YABANCILARA TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDE EŞADLI SÖZCÜKLERİN DOĞRU SESLETİMİNDE PARÇALARÜSTÜ...

14
Turkish Studies - International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 9/9 Summer 2014, p. 367-380, ANKARA-TURKEY YABANCILARA TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDE EŞADLI SÖZCÜKLERİN DOĞRU SESLETİMİNDE PARÇALARÜSTÜ BİRİMLERİN GÖRÜNÜR HÂLE GETİRİLMESİ * Safa ÇELEBİ ** Merve Hülya KİBAR FURTUN *** ÖZET Türkçede yer alan eşadlı sözcükler, sesletim sırasında çoğu zaman yabancı bir öğrenci tarafından doğru algılanamamaktadır. Türkçe öğrenen yabancıların eşadlı kelimelerdeki anlam ayırıcı özelliklerin yani vurgu, ton, ezgi, süre, durak gibi parçalarüstü birimlerin farkına varabilmeleri için söz konusu kelimelerin sesletiminde meydana gelen farklılıkların görünür hâle getirilmesi gerekmektedir. Bu çalışmanın amacı, Türkçede bulunan bazı eşadlı sözcüklerin parçalarüstü birimler açısından farklılıklarını tespit etmek ve bu farklılıklar doğrultusunda doğru sesletimlerinin sağlanmasında parçalarüstü birimlerin görünür hâle getirilmesinin önemini vurgulamaktır. Yabancılara Türkçe öğretiminde parçalarüstü birimlerin bilgisayar ortamında görünür hâle getirilmesi, öğrencilerin doğru, etkili konuşma ve sesli okuma becerisi kazanmalarına büyük katkı sağlayacaktır. Çalışmada olayları ve olguları doğal koşulları içerisinde incelemeyi hedefleyen betimsel yöntem kullanılmıştır. Veriler, TDK Sesli Türkçe Sözlük’te yer alan bazı eşadlı sözcüklerden ve çekime uğramış bazı eşadlı sözcüklerin de cümle içerisinde Türkçe öğretimi alanında uzman 5 kişiye sesli okutulması ve ses kayıt cihazıyla kaydedilmesiyle elde edilmiştir. Ses kayıt cihazıyla kaydedilen veriler, Praat 5.3.56 programıyla analiz edilmiştir. Analiz sonuçlarının değerlendirilmesinde istatistiksel yöntem kullanılmıştır. Sonuç olarak Türkiye Türkçesinde eşadlı sözcüklerin vurgularının birbirinden farklı olduğu; sözlük birim bakımından vurgu farkı olmayan eşadlı sözcüklerin ise bir bağlam içerisinde vurgusal farklılıklarının tespit edilebildiği; sesli okuma veya konuşma becerisinde eşadlı kelimelerin doğru sesletimlerinin sağlanmasında vurgu, ton, ezgi, süre, sınır, durak gibi parçalarüstü birimlerin bilgisayar ortamında görünür * Bu çalışma, 19-21 Haziran 2014 tarihleri arasında Muğla'da düzenlenen "7. Uluslararası Türkçenin Eğitimi -Öğretimi Kurultayı"nda sözlü bildiri olarak sunulmuştur. Bu makale Crosscheck sistemi tarafından taranmış ve bu sistem sonuçlarına göre orijinal bir makale olduğu tespit edilmiştir. ** Arş. Gör.,Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Bölümü, El -mek: [email protected] *** Arş. Gör., Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Bölümü, El-mek: [email protected]

Transcript of YABANCILARA TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDE EŞADLI SÖZCÜKLERİN DOĞRU SESLETİMİNDE PARÇALARÜSTÜ...

Turkish Studies - International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 9/9 Summer 2014, p. 367-380, ANKARA-TURKEY

YABANCILARA TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDE EŞADLI SÖZCÜKLERİN DOĞRU SESLETİMİNDE PARÇALARÜSTÜ

BİRİMLERİN GÖRÜNÜR HÂLE GETİRİLMESİ*

Safa ÇELEBİ**

Merve Hülya KİBAR FURTUN***

ÖZET

Türkçede yer alan eşadlı sözcükler, sesletim sırasında çoğu zaman

yabancı bir öğrenci tarafından doğru algılanamamaktadır. Türkçe

öğrenen yabancıların eşadlı kelimelerdeki anlam ayırıcı özelliklerin yani vurgu, ton, ezgi, süre, durak gibi parçalarüstü birimlerin farkına

varabilmeleri için söz konusu kelimelerin sesletiminde meydana gelen

farklılıkların görünür hâle getirilmesi gerekmektedir.

Bu çalışmanın amacı, Türkçede bulunan bazı eşadlı sözcüklerin

parçalarüstü birimler açısından farklılıklarını tespit etmek ve bu farklılıklar doğrultusunda doğru sesletimlerinin sağlanmasında

parçalarüstü birimlerin görünür hâle getirilmesinin önemini

vurgulamaktır. Yabancılara Türkçe öğretiminde parçalarüstü birimlerin

bilgisayar ortamında görünür hâle getirilmesi, öğrencilerin doğru, etkili

konuşma ve sesli okuma becerisi kazanmalarına büyük katkı

sağlayacaktır.

Çalışmada olayları ve olguları doğal koşulları içerisinde incelemeyi

hedefleyen betimsel yöntem kullanılmıştır. Veriler, TDK Sesli Türkçe

Sözlük’te yer alan bazı eşadlı sözcüklerden ve çekime uğramış bazı

eşadlı sözcüklerin de cümle içerisinde Türkçe öğretimi alanında uzman

5 kişiye sesli okutulması ve ses kayıt cihazıyla kaydedilmesiyle elde edilmiştir. Ses kayıt cihazıyla kaydedilen veriler, Praat 5.3.56

programıyla analiz edilmiştir. Analiz sonuçlarının değerlendirilmesinde

istatistiksel yöntem kullanılmıştır.

Sonuç olarak Türkiye Türkçesinde eşadlı sözcüklerin vurgularının

birbirinden farklı olduğu; sözlük birim bakımından vurgu farkı olmayan

eşadlı sözcüklerin ise bir bağlam içerisinde vurgusal farklılıklarının tespit edilebildiği; sesli okuma veya konuşma becerisinde eşadlı

kelimelerin doğru sesletimlerinin sağlanmasında vurgu, ton, ezgi, süre,

sınır, durak gibi parçalarüstü birimlerin bilgisayar ortamında görünür

*Bu çalışma, 19-21 Haziran 2014 tarihleri arasında Muğla'da düzenlenen "7. Uluslararası Türkçenin Eğitimi-Öğretimi

Kurultayı"nda sözlü bildiri olarak sunulmuştur.

Bu makale Crosscheck sistemi tarafından taranmış ve bu sistem sonuçlarına göre orijinal bir makale olduğu tespit

edilmiştir. **Arş. Gör.,Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Bölümü, El-mek:

[email protected] ***Arş. Gör., Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Bölümü, El-mek:

[email protected]

368 Safa ÇELEBİ – Merve Hülya KİBAR FURTUN

Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 9/9 Summer 2014

hale getirilerek yabancılara vurgu çalışmaları yaptırılması gerekliliğinin büyük öneme sahip olduğu ortaya çıkmıştır.

Anahtar Kelimeler: Yabancılara Türkçe Öğretimi, Eşadlı

sözcükler, Parçalarüstü birimler.

MAKING SUPRA-SEGMENTAL UNITS VISIBLE FOR THE CORRECT PRONUNCIATION OF HOMONYMIC WORDS IN

TEACHING TURKISH TO FOREIGNERS

ABSTRACT

Homonymic words in Turkish, most of the time cannot be

perceived and pronounced correctly by foreign students. In order for Turkish-learning foreigners to recognise the meaning-diacritic features

of supra-segmental units such as accent, intonation, tune, duration,

and caesura, the differences that occur during the pronunciation of

words need to be made visible.

The aim of this work is to identify the differences of some homonymic words in Turkish in terms of supra-segmental units; and in

line with these differences, to emphasise the significance of making

supra-segmental units visible in achieving correct pronunciation.

Making supra-segmental units visible in silico in teaching Turkish to

foreigners will contribute to the skills of speaking correctly and

eloquently as well as oral reading of students.

This work was conducted by the depictive method, which

examines incidents and phenomena in their natural conditions. The

data was acquired from some homonymic words in TDK Audio Turkish

Dictionary as well as oral reading of some homonymic words within

sentences by 5 experts in Turkish teaching and recording of the reading by a recorder. The data recorded by the recorder was analysed with

Praat 5.3.56 programme. The statistical method was used in the

evaluation of the results of the analysis.

As a result, it became clear that accents of homonymic words in

Turkish are different from each other; it is possible to observe accent

differences of homonymic words within a context, which do not have any accent differences in terms of lexeme; it is necessary and has a

great significance to have foreigners make accent practices by making

supra-segmental units such as accent, intonation, tune, duration, limit

and caesura visible in silico, in achieving the correct pronunciation of

homonymic words in oral reading and speaking skills.

Key Words: Teaching Turkish to Foreigners, Homonymic words,

Supra-segmental units.

Yabancılara Türkçe Öğretiminde Eşadlı Sözcüklerin Doğru Sesletiminde… 369

Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 9/9 Summer2014

1. Giriş

Günümüz dünyasında gelişen teknoloji ve değişen değerlerle beraber insanlar iş, eğitim,

göç, kişisel ilgi gibi nedenlerle ikinci bir dili öğrenmeye ihtiyaç duymaktadırlar. Bu bağlamda

ikinci bir dili öğrenmeye duyulan ihtiyaç ve zorunluluklar, dünyadaki hızlı gelişim ve değişimle

meydana gelmektedir. Dolayısıyla dil öğretimi pek çok ülkede gün geçtikçe önemli bir sektör

hâline gelmektedir. Türk dili de bu sektör içerisinde yerini almak ve konumunu sağlamlaştırmak

zorunluluğu içerisine girmiştir. Bu süreçte, yabancılara Türkçe öğretiminin önemi kavranmış ve

çeşitli çalışmalar başlatılmıştır. Bunun sonucunda Türkiye’de 1950 yılından sonra üniversiteler

bünyesinde Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi, ciddi biçimde ele alınmaya başlanmıştır.

1984 yılında sistemli bir biçimde Ankara Üniversitesi Türkçe Öğretim Merkezi’nde

(TÖMER) başlayan dil öğretim hizmetine kısa bir süre sonra Gazi TÖMER ardından da Ege

TÖMER katılmıştır (Açık, 2008: 2). Oluşturulan ders kitapları, yöntem ve materyaller

TÖMER’lerde her ne kadar yabancılar için Türkçe öğretimine büyük katkı sağlasa da dört temel dil

becerisini geliştirme yolları belli ölçütlere dayanmamıştır (Şimşek, 2011: 1). Anlama ve anlatma

becerileri geliştirmeye yönelik materyaller için ölçü belirleme ve bu ölçülere göre materyalleri

düzenleme konusunda sıkıntılar vardır. Özellikle sesli okuma, dinleme ve konuşma becerilerini

geliştirmek için oluşturulan materyallerin öğrencilerin ihtiyaçlarına yönelik işlevsel bir yaklaşımla

hazırlanması gerekmektedir. Özdemir (2013) çalışmasında, medya çağında yaşanıldığını,

dolayısıyla eğer yabancılara Türkçe öğretimine ve Türkçe öğrencilerine değer veriliyorsa,

hazırlanacak Türkçe öğretimi malzemelerinin de her bakımdan yeterli düzeyde olması gerektiğini;

ayrıca özgün ve kaliteli görsel işitsel dil malzemelerine sahip olunmadan, öğrencilere dilimizin de

içinde yer aldığı kültürel zenginliğimizi aktarmanın ve onların müfredat dışında karşılaşacakları dil

problemleriyle başa çıkmalarını sağlayacak yöntemler geliştirmenin epeyce zor olacağını

vurgulamıştır.

Dil öğretimi dinleme, konuşma, okuma ve yazmadan oluşan dört temel dil becerisini

gerektiren çok boyutlu bir iştir. Fakat diğer dillerde olduğu gibi Türkçenin yabancı dil olarak

öğretilmesinde de bu dört beceride aynı anda ilerlemek imkânsızdır. Yabancı dil öğretiminde

yeterliliğin, bireyler arasında kayda değer farklılıklar gösterdiği gerçeği, Türkçenin öğretimi

esnasında da unutulmamalıdır(Açık, 2008). Ülkemizde gerçekleştirilen dil öğretimi alanındaki

çalışmaların azlığı ve bu alanda yazılan nitelikli kitapların yetersizliği, yabancılara Türkçenin

öğretimi esnasında çeşitli sorunlara neden olmaktadır. Yapılan bilimsel araştırmalar sonucunda,

yabancı öğrencilerin dört temel dil becerilerinin belirlenmesine yönelik kayda değer sorunlar elde

edilmiştir.

Ankara, Gazi ve Ege Üniversitesine bağlı TÖMER’de öğrenim gören yabancı öğrencilerle

ilgili yapılan bir çalışmada ( Açık, 2008) öğrenciler, %40 ile “yazma”, %33 ile “konuşma”, %17 ile

“anlama” ve %16 ile “okuma” becerilerinde zorluk çektiklerini belirtmişlerdir.

Dil becerilerini geliştirmede önce anlama, sonra konuşma, ardından okuma ve nihayetinde

yazma gelir. Ankete katılanların %17’si anlamada zorluk yaşadıklarını belirtmişlerdir. Yüksek bir

oran olmamasına rağmen dil becerilerini geliştirmenin ilk basamağı olan bir alanda bu rakam

öğretim esnasında üzerinde durulması gereken bir husustur. Türkiye Türkçesi ile diğer Türk

lehçelerinde yazılışları aynı, anlamları farklı olan kelimelerin varlığı ve yazılışları aynı, anlamları

farklı olan eklerin varlığı yani yalancı eşdeğerliliğin bu noktada Türk soylulara engel teşkil ettiğini

söyleyebiliriz (Açık, 2008: 6).

Diğer bir çalışmada (Sallabaş, 2012) ise Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenenlerin en

çok konuşma becerisinde kaygı duydukları ortaya çıkmış; bu durum göz önüne

370 Safa ÇELEBİ – Merve Hülya KİBAR FURTUN

Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 9/9 Summer 2014

bulundurulduğunda, sınıf içinde konuşma uygulamalarına daha fazla yer verilmesi gerektiği

vurgulanmıştır.

Günümüzde bilgisayar kullanımı, eğitime bakan yönüyle, vazgeçilmez bir yardımcı ders

aracı konumuna gelmiştir. Arslan’a (2003) göre bilgisayar, toplumların bütün ticari, sanayi ve

eğitim faaliyetlerinde yer alarak kullanıldıkları her alanda verimliliği artırmış ve insan yaşamının

içerisinde önemli bir yere sahip olmuştur. İnsanların yaşamlarında önemli bir yer tutan bilgisayar,

yabancılara Türkçe öğretiminde işlevsel bir şekilde kullanıldığında, öğrencilerin özellikle görsel ve

işitsel becerilerini geliştirmelerine yardımcı olacaktır. Şahin ve Akçay (2011: 914), Türkçe eğitimi

bölümünde öğrenim gören öğretmen adaylarının bilgisayar destekli eğitimi öğretmen olduklarında

etkili bir biçimde kullanabilmeleri için teknik alt yapı bakımından öğretim ortamlarının yeterli hâle

getirilmesi gerektiğini, öğretim elemanlarının derslerinde teknolojik materyalleri kullanmalarını,

öğretmen adaylarına bilgisayar ve interneti etkili biçimde kullanma becerilerinin kazandırılması

gerektiğini vurgulamaktadır.

Gençlerin bilgisayara olan ilgileri, yabancılara Türkçe öğretiminde bilgisayar tabanlı

programların hazırlanmasını gerekli kılmaktadır. Bilgisayarlar öğretim ortamlarında öğretmenler

tarafından genellikle sunum (Powerpoint programı kullanılarak) hazırlama, video izletme, müzik

dinletme vb. amaçlarla kullanılmaktadır. Arslan ve Adem’e (2010) göre öğretmenlerin bilgisayarda

hazırladıkları materyalleri derste kullanmaları, öğrenci motivasyonunu olumlu olarak

etkilemektedir. Bu doğrultuda Yabancılara Türkçe öğretimi amacıyla hazırlanacak olan bilgisayar

destekli öğretim etkinlikleri de yabancı öğrencilerin Türkçeyi daha kolay öğrenmelerini ve

öğrendiklerinin daha kalıcı hâle getirilmesini sağlayacaktır.

1.1. Eşadlı Kelimeler ve Yabancılara Eşadlı Kelimelerin Öğretiminde

Parçalarüstü Birimlerin Bilgisayarda Görünür Hâle Getirilmesi

Aksan’a (1998) göre eşadlılık, her dilde aynı ses bileşiminden oluşmuş, başka başka

kavramları yansıtan sözcükler olarak tanımlanmıştır. “Eşadlılık (fr. Homonymie) , gösterileni ayrı,

göstereni özdeş olan sözcüklerin özelliğidir. Örneğin bir renk belirten “kara” ve toprak parçası

anlamına gelen “kara” sözcükleri arasında bir eşadlılık vardır” (Günay, 2007: 200).

Özellikle eşadlı kelimelerin dilimizde pek çok kelime ve kelime grubunda kendini

gösteriyor olması, yabancı öğrencilerin söz konusu farklı anlamları içeren kelimeleri

anlamlandırmalarını zorlaştırmaktadır. “Kelimelerin çekimleri sırasında ya da sözcüklerin aldıkları

eklerle birlikte bir sözce içinde, bir ya da birden çok dilsel birim aynı biçimde sesletilebilmektedir.

İki farklı sözcenin bir kısmı ya da tamamının okunuşları aynı ancak farklı bağlamlar içine

yerleştirildiğinde anlamlarının farklı olduğu görülür”( Günay, 2007: 202). Örneğin “Konuştuktan

sonra susarsın (Günay, 2007: 202)” cümlesinde “susarsın” kelimesi ile “susamak” ya da “susmak”

eylemlerinden hangisinin bildirildiği konusunda sorunlar yaşanmaktadır.

Doğru ve etkili bir iletişimin sağlanması için konuşmada parçalarüstü birimlerin doğru bir

biçimde yansıtılması gerekmektedir. Çünkü bir kelimenin ister bağlam içinde ister bağlam olmadan

vurgu, ton, süre, sınır, ezgi gibi parçalarüstü birimlere dikkat edilmeksizin sesli olarak ifade

edilmesi, alıcı ile etkili bir iletişimi ve alıcının bağlam içindeki anlamı algılama durumunu

engelleyecektir.

Dilin iletişim temelli oluşu ve Türkçenin konuşma diline özgü birtakım ayrıntılar içermesi,

Türkçe öğrenen bir yabancıda anlam karmaşasına yol açmaktadır. Örneğin Türkçede yer alan

“aydın” kelimesinin iki farklı anlamının olması, yabancı bir birey için anlam ikiliği

oluşturmaktadır. Dolayısıyla “sesletim çalışmasında, kelime ve kelime grupları söz konusu olduğu

için, karşılaştırmalı tekrar, tekrarlarda nefesi kullanma, ses üretim organlarının hareketi önemli

olduğu gibi, soyut kelime ve kelime gruplarının anlamlarının algılatılması da önemlidir. Çünkü

Yabancılara Türkçe Öğretiminde Eşadlı Sözcüklerin Doğru Sesletiminde… 371

Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 9/9 Summer2014

konuşma ve okuma becerilerinin kazanılması için sesletimin, yani seslerin ve kelimelerin

anlamlarına göre söyleyiş biçimlerinin iyi kavranmaları gerekmektedir.”(Coşkun, 2006: 68).

Coşkun (2006), sesletimle ilgili yaptığı bir çalışmasında, kelimelerin sözlük şekliyle

sesletimlerinin farklı, cümle içindeki şekliyle farklı olduğu sonucuna varmıştır. “Cümle içindeki

sesletimin farklı olmasının sebebi, kelimelerin sözlük anlamları dışında, duygu anlamlarına da

sahip olmasıdır. Kelimelerin duygu anlamları yer aldıkları cümle içinde oluşmaktadır bu sebeple

kelimelerin veya kelime gruplarının sesletimi, cümledeki şekilleriyle algılatılmalı ve

kavratılmalıdır”(Coşkun, 2006: 72-73).

Türkçe öğrenen yabancıların eşadlı kelimelerdeki anlam farklılıklarını ayırt edebilmeleri

için söz konusu kelimelerin sesletiminde meydana gelen farklılıkların görünür hâle getirilmesi

gerekmektedir. Sesletim sırasında meydana gelen farklılıkları oluşturan ve anlam ayırıcı özelliklere

sahip olan parçalarüstü birimlerin önemi de bu noktada ortaya çıkmaktadır. Börekçi (2005)

çalışmasında, dilde parçalarüstü ya da bürünsel olarak adlandırılan vurgu ezgi, tonlama gibi

ögelerin anlama önemli katkılarının olduğunu; bu öğelerin iyi kullanıldıklarında dış yapıyı

etkiledikleri kadar iç yapıyı da etkilediklerini ifade etmiştir. Böylece bir kelimenin ya da cümlenin

sesletimi sırasında anlam ayırıcı özelliklere sahip olan vurgu, ton, ezgi, uzunluk, durak vb.

parçalarüstü birimler, hem ana dili eğitiminde hem de yabancılara Türkçe öğretiminde kullanıldığı

takdirde öğrencilerin anlama ve anlatma becerileri istendik yönde geliştirilmiş olacaktır.

“Parçalarüstü birimlerin bilgisayar ortamında görünür hâle getirilmesi, söz konusu

birimlerle ilgili becerilerin daha hızlı ve kalıcı olarak kazanılmasına yardımcı olmaktadır. Göze

dayalı bir eğitimle bireyler, konuşmanın vurgu ve tonlamalarını görerek kulakla duyulanı gözle

pekiştirebilir; konuşmadaki anlam ve duygu farklılıklarının sebeplerini, görüntülenen vurgu ve

tonlarla daha iyi algılayabilir; farklı vurgu ve tonlara sahip cümleleri birbiriyle karşılaştırarak

anlam ayırıcı unsurları tespit edebilir; kendilerinin ürettikleri parçalarüstü birimlerin,

konuşmalarındaki duygu ve düşünceleri yansıtıp yansıtmadığını, ses-söz dizimi ilişkisini sağlıklı

kurup kuramadıklarını daha iyi belirleyebilirler. Parçalarüstü birimlerin algılanması ve üretimiyle

ilgili becerileri kazanan bireyler, konuşmayı sıradan bir ses dizisi olmaktan çıkaran ses-söz dizimi

ilişkisini dilin kuralları çerçevesinde oluşturabilecek ve birbirleriyle sağlıklı iletişim

kurabileceklerdir. Tüm bu sebeplerle, ana dili eğitiminde parçalarüstü birimlerle ilgili becerilerin

kazandırılmasında ve ses-söz-anlam birlikteliğindeki ilişkinin kavratılmasında, görüntü

teknolojisinden faydalanılmalıdır.”(Coşkun, 2009:48)

Aynı ses birlikteliğiyle oluşmuş fakat yazma becerisinde cümle içerisindeki bağlamın;

konuşma ve sesli okumada ise hem bağlamın hem de parçalarüstü birimlerin anlam ayırt edici

özelliğinden dolayı birbirlerinden farklılık gösteren eşadlı sözcükler, her dilde olduğu gibi Türkiye

Türkçesinde de bulunmaktadır. Eşadlı kelimelerden olan aydın, ordu gibi kelimelerin yanı sıra ek

alarak da eşadlılık işlevine sahip olan pek çok yapı bulunmaktadır. Bunların içerisinde özellikle

fiilimsi grupları, eşadlı kelimeler türetme özelliğine sahiptirler. Örneğin “görüşme” kelimesi,

“görüşmeden geldim” bağlamı ile kullanıldığında ve doğru vurgu ve tonlamayla sesletilmediğinde,

Türkçe bilmeyen bir yabancıda kavram karmaşası oluşturacaktır. Emir ifadesi taşıyan “göRÜŞme”

eyleminde vurgu orta hecedeyken; isim fiil eki almış “görüşME” isminde vurgu son hecededir.

Hem ana dili hem de ikinci dil olarak Türkçe öğrenenlerin her iki anlamı da ayırt edebilmeleri için

başvurulması gereken en önemli yöntem ise kelime ve kelime gruplarının sesletimi sırasında ses

programları aracılığıyla parçalarüstü birimlerin görünür hâle getirilmesiyle gerçekleştirilecek olan

bir öğretim yöntemi olmalıdır. Çünkü ses analizi programları ile sese ait her türlü unsur görünür

hâle getirilebilmektedir. Eşadlı kelimelerin öğretilmesinde hem kulağa hem de göze dayalı

çalışmaların yaptırılması Türkçe öğrenen yabancıların farklı anlamlara sahip kelimelerde

anlatılmak istenen ifadeyi doğru şekilde algılamalarına ve algılatmalarına katkı sağlayacaktır.

372 Safa ÇELEBİ – Merve Hülya KİBAR FURTUN

Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 9/9 Summer 2014

2. Çalışmanın Amacı ve Önemi

Bu çalışmanın amacı, Türkçede bulunan bazı eşadlı sözcüklerin parçalarüstü birimler

açısından farklılıklarını görünür hâle getirerek tespit etmek ve bu farklılıklar doğrultusunda doğru

sesletimlerinin sağlanmasında parçalarüstü birimlerin görünür hâle getirilmesinin önemini

vurgulamaktır.

Bu çalışma ile Türk kültürünün yabancılara dil yoluyla aktarılmasında önemli bir rol alan

TÖMER’lerdeki dil öğretiminin ve dilin unsurlarının, hem sesletim hem de anlam yönüyle

öğrencilere algılatılması ve kavratılmasında, bilgisayar destekli eğitim ile daha işlevsel ve özgün

bir öğretim etkinliği ve materyali sunulmuş olacaktır. Yabancılara Türkçe öğretiminde parçalarüstü

birimlerin bilgisayar ortamında görünür hâle getirilmesi, öğrencilerin doğru, etkili konuşma ve sesli

okuma becerisi kazanmalarına büyük katkı sağlayacaktır.

3. Yöntem

Çalışmada olayları ve olguları doğal koşulları içinde incelemeyi hedefleyen betimsel

yöntem kullanılmıştır. Veriler, TDK Sesli Türkçe Sözlük’te yer alan bazı eşadlı sözcüklerden;

çekime uğramış bazı eşadlı sözcüklerin ise Türkçe öğretimi alanında uzman 5 kişiye cümle

içerisinde sesli okutulması ve ses kayıt cihazıyla kaydedilmesiyle elde edilmiştir. Ses kayıt

cihazıyla kaydedilen veriler, Praat 5.3.56 programıyla analiz edilmiştir. Analiz sonuçlarının

değerlendirilmesinde istatistiksel yöntem kullanılmıştır.

4. Bulgular ve Yorum

Praat 5.3.56 programıyla analiz edilen eşadlı kelimeler ve bu kelimelere ait sesletimlerde

ortaya çıkan parçalarüstü birimlerin yer aldığı veriler şu şekildedir:

TDK Sesli Türkçe Sözlük’te Eşadlı Ordu Sözcüğünün Sesletiminin Vurgu Görüntüleri

Şekil 1 Şekil 2

Yukarıda Şekil 1 ve Şekil 2’de görüldüğü üzere, TDK Sesli Türkçe Sözlük’te, silahlı

kuvvet anlamındaki ordu sözcüğünün “-du” hecesi, 142 Hz ile birincil vurguya sahipken şehir

anlamı olan “ordu” sözcüğünün “-or” hecesi 143 Hz ile birincil vurguya sahiptir. Ayrıca silahlı

kuvvet anlamındaki ordu sözcüğünün “or” hecesinin oluşum süresi 0.18 sn., “du” hecesinin oluşum

süresi 0.26 sn. dir. Şehir anlamında olan “ordu” sözcüğünün “or” hecesinin oluşum süresinin 0.22

sn., “du” hecesinin oluşum süresinin ise 0.20 sn. olduğu tespit edilmiştir.

İki farklı anlama sahip olan “ordu” sözcüğünün, hem hece vurguları bakımından hem de

hecelerin oluşum süreleri bakımından birbirinden farklılık gösterdiği tespit edilmiştir.

Yabancılara Türkçe Öğretiminde Eşadlı Sözcüklerin Doğru Sesletiminde… 373

Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 9/9 Summer2014

TDK Sesli Türkçe Sözlük’te Eşadlı Aydın Sözcüğünün Sesletiminin Vurgu Görüntüleri

Şekil 3 Şekil 4

Yukarıdaki Şekil 3 ve Şekil 4 incelendiğinde, “Aydın” sözcüğünün TDK Sesli

sözlüğündeki iki farklı anlamdaki söylenişlerindeki vurguları görülmektedir. Şekil 3’te sıfat

türündeki “aydın” sözcüğü 204 Hz ile birincil vurguyu “-dın” hecesinde taşırken, Şekil 4’te şehir

anlamı olan “aydın” sözcüğü birincil vurguyu 363 Hz ile “-ay” hecesinde taşımaktadır. Süre

bakımından incelendiğinde, sıfat türündeki “Aydın” sözcüğündeki “ay” hecesinin oluşum süresi

0.25 sn., “-dın” hecesinin oluşum süresi ise 0.36 sn’dir. Şehir anlamı taşıyan “Aydın” sözcüğündeki

“ay” hecesinin oluşum süresinin 0.30 sn., “dın” hecesinin oluşum süresi ise 0.27 sn. olduğu tespit

edilmiştir.

Göstereni aynı fakat gösterileni ayrı olan “Aydın” sözcüğünde, iki gösterilenin de hem

hece vurgularının hem de hecelerin oluşum sürelerinin birbirinden farklı olduğu tespit edilmiştir.

Türkçede bazı çekime uğramış eşadlı sözcüklerin tek başlarına söylenişlerinde vurgu

bakımından farklılıklarının tespit edilemediği; aralarındaki anlam farklılığının bir öbek içerisinde

söylenişlerinde ortaya çıktığı görülmektedir. “Sakın” sözcüğü de bu türden sözcüklerdendir. Bu

sebeple İstiklâl Marşı’nın “Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın” mısrası, dil alanında uzman

5 kişi tarafından “sakın” sözcüğünün ünlem ve fiil türündeki iki farklı anlamı doğrultusunda

sesletilmiş olup; anlam bakımından farklılığın hangi parçalarüstü birimlerden kaynaklandığını

tespit edebilmek için “sakın” sözcüğü “uğratma” ile birlikte incelenmiştir.

Uzmanların Sesletimlerindeki “Sakın” (Asla) Sözcüğünün Vurgu Görüntüleri

Şekil 5: Uzman Kişi 1 (Bayan) Şekil 6: Uzman Kişi 2 (Bayan)

374 Safa ÇELEBİ – Merve Hülya KİBAR FURTUN

Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 9/9 Summer 2014

Şekil 7: Uzman Kişi 3 (Bay) Şekil 8: Uzman Kişi 4 (Bayan)

Şekil 9: Uzman Kişi 5 (Bay)

Yukarıda, asla anlamında ve ünlem bildiren “sakın” sözcüğünün alanlarında uzman beş kişi

tarafından söylenişlerindeki ses dizimleri görülmektedir. Beş örnek de incelendiğinde “sakın”

sözcüğündeki birincil vurguyu, birinci uzman kişinin 256 Hz, ikinci uzman kişinin 213 Hz, üçüncü

uzman kişinin 198 Hz, dördüncü uzman kişinin 219 Hz, beşinci uzman kişinin de 127 Hz ile “-sa”

hecesinde oluşturduğu görülmektedir. Ayrıca beş örnek de incelendiğinde, “uğratma” filinin

sesletiminin “-rat” hecesinden başlayıp cümlenin sonuna kadar alçalan tonla gerçekleştiği

görülmektedir.

Oluşum süreleri incelendiğinde, “Uğratma sakın” ifadesini, birinci ve üçüncü Uzman

kişinin 1, ikinci Uzman kişinin 1,23, dördüncü Uzman kişinin 1,04, beşinci Uzman kişinin de 1.05

saniyede oluşturduğu görülmektedir.

Uzmanların Sesletimlerindeki “Sakın” (Korumak) Sözcüğünün Vurgu Görüntüleri

Şekil 10: Uzman Kişi 1 Bayan) Şekil 11: Uzman Kişi 2 (Bayan)

Yabancılara Türkçe Öğretiminde Eşadlı Sözcüklerin Doğru Sesletiminde… 375

Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 9/9 Summer2014

Şekil 12: Uzman Kişi 3 (Bay) Şekil 13: Uzman Kişi 4 (Bayan)

Şekil 14: Uzman Kişi 5 (Bay)

Emir ifadesi taşıyan ve korumak anlamındaki “sakın” sözcüğünün, uzmanlar tarafından

söylenişlerindeki ses dizimleri görülmektedir. Tüm örneklere bakıldığında “sakın” sözcüğünde

birincil vurgunun “-kın” hecesinde oluşturulduğu ve “sakın” sözcüğünden önce tüm uzmanlar

tarafından 0.10-0.30 sn. arası duraklama yapıldığı görülmektedir. Oluşum süreleri incelendiğinde,

“Uğratma sakın” cümlesinin sesletiminin 1. uzman kişinin 1,66, 2. uzman kişinin 1,64, 3. uzman

kişinin 1.44 ve 4. uzman kişinin ise 1,60 saniyede oluşturdukları tespit edilmiştir.

Göstereni aynı fakat gösterileni farklı olan “sakın” sözcüğünün söylenişleri

karşılaştırıldığında hem hece vurguları hem de oluşum süreleri bakımından birbirinden farklılık

gösterdiği tespit edilmiştir. Ayrıca emir bildiren “sakın” ifadesinden önce duraklama yapılması,

anlam bakımından farklılığın oluşmasında duraklamanın önemli etken olduğunu da göstermektedir.

TDK Sesli Türkçe Sözlük’te Kılış Bildiren “Görüşme” Sözcüğünün Sesletimindeki Vurgu

Görüntüsü

Şekil 15

376 Safa ÇELEBİ – Merve Hülya KİBAR FURTUN

Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 9/9 Summer 2014

Yukarıda Şekil 15’te, TDK Sesli Türkçe Sözlük’te bulunan ve isim fiil eki almış olan

“görüşme” sözcüğünün sesletiminde tespit edilen parçalarüstü birimler görülmektedir. Şekil 15

incelendiğinde, heceler arasında vurgu bakımından büyük bir farklılığın olmadığı; hecelerde düz

bir tonlamanın gerçekleştirildiği ve“-me” hecesinin 132 Hz ile birincil vurguyu üzerinde taşıdığı

tespit edilmiştir. Aynı zamanda görüşme sözcüğünün oluşum süresinin 0.70 saniye olduğu da

şekilde görülmektedir.

Uzmanların Sesletimlerindeki Olumsuzluk Bildiren “Görüşme” Sözcüğünün Vurgu

Görüntüleri

Şekil 16: Uzman Kişi 1 (Bayan) Şekil 17: Uzman Kişi 2 (Bayan)

Şekil 18: Uzman Kişi 3 (Bay) Şekil 19: Uzman Kişi 4 (Bayan)

Şekil 20: Uzman Kişi 5 (Bay)

Yukarıda, Türkçe eğitimi alanında uzman 5 kişinin olumsuzluk eki almış olan “görüşme”

sözcüğünün sesletimlerindeki paraçalarüstü birimler görülmektedir. Şekiller incelendiğinde, tüm

seslendiricilerin olumsuzluk bildiren “görüşme” sözcüğünde birincil vurguyu “-rüş” hecesinde

oluşturdukları görülmektedir. Ayrıca tüm örneklerde “-rüş” hecesinde yükselen ton ve “-me”

hecesinde ise alçalan ton meydana geldiği tespit edilmiştir. Bu örneklerde tespit edilen birincil

Yabancılara Türkçe Öğretiminde Eşadlı Sözcüklerin Doğru Sesletiminde… 377

Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 9/9 Summer2014

vurguların “rüş” hecesinde oluşturulmuş olması, olumsuzluk eki almış fiillerde birincil vurgunun

olumsuzluk ekinden bir önceki hecede oluştuğu kuramını da desteklemektedir.

Uzmanların Sesletimlerindeki Kılış Bildiren “Görüşmeden” Sözcüğünün Vurgu Görüntüleri

Şekil 21: Uzman Kişi 1 (Bayan) Şekil 22: Uzman Kişi 2 (Bayan)

Şekil 23: Uzman Kişi 3 (Bay) Şekil 24: Uzman Kişi 4 (Bayan)

Şekil 25: Uzman Kişi 5 (Bay)

Yukarıda kılış bildiren “Görüşmeden” sözcüğüne ait 5 farklı uzman kişinin

söyleyişlerindeki ses dizimleri görülmektedir. Şekil 21, 22, 23 ve 24 incelendiğinde, birincil

vurgunun “-me” hecesi üzerinde; şekil 25’te ise “-me” ve “-den” hecelerinde eşit miktarda

oluşturulduğu tespit edilmiştir. Tüm şekiller incelendiğinde heceler üzerinde oluşturulan tonların

birbirine benzer olduğu görülmektedir. Ayrıca görüşmeden sözcüğünün oluşum süreleri

incelendiğinde, 0.59 ile 0.75 sn. arasında oluşturulduğu görülmektedir.

378 Safa ÇELEBİ – Merve Hülya KİBAR FURTUN

Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 9/9 Summer 2014

Uzmanların Sesletimlerindeki Olumsuzluk Bildiren “Görüşmeden” Sözcüğünün Vurgu

Görüntüleri

Şekil 26: Uzman Kişi 1 (Bayan) Şekil 27: Uzman Kişi 2 (Bayan)

Şekil 28: Uzman Kişi 3 (Bay) Şekil 29: Uzman Kişi 4 (Bayan)

Şekil 30: Uzman Kişi 5 (Bay)

Son olarak olumsuzluk bildiren “görüşmeden” sözcüğüne ait uzmanların sesletimlerine ait

ton görüntüleri yukarıda şekiller halinde ortaya konmuştur. Şekil 26, 27, 28, 29 ve 30

incelendiğinde, beş sesletimde birincil vurgunun “-rüş” hecesinde oluşturulduğu görülmektedir.

Şekillerdeki ton görüntüleri benzerlikleri bakımından da dikkat çekmektedir. Oluşum sürelerinin

ise 0.73 sn ile 0.84 sn. arası olduğu tespit edilmiştir. Olumsuzluk bildiren “görüşmeden”

sözcüğünün oluşum süresinin kılış bildirenden daha uzun olmasının sebebi ise“-rüş” hecesinin daha

baskın olarak sesletilmesinden kaynaklanmaktadır.

5. Sonuç ve Öneriler

Sonuç olarak Türkiye Türkçesinde eşadlı sözcüklerin vurgularının birbirinden farklı

olduğu; sözlük birim bakımından vurgu farkı olmayan eşadlı sözcüklerin de bir bağlam içerisinde

ele alındığında vurgu bakımından farklılıklarının tespit edilebildiği ortaya çıkmıştır.

Yabancılara Türkçe Öğretiminde Eşadlı Sözcüklerin Doğru Sesletiminde… 379

Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 9/9 Summer2014

Söz varlığımızın zenginliği dilimizde eşadlı kelimelerin ve kelime gruplarının çeşitliliğiyle

kendini göstermektedir. Dilimize ait bu unsurların kendine özgü inceliklerini yabancıların doğru bir

şekilde algılaması ise hassas bir öğretim yöntemini zorunlu kılmaktadır. Araştırmamızın bir parçası

olan eşadlı kelimelerin yabancılara öğretimi konusunda sunduğumuz çözüm önerisi, bugüne kadar

değerlendirmeye alınmamış özgün bir yöntemdir. Bu çalışma ile sesli okuma veya konuşma

becerisinde eşadlı kelimelerin doğru sesletiminin sağlanmasında vurgu, ton, ezgi, süre, sınır, durak

gibi parçalarüstü birimlerin bilgisayar ortamında görünür hâle getirilerek yabancılara vurgu

çalışmaları yaptırılması gerekliliğinin büyük öneme sahip olduğu ortaya çıkmıştır.

Yabancılara Türkçe öğretiminde istenilen başarıyı elde edebilmek, derslerin öğrencilerin

bütün duyularına hitap edebilecek şekilde düzenlenmesine ve öğretmen tarafından doğru şekilde

organize edilmesine bağlıdır. Derslerde kullanılacak olan dil öğretim malzemelerinin öğrencilerin

dil becerilerini ve bilişsel düzeylerini daha ileriye taşıyacak nitelikte olmasına özen gösterilmelidir.

İkinci bir dili öğrenen birey için öğrenmenin daha kalıcı ve sağlıklı olabilmesi, kullanılan yöntem,

teknik, materyal ve ölçme araçlarının daha hassas ve somut hale getirilmesiyle mümkün olacaktır.

Dil öğretim esnasında kullanılacak görsel/işitsel malzeme ve etkinliklerin birden çok duyuya hitap

ediyor olması, yabancı öğrencilerde dil becerilerinin daha sağlıklı bir şekilde gelişmesini

sağlayacaktır.

Yabancılara Türkçe öğretimi için hazırlanan öğretim programlarında bilgisayara dayalı

öğretim yok denecek kadar azdır. Diğer yabancı dillerin öğretiminde kullanılan bilgisayar

programları, Türk dilinin ikinci bir dil olarak öğretiminde henüz işlevsel bir şekilde

kullanılamamaktadır. Dolayısıyla bu çalışmamızda Türkçe öğreten çeşitli kurum ve kuruluşlara

kullanım amacıyla önerdiğimiz ses analiz programlarının, Türkçe öğrenen yabancıların özellikle

dinleme, konuşma ve sesli okuma becerilerinin geliştirilmesine katkı sağlayacağı ve Türkçenin

sesletimi konusunda yaşanan problemlere bir çözüm getireceği düşünülmektedir.

Araştırma bulguları doğrultusunda elde edilen sonuçlara dayanarak, yabancılara Türkçe

öğretimine yönelik şu önerilerde bulunulmuştur:

• Yabancılara Türkçe Öğretimi programına vurgu çalışmaları yaptırılmasına yönelik

dersler konulmalıdır.

• Derslerde kullanılacak dil öğretim malzemelerinin öğrencilerin dil becerilerini ve

bilişsel düzeylerini daha ileriye taşıyacak nitelikte olmasına özen gösterilmelidir.

• Hem ana dili hem de ikinci dil olarak Türkçe öğretiminde, öğretim elemanları

tarafından Türkçenin vurgu sistemi doğrultusunda öğrencilere parçalarüstü birimleri bilgisayar

ortamında görünür hale getirerek vurgu ve tonlama çalışmaları yaptırılmalıdır.

• Eşadlı sözcükler gibi birden fazla anlamı içinde barındıran ünlemlerin veya farklı

tonlama ile farklı anlamlara gelen cümlelerin yabancı öğrenciler tarafından daha kolay

anlaşılmasını sağlamak amacıyla göze ve kulağa dayalı materyallerden ve etkinliklerden

yararlanılmalıdır.

• Türkçenin sesletiminde yapılan hataların giderek yaygınlaştığı günümüzde ilköğretimde

ve yabancılara Türkçe öğretiminde, TDK Sesli Sözlüğünden öğrencilerin faydalanmaları öğretim

elemanları tarafından sağlanmalıdır.

380 Safa ÇELEBİ – Merve Hülya KİBAR FURTUN

Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic

Volume 9/9 Summer 2014

KAYNAKÇA

AÇIK, F (2008). Türkiye’de Yabancılara Türkçe Öğretilirken Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm

Önerileri. Uluslararası Türkçe Eğitimi ve Öğretimi Sempozyumu. Doğu Akdeniz

Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Bölümü. KKTC.

AKSAN, D (2007). Her Yönüyle Dil Ana Çizgileriyle Dilbilim. Ankara: Türk Dil Kurumu

Yayınları.

ARSLAN, B (2003). Bilgisayar Destekli Eğitime Tabi Tutulan Ortaöğretim Öğrencileriyle Bu

Süreçte Eğitici Olarak Rol Alan Öğretmenlerin BDE’ye İlişkin Görüşleri. The Turkish

Online Journal of Educational Technology, 2/4, 67-75.

ARSLAN, M. ve ADEM, E. (2010). Yabancılara Türkçe Öğretiminde Görsel ve İşitsel Araçların

Etkin Kullanımı. Dil Dergisi, 147, 63-86.

BÖREKÇİ, M. (2005). “Türkçede Vurgu-Tonlama-Ölçü-Anlam İlişkisi”,Kazım Karabekir Eğitim

Fakültesi Dergisi, 12, 187-207.

COŞKUN, M. Volkan. (2006). Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretiminde Sesletim Sorunu,

Gülsevin, G. ve Boz, E. (Edt). Türkçenin Çağdaş Sorunları. 61-75. Ankara: Gazi Kitabevi.

COŞKUN, M. Volkan. (2009). Ana Dili Eğitiminde Parçalarüstü Birimlerin Önemi ve Teknoloji

Destekli Olarak Kavratılması, Bilig, S. 48, s. 41-52.

GÜNAY, V. Doğan. (2007). Sözcükbilime Giriş. İstanbul: Multilingual.

ÖZDEMİR, Cihan (2013). “Yabancılara Türkçe Öğretiminde Ders Malzemelerinin Önemi ve

İşlevsel Ders Malzemelerinin Nitelikleri”, TURKİSH STUDİES (İnternational Periodical

for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic), Volume 8/1, s. 2049-2056.

SALLABAŞ, M. Eyyüb (2012). “Türkçeyi Yabancı Dil Olarak Öğrenenlerin Konuşma

Kaygılarının Değerlendirilmesi”, TURKİSH STUDİES (İnternational Periodical for the

Languages, Literature and History of Turkish or Turkic), Volume 7/3, s. 2199-2218.

ŞAHİN, Abdullah ve AKÇAY, Ahmet (2011). “Türkçe Öğretmeni Adaylarının Bilgisayar Destekli

Eğitime İlişkin Tutumlarının İncelenmesi”, TURKİSH STUDİES (İnternational Periodical

for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic), Volume 6/2, s. 909-918.

ŞİMŞEK, P. (2011). Yabancılara Türkçe Öğretiminde Okuma Metinleri ve Yardımcı Kitaplar.

Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı.

Yüksek Lisans Tezi. Afyon.

TDK. (2008). Sesli Türkçe Sözlük.

http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_seslissozluk&view=seslissozluk. Ağ

adresinden 10.04.2014 tarihinde edinilmiştir.