümü, El-mek: ruveydacebi@hotmail.com *** Prof. Dr. Ondokuz Mayıs Ü. Eğitim Fakültesi Yabancı Diller Bölümü, El-mek: karakaya@omu.edu.tr
184 Rüveyda H. ÇEBİ KOZALLIK – Zeki KARAKAYA
Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 10/2 Winter 2015
FOREIGN LANGUAGE PROBLEMS AT GRADUATE LEVEL
ABSTRACT
Foreign language is necessary for both education and work in
Turkey like everywhere. Foreign language score is one of the
requirements especially for graduate education, to be academician, to
get a position in some state foundations and even to promate in a work.
This score is taken with different exams. These exams, which ÖSYM
apply to decide one’s foreign language level, still remain on the agenda in terms of their average scores and styles. From 2013 on called as
YDS, which was formerly ÜDS and KPDS, is needed by those who want
to have a graduate or postgraduate degree, who need an extra foreign
language and who want to promote and to have a position at a
university.
Not being able to get desired scores in these exams causes
different problems. Our foreign language learning approach, individual
learning styles, studying strategies, education area, contradiction of
education and exam systems and our approach to YDS are some
subcategories that need research.
In this study, a qustionnaire was applied in order to evaulate the attitude and behaviours of 214 students who still maintain or finished
graduate or postgraduate education to foreign language exam.
The reason behind high language scores of graduates of education
faculties is and the and positive contributions to the organization of
language learning is that they work. But despite being the maximum working group lessons, language learning for FEAS alumni group with a
low score and a language score at the desired level is an open problem.
But the number of areas and support to the both courses is very low as
well as working predominantly in the range of 0-2 hours working on
their own courses. All these results are quit cause two out considering:
First, the acquired learning habits during the school life of the language teaching methods of accuracy in the country, the quality of learning,
second, conducted in the presence of individual or course, the method
is and duration. Also to go on a course that has been concluded with
the participants enough time separating foreign language. In this
context arises individual self-criticism.
Results of the participants revealed that foreign language learning
necessity. Foreign language is not a case of force that can be learned or
taught. After starting language learning with individual curiosity
request enters the sources and methods of operation. Most participants
said that experience difficulties in motivation, showed that in fact is
causing the problem. The collapse of social prejudice against the foreign language needs to be done for it and learned / acquired information is
to provide the ability to use the environment.
The majority of the group on their own course work that they are
working less than two hours or days. Depending on whether self-study
methods taught in schools, that should be considered on how efficient these two hours late. Here are put time management issue. In schools
to students in basic level, instead of useless information piles, changing
Lisansüstü Seviyede Yabancı Dil Sorunları 185
Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 10/2 Winter 2015
and developing time management that can be used in all areas of life, the ways of getting the right information, they should be better
diagnosis can project work. More applications must be submitted to
familiarize themselves with individuals at all levels. In this way the
lessons of being a task should be removed and converted into an area
where individuals enjoy.
Participants, the lack of multiple-choice yds'n and language skills are equally agreed that measuring is required. The style of the exam
questions used in this case should be revised.
Talk to the opposite side of the individuals was concluded that the
weight of incomprehension concerns. In this case, it is the work for
speaking and listening skills has less to do and emerging areas of daily life can not find these skills.
When the results are evaluated, has emerged once again the
importance of the following issues:
Teaching-learning culture and education methods must be
changed permanently. Experts for this service by teachers-training
should be given. Applied exams individuals should exercise to test the culture, because foreign language is something other than measured by
testing and language teaching is contrary to the language of nature. The
expansion of Turkey, replacing the existing state-driven learning and
lifelong learning and understanding is required to settle. Lifelong
learning means, does not mean reading outside schools, lifelong learning is really durable and can be used to obtain information.
Key Words: foreign language at graduate level, foreign language
problems, foreign language exams, language scor
1. Giriş
Lisansüstü eğitim, dört yıllık eğitimini tamamlayan bireylerin lisans eğitimini aldıkları
alanda ilerlemek için olabileceği gibi, farklı bir alanda bilgi sahibi olmak, ilgi duydukları alanda
bilgi ve deneyim elde etmek isteyenler için üniversiteler tarafından sunulan bir eğitim ve öğretim
biçimidir. Ünal ve İlter’e göre: Lisansüstü eğitimin içinde yer alan yüksek lisansın amacı, alanında
uzmanlaşmış bireyler yetiştirmek; doktora eğitiminin amacı ise, ekonomik ve teknoloji kalkınma
için gerekli temel araştırmaları planlayıp yürütecek, sonuçlandıracak ve yayımlayacak bilim adamı,
öğretim üyesi ve araştırmacı yetiştirmektir. (Ünal/İlter, 2010)
Bu eğitimi alma isteği, kişilerin eğitim aldıkları alanda meslek edinmek ve meslekte
gelişmek için olabileceği gibi ilgi ve merak uyandıran farklı alanlarda da belli koşulların
sağlanmasıyla yapılabilmektedir.
Lisansüstü eğitim bireylere, ilgi duydukları alanda yapılmış çalışmaları inceleme, öğrenme,
bilimsel bir bakış açısı kazandırma, bir konuda uzmanlaşma ve bu uzmanlaşılan alanda yeni bir
ürün ve fikir sunabilme olanağı verir. Bilimin birikimli ilerlemesi sebebiyle lisansüstü eğitim
insana bilimsel yolda bir basamak oluşturmaktadır. Sevinç’e göre “Eğer ülkeler, kalkınmayı ve tüm
alanlarda gelişmeyi hedefliyorsa, bilim ve eğitimi bütün kurum ve kuruluşları ile tam olarak
kullanmak zorundadırlar. Bu açıdan bakıldığında bilim ve eğitimi kaynaştırması bakımından
lisansüstü eğitim oldukça önem taşımaktadır.” (Sevinç, 2001)
186 Rüveyda H. ÇEBİ KOZALLIK – Zeki KARAKAYA
Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 10/2 Winter 2015
2. Yabancı Dil Sorunu
Lisansüstü eğitim seviyesine gelmiş bireylerin bir yabancı dilde kendilerini ifade
edememeleri, okuduklarını anlamamaları ve herhangi bir yabancı dil sınavından en azından orta
seviyede bir puan alamamaları geriye dönüp bakmayı gerektiren bir bulgudur. Bireyler, örgün
eğitim hayatları sürecince muhtelif sebeplerden dolayı iyi seviyede dil öğrenememektedirler. Dil
öğrenmek için yeterince heveslendirilmeyen ve motive edilmeyen bireyler ortaöğretimde ve lisans
eğitiminde sadece geçer not alarak dersleri geçmek niyetindedirler. Bu durum yabancı dil
öğrenilmesinin sürekli geçiştirilmesine sebep olmuştur.
Bir alanda lisans diplomasına sahip bireylerin lisansüstü eğitim almak veya görevde
yükselmek istedikleri zaman öğrenmek üzere öğrenilmesi ötelenmiş, bireysel ya da çevresel
sebeplerden dolayı başarısızlık ve kaygı ile sonuçlanmış dil öğrenim süreci, çeşitli sebeplerden
ötürü dil puanı gerektiğinde, bir engel gibi bireylerin karşısına çıkmaktadır. Bu aşamada yabancı
dil öğrenmek artık ilk ve asıl amaç olmaktan çıkıp bir yere varabilmek için aşılması gerekilen bir
engel konumuna düşmektedir. Bu durum dili severek ve isteyerek öğrenmeleri gereken bireylerin,
dışsal bir yaptırım ile mecburiyetten öğrenmeye çalıştıkları bir durumu ortaya çıkarmaktadır.
Aslan’a göre; “Yetişkinler için yeni bir dil edinimi daha çok bir ihtiyaçtan kaynaklanmaktadır”
(Aslan,2010). Burada sorun doğru zamanda ve doğru yerde gerçekleşmesi gereken eğitim ve
öğretimin eksik veya yanlış yapılmış olmasından kaynaklanmaktadır.
Yabancı dil öğrenme ve öğretme konusunda çeşitli sorunlar vardır. Türkiye’de eskiden 6.
sınıfta başlanırken şu anda 4. sınıfta birinci yabancı dil olarak İngilizce okutulmaya
başlanmaktadır. Lise seviyesine gelen bir öğrencinin yıllardır yabancı dil ile muhatap olmuş
olmasına rağmen kendini temel düzeyde bile güçlükle ifade etmekte oluşu ve yabancı bir birey ile
iletişim kurmakta zorlanması dikkat çekicidir.
Işık’a göre, “Türkiye’de yabancı dil eğitiminde sarf edilen bunca kaynak ve emeğe rağmen,
istenilen seviyede verim alınamadığı değerlendirilmektedir. Bunun nedeni olarak, öteden beri
devam eden geleneksel dil öğretme alışkanlıkları, yabancı dil eğitimi planlamasındaki eksiklikler
ve bunların doğurduğu yöntem, etkinlik, malzeme ve ölçme değerlendirmedeki yetersizlikler ya da
yanlışlar gösterilebilir.(Işık, 2008) Yaşam birkaç durumla sınırlandırılamayacak kadar karmaşık
olduğundan dil her olay ya da oluşum karşısında değişik söz varlığı içerir. Bu yüzden özellikle
öğrencilerin dikkati hedef dildeki değişik ifade tarzlarına çekilip farkındalık sağlanır ve
öğrencilerin dilin nasıl işlediği ile ilgili hipotezler öne sürüp test etmelerine deneme yanılma
yoluyla olanak verilirse dil becerilerine odaklanarak dil edinmeleri kolaylaşabilir. (Tüm, 2010)
Yabancı dil öğrenmek sadece öğretmen, materyal gibi dış faktörlere bağlanmamalıdır. Bu
durum aslında ilk önce kişinin motivasyon ve isteği ile yakından ilişkilidir. Öğretmen öğrenme
isteği olan bireylerin yol göstericisi ve rehberidir. Yalçın’ın da belirttiği gibi; burada öğretici bir
bakıma motive edici bir roldedir. (Yalçın, 2014)
Bilimsel çalışmalar, bireyin sadece yaşadığı ülkede yapılan bilimsel araştırmaları takip
ederek değil, tüm dünyadaki araştırmaları takip ederek yapılmalıdır. Bunun için, en az bir ya da
daha fazla yabancı dilde en azından okuduğunu anlamayabilmek gerekmektedir. Artık küresel bir
bilim dünyasında yaşıyoruz ve bilimde çok dillilik önemli. Sınavı geçene kadar öğrenmek değil,
hayat boyu öğrenmek gerekir. Yani, edinecek ve içselleştirilecek düzeyde öğrenme ve güncel
iletişim ve mesleki iletişim için öğrenmek şarttır (Karakaya, 2012). Türkiye’ de yabancı dil denince
birçok ülkede olduğu gibi ilk akla gelen ve dünya dili olarak bilinen İngilizce, daha sonrasında da
okullarda ve yüksek öğrenimde ağırlıklı olarak sunulan, Almanca ile Fransızca akla gelmektedir.
Sevinç'e göre“ Yine bazı alanlardaki araştırmalar ve Türkçe literatürün yeterli olmaması
yabancı dil bilgisini zorunlu kılmaktadır. Bu nedenle öğrencilerin yabancı dil öğrenebilmeleri
Lisansüstü Seviyede Yabancı Dil Sorunları 187
Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 10/2 Winter 2015
amacıyla üniversite bünyesinde kurslar açılmalı, yabancı dil merkezleri ile koordineli eğitim
çalışmaları yürütülmelidir. (Sevinç,2001)
3. Yöntem
Bu araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden olan anket yöntemi ile çalışılmıştır.
Türkiye'de farklı üniversite ve bölümlerde lisansüstü eğitim alan bireye yirmi üç soruluk çoktan
seçmeli bir anket uygulanmıştır. Katılımcıların yüz kırk dördü bayan, altmış dokuzu ise erkektir.
3.1 Veri Toplama
Anket hazırlanırken bilirkişi görüşleri alınmış ve şifahen ve internet aracılığı ile ilgili
kişilere ulaşılmıştır. Yüksek lisans yapan 11 kişiye, yüksek lisansını bitirmiş 17 kişiye, doktora
yapan altmış iki kişiye ve doktorasını bitirmiş yedi kişiye ulaşılmıştır.
3.2 Veri Analizi
Anket yöntemi ile ulaşılan veriler SPSS programı ile analiz edilmiştir. SPSS programının
frekans değerlendirmesi, T-Test, Oneway ve Post Hoc Tests yorumları kullanılmıştır.
4. Bulgular
Araştırmada, anket yöntemi ile ulaşılan veriler incelenerek aşağıdaki verilere ulaşılmıştır:
Anket katılımcılarının %68' i bayan %32' si erkektir. Katılımcıların yaş aralığı 22 ile 50
arasında değişmektedir. Katılımcıların %56 'sının dil puanı 66-75 aralığındadır. %20'si ise 56-65
aralığında yer almaktadır.
Eğitim düzeyiniz nedir?
Frequency Percent Valid Percent Cumulative Percent
Valid Yüksek l.
yapıyorum
116 54,2 57,4 57,4
Yüksek
l.yaptım
17 7,9 8,4 65,8
Doktora
yapıyorum
62 29,0 30,7 96,5
Doktora
yaptım.
7 3,3 3,5 100,0
Total 202 94,4 100,0
Missing System 12 5,6
Total 214 100,0
Tablo 1
Tablo 1'de görüldüğü üzere, katılımcılar; %57,4' ü yüksek lisans yapan, %8.4 yüksek
lisansı bitirmiş olan,%3.7'si doktora yapan ve % 3.3ü doktorayı bitiren bireylerden oluşmaktadır.
Bu eğitim düzeyindeki bireylerin eğitim aldıkları alanlar gruplandığında ortaya şu sonuçlar
çıkmaktadır: Katılımcıların %34.7'si Eğitim, %28.6'sı Fen-Edebiyat, %21.4'ü İktisadi ve İdari
Bilimler ve 15.3'ü ise Mühendislik Fakültesi mezunlarındandır.
188 Rüveyda H. ÇEBİ KOZALLIK – Zeki KARAKAYA
Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 10/2 Winter 2015
Dil Puanı Aralığı ile bölüm kıyaslaması
95% Confidence Interval for Mean
N Mean Std. Deviation Std. Error Lower Bound Upper Bound
Egitim 68 4,88 1,865 ,226 4,43 5,33
Fen 56 3,84 1,693 ,226 3,39 4,29
İBF 42 3,55 1,517 ,234 3,07 4,02
Mühendislik 30 5,20 1,730 ,316 4,55 5,85
Total 196 4,35 1,832 ,131 4,09 4,61
Tablo 2
Tablo 2'ye göre dil puanları en yüksek olan bireyler, Eğitim Fakültesi mezunlarıdır. En düşük dil
puanına sahip olanlar ise İktisadi İdari Bilimler Fakültesi mezunlarıdır.
Katılımcıların %35'i çalıştıkları kurumun yabancı dil çalışmalarına olumlu ya da olumsuz
bir etkisi olmadığını ifade etmiştir. Çalıştığı kurumun yabancı dil öğrenmesini olumlu etkilediğini
söyleyen ağırlıklı grup Eğitim Fakültesi mezunlarıdır.
Branş ile Yabancı dil öğrenmek için kendi kendinize çalışıyor munuz sorusu
karşılaştırması
11.Yabancı dil öğrenmek için kendi
kendinize çalışıyor munuz?
evet hayır Total
3. Branşınız? Egitim 41 26 67
Fen 32 21 53
İBF 31 11 42
Mühendislik 15 15 30
Total 119 73 192
Eğitim Fakültesi katılımcılarının %61.2'si kendi kendine çalıştığını söylerken, %38.8'i
hayır cevabını vermiştir. Fen-Edebiyat Fakülteli katılımcıların %60.3'ü kendi kendine çalıştığını
söylerken %39.7' si hayır cevabını vermiştir. İİB Fakültesi katılımcılarının %73.8'i soruya evet
yanıtını verirken %26.2'si hayır cevabını vermiştir. Mühendislik Fakültesi mezunu katılımcılarda
ise durum yarı yarıyadır. Bu sonuçlar göz önünde bulundurulursa bireysel çalışma oranının düşük
olduğu gözlenmektedir. Kendi fakültesi içinde en fazla çalıştığını bildiren grup ise İİBF
mezunlarıdır.
Lisansüstü Seviyede Yabancı Dil Sorunları 189
Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 10/2 Winter 2015
5. Dil Puanı Aralığı
95% Confidence Interval for Mean
N Mean Std. Deviation Std. Error Lower Bound Upper Bound
Egitim 68 4,88 1,865 ,226 4,43 5,33
Fen 56 3,84 1,693 ,226 3,39 4,29
İBF 42 3,55 1,517 ,234 3,07 4,02
Mühendislik 30 5,20 1,730 ,316 4,55 5,85
Total 196 4,35 1,832 ,131 4,09
Buna karşın, dil puanı en yüksek olan grup Eğitim Fakülteleri mezunları iken puanı en düşük
olanlar ise İktisadi İdari Bilimler Fakültesi mezunlarıdır.
Çalıştığınız kurum yabancı dil öğrenmenize etki ediyor mu? sorusuna ise katılımcıların %59.3'ü
herhangi bir etki etmiyor cevabını verirken, %33.5'i olumlu etki ettiğini belirtmiştir.
Yabancı dil öğrenmek için bir destek alıyor musunuz? sorusuna ise katılımcıların yüzde 56.4'ü
herhangi bir destek almıyorum, %21.3'si internet kaynaklarından faydalanıyorum, 19.3'ü
ise kursa gidiyorum cevabını vermiştir.
Katılımcıların %16'sı mecburen öğrenmediğini belirtirken %84'ü yabancı dil öğrenmenin
kendileri için bir mecburiyet olduğunu ifade etmişlerdir. Buna bağlı çoklu şıkların seçilebildiği
“Yabancı dil öğrenmek neden bir mecburiyet?” sorusuna, %36.2'si kişisel gelişimim için, %32.8'i
lisansüstü eğitim almak için, %13'ü kamuda görev alabilmek için , %11.9'u yurt dışında eğitim
görebilmek için ve %6.2'si diğer sebepler olarak yanıt vermiştir.
Katılımcıların %62.6'sı kendi başına ders çalıştığını ifade etmiştir. Bununla beraber, bu
katılımcıların %90.1'i günde 0-2 saat arasında, %9.9'u ise 3-5 saat arasında çalıştıklarını
belirtmiştir.
12. Kendi kendinize günde kaç saat yabancı dil çalışıyorsunuz?
Frequency Percent Valid Percent
Cumulative
Percent
Valid 1 118 55,1 90,1 90,1
2 13 6,1 9,9 100,0
Total 131 61,2 100,0
Missing System 83 38,8
Total 214 100,0
“Örgün eğitiminiz boyunca kaç yıldır yabancı dil öğreniyorsunuz?” sorusuna katılımcıların
%41’i 8-10 yıl aralığında yabancı dersi aldıkları cevabını vermişlerdir. “Örgün eğitiminiz boyunca
yabancı dil öğrenme konusunda bir sorun yaşadınız mı?” sorusuna katılımcıların %37.7'si bir sorun
yaşamadığını, 21.6'sı motivasyon konusunda sorun yaşadığını, %18.6'sı ise öğretmen tutumları
konusunda %33' ü tutumları konusunda sorun yaşadığını ifade ederek yanıt vermişlerdir.
190 Rüveyda H. ÇEBİ KOZALLIK – Zeki KARAKAYA
Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 10/2 Winter 2015
“Yabancı dil çalışmak için yeterli vakit ayırabiliyor musunuz?” sorusuna ise katılımcıların
%77'.2’si hayır, %22.8'i ise evet cevabını vermiştir. Katılımcıların %13.9'u yabancı dil
kursuna gitmektedir. %86.1'i ise herhangi bir dil kursuna gitmediğini belirtmiştir.
“Sizce, YDS yabancı dil becerilerini ölçmek için yeterli midir?” sorusuna ise, katılımcıların %96'sı
“hayır” cevabını, yalnızca %4'ü ise “evet” cevabını vermiştir.
“Lisansüstü eğitim için gerekli olan YDS’nin çoktan seçmeli olması doğru mudur?” sorusuna ise
katılımcıların %68.3'u “hayır”, 31.7'si “evet” cevabını vermiştir. “YDS' nin hangi dil
becerisine ağırlık vermesi gerekir?” sorusuna ise, katılımcıların %83.3'ü okuma-yazma-
konuşma ve dinlemenin eşit ağırlıklı olması gerektiği yanıtını vermiştir.
“Lisansüstü eğitiminiz için gerekli olmasaydı yine de yabancı dil öğrenir miydiniz?” sorusuna ise,
katılımcıların %86.6'sı “evet”, 13.4'ü “hayır”cevabını vermişlerdir. Son soru olan, “Yurt
dışında bir toplantıya katılacak olsaydınız, bir kaygı yaşar mıydınız?” sorusuna ise
katılımcıların %431.2'si konuşamama kaygısı yaşayacağını, %28'i ise karşı tarafı
anlayamama kaygısı yaşayacağını söyleyerek cevap vermiştir. Hiç kaygı yaşamayacağını
ifade edenlerin yüzdesi ise 24.8'dir.
4. Sonuç ve Tartışma
Anket sonuçları değerlendirildiğinde şu sonuçlara ulaşılmıştır:
Yabancı dil sınavından alınan puanların ağırlıklı olarak 55-75 arasında olması öğrenmenin
tam anlamıyla gerçekleşmediğini göstermektedir.
Eğitim Fakültesi mezunlarının dil puanlarının yüksek olmasının sebebi öğretim
yöntemlerini bilmeleri ve çalıştıkları kurumların dil öğrenmelerine olumlu katkı sağlamasıdır.
Fakat en fazla ders çalışan grup olmalarına rağmen, puanları düşük bir grup olan İİBF mezunları
için dil öğrenimi ve istenilen seviyede bir dil puanı açık bir sorundur. Fakat hem kursa gidenlerin
ve destek alanların sayısı oldukça düşüktür hem de kendi kendilerine ders çalışanlar ağırlıklı olarak
0-2 saat aralığında çalışmaktadır. Bütün bu sonuçlar göz önünde bulundurulduğunda ortaya iki
neden çıkmaktadır: Birincisi, okul hayatı boyunca edinilen öğrenme alışkanlıkları ile ülkede geçerli
olan dil öğretim yönteminin doğruluğu, ikinci olarak da bireysel ya da kurs eşliğinde yapılan
öğrenmenin kalitesi, yöntemi ve süresidir. Ayrıca katılımcıların bir kursa gitmemekle beraber
yabancı dile yeterli zamanı ayırmadıkları sonucuna ulaşılmıştır. Bu bağlamda bireysel bir özeleştiri
ortaya çıkmaktadır.
Sonuçlar, katılımcıların yabancı dili mecburiyetten öğrendiğini ortaya çıkarmıştır. Yabancı
dil zorla öğretilebilecek ya da öğrenilebilecek bir olgu değildir. Bireysel merak ile başlayan dil
öğrenme isteğinden sonra kaynaklar ve yöntem devreye girmektedir. En çok motivasyon
konusunda sıkıntı yaşadığını söyleyen katılımcılar, aslında sorunun nereden kaynaklandığını
göstermişlerdir. Bunun için yapılması gereken yabancı dile karşı olan toplumsal önyargıların
yıkılması ve öğrenilen/edinilen bilgilerin kullanabilme ortamının sağlanmasıdır.
Kendi kendilerine ders çalıştıklarını söyleyen grubun büyük bir çoğunluğu günde iki saat
yada daha az çalışmaktadır. Kendi kendine ders çalışma yöntemleri okullarda öğretilmediğine göre,
bu iki saatin ne kadar verimli geçtiğinin üzerinde düşünülmelidir. Burada zaman yönetimi konusu
devreye girmektedir. Temel seviyedeki öğrencilere okullarda, gereksiz bilgi yığınları yerine,
değişen ve gelişen hayatta her alanda kullanabilecekleri zaman yönetimi, doğru bilgi edinme
yolları, kendilerini daha iyi tanıyabilecekleri proje çalışmaları verilmelidir. Bireylere her kademede
kendilerini tanımak için daha fazla uygulama alanı sunulmalıdır. Bu şekilde dersler bir görev
olmaktan çıkarılmalı ve bireylerin keyif aldığı bir alan haline dönüştürülmelidir.
Lisansüstü Seviyede Yabancı Dil Sorunları 191
Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 10/2 Winter 2015
Katılımcılar, YDS'nin çoktan seçmeli olmaması ve dil becerilerini eşit bir şekilde ölçmesi
gerektiği konusunda hemfikirdir. Bu durumda uygulanan sınavın soru tarzı gözden geçirilmelidir.
Bireylerin konuşamama ve karşı tarafı anlayamama kaygılarının ağırlıkta olduğu sonucuna
ulaşılmıştır. Bu durumda, konuşma ve dinleme becerilerine yönelik çalışmanın daha az yapıldığı ve
bu becerilerin günlük hayatta kullanım alanı bulamadığı ortaya çıkmaktır.
Sonuçlar değerlendirildiğinde, şu konuların önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır:
Eğitim öğretim yöntemi ile öğrenme- öğretme kültürü kalıcı olarak değiştirilmelidir. Bunun
için öğretmenlere bilirkişiler tarafından hizmet-içi eğitimler verilmelidir. Uygulanan sınavlar da
bireyleri test kültürüne alıştırmamalıdır, zira yabancı dil bilgisi, test ile ölçülmekten öte bir şeydir
ve dil öğretimine, dilin doğasına aykırıdır. Türkiye'de var olan güdümlü öğrenme durumunun
değiştirilmesi ve hayat boyu öğrenme anlayışının yaygınlaşması ve yerleşmesi gerekmektedir.
Hayat boyu öğrenme demek, dışarıdan okunan okullar demek değildir, hayat boyu öğrenme
gerçekten kalıcı ve kullanılabilir bilgilerin edinilmesi demektir.
KAYNAKLAR
ASLAN, C. (2010). Türkçe Eğitimi Programlarında lisansüstü öğrenim gören öğrencilerin
akademik özyeterliklerine ilişkin görüşleri. Mehmet A. Ersoy Üniversitesi Dergisi, sayı
19(87-115)
ARSLAN, M. (2009) . Türkiye'de yabancı dil edinim sorunu ve yabancı dil olarak Türkçe.
GÖVER. İ. (2002). Akademik personelin yabancı dil durumu ve yabancı dil sınavlarına bakış. Fırat
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi.12-1(143-158)
IŞIK, A. (2008). Yabancı Dil eğitimimizdeki yanlışlıklar nereden kaynaklanmaktadır. Journal of
Language and Linguistic Studies.4-2
KARAKÜTÜK, K. (1989). Türkiye'de lisansüstü öğretim sorunları ve çözüm önerileri. Ankara
Üniversitesi. Sosyal Bilimler dergisi.
KARAKAYA, Z. (2012).Lisansüstü eğitimde yabancı dil. Ondokuz Mayıs Üniversitesi. 1.
Lisansüstü eğitim günleri
ÜNAL, Ç. (2010). Sınıf öğretmeni adaylarının lisansüstü eğitime olan tutumları. Atatürk Ü.Sosyal
b. Dergisi.14-2(1-18)
SEVİNÇ, B. (2001). Türkiye’de lisansüstü eğitim uygulamaları, sorunlar ve öneriler. Ankara
Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, 34(1-2), 125-137.
TÜM, G.(2010). “Türkçenin yabancı dil olarak öğretiminde drama tekniğinin rolü”, TURKISH
STUDIES -International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or
Turkic-, Volume 5/3, Summer 2010, p.1898-1920
YALÇIN, C.(2014). “Yabancı dil öğretiminde sosyal öğrenme modeli”, TURKISH STUDIES -
International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic-,
Volume 9/12, Spring 2014, p.699-710.
192 Rüveyda H. ÇEBİ KOZALLIK – Zeki KARAKAYA
Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 10/2 Winter 2015
Citation Information/Kaynakça Bilgisi
ÇEBİ KOZALLIK R.H., KARAKAYA, Z., Lisansüstü Seviyede Yabancı Dil Sorunları, Turkish
Studies - International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or
Turkic Volume 10/2 Winter 2015, p. 183-192, ISSN: 1308-2140, www.turkishstudies.net,
DOI Number: http://dx.doi.org/10.7827/TurkishStudies.7857, ANKARA-TURKEY