Uluslararası Kafkasya Kongresi Bildirileri

17

Transcript of Uluslararası Kafkasya Kongresi Bildirileri

XVI

Hepinize sonsuz baĢarılar diler, saygılarımı sunarım.

Ġçindekiler

THE ROLE OF THE RELIGION IN THE CAUCASUS REGION AND SOCIETAL SECURITY .... 1

Orkhan Gafarlı

USA & UE FOREIGN POLICY IN CAUCASUS ................................................................................. 9

Rovena Alıraj

ENERGY TRANSPORTATION LINES AND THEIR PROTECTION ............................................. 13

Agron Malaj

RUSSIAN FOREIGN POLICY FROM CAUCASUS IN THE BALKANS GREAT

GEOPOLITICAL BATTLE: WHO WILL RULE EURASIA? ........................................................... 29

Albert Hitoaliaj

AZERBAIJAN-IRAN RELATIONS IN THE POST-SOVIET ERA................................................... 52

Peyman Asadzade

Roya Izadi

FOREIGN POLICY OF THE EUROPEAN UNION TOWARDS THE SOUTH CAUCASUS ........ 60

Haydar Efe

ĠSMAĠL GASPIRALI: TERCÜMAN GAZETESĠ VE ―DĠLDE, FĠKĠRDE BĠRLĠK‖ SÖYLEMĠNĠN

YENĠDEN OKUNMASI ...................................................................................................................... 88

Ġnci Çağlayan

EDEBĠYATIMIZIN KAFKAS CEPHESĠ: OSMANLI-RUS SAVAġLARINDA 1855 KARS

ZAFERĠNĠN TÜRK ġĠĠRĠNDEKĠ YANSIMALARI ........................................................................ 114

Tevfik Sütçü

TÜRK-GÜRCÜ KÜLTÜRLERARASILIK ....................................................................................... 130

Nebahat Akgün Çomak, Elgiz Yılmaz, Leyla Akgün, Ġnna Ossiptsuk

OSMANLI DEVLETI‘NIN SON YÜZYILINDA KAFKAS POLITIKASI AÇILIMI ................... 153

Necati Aydın

KAFKASYA‘NIN MAKROEKONOMIK GÖRÜNÜMÜ VE TÜRKIYE ILE TICARETI (2000-

2010) ................................................................................................................................................... 167

Yusuf Bayraktutan, M. Hilmi Özkaya

XVII

TÜRKĠYE‘NĠN GÜNEY KAFKASYA ÜLKELERĠ VE ĠRAN ĠLE EKONOMĠK - SĠYASĠ

ĠLĠġKĠLERĠ ........................................................................................................................................ 181

Kerem Karabulut, Alper Yalçın

RUSYA‘DA SOSYALIZMDEN KAPITALIZME GEÇIġ (1992-2000): NEOLIBERALIZM,

OTORITERIZM VE ÇEVRELEġME ................................................................................................ 210

Caner Sancaktar

KAFKASYA JEOPOLITIĞI VE TÜRKIYE‘NIN KAFKASYA POLITIKASI ............................... 249

Atilla Sandıklı

TÜRKĠYE‘DE KAFKASYA ĠLE ĠLGĠLĠ YAPILAN DĠL VE KÜLTÜR ........................................ 261

KONULU ÇALIġMALAR ÜZERĠNE BĠR DEĞERLENDĠRME .................................................... 261

Mehmet Furkan Çelik

SOVYETLERDE PROPAGANDA ARACI OLARAK SINEMA .................................................... 269

Çağrı Alagöz

AVRASYAÇILIK VE RUSYA .......................................................................................................... 281

Fuad Hilalov

TÜRK-RUS ĠLĠġKĠLERĠNE YÖN VEREN ETKENLER ................................................................ 293

Esma Torun Çelik

TÜRKĠYE-RUSYA FEDERASYONU UZUN SÜRELĠ ĠYĠ ĠLĠġKĠLERĠN YARARLARI ............ 321

M. Oktay Alnıak, Aylin Çelik Turan, Pelin Yılmaz Bolat

KAFKASYA‘DA ĠRAN - ĠSRAIL ÇEKIġMESI VE GÜVENLIK SORUNLARI ........................... 326

Orkhan Gafarli, Yusuf Çınar,Çağatay Balcı

NÜKLEER ENERJĠ VE NÜKLEER GÜVENLĠK AÇISINDAN KAFKASYA .............................. 340

Nalan Özkan

YENI LIDERLER DÖNEMINDE TÜRKIYE-AZERBAYCAN ĠLIġKILERINDE KIRILMA

NOKTALARI ..................................................................................................................................... 342

Ali Faik Demir

THE REPRESENTATIONS OF THE CAUCASUS IN SOVIET HISTORICAL JOURNALS (1926-

1945) ................................................................................................................................................... 353

Tristan Landry

ĠġGAL ALTINDAKĠ KARABAĞ‘IN MEÇHUL GELECEĞĠ ......................................................... 363

Abbas Karaağaçlı

THE CAUCASUS. RE-THINKING THE PAST OF A CONFLICT ZONE ..................................... 372

Zaur Gasimov

XVIII

REALIST VE PRAGMATIK DÜġÜNCELER EKSENINDE TÜRKIYE‘NIN SOĞUK SAVAġ

SONRASIGÜNEY KAFKASYA POLITIKASI: ―GÜÇ‖, ―DENGE‖ VE ―AġILAMAYAN

SORUNLAR‖ ..................................................................................................................................... 394

Tolga Çikrıkci

YUMUġAK GÜÇ KURAMI BAĞLAMINDA TÜRKĠYE‘NĠN GÜNEY KAFKASYA STRATEJĠSĠ

............................................................................................................................................................ 406

Göktürk Tüysüzoğlu

TÜRKĠYE‘NĠN AB ÜYELĠĞĠNĠN, KAFKASYA‘NIN AVRUPA‘YA EKLEMLENMESĠNE OLASI

ETKĠLERĠ .......................................................................................................................................... 420

Fatih Sezgin, Erdal GiĢi, Muharrem Pakel

1905 DEVRIMI :ETNIK ÇATIġMALAR: DAĞLIK KARABAĞ SORUNU .................................. 438

Dilara Mehmetoğlu

AVRUPA BĠRLĠĞĠ DIġ POLĠTĠKASINDA KAFKASYA ............................................................... 444

Mehlika Özlem Ultan

AVRUPA BĠRLĠĞĠ‘NĠN KAFKASYA POLĠTĠKASI ...................................................................... 454

Pınar Elbasan

THE MAIN ASPECTS OF THE NATIONAL SECURITY OF GEORGIA. .................................... 467

Okropiridze Nino

TRANSIT GEOPOLITICS FROM CAUCASUS TO BALKANS: SOUTHERN GAS CORRIDOR A

STUDY CASE. ................................................................................................................................... 478

Elton Qendro,

THE RUSSIAN-GEORGIAN CONFLICT AND ITS IMPLICATIONS FOR TERRITORIAL

INTEGRITY AND POLICY OF THE REPUBLIC OF GEORGIA .................................................. 491

Erdal Düzdaban

ABHAZYA CUMHURĠYETĠ‘NĠN YASAL STATÜSÜNÜN ULUSLARARASI HUKUK

AÇISINDAN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ ............................................................................................ 499

Filiz Cicioğlu,Muharrem Saran,Sezai BabakuĢ

NORMALLEġME SÜRECĠNDE TÜRKĠYE - ERMENĠSTAN ĠLĠġKĠLERĠ:ZÜRĠH

PROTOKOLLERĠ VE ULUSLARARASI HUKUK ......................................................................... 508

Arda Özkan

ULUSLARARASI HUKUKTA DĠPLOMATĠK TANINMA: GÜNEY OSETYA VE

ABHAZYA‘NIN MEVCUT STATÜSÜ ............................................................................................ 520

Mesut ġöhret

TÜRKĠYE-GÜRCĠSTAN ĠLĠġKĠLERĠ ............................................................................................. 554

Buket Önal

XIX

AZAR‘IN SÜRÜNCEMELI TOPLUMSAL UYUġMAZLIKLAR MODELINE GÖRE:

GÜRCISTAN-GÜNEY OSETYA ÇATIġMA ANALIZI .................................................................. 558

Burcu Güçlü Akpınar

YENI DÜNYA DÜZENI‘NIN DOMINO ETKISI YARATAN DEVRIMLERI: GÜRCISTAN GÜL

DEVRIMI VE MISIR LOTUS DEVRIMI ......................................................................................... 574

Azime Telli

GÜRCĠSTAN'IN AYRILIKÇI BÖLGELER SORUNU VE GÜRCÜ-RUS SAVAġI ...................... 611

Serdar Kesgin

ĠRAN VE RUSYA; STRATEJIK ĠTTIFAK MI BATI‘YA KARġI KOZ MU? ................................ 612

M.Serkan Taflıoğlu

ĠRAN-ERMENISTAN ĠLIġKILERI .................................................................................................. 619

Zafer Yıldırım

―TÜRKIYE‘DEKI ABHAZ DIASPORASI VE ÖRGÜTLERI AÇISINDAN ABHAZYA:KAFKAS

ABHAZ DAYANIġMA KOMITESI‘NIN GÖRÜġLERI.................................................................. 624

Kafkas-Abhazya DayanıĢma Komitesi/Zeynep Seda Tantekin

ABAZA-GÜRCÜ ÇATIġMASINDA TARĠH ................................................................................... 630

Hayri Çapraz

DÜNDEN BUGÜNE ABHAZYA MESELESI‘NIN ADIGE-ABHAZ ĠLIġKILERINE ETKILERI640

Keisuke Wakizaka

ĠKĠ FARKLI PENCEREDEN GÜNEY OSETYA SORUNU ........................................................... 663

Tekin Aycan TaĢcı

TÜRKĠYE-ERMENĠSTAN NORMALLEġME SÜRECĠNE RUSYA‘NIN YAKLAġIMI .............. 673

Fatih Özbay

KARADENĠZ, KAFKASYA VE HAZAR BÖLGELERĠ ENERJĠ KAPASĠTELERĠNĠN

TÜRKĠYE‘NĠN ENERJĠ GÜVENLĠĞĠ AÇISINDAN ÖNEMĠ ........................................................ 684

Sertif Demir

THE ANALYSIS OF WAR IN AFGHANISTAN AND ITS EFFECT ON THE REGION.............. 705

Sertif Demir

KAFKASYA‘DA AZINLIK SORUNLARI ....................................................................................... 715

Ġrfan Kaya Ülger ................................................................................................................................. 722

THE GLOBAL GEOPOLITICAL THEORIES TURKEY AND EURASIA………………………………728

Ergys Llanaj

XX

HOW MULTILINGUALISM DEFINES CAUCASIA 738

Münevver Tekcan

KAFKASYA‘DA GÜVENLĠK SORUNU VE BUNUN TÜRK DIġ POLĠTĠKASINDA

YANSIMALARI 760

Serap Gürsel

ULUS ÖTESĠ TASARLANMIġ CEMAAT OLARAK ERMENĠ DĠASPORASININ

ALMANYA‘DA POLĠTĠK HALKLA ĠLĠġKĠLER ÇALIġMALARI VE GELENEKSEL VE YENĠ

MEDYAYI POLĠTĠK MÜCADELEDE ARAÇSALLAġTIRMASI 775

Füsun Alver

I

ĠKĠ FARKLI PENCEREDEN GÜNEY OSETYA SORUNU

Tekin Aycan TAġCI

08.08.2008 Rus – Gürcü savaĢına kadar olan Rus-Gürcü-Oset iliĢkileri tarihi süreç içerisinde farklı yorumlarla

farklı argümanlara dayandırılmaktadır. Taraflar bu Ģekilde, ileri sürdüğü hak iddialarına kendi lehlerinde yasal

zemin sunma emeline haizlerdir. GörüĢümüze göre bu farklı bakıĢ açılarını incelemek, bugünkü geliĢmelere

yorumlayabilmek için faydalı olacaktır. Makale, karĢılaĢılabilecek bu eksikliği bir nebze de olsun kapatmaya

çalıĢmak için hazırlanmıĢtır.

GiriĢ

Üç iç denizin doğu ucunda bulunan Kafkasya, ―dünya hakimiyeti‖ teorisinde önemli bir yere sahiptir. Kendisini

ikiye bölen büyük sıra dağlara rağmen etki – tepki iliĢkisinde bir bütünlüğe sahiptir. Nitekim burada çıkacak

küçük bir kıvılcımın, bölgesel ve küresel güç mücadelesini hızlandıracak koca bir yangına dönüĢmesi iĢten bile

değildir.

Kafkasya‘da eski zamanlardan beri devam eden etnik, dini ve kültürel çatıĢma ortamı Sovyet Rusya döneminde

kurulan idari yapılanmalar yüzünden daha çetrefilli hale geldi. Sovyetlerin dağılma sürecinin hızlandığı 1980‘li

yıllarda birliğe bağlı halklar arasında artan milliyetçilik eğilimleri, Kafkasya‘yı da etkisi altına aldı ve bölgedeki

çatıĢmaları alevlendirdi.

Kafkasya‘daki çatıĢma alanları, bölge ülkelerinin iç politikada iktidarın meĢruiyeti açısından önem arz etmekte

ve dıĢ politikada denge siyaseti yürütmelerini zorunlu hale getirmektedir. Kafkasya üzerinde menfaatleri olan

büyük güçler için bölgedeki istikrarsızlık, onlara müdahale imkanı sağlamaktadır. Bu çerçevede örnek

bölgelerden biri Güney Osetya‘dır.

Kökeni XIX. yüzyıla kadar uzanan Gürcü yönetimi ile Osetler arasındaki sorunun sebebi, bugünkü Güney

Osetya toprakları üzerinde egemenlik mücadelesidir. O dönemden günümüze değin Gürcü yönetimi Osetler

üzerinde hakimiyetini sağlamlaĢtırmak için çabalarken, Osetler kimi zaman hukuki yollarla, kimi zaman da

silahlı direniĢlerle buna karĢı koymuĢlardır.

Çarlık Rusya‘sının 1917 yılında dağılmasının ardından 26 Mayıs 1918 kurulan Gürcistan Demokratik

Cumhuriyeti bünyesinde yer almayı reddeden Güney Osetya idari birimi, bağımsızlık ve Sovyet Rusya ile

birleĢme talebiyle Gürcülere karĢı askeri mücadeleye giriĢmiĢtir. Gürcistan‘ın Sovyetler Birliği‘ne katılmasıyla

Moskova tarafından ―özerk bölge‖ statüsüyle Tiflis‘e bağlanan Güney Osetya, SSCB‘nin dağılma sürecine

doğru, 70 yıl önceki taleplerini tekrar gündeme taĢımıĢtır. Buna karĢılık Gürcü yönetimi toprak bütünlüğünü

koruma endiĢesiyle bölge halkına karĢı bazı önlemlere baĢvurmuĢtur.

Osetlerin bağımsızlık ve Rusya ile birleĢme talepleri, iki taraf arasında sık sık sıcak çatıĢmaya dönüĢmüĢtür. Son

olarak 08 Ağustos 2008‘de Rusya‘nın da müdahil olduğu Gürcü – Oset savaĢı yaĢanmıĢtır. SavaĢın sonucunda

Erciyes Üniversitesi Stratejik AraĢtırmalar Merkezi (ERUSAM), AraĢtırma Görevlisi. [email protected]

664

Güney Osetya‘nın bağımsızlığı Rusya tarafından ilk kez tanındı.1 Bu sayede Güney Osetya, de-facto

bağımsızlığını de-jure hale getirme yolunda önemli bir aĢama kaydetti.2 SavaĢ sonrası oluĢan bu de-facto

statükonun meĢruiyeti üzerine Oset-Rus iĢbirliği ile Gürcüler arasında hukuki mücadele baĢladı. Bu hukuki

mücadele savaĢ suçlarının incelendiği UCM aracılığı ile halen sürdürülmektedir.3

SavaĢın suçlusunun tespiti yönünde hukuki mücadele devam ederken, egemenlik konusunda taraflar iddia ve

taleplerine tarihi dayanaklar oluĢturmaya çalıĢmaktadırlar. Bu yüzden bölgenin tarihi olarak kime ait olduğu ve

Çarlık döneminden SSCB‘nin dağılıĢına kadar olan süreçte bölgedeki idari yapılanma üzerine araĢtırmalar önem

kazanmaktadır.

Bu çalıĢmada, bölgenin tarihsel anlamda kime ait olduğu ve tarihi süreç içerisinde Gürcistan – Güney Osetya

arasındaki idari yapılanmanın anayasal dayanakları üzerine iki tarafın sunduğu iddialar incelenmektedir.

“Güney Osetya tarihsel anlamda kime ait ” tartıĢması

Osetlerin Güney Osetya‘ya ne zaman geldiği tartıĢması, son on yılda Gürcü ve Oset taraflar arasında akademik

anlamda geniĢ kapsamlı incelenmiĢtir. Oset tarihçilere göre, Osetlerin Kuzey Kafkasya‘dan Güney Osetya‘ya

yerleĢmeleri uzak geçmiĢe dayanmakta iken, Gürcü tarihçilere göre bu hadise yakın dönemde olmuĢtur.4

Oset tarihçilerden Mark Bliyev‘e göre, söz konusu halkın bölgedeki varlığı milattan önceki yüzyıllara

dayanmaktadır. Bliyev, Osetlerin atalarının Hint-Avrupa boyları olduğunu ve bunların M.Ö. XVI. – IX.

yüzyıllarda Kafkasya‘da Kuban kültürünün kurucuları olduğunu iddia etmektedir. Sovyet dönemi

arkeologlarından Bagrat Tehov‘un Güney Osetya‘da Kuban kültürüne ait beĢ bin yıllık arkeolojik buluntuları

ortaya çıkarması Osetlerin bölgedeki varlığını kanıtlamaktadır.5

Bliyev, 1865 yılında Tiflis yönetiminin, bugünkü Güney Osetya topraklarının bulunduğu Gori yerleĢim

biriminin tarihi hakkında hazırladığı rapora atıfta bulunmaktadır. Raporda, bölge nüfusu ―yerli‖ ve ―göçmen‖

olarak ikiye ayrılmıĢ, Gürcüler, Ermeniler ve Osetler ―yerli‖ olarak belirtilmiĢtir.6 Bliyev raporun doğruluğunu

desteklemek için, M.Ö. 90-21 yılları arasında yaĢamıĢ olan tarihçi Diodorus Siculus‘un verdiği bilgilere

değinmektedir. Buna göre, Ermenistan ve Pers körfezinden doğuya doğru uzanan alanda yaĢamıĢ olan ―Oslar‖

ya da ―Osetler‖ Güney Osetya‘ya M.Ö. V. yüzyılda yerleĢmiĢlerdir. Bliyev, Gürcü yıllıklarının da yaklaĢık aynı

yüzyıllarda bölgedeki Oset varlığını doğruladığını iddia etmektedir. Gürcü yıllıkları, M.Ö. IV. yüzyıllara doğru

Büyük Ġskender döneminde Gürcü – Oset iĢbirliği ile Doğu Gürcistan ve Güney Osetya topraklarında ―Ġberia‖

devletinin kurulduğundan bahsetmektedir.7

Gürcü tarihçiler Mariam Lordkipanidze ve Georgiy Othmezuri ise, IX. yüzyılda Arap, XIII. yüzyılda Moğol

istilaları neticesinde Osetler küçük gruplar halinde bölgeye göç ettiler. Fakat zaman içinde bunlardan bir kısmı

1 26.08.2008 tarihinde de-facto Güney Osetya Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu tarafından egemen ve bağımsız bir devlet olarak tanınmıĢtır.

Bkz: http://document.kremlin.ru/doc.asp?ID=47560 2 Rusya Federasyonu haricinde Nikaragua, Venezuella, Nauru, Tuvalu. Bkz: http://www.newsru.com/arch/world/05sep2008/nika.html ;

http://top.rbc.ru/politics/10/09/2009/328391.shtml ; http://lenta.ru/news/2009/12/16/nauru/ ; http://lenta.ru/news/2011/09/23/tuvalu1/ ; 3 Cenap Çakmak, ―Rusya‘nın Güney Osetya Politikası, Neo-Self Determinasyon ve Ucm‘nin Rolü‖, Bilge Strateji, Cilt 1, Sayı 1, Güz 2009,

s. 71-96 4 O. Bubenok, Osetinı na Yujnom Kavkaze: Aborigenı ili priĢeltsı?, Kavkaz i Globalizatsiya, Tom 1, Ġsveç, 2007, s.143 5 M. Bliyev, Yujnaya Osetiya v kolliziyah rossiysko-gruzinskih otnosheniy, Ġzdatesltvo ―Yevropa‖, 2006, s.15-16 6 M. Bliyev, a.g.e., s.18-19 7 M. Bliyev, a.g.e., s.19

665

asimile olurken, diğer kısmı da Gürcü sınırlarından kovuldu. XV. yüzyıldan itibaren Osmanlı ve Perslere karĢı

direniĢ sırasında Gürcü nüfusunda azalma yaĢanmasıyla, Kuzey Kafkasya‘dan göçler için uygun ortam doğdu.8

Bu sayede XVII. ve XVIII. yüzyıllarda Gürcistan‘ın kuzey-batı bölümü olan ġida Kartli bölgesine Oset

yerleĢmeleri çoğaldı.9

Lordkipanidze ve Othmezuri, ġida Kartli bölgesine göç eden Osetlerin, Gürcü “Tavadların” (toprak ağalarının)

arazilerine toprak köleleri olarak yerleĢtiklerini ifade etmektedirler.10

Ayrıca, Kafkasya Genel Valisi – Çar Naibi

General Vorontsov döneminde yazılan 08 Mayıs 1802 tarihli listeden11

Ahalgora‘da sadece Gürcü ve Ermeni,

Cava‘da sadece Gürcü, Tshinvali‘de ise Gürcü, Ermeni ve Yahudi nüfusunun yaĢadığı bilgisini

aktarmaktadırlar. Böylece Osetlerin bölgeye yerleĢmelerinin geç döneme rastladığını kanıtlamaya

çalıĢmaktadırlar.12

Yukarıdaki görüĢleri değerlendirdiğimizde, iki taraf da bölgedeki varlıklarını diğerinden daha evvele götürmek

ile bugünkü politikalarına tarihi bir temel arayıĢı içerisindedir. Tarihi gerçeklerin bugünkü konjektörü

değiĢtirmek için yetersiz kalacağı malum olmasına rağmen, tarafların bu alandaki araĢtırmalara önümüzdeki

yıllarda da önem verileceği tahmin edilebilir.

Tarihi Süreç

Gürcü ve Rus – Oset tarafları, bugün oluĢan tablo üzerindeki talep ve itirazlarını tek bir tarihi sürece farklı

açılardan dayandırmaktadırlar. Olaylara farklı yaklaĢımları anlayabilmek için tarihi süreci hatırlatmak faydalı

olacaktır.

Gürcü – Oset çatıĢmasına tarihi zemin, 1774‘te Osetya‘nın, 1801‘de Gürcistan‘ın Rusya Çarlığına ilhak oluĢu ve

sonrasında uygulanan idari düzenlemelerle oluĢmuĢtur. 1770‘lerde Gürcistan toprakları üzerinde Kartli ve

Kaheti baĢta olmak üzere birçok idari birim vardı. Ocak 1801‘de Doğu Gürcistan Rusya‘ya ilhak edildi. Ġlhakın

ardından Tiflis‘te kurulan ―Gürcistan Yüksek Meclis Hükümeti‖ ile Gürcistan, Kafkasya yönetiminin merkezi

haline getirildi.13

Bu dönemde Gürcü Tavadlar, Pomeşikler (toprak ağaları), Güney Osetya köylülerinin

üzerinde feodal hegemonya kurdular. Böylece bunların Oset köylülerle olan münakaĢaları, Moskova‘da çoğu

zaman gündemi oluĢturmaya baĢladı.

Çarlık Rusya‘sının 1917 Devrimi ile yıkılmasının ardından, bağımsız Gürcistan Demokratik Cumhuriyeti

kuruldu. Gürcistan‘ın bağımsızlığını ilan etmesiyle Güney Osetya, Gürcistan egemenliğini reddetti ve Rusya

çatısı altında Kuzey Osetya ile birleĢme talebinde bulundu. Bu geliĢmeler iki taraf arasında gerilimi arttırdı ve

çatıĢmaya neden oldu.

8 M. Lorgkipanidze, G. Othmezuri, Osetinı v Gruzii, Kavkaz i Globalizatsiya, Tom 1, Ġsveç, 2007, s.127-128 9 M. Lorgkipanidze, a.g.e., s.128, 131 10 M. Lorgkipanidze, a.g.e., s.131 11 Lorgkipanidze ve Othmezuri, 1802 tarihli bu listeye ―Kafkasya Arkeoloji Komisyonu Belgeleri‖nden ulaĢmıĢ olup, dip not olarak sayfa

446-470 aralığını göstermiĢlerdir (s.132). Esasında sözü geçen bilgiler sırasıyla 466., 467., 469. sayfalarda yer almaktadır. Bkz: Aktı,

sobrannıe Kavkazskoy arheografiçeskoy komissiyey, Tom I, Tiflis, 1866, s. 466, 467, 469. 12 M. Lorgkipanidze, a.g.e., s.132 13 Hayri Çapraz, Gürcistan‘da Rus Ġdaresinin YerleĢmesi (1800-1850), OAKA, Cilt I, No: I, s.68, 69

666

Mayıs 1920‘de Sovyet Rusya – Gürcistan arasında, Gürcistan‘ın bağımsızlığını ve egemenliğini tanıyan

antlaĢma imzalandı.14

ġubat 1921‘de Kızıl Ordu‘nun Tiflis‘e girmesi ile Gürcistan Demokratik Cumhuriyeti‘nin

hukuki varlığına son verildi ve Gürcistan SSC‘si kuruldu. Sovyetler Birliği yönetimince 1922‘de Gürcistan

bünyesinde Güney Osetya Özerk Bölgesi oluĢturuldu. Bu idari yapılanma 1936 SSCB Anayasası‘nın 25.

maddesinde de yerini aldı.15

Sovyetler Birliği‘nin sonuna doğru 1988‘lerde Gürcü – Oset iliĢkileri tekrar gerilimini arttırdı. Bu dönemde

Gürcistan SSC yönetiminin bağımsızlık giriĢimlerine karĢılık Güney Osetya da ayrı bir Ģekilde bağımsızlık

hareketlerine giriĢti. Dolayısıyla iki taraf arasındaki münasebetler 70 yıl öncesine geri döndü. 10 Kasım 1989‘da

Güney Osetya Halk Meclisi olağanüstü toplantısında Güney Osetya‘nın özerk bölgeden, Güney Osetya Özerk

SSC‘sine dönüĢtürülmesi kararı alındı. Bu karar ne Moskova, ne de Tiflis tarafından onaylandı. 1989 Aralık

ayının ortalarında Güney Osetya, Gürcistan Cumhuriyeti tarafından fiili olarak silahlı abluka altına alındı.16

3 Nisan 1990‘da Gürcistan Yüksek Konseyi, SSCB‘den ayrılma kararını oylamaya sundu. Haziran ayında,

1921‘den itibaren Sovyetler Birliği tarafından kabul edilen tüm yasaların geçersiz olduğu kararını aldı. Bunun

üzerine 19 Haziran 1990‘da Güney Osetya Yüksek Meclisi toplanarak, Gürcistan Devrim Komitesinin

SSCB‘den çıkma kararı ile 16 ġubat 1921 ve 24 Mart 1921 tarihli kararların iptal olması durumunda, Güney

Osetya‘da SSCB kanunlarının geçerliliğini koruyacağına dair karar aldı. Aynı toplantıda Güney Osetya‘nın

bağımsızlık deklarasyonu da kabul edildi.17

20 Haziran 1990‘da Gürcü SSC Yüksek Konseyi ―bağımsızlık‖ kararını kabul etti. Tiflis‘te alınan bağımsızlık

kararının ardından aynı gün Güney Osetya Halk Meclisi, SSCB Anayasası‘nı kabul ettiğine ve Güney Osetya

Özerk Bölgesi‘nde sadece SSCB yasalarının geçerli olduğuna dair karar aldı. 10 Kasım 1989‘da da Güney

Osetya yönetimi, ―özerk bölge‖ statüsünü ―özerk cumhuriyet‖e dönüĢtürüldüğü ilan edildi. Yeni cumhuriyetin

ilk parlamento seçimleri de 9 Aralık 1990 olarak belirlendi. 9 Aralık 1990‘da Gürcistan‘ın karĢı çıkmasına

rağmen Güney Osetya‘da parlamento seçimlerinin yapılması, ikili iliĢkilerde önemli bir dönüm noktası oldu. 11

Aralık 1990‘da Gürcistan parlamentosunda Güney Osetya‘nın Özerk Bölge statüsünün ilgası kabul edildi ve

ertesi gün Tshinvali ve Cava bölgelerinde olağanüstü hal ilan edildi. Bölgenin askeri ablukaya alınıĢı buradaki

ekonomik hayatı da derinden etkiledi.18

7 Ocak 1991‘de Gorbaçov, Güney Osetya ve Gürcistan yönetimleri tarafından Güney Osetya‘nın statüsünde

yapılan tüm değiĢikliklerin geçersiz olduğuna dair bir kararname yayınladı. Bu kararname Güney Osetya

yönetimi tarafından kabul görürken, Gürcistan yönetimince reddedildi. 17 Mart 1991‘de SSCB‘nin devamına

14 R. S. Bzarov, Nezavisimost Respubliki Yujnaya Osetiya – Garantiya bezopasnosti i nadejnogo budushego osetinskogo naroda, Tshinval,

2008, s. 19; Konfliktı v Abhazii i Yuznoy Osetii, Dokumentı 1989-2006 gg., Prilojenie k “Kavkazskomu sborniku” (Bundan sonra: Konfliktı v

Abhazii i Yuznoy Osetii…), Vıpusk No:1, Russkaya Panorama, Moskva, 2008, s.108; M. Bliyev, a.g.e., s.434 15 http://www.hist.msu.ru/ER/Etext/cnst1936.htm 16 Konfliktı v Abhazii i Yuznoy Osetii… , s. 23-24, 178; R. S. Bzarov, a.g.e., s. 23; M. Bliyev, a.g.e., s.402 17 Yujnaya Osetiya 1988 – 1992, Hronika Sobıttiy Gruzinskoy agressii (Bundan sonra: Yujnaya Osetiya 1988 – 1992… ), Tshinval, 1996,

s.19-20; M. Bliyev, a.g.e., s.402 18 Konfliktı v Abhazii i Yuznoy Osetii…, s. 26-27,31-33,33-37; M. Bliyev, a.g.e., s.402-404; R. S. Bzarov, a.g.e., s. 23-24; Yujnaya Osetiya

1988 – 1992…, s. 20,24-26.

667

yönelik birlik genelinde referandum yapıldı. Gürcistan referanduma katılmadı, Güney Osetya‘da ise %97 evet

oyu kullanıldı. 31 Mart 1991‘de ise Gürcistan bağımsızlık içi referandum düzenlendi.19

14 Nisan 1991‘de Gamsahurdia, açık oylama ile Devlet BaĢkanı seçildi. Bu arada 6 Ocak 1991‘den beri

Gürcistan ablukası altındaki Güney Osetya‘da Ģartlar daha da kötüleĢmekteydi. Nihayetinde, 10 Kasım 1989‘da

aldığı kararı 4 Mayıs 1991‘de Moskova‘nın baskısıyla iptal etti ve ―özerk bölge‖ statüsünü tekrar kabul etti.20

Güney Osetya, 1 Eylül 1991‘de yeniden ―özerk cumhuriyet‖ statüsüne geçiĢi onayladı. Bu kararın önemi, Güney

Osetya‘nın Sovyet Rusya ile birleĢme talebini doğrudan Sovyet Rusya Yüksek Konseyi‘ne iletebilmesi yolunun

açılması idi.21

Aralık 1991‘de SSCB varlığına son verdi. Bunun üzerine 21 Aralık 1991 tarihinde Güney Osetya Yüksek

Konseyi bağımsızlık deklarasyonunu onayladı. 19 Ocak 1992‘de düzenlenen referandum ile Güney Osetya‘nın

bağımsızlığı ve Rusya ile birleĢmesi %99 oy ile kabul edildi.22

Gürcistan‘ın yeni Devlet BaĢkanı Edurad ġevardnadze, 1992‘de Güney Osetya‘ya savaĢ açtı. Ardından BM‘ye

kabul arifesinde, Yeltsin ile 24 Haziran 1992‘de Dagomıs‘da bir araya geldi. Toplantı sonucunda Gürcü - Oset

savaĢına son verilmesi ve bölgeye Rus, Gürcü, Oset ortak barıĢ gücü yerleĢtirilmesi kararı alındı. Bu toplantıda

Güney Osetya yeniden Gürcü hakimiyetine sokulurken, onun bağımsızlığı ya da özerkliği konusuna hiç

değinilmedi. 14 Temmuz 1992‘de ortak barıĢ gücü birlikleri Güney Osetya‘ya girdi.23

Bir Tarihi Süreç Ġki Farklı Yorum; Taraflara Göre Yasal Dayanaklar

Yukarıda anlatmaya çalıĢtığımız tarihi süreç hem Gürcüler, hem Osetler tarafından farklı argümanlara

dayandırılarak yorumlanmaktadır. Alt baĢlıktan da anlaĢılacağı üzere makalemizin bu kısmında iki tarafın

yorumlarına değineceğiz.

Oset görüĢünü en iyi yansıtan araĢtırmacılardan birisi olan Mark Bliyev, Osetlerin Gürcistan‘dan bağımsız olma

giriĢimlerine yasal zemin oluĢturmaya çalıĢırken, iĢin özünde yaĢanan bütün olumsuz geliĢmelerin altında

sadece ―faĢizan‖ Gürcü politikalarını değil, Rusların yanlı politikalarını da zan atlında bırakmaktadır.

Bliyev‘in Osetlerin bugünkü Güney Osetya topraklarındaki varlığını evveliyata dayandırdığından daha önce söz

etmiĢtik. Onun anlatımıyla Gürcüler ancak XVI – XVII yüzyıllarda Georgi Saakadze liderliğinde Güney Osetya

üzerinde feodal hakimiyet kurmuĢtur.24

XVIII. yüzyıla gelindiğinde Güney Osetya, Kartli-Kaheti ve Ġmereti

Knezlikleri tarafından sistematik olarak silahlı saldırılara maruz kalmıĢtı. XVIII. yüzyılın son çeyreğinde II.

Erekle‘nin merkeziyetçi politikaları sonucu Tavadlar‘ın hakimiyet alanları kısıtlanmıĢtı. Onlara eski haklarını

ise ancak Gürcistan‘ı 1801‘de ilhak etmesinin ardından bizzat Ruslar geri vermiĢti.25

Bundan sonra yerli

soylular güçlü bir devlet desteğine mazhar olmuĢlar ve nüfuzlarını geniĢletip kendilerine yeni nüfus

19 R. S. Bzarov, a.g.e., s. 24; Bliyev, a.g.e., s.414-415, 426 20 R. S. Bzarov, a.g.e., s. 25 21 M. Bliyev, a.g.e., s.433-434 22 R. S. Bzarov, a.g.e., s. 25-26 23 S. Jidkov, Brosok maloy imperii, Maykop, 1996, s.73-77,80,82,88-89,94,101-103,154,190-191,200; M. Bliyev, a.g.e., s.389-457 24 M. Bliyev, a.g.e., s.27 25 M. Bliyev, a.g.e., s.30-31, 39

668

topluluklarını bağlamaya baĢlamıĢlardı. Gürcü Tavadlar‘ın feodal yayılıĢının temel yönü ise Osetya‘nın

Gürcistan ile sınır bölgeleri olmuĢtu.26

XIX. yüzyıl sonlarına kadar Gürcü knez ve Tavadlar‘ın baskıları karĢısında Osetlerin gösterdiği silahlı

direniĢler, Rus - Gürcü birliklerince yer yer ―soykırıma‖ dönüĢen seferlerle bastırılmıĢtı. Bliyev, verdiği

bilgilerle tarihi süreç içerisinde Sovyetler Birliği‘nin kuruluĢuna kadar ―Oset topraklarının‖ nasıl Gürcü

hakimiyetine girdiğini göstermektedir. Onun aktardıklarından ortaya çıkan sonuç ise, yukarıda da belirttiğimiz

gibi Güney Osetya‘nın Gürcü hakimiyetine giriĢinin sadece Gürcü liderlerin feodal hırsları neticesinde

olmadığıdır. Burada Rus yönetiminin de rolü oldukça büyüktür. Nitekim Bliyev‘e göre 1801‘den itibaren Rus

yönetimi, Kafkasya‘da hakimiyetin sağlanabilmesini Gürcü liderlerin desteğine endeksli görmüĢtü. Onların

gönüllerini kazanmak için de Petersburg, ―Güney Osetya‘yı Gürcü feodallerin önüne yem olarak koymuĢtu‖.27

Rus yönetiminin izlediği bu strateji ise Oset – Gürcü çatıĢmasını alevlendirmiĢti. Petersburg toprak, köylü ve

mükellefler hakkında çıkan sorunların incelenmesi iĢini 1803 yılında Yüksek Gürcü Hükümeti‘ne bırakmıĢ, o da

Güney Osetya‘ın önemli bir bölümünü Gürcü Knez Eristavi‘nin mülkiyetine, diğer bölümünü de Maçabelov

feodal ailesine bırakmıĢtı. Böylece Güney Osetya topraklarında yoğun bir biçimde Gürcü feodalizmi

geniĢlemeye devam etmiĢ, bu da iki taraf arasındaki sorunu daha da çetrefilli hale getirmiĢti. 1917 Devrimi‘ne

kadar olan süreçte kendilerini Gürcistan‘dan bağımsız olarak gören Güney Osetya halkı, Gürcü feodallere karĢı

yükümlülük almayı reddetmiĢ ve bunu sıkça silahlı direniĢlerle göstermiĢti.28

Bliyev, Gürcüler ve Osetler arasındaki sorunlar hakkında bölgede görevli Rus generallerin Petersburg ile olan

yazıĢmalarını da aktarmaktadır. Bu resmi yazıĢmalarda Rus yöneticilerinin Osetler ile Gürcüler arasında yaptığı

ayrım açıkça görülmekte, Osetler ―barbar, isyancı, vahĢi‖ gibi sıfatlarla tanımlanmakta, Gürcü halkı ve

feodalleri ise ―medeni ve kültürlü millet‖ olarak tasvir edilmekteydi. Bliyev‘in verdiği en çarpıcı örnek,

Kafkasya Genel Valisi – Kafkasya Orduları BaĢkomutanı General Vorontsov‘un, Ġmparator I. Nikolay‘a yazdığı

mektuptur. Onun aktarımıyla söz konusu mektupta Vorontsov, Maçabelilerin feodal haklarının ellerinden

alınmasının Rusya‘ya hiçbir yarar getirmeyeceğini dile getirmekte, dağlık ve vahĢi yerlerde yaĢayan Osetlerin

medeni Gürcülerin hakimiyetinde olmaları gerektiğini belirtmekteydi.29

Bliyev‘in anlatımıyla 1917 Devrimi sonrası ―Gürcistan Demokratik Cumhuriyeti‖nin teĢekkül sürecinde diğer

azınlıklarla birlikte Osetler de Gürcü Ģiddetine maruz kalmıĢtı. Buna karĢılık Osetler, Güney Osetya‘nın Rusya

bünyesinde yer alması ve Kuzey – Güney Osetya‘nın birleĢtirilmesi için faaliyet ve giriĢimlerde bulunmaya

baĢlamıĢlardı.30

Osetlerin bu giriĢimlerinin yasal olduğunu savunan Bliyev, Moskova‘nın Güney Osetya

probleminin çözümü için 1921‘de kurulan Gürcistan SSC‘sine özel yetki vermesini oldukça olumsuz

karĢılamaktadır. Ona göre bu karar, Rusya‘nın Kafkasya politikasında Gürcistan‘a biçtiği geleneksel ayrıcalığın

devam ettiği ve Rusya için her zaman olduğu gibi küçük bir halkın değil, bölgede önemli bir yere sahip olan

26 M. Bliyev, a.g.e., s.39-40 27 M. Bliyev, a.g.e., s.333 28 M. Bliyev, a.g.e., s.43-44 29 M. Bliyev, a.g.e., s.221-222, 233 30 M. Bliyev, a.g.e., s.345-377

669

Gürcistan‘ın çıkarlarının öncelikli olduğu anlamını taĢıyordu. Sonuç olarak Güney Osetya varlığını, SSCB‘nin

dağılıĢına kadar Gürcistan‘ın kolonisi olarak devam ettirmek zorunda kalmıĢtı.31

1989‘lara gelindiğinde SSCB‘nin kaderi belirlenirken, Gürcistan‘da da bazı kıpırdanmalar yaĢanıyordu. Bliyev,

dönemin Gürcistan‘ındaki geliĢmeleri, Zviad Gamsahurdia önderliğinde oluĢan milliyetçi devlet ideolojisinin

ayakta durabilmek için kendine düĢman üretme çabaları olarak değerlendirmektedir. Gamsahurdia liderliğindeki

milliyetçi Gürcüler, ―Gürcistan Gürcülerindir!‖ sloganlarıyla Osetya gibi özerk yapılara son verilmesini,

SSCB‘den bağımsızlığın kazanılmasını talep ediyorlardı.32

Bu olaylar ıĢığında Güney Osetya Halk Meclisi‘nin 10 Kasım 1989‘da ―Özerk Bölge‖ statüsünü ―Özerk

Cumhuriyet‖ statüsüne çevirmesi, Bliyev‘in yorumuyla ―özerklik statüsünü kaybetme riskine karĢı‖ alınmıĢ

halklı bir önlemdi.33

Bliyev‘e göre, 20 Haziran1990‘da Gürcistan Yüksek Konseyi‘nin SSCB‘den ayrılma kararı alması, Güney

Osetya için tüm umutları yok ettiği gibi, ona bağımsızlığını ilan etmek için hukuki zemini de kazandırmıĢtı.34

21

Aralık 1991‘de Güney Osetya Yüksek Komisyonu‘nun Güney Osetya Cumhuriyeti‘nin bağımsızlığını ilan eden

deklarasyonu kabul etmesi de yine Gürcistan‘ın oluĢturduğu tehdidin büyümesi üzerine atılmıĢ bir adımdı. Bu

deklarasyona Rusya‘dan beklenen desteğin geleme nedeni ise Bliyev için, Rusya‘nın Kafkasya‘da hala daha

Gürcistan ile çatıĢmak istememesi ve milliyetçi Gamsahurdia‘nın iktidarı terk edip, yerini Sovyet

nomenkulaturası ġevardnadze‘ye bırakması idi.35

SSCB‘nin dağılmasının ardından taraflar hak ve taleplerini BM nezdinde de aramaya koyuldular. Gürcistan‘ın

toprak bütünlüğünü koruma hakkını ileri sürmesine Osetler cevaben eski SSCB‘nin parçaları üzerinde toprak

bütünlüğü iddiasının uluslararası hukuk açısından hiçbir temele dayanmadığını, SSCB‘nin dağılması ile sınırlar

üzerine tüm hakların revize edilmek zorunda kaldığını ileri sürmektedirler. Ayrıca Osetlere göre, Gürcistan

SSCB bünyesinden ilk çıkan ülke olması itibarıyla birlik devletinin toprak bütünlüğünü kendisi bozmuĢtu.36

Buna ilaveten 1917-1920 ve 1989-1992 yıllarında Gürcülerin bağımsızlık mücadelesinde Güney Osetya

topraklarında hak iddia ederek Osetlere karĢı soykırım yaptıkları ve onları sürgün ettikleri diğer Oset iddiaları

arasında yer almaktadır. Soykırım iddiaları da Güney Osetya‘nın bağımsızlık ilanı için önemli bir sebep teĢkil

etmektedir.37

Bliyev‘in aktardıklarına göre Güney Osetya Yüksek Konseyi‘nin BM‘lere sunduğu argümanlardan bir diğeri de,

Sovyetler Birliği‘nin kuruluĢuna kadar Gürcistan‘ın hiçbir toprak bütünlüğüne sahip olmadığı, Çarlık

döneminde Rus hakimiyetine giren Gürcü toplumunun Sovyetlere kadar kendi toprakları üzerinde hiçbir siyasi

idari yapılanmaya sahip olmadıkları idi. Sunulan argümana göre, Güney Osetya‘nın da bu dönemde Rus

egemenliğine girdiği ve onun üzerindeki tek egemenliğin Ruslara ait olduğu öne sürülmektedir. Güney

31 M. Bliyev, a.g.e., s.379-380,383 32 M. Bliyev, a.g.e., s.393 33 M. Bliyev, a.g.e., s.394 34 M. Bliyev, a.g.e., s. 403, 414-415 35 M. Bliyev, a.g.e., s.441-443 36 M. Bliyev, a.g.e., s.444-445 37 M. Bliyev, a.g.e., s. 445

670

Osetya‘nın Gürcistan‘a bağlanması ise ancak 1922 yılında Stalin ve Orcinikidze‘nin kararıyla, Osetlerin fikri

dahi sorulmadan gerçekleĢtirilmiĢtir.38

Özetle eserde verilen bilgilerden anlaĢılacağı üzere Güney Osetya yönetimi, Gürcistan‘ın Güney Osetya

üzerindeki haklarının SSCB‘nin dağılması ve SSCB anayasasının iĢlerliğini yitirmesi ile son bulduğunu öne

sürmektedir.

Sorun ile ilgili Mariam Lordkipanidze ve Georiy Othmezuri‘nin görüĢleri Gürcü iddialarını yansıtması açısından

önemlidir.

Bu iki tarihçinin, Osetlerin ―Gürcü topraklarında‖ ancak XVII yüzyıl itibarıyla gözükmeye baĢladıklarını ve

XVII. – XVIII. yüzyıllarda özellikle ġida Kartli (bugünkü Güney Osetya toprakları) bölgesine yerleĢtiklerini

ileri sürdüklerinden yukarıda bahsetmiĢtik.39

Lordkipanidze ve Othmezuri‘nin bölgede dağlık alanlara Gürcü

Tavadlar‘ın kontrolünde yerleĢen Osetlerin, Gürcü toprak ağalarının hizmetinde oluĢunu vurgulaması bir

anlamda onların idari yönetime ve sınırlara sahip olmadıklarını göstermektedir.

Çarlık döneminde ―Güney Osetya‖ toponomisi ise XIX. yüzyıldan itibaren ortaya çıkmıĢtır. Buna göre XIX.

yüzyılın ortalarına kadar ―Güney Osetya‖ terimine ne Gürcü ne de yabancı kaynaklarda rastlanmaktaydı. Hatta

Osetya için kuzey-güney ayrımı da yapılmamaktaydı. ―Güney Osetya‖ teriminin ortaya çıkıĢı 1863–1900 yılları

arasında ġida Kartli merkezli Oset halkına yönelik ―Kafkasya‘da Ortodoks Hıristiyan toplumunu yeniden

oluĢturma‖ projesi ile gerçekleĢmiĢti. Yine de bu bölgedeki Oset halkından Maçabeli ve Eristav knezlerine tabi

olarak bahsedilmekteydi. Sonuç olarak da Rus Çarlığı‘nın desteği ile ortaya çıkan ―Güney Osetya‖ ve ―Güney

Osetler‖ terimleri artık literatüre iyice yerleĢmiĢti.40

Gürcistan Demokratik Cumhuriyeti döneminde (1918–1921), gelecekte kurulacak olan Güney Osetya Özerk

Cumhuriyeti toprakları, Gori uezd adlı idari birim olarak Gürcistan sınırları içerisindeydi. Söz konusu idari

sınırlar, Lenin hükümetince 7 Mayıs 1920‘de imzalanan antlaĢma ile de kabul edilmiĢti. 1921 Sovyet

hakimiyetine girilmesinin ardından da ġida Kartli bölgesi, Gürcistan bünyesinde yer alıyordu. Bu dönemden

itibaren bölgedeki Oset nüfusu iyice artmaya baĢlamıĢtı. 20 Nisan 1922 yılında Güney Osetya Özerk

Bölgesi‘nin kurulmasıyla, Tshinvali ve bölgedeki nüfus Gürcüler aleyhine hızla değiĢmeye baĢlamıĢtı.41

Lordkipanidze ve Othmezuri‘ye göre Demokratik Gürcistan Devleti döneminde, Oset ayaklanmalarına karĢı

Gürcistan yönetiminin aldığı tedbir ve eylemler ise her devletin toprak bütünlüğünü korumak için üzerine aldığı

doğal bir vazifeydi. Gürcistan‘ın egemenliğini korumak için harekete geçmesi, 7 Mayıs 1920‘de imzalanan

antlaĢma ile Gürcistan‘ın bağımsızlığını ve iç iĢlerine karıĢmamayı kabul eden Rusya hükümeti tarafından

Güney Osetya‘nın iç iĢlerine karıĢmak olarak yorumlanmıĢtı.42

38 M. Bliyev, a.g.e., s. 446 39 M. Lorgkipanidze, a.g.e., s. 127-128 40 M. Lorgkipanidze, a.g.e., s. 133 41 M. Lorgkipanidze, a.g.e., s. 133 42 M. Lorgkipanidze, a.g.e., s. 134

671

Buna ilaveten Lordkipanidze ve Othmezuri, Oset ayaklanmasına karĢı Gürcü yönetiminin aldığı askeri önlemler

ve müdahalenin ―soykırım‖ olarak nitelendirilmesine karĢı çıkmaktadırlar. Onlara göre her iki taraf da kayıplar

vermiĢti. Ayrıca tüm bu olayların sorumlusu Oset BolĢevikleri idi.43

1921‘de ―Gürcü ve Oset BolĢevikler‖ sayesinde Kızıl Ordu tarafından Gürcistan iĢgal edilmiĢ ve Gürcistan

SSC‘nin kurulmuĢtu. Bu arada BolĢevik Osetler, Gürcistan bünyesinden ayrılmak için yeni kampanyaya

baĢlamıĢlardı. Eylül 1921 baĢında ―Güney Osetya‖ Devrim Komtesi ve Parti Komitesi self-determinasyon

konusunu tartıĢmaya açmıĢ ve Güney Osetya SSC‘sinin kurulması kararını almıĢtı. Lordkipanidze ve

Othmezuri‘nin verdikleri bilgiye göre, Gürcistan sınırları içinde kurulmak istenen bu cumhuriyetin kapsayacağı

topraklarda 1922 yılında toplam 4.534 kiĢilik nüfusun 1.436‘sını Gürcüler, 613‘ünü Osetler teĢkil etmekteydi. 44

20 Nisan 1922‘de Gürcistan SSC hükümeti tarafından, Güney Osetya bölgesinin statüsü, ―SSC‖ olarak değil,

Gürcistan bünyesinde ―Özerk Bölge‖ olarak kabul edildi.45

O dönemde henüz Kuzey Kafkasya‘daki Osetlere

herhangi bir siyasi statü tanınmamıĢken, Tshinvali, Znaur, Leningor, Cava rayonlarının Güney Osetya‘ya

bağlanarak ona ―özerk bölge‖ statüsü verilmesi, Lordkipanidze ve Othmezuri açısından dikkat edilmesi gerek

bir hadiseydi. Zira onlara göre, Rusya‘nın Osetleri tek bir çatı altında birleĢtirmeyip iki idari birime

bölmesindeki amacı, gelecekte iki halkın birleĢmesini gündeme getirebilmek için elinde bu sorunu bir koz olarak

bulundurmaktı. 46

Lordkipanidze ve Othmezuri, Osetlerin bağımsızlık taleplerinin yersiz olduğunu Ģu Ģekilde ifade etmektedirler:

―Eski Güney Osetya Özerk Bölgesi gerekli tüm hukuki haklara sahiptir. Ġdari yönetim hakkına; gelenek, görenek

ve kültürlerini koruma, yaĢatma hakkına; kendi dillerinde eğitim görme hakkına (– ki devlette görev alabilmek

için Gürcüce öğrenmeleri doğal olarak Ģarttır) sahiplerdir. Üniversitelerde Oset dili ve kültürü üzerine dersler,

araĢtırmalar yapılmaktadır. Osetler kendilerine ait tiyatrolara, basın yayın organlara sahiptir.‖ 47

Özetle Lordkipanidze ve Othmezuri‘ye göre, Gürcistan‘daki Osetlerin tam da Gürcistan‘ın Rusya‘dan

bağımsızlığını ilan ettiği dönemde ayrılmak istemeleri ve ayaklanmaları, Gürcistan‘ın bağımsızlığını

kabullenemeyen Rusya tarafından planlanmıĢ siyasi bir oyundur.48

Sonuç

Güney Osetya‘da yaĢayan Oset halkının Gürcistan‘dan bağımsızlığını kazanması ve Kuzey Osetya ile birleĢmesi

için tarihi gerekçelere olan ihtiyacı, onların bölgedeki geçmiĢleri hakkındaki araĢtırmalara hız vermelerine neden

olmuĢtur. Aynı Ģekilde Gürcü siyasileri ve akademisyenleri, Oset ayrılıkçı hareketinin yasal hiçbir dayanağa

sahip olmadığını ispatlamak için yine tarihi olaylara yorumlar getirmek zorunda kalmıĢtır.

Ġki tarafın yaĢanan tarihi süreci, farklı bakıĢ açıları ile farklı çıkarımlar yaparak değerlendirmeleri, bugüne kadar

Güney Osetya sorununda çözümsüzlüğü kalıcı kılmıĢtır. Zira 2008‘de yaĢanan savaĢ sonrasında Güney

43 M. Lorgkipanidze, a.g.e., s. 135 44 M. Lorgkipanidze, a.g.e., s. 135 45 M. Lorgkipanidze, a.g.e., s. 135 46 M. Lorgkipanidze, a.g.e., s. 136 47 M. Lorgkipanidze, a.g.e., s.136 48 M. Lorgkipanidze, a.g.e., s.136

672

Osetya‘nın bağımsızlığının baĢta Rusya olmak üzere bazı ülkelerce de tanınması, çözümü daha da

zorlaĢtırmıĢtır.

Yeni süreçte Güney Osetya yönetimi uluslararası alanda meĢruiyetini kazanmak için mücadele ederken,

Gürcistan yönetimi de Güney Osetya‘nın daha fazla ülke tarafından tanınmasını engellemek ve iĢgal altında

olarak nitelediği topraklarını uluslararası hukuk yoluyla tekrar geri almak için çaba harcamaktadır.

Buradan anlaĢılacağı üzerine, tarihi araĢtırmalar aslında sadece iki taraf açısından değil, sorunun çözümü için

müracaat edilen uluslararası camia açısından da oldukça önemlidir. Öyle ki, Güney Osetya sorununun

çözümünde bugün üçüncü tarafların müdahalesi kaçınılmaz hale gelmiĢtir. Gürcistan ve Güney Osetya‘nın orta

yolda buluĢması için, onların ileri sürdükleri iddialar nesnel olarak ele alınıp araĢtırılmalıdır. Buradan

anlaĢılacağı üzere tarihi sürecin, olayların, antlaĢmaların objektif Ģekilde incelenmesi oldukça önemlidir. Bunun

için ortak, yansız bir komisyon oluĢturulması uygun olacaktır.