Sayfa 1deneme.qxp - Binfikir

24
Umarýz yeni yýla kadar bir hü- kümet kurulur da Sinterklaas/Sa- int Nicolas’ýn torbasýndan bizlere yoksulluk paketi çýkmaz. 3’te editör’ den ‘Y üzyýllarýn hiçbir çaba harcamadan zengin olmak hayali’ insanlarýn en büyük rüyasý olmaya devam ediyor. Bu yüzden de dü- zenli olarak bahis oynuyorlar. Futbol maçlarý baþta olmak üzere her türlü maç ya da yarýþ üzerine bahis oynanan salonlarýn sayýsý ve bu salonlara Türklerin ilgisi gittikçe artýyor. Araþtýrmalar alt sosyal sýnýflar- dan 35-44 yaþ arasýndaki grubun þans oyunlarýna da- ha düþkün olduðunu gösteriyor. Limburg bölgesinden baþlayarak özellikle Anvers, Gent, Brüksel, Liege, Verviers ve Charleroi kentlerin- de bahis salonlarýnýn sayýsý giderek arttý. Hatta bazý Türk kahvehaneleri bahis salonu haline çevrildi. Bu salonlarda her milletten insana rastlamakla birlikte, Türklerin fazlalýlýðý dikkat çekiyor. Ýster tutku, ister baðýmlýlýk deyin, þans oyunlarýna ilgi her geçen gün artýyor. Internet ile birlikte özellikle küçük yaþtaki çocuklarýn tuzaða düþme riski de artýyor. Umut fakirin ekmeði Erdinç UTKU 4 Erdem RESNE 5 Özgür BALCI 6 Leyla ERTORUN 7 Mustafa KÖR 9 Ýlknur CENGÝZ 16 Mehmet AYDOÐDU 17 Haydar ABÝ 18 Kenan GÖRGÜN 19 Adnan Yýldýz 20 Nihat DURSUN 21 Köþe yazarlarýmýz Köþe yazarlarýmýz 12-13’te Kör, aday gösterildiði saygýn 2007 yýlý Groen Waterman Edebiyat Ödülü ‘Halk ödülü- nü’ aldý. Kör 2008’de de Genk kenti ‘Kent Þairi’ olarak þehrin kültür elçiliðini yapacak. 14’te www.binfikir.be Okuyun, bir fikir edinin www .binfikir .be Belçika'nýn Türkçe gündemi! Günlük haber ve yorumlar www.binfikir.be'de! Sayý 24 - Aralýk 2007 KURBAN BAYRA- MINIZI VE YENÝ YILINIZI KUTLAR ESENLÝKLER DÝLERÝZ Gürcan Gürsel Gent Belediyesi’nde dini, siyasi ya da yaþam felsefesini yansýtýcý simgelerin kullanýlmamasý önergesi 23 karþý oya raðmen 26 oyla kabul edildi. Personel iþlerinden sorumlu baþkan yardýmcýsý Fatma Pehlivan, alýnan kararý “siyasi ha- yatýmýn en kötü günlerinden biri” ola- rak yorumladý. 5’te GENT BELEDÝYESÝ’NDE GENT BELEDÝYESÝ’NDE BAÞÖRTÜSÜ Y BAÞÖRTÜSÜ Y ASAÐI ASAÐI HUMO ANKETÝNDE HUMO ANKETÝNDE ÝLGÝNÇ SONUÇLAR ÝLGÝNÇ SONUÇLAR Yoksullar gaz-elektrik faturalarýný ödemekte zorlanýyor Gürcan Gürsel Binfikir’de Efsanevi GIRGIR’ýn kapak çizeri ve Bel- çika çizgi-roman dünyasýnýn tanýnan imzasý Gürcan Gür- sel, bu sayýmýzdan itibaren Belçika gün- demini çizgileriyle yansýtacak. Gürsel’le yaptýðýmýz söyleþi 16-17’de “Bence Saint-Nicolas raký sofralarýnýn aranan gönül adamýdýr” 8’de Belçikalý Türkler bir taraftan Belçika’da kurban bayramýný kutlamaya ve kur- banlarýný kesmeye hazýrlanýrken, diðer taraftan 834 hacý adayý Kutsal Top- rak’lara uðurlandý. 11 ’de BELÇÝKALI TÜRKLER KURBAN BAYRAMI’NA HAZIR BELÇÝKA’NIN NABZI BURADA ATIYOR MUST MUST AF AFA KÖR KÖR ’E BÝR ÖDÜL DAHA ’E BÝR ÖDÜL DAHA Haftalýk Humo dergisinin Fla- man Bölgesi ve Brüksel’de Türk ve Faslý- lar ile yaptýðý kamuoyu yok- lamasýnda il- ginç sonuçlar ortaya çýktý. 7’te

Transcript of Sayfa 1deneme.qxp - Binfikir

Umarýz yeni yýla kadar bir hü-kümet kurulur da Sinterklaas/Sa-int Nicolas’ýn torbasýndan bizlereyoksulluk paketi çýkmaz.

33’’ttee

editör’den

‘Yüzyýllarýn hiçbir çaba harcamadan zenginolmak hayali’ insanlarýn en büyük rüyasýolmaya devam ediyor. Bu yüzden de dü-

zenli olarak bahis oynuyorlar. Futbol maçlarý baþtaolmak üzere her türlü maç ya da yarýþ üzerine bahisoynanan salonlarýn sayýsý ve bu salonlara Türklerinilgisi gittikçe artýyor. Araþtýrmalar alt sosyal sýnýflar-dan 35-44 yaþ arasýndaki grubun þans oyunlarýna da-ha düþkün olduðunu gösteriyor.

Limburg bölgesinden baþlayarak özellikle Anvers,

Gent, Brüksel, Liege, Verviers ve Charleroi kentlerin-de bahis salonlarýnýn sayýsý giderek arttý. Hatta bazýTürk kahvehaneleri bahis salonu haline çevrildi. Busalonlarda her milletten insana rastlamakla birlikte,Türklerin fazlalýlýðý dikkat çekiyor. Ýster tutku, isterbaðýmlýlýk deyin, þans oyunlarýna ilgi her geçen günartýyor. Internet ile birlikte özellikle küçük yaþtakiçocuklarýn tuzaða düþme riski de artýyor.

Umut fakirin ekmeði

���� Erdinç UTKU 4

���� Erdem RESNE 5

���� Özgür BALCI 6

���� Leyla ERTORUN 7

���� Mustafa KÖR 9

���� Ýlknur CENGÝZ 16

���� Mehmet AYDOÐDU 17

���� Haydar ABÝ 18

���� Kenan GÖRGÜN 19

���� Adnan Yýldýz 20

���� Nihat DURSUN 21

Köþe yazarlarýmýzKöþe yazarlarýmýz

1122--1133’’ttee

Kör, aday gösterildiði saygýn2007 yýlý Groen WatermanEdebiyat Ödülü ‘Halk ödülü-nü’ aldý. Kör 2008’de de Genkkenti ‘Kent Þairi’ olarak þehrinkültür elçiliðini yapacak.

1144’’ttee

ww

w.b

infi

kir

.be

OOkkuuyyuunn,, bbiirr ffiikkiirr eeddiinniinn

� www.binfikir.be Belçika'nýn

Türkçe gündemi!

� Günlük haber ve yorumlar

www.binfikir.be'de!

Sayý 24 - Aralýk 2007

KURBAN BAYRA-MINIZI VE YENÝ

YILINIZI KUTLARESENLÝKLER

DÝLERÝZGürcan Gürsel

Gent Belediyesi’nde dini, siyasi ya dayaþam felsefesini yansýtýcý simgelerinkullanýlmamasý önergesi 23 karþý oyaraðmen 26 oyla kabul edildi. Personeliþlerinden sorumlu baþkan yardýmcýsýFatma Pehlivan, alýnan kararý “siyasi ha-yatýmýn en kötü günlerinden biri” ola-rak yorumladý.

55’’ttee

GENT BELEDÝYESÝ’NDEGENT BELEDÝYESÝ’NDEBAÞÖRTÜSÜ YBAÞÖRTÜSÜ YASAÐIASAÐI

HUMO ANKETÝNDEHUMO ANKETÝNDEÝLGÝNÇ SONUÇLARÝLGÝNÇ SONUÇLAR

YYookkssuullllaarr ggaazz--eelleekkttrriikk ffaattuurraallaarrýýnnýý ööddeemmeekkttee zzoorrllaannýýyyoorr

Gürcan Gürsel Binfikir’de

Efsanevi GIRGIR’ýnkapak çizeri ve Bel-çika çizgi-romandünyasýnýn tanýnanimzasý Gürcan Gür-sel, bu sayýmýzdanitibaren Belçika gün-demini çizgileriyle yansýtacak.Gürsel’le yaptýðýmýz söyleþi 1166--1177’’ddee

“Bence Saint-Nicolas raký sofralarýnýn aranan gönül adamýdýr” 88’’ddee

Belçikalý Türkler bir taraftan Belçika’dakurban bayramýný kutlamaya ve kur-banlarýný kesmeye hazýrlanýrken, diðertaraftan 834 hacý adayý Kutsal Top-rak’lara uðurlandý. 1111’’ddee

BELÇÝKALI TÜRKLER KURBANBAYRAMI’NA HAZIR

BELÇÝKA’NIN NABZI BURADA ATIYOR

MUSTMUSTAFAFAA KÖRKÖR’E BÝR ÖDÜL DAHA’E BÝR ÖDÜL DAHA

Haftalýk Humodergisinin Fla-man Bölgesive Brüksel’deTürk ve Faslý-lar ile yaptýðýkamuoyu yok-lamasýnda il-ginç sonuçlarortaya çýktý.

77’’ttee

Sayfa 1deneme.qxp 07.12.2007 11:38 Seite 1

Sayfa 2.qxp 06.12.2007 22:16 Seite 1

3GÜNDEMAralýk 2007

Binfikir ekibi olarak 2007 yýlýnýn son sayýsýný çýka-rýrken, aramýza yeni katýlan ünlü karikatürist Gür-

can Gürsel’le birlikte çalýþmanýn verdiði keyfi yaþýyoruz.Siz dikkatli okuyucularýmýzýn da kapak karikatüründehemen farkedeceðiniz gibi, Türkiye’de bir dönemin ak-tif tanýðý ve muhalifi olan Gýrgýr Mizah Dergisi’nin kapakçizeri Gürcan Gürsel, artýk Binfikir’le Belçika gündemi-ne muhalefet edecek.

Evet, 2007 bitiyor ancakBelçika yarým yýl önce ger-çekleþtirdiði seçimlere rað-men hala Hükümeti’ni kura-mamýþ durumda. Artan ener-ji fiyatlarý, ödenemeyen sað-lýk giderleri, zenginlerle yok-sullar arasýndaki uçurumunartmasý gibi sosyo- ekono-mik problemler dururken,maalesef devlet reformlarýn-da týkanýp kalýndý. Altý ay gi-bi uzun bir sürede yeni hü-kümet oluþturulamadý ve yi-ne maalesef yukarda saydýðý-mýz önemli dosyalarýn çözü-müne yoðunlaþmak yerinekimin Baþbakan olacaðý,önemli bir mesele haline ge-tirilmeye çalýþýldý. Neyse kisaðduyulu bazý partiler, asýlkonunun ülke problemleri-nin çözülmesi olduðu, kiminBaþbakan olacaðýnýn burada önem taþýmadýðýný hatýrlat-makta gecikmediler. Umarýz yeni yýla yeni hükümet ilegirme þansýný elde ederiz. Son olarak hükümeti kurmak-la görevlendirilen ve malum nedenlerden 6 ay uzatma-lý Baþbakan Guy Verhofstadt’ýn, sorunu çözmede baþa-rýlý olacaðýný düþünürken, Belçika gibi sosyal cennet sa-yýlan bir ülkede zengin ve yoksul arasýndaki uçurumunartmasýný ayrýca endiþe verici buluyorum. Anvers Üni-versitesinin “2007 Yoksulluk ve Sosyal Dýþlanma” rapo-runa göre Belçika’da yoksullarýn sayýsýnda artýþ olmaz-ken, zengin ile yoksul arasýndaki uçurum artmýþ. Gelirdaðýlýmýnýn kötü olmasý, zengin ile yoksul arasýndakigelir ve yaþam kalitesi farkýnýn yüksek olmasý vahþi ka-pitalizmin yaþandýðý ülkelerde sýkça yaþanan bir durum.Piyasaya müdehale ederek toplumdaki alt gelir grupla-rýný ve zayýflarý korumaya yönelik sosyal anlayýþýn bu-lunduðu ülkelerde olmamasý gereken bir durum bu. Bunedenle Belçika’da böylesi bir yoksullaþmanýn ve bu-nun tezatý bir zenginleþmenin de yavaþ yavaþ da olsa ký-pýrdanmasý, endiþe verici gerçekten. Çünkü ekonomininkötüleþmesi beraberinde sosyal sorunlarý da getiriyor.Hatta yabancýlarýn çokça yaþadýðý ülkelerde bu sýkýntýlaröncelikle yabancýlarýn baþýnda patlýyor dersek yanlýþsöylemiþ olmayýz. Bu nedenle hükümet krizinin ekono-mik krize de dönme olasýlýðý bile en baþta burada yaþa-yan yabancýlar için tehlikeli bir durum. Umarýz yeni yý-la kadar bir hükümet kurulur da Sinterklaas/Saint Nico-las’ýn torbasýndan bizlere yoksulluk paketi çýkmaz.

Hepinize iyi bayramlar ve iyi seneler diliyorum...

editör’den

Hükümet krizininekonomik krizedönme olasýlýðýbile en baþta bu-rada yaþayan ya-bancýlar için teh-likeli bir durum.Umarýz yeni yýlakadar bir hükü-met kurulur daSinterklaas/SaintNicolas’ýn torba-sýndan bizlereyoksulluk paketiçýkmaz.

Serpil Aygün

[email protected]

Yeni yýla hükümetsiz giriyoruz

Kral tarafýndan hükümetkurmak üzere görev-lendirilen Guy Verhofs-

tadt’ýn, (Open Vld) 2/3 çoðunlu-ða sahip geniþ tabanlý bir hükü-metin alt yapýsýný oluþturmayaçalýþtýðý iddialarýný Verhofstad’ýnsözcüsü, biran önce hükümetkurabilmek için her senaryoyaaçýk olduklarýný belirterek do-laylý olarak yalanladý. Verhofs-tadt siyasi parti baþkanlarýyla ilktur görüþmesini tamamladý. Siya-si çevrelerde devlet reformlarýnýda kendisi yapabilecek 2/3 ço-ðunluða sahip bir hükümetinBelçika’yý krizden kurtarabilece-ði konuþuluyor.

PS Baþkaný Elio Di Rupo 3partili koalisyona sýcak bakar-ken SP.A baþkaný Caroline Gen-nez hükümete girmek için pekistekli gözükmüyor. Frankofon

(PS) ve Flaman (SPA) Sosyalistpartilerin koalisyona katýlmalarýhalinde 2/3 çoðunluk saðlanmýþolacak.

Verhofstadt’ýn Liberalleri veCD&V’yi 3 partili koalisyon ko-nusunda ikna etmesi gerekiyor.

Flaman Hükümeti BaþkanýKris Peeters (CD&V) 2/3 çoðun-luða sahip hükümetin devlet re-formlarýnýn yapýlmasý konusun-da güvence vereceðini ifade etti.Peeters devlet reformlarýnýn ki-min baþbakan olacaðýndan çokdaha önemli olduðunu belirtti.

Sosyalist-Liberal-Hristiyan De-mokrat koalisyon seçeneðindeözellikle MR’in ikna edilmesi zorgörünüyor. MR, PS’le koalisyonabaþýndan beri karþý.

Diðer taraftan hemen hementüm partiler acil çözüm bekle-yen konularda þimdiki hüküme-ti destekleyeceklerini söylediler.Ancak bunun tek tek ele alýnma-sýný istediler. Özellikle azalanalým gücü ve artan enerji fiyatla-rý listenin baþýndaki sorunlarýoluþturuyor.

Geniþ tabanlý hükümete doðruHaber Merkezi

Flaman Hükümeti Uyum Bakaný MarinoKeulen, müslümanlarýn kurban kesmekyerine baðýþ yapmak gibi seçenekleri ter-cih etmelerini istedi. Bakanýn bu önerisiMüslüman Temsil Kurulu tarafýndan tep-kiyle karþýlandý. Kurul, bakanýn “KurbanBayramý döneminde koyun kesmek yeri-ne baðýþ yapýlmasý” önerisine karþý çýktý.Müslüman Temsil Kurulu, baðýþýn kurbanyerine geçemeyeceðini açýkladý. Belçi-ka’da her yýl yaklaþýk 10-12 bin koyunkurban olarak kesiliyor. Bakan Keulen busayýyý azaltmak istiyor.

KEULEN:Kurban yerinebaðýþ yapýn

Sýðýnmacý Örgütleri 6 Aralýk Perþembe günü“Çocuklarýn Ýltica Merkezleri’ne kapatýlmalarý-ný” Ýçiþleri Bakanlýðý önünde protesto ettiler.Eylemciler, çocuklarýn bu merkezlerde kapa-týlmasýnýn travmaya yolaçan bir deneyim ol-duðunu ifade ediyorlar. Uluslararasý Af Örgü-tü (Amnesty International, Unicef, Katolik Eði-tim ve Saðlýk Örgütlerinin desteklediði protes-toda çocuklar için yeni seçenekler yaratýlmasýistendi. Diðer taraftan Ýçiþleri Bakaný PatrickDewael, çocuklarý ile birlikte Ýltica Merkezle-ri’nde kalan sýðýnmacý ailelerin yaþam koþulla-rýnýn düzeldiðini ileri sürdü.

‘Çocuklarý ilticamerkezlerinekapatmayýn’

Kriz ekonomiyi vuruyorBelçika Merkez Bankasý Baþkan Yardýmcýsý Luc

Coene Federal Meclis Bütçe ve Finans Komisyo-nunda Belçika’daki siyasi krizin þimdiye kadar eko-nomiyi çok az olumsuz etkilediðini ancak ilk belir-tilerin son hastalarda farkedilir hale geldiðini ifadeetti. Coene özellikle Belçika Devlet tahvilleri hak-kýnda uluslararasý arenada olumsuz görüþ bildiril-mesini örnek verdi. Bu yýl ve gelecek yýl bütçe faz-lasý planlanmasýna karþýn bütçe açýðý bekleniyor.

Dünyadaki kredi krizinin bir sonucu olarak dev-let tahvikkeri faiz oranlarýnýn artmasýna deðinenCoene Belçika tahvillerinin hükümet kurulmasýnýnuzamasý nedeniyle uluslararasý pazarda diðerlerinegöre biraz daha pahalý hale geldiðini ifade etti. Bu-nun sonucu olarak Belçika borçlarýný geri ödemekiçin aldýðý mali kaynaklara daha fazla faiz ödemekzorunda kalýyor.

Sayfa 3x.qxp 07.12.2007 08:12 Seite 1

4 Aralýk 2007GÜNDEM

Aslýnda, özellikle sýðýnma, göç, aile birleþimi ve iþ-sizlik ödeneði baþta olmak üzere sosyal konular-

da sýnýrlayýcý politikalar uygulamayý planlayan Turun-cu-Mavi hükümet giriþiminin baþarýsýzlýkla sonuçlan-masýna çok sevindiðimi ve bunun nedenlerini kalemealacaktým bu yazýmda. Bunun yabancýlar için bir fýrsatolduðunu, koalisyona girecek olan sosyalist ya da ye-þiller partilerinin daha sosyal politikalar uygulanmasýkonusunda direteceklerini falan yazacaktým. “SSüürrrreeaalliissttülkenin cciiddddii siyasi analizini yapmak” yerine traji-ko-mik halimize gülmeye çalýþýyorum.

““BBiirr kkeerree””ddeenn bbiiþþeeyy oollmmaazz!!Ýnsan Haklarý Örgütü, Anayasa Mahkemesinden ya-

sanýn bir kýsmýný iptal etmesini istedi. Örgüte göre ya-sadaki son deðiþiklikler ifade özgürlüðünü sýnýrlýyor.Yapýlan son deðiþikliklere göre bir kerelik ýrkçý söylemcezalandýrýlma nedeni olabiliyor. Daha önceki yasayagöre “bir gruba karþý sistematik bir þekilde nefret ya daayrýmcýlýk” yapýlmasý gerekiyordu. Ýnsan Haklarý Örgü-tünü anlamakta zorlandým. Birlikte anlamaya çalýþalým:

Diyorlar ki; - Örneðin bir iþyeri eleman alýrken kökeninden dola-

yý bir adaya ayrýmcýlýk yaparsa bu suç sayýlmasýn. Eðerþirket bunu sistematik olarak yapýyorsa ancak o zamanýrkçýlýk yapýyor sayýlsýn...

- Birine bir kereliðine “Pis zenci, tembel maymun”demekle insan ýrkçýlýk yapmýþ sayýlmaz, bunun siste-matik olmasý gerek.

-Ýslam’a ve Türklere bir kere hakarek etmek, aþaðýlýk,gerikalmýþ kültür demek mümkün olsun, bir keredenbiþey olmaz.

Irkçý partinin ekmeðine yað süren Ýnsan Haklarý ta-kipcisi arkadaþlara bir kerelik hakkýmý kullanarak þöy-le okkalý bir hakaret yazsam olur mu? Ben en iyisi ya-sanýn deðiþtirilmesini bekleyeyim.

NNooeell BBaabbaa vvee HHüükküümmeettBakýn o gün ne olur:- Kral Albert Noel babaya isteklerinin listesini yaz-

maktadir. Listenin en basinda HÜKÜMET yer alýr.- Noel baba Kral Albert’e hediye olarak HÜKÜMET

getirir.- Noel baba hediye paketi olarak Kral Albert’e, tüm

politik parti liderlerini getirmistir. “Albert, seç beðen al,istediðin gibi kur hükümeti” der.

KKuurrbbaann bbaayyrraammýý vvee NNooeellKoyun kendisini tamamen bir Hindiye benzetmiþtir.

“Kurban bayramýnda kesilmekten yýrttým. Aklýmý seve-yim” der. Baþka bir koyun ise “Noel’de kurban edile-ceðinin henüz farkýnda deðil garibim” diye konuþuriçinden. Kenarda ise hindi kýlýðýna bürünmüþ koyunuhindi niyetine satýn almak isteyen Belçikalý çift vardýr:

- Hayatým bu hindi biraz büyük deðil mi?- Anca yeter güzelim. Tüm aile bizde toplanacak!

VVaalloonn--FFllaammaannValon ile Flaman kavga ediyor. Türk Valonu, Faslý

Flamaný tutmuþ ayýrmaya çalýþýyorlar.Türk: Yapmayýn yaa... Büyütmeyin þu iþi. Barýþýn ar-

týk.Faslý: Evet barýþýn Gardaþ doðru söylüyo.

[email protected]

Alafranga vaziyetler Ýnsan Haklarý Örgütü Ana-yasa Mahkemesinden yasa-nýn bir kýsmýný

iptal etmesini istedi.Böylece ýrkçýlýkla mü-cadele eden ÝnsanHaklarý Ligi ile ýrkçý-lýktan daha önce yar-gýlanmýþ ve adýný de-ðiþtirmek zorundakalmýþ olan VlaamsBelang ile dolaylý daolsa ittifak yapar du-ruma geldi.

Liga sözcüsü Charlotte Her-man Flamanca olarak yayýmla-nan De Standaard gazetesineyaptýðý açýklamada ýrkçýlýkla mü-cadele yasasýna karþý olmadýkla-rýný ancak maçlarýnýn yasanýn

daha da geliþtirilmesi olduðunusöyledi.

Yapýlan son deðiþikliklere görebir kerelik ýrkçý söylem cezalan-

dýrýlma nedeni olabiliyor. 1981yýlýnda çýkarýlan yasada “bir gru-ba karþý sistematik bir þekildenefret ya da ayrýmcýlýk” tan bah-sediliyordu.

Ýnsan Haklarý Örgütü’nün ka-rarýnýn, konunun hassas olmasý

ve ýrkçý parti Vlaams Belang’ýnda sürekli olarak yasa iptal ettir-mek için uðraþmasý nedeniyleuzun tartýþmalar sonunda alýndý-

ðý bildirildi. Geçen hafta da

yasanýn kýsmen ip-tali için avukatMatthias Storme ara-cýlýðý ile 160 kiþibaþvuruda bulundu.Matthias Stormeyaptýðý açýklamada“Yasadaki ýrkçýlýkyasaklamalarý ve ce-

zalar muðlak ve yoruma çokaçýk. Ýstenirse Ýncil ya da Ku-ran’dan parçalar okuyan biri bileýrkçý olarak cezalandýrýlabilir.Darwin ve Shakespeare'in kitap-larýný daðýtmak da bu katagoriyesokulabilir” dedi.

Irkçýlýk yasasýna iptal istemi

Haber Merkezi

Limburg Eyalet Ýdare HeyetiEðitimden sorumlu üyesi FrankSmeets gelecek öðrenim yýlýn-dan itibaren ortaöðrenimde Ýtal-yanca, Polonyaca, Ýspanyolca,Türkçe ve Arapça derslerinin deverilmesini istedi. Böylelikle ya-bancý kökenlilerin anadilleriniteknik olarak daha iyi kullana-caklarýný belirten Smeets dilzenginliðinin Limburg Bölge-si’ne uluslararasý ticaret alanýn-da yarar saðlayacaðýný ifade etti.

Smeets dil derslerinin son sý-nýfta seçmeli ders olarak veril-mesini öneriyor. Okullarýn seç-meli ders olarak dil dersleriniverebilmeleri için Flaman Eði-tim Bakanlýðýndan izin almalarýgerekecek. Limburg Eyaleti da-ha önce de Bölgeyi Avrupa’da“örnek bölge” olarak konum-landýrabilmek için Fransýzca veAlmanca’ya da önem veriyor.

Ortaöðrenim’de Türkçe

Eþit Haklar ve ýrkçýlýkla Mücadele Mer-kezi Baþkaný Jozef De Witte, Hans VanThemsche’nin cinayetleri gibi ýrkçý ya

da ayrýmcý nedenlerle iþlenen þiddet içerensuçlarýn arttýðýný söyledi. 25 Þubat 2003 tari-hinden itibaren Belçika’da etnik köken, tenrengi, cinsiyet, cinsel tercih gerekçesiyle suç iþ-lenmesi durumunda cezalar aðýrlaþtýrýlýyor.

Flamanca olarak yayýmlanan Het BelangVan Limburg gazetesi haberine göre Jozef DeWitte, bir seminerde “2003 yýlýndan bu yanaýrkçý ve ayrýmcý þiddet konusunda 50 kadar þi-

kayet aldýk. Bunlardan 24’ünde biz de merkezolarak kendimizi kamusal taraf olarak öner-dik. Önceden ýrkçýlýk sadece bildirilerde yapý-lýyordu, þimdi ciddi þiddet içeren eylemleredönüþtü” dedi. De Witte, örnek olarak VanThemsche cinayetlerini, Tienen’de skinheadsaldýrýlarý v.b. g. 3 Nisan 2006 tarihinden buyana Belçika çapýnda saptanan 88 ýrkçýlýkla il-gili þikayetin 29 tanesi Anvers’te. 2006 yýlýnýnilk 9 ayýnda 1060 dosyadan 41’ini ýrkçýlýk veayrýmcýlýk temelinde gerçekleþtirilen þiddetolarak sýnýflandýrdý. Bunlarýn yüzde 12’si cid-di olarak takip edildi.

Belçika’da ýrkçý þiddet arttýHaber Merkezi

Ýnsan Haklarý Ligi, ýrkçýlýkla mücadele yasasýnýn iptalini istedi. Örgüte göre yasadaki sondeðiþiklikler ifade özgürlüðünü sýnýrlýyor.

Sayfa 4x.qxp 07.12.2007 09:55 Seite 1

5GÜNDEMAralýk 2007

Sýradan bir vatandaþtýr Þaþkýn Mela-hat. Þaþkýn dediðime aldanmayýn,

her konuda en pratik bilgilere sahiptir.Günlük hayatý, en gereksiz alýþkanlýkla-rý en iyi þekilde icra etmekle geçer. Ba-zen Ayþe Teyze’dir Melahat, en kirli le-kelerin canýna okur çamaþýrý yýpratma-dan. Bazen Güzin Abla olur etrafýndakidiðer Þaþkýnlar uðruna, “zaten imkansýzolan aþklarýn” býraktýðý gözyaþlarýna ki-tap ve gazete kupürlerinden çareler bu-lur. Þaþkýn dediðime aldanmayýn, hiçde þaþkýn bir hali yoktur Melahat’ýn, du-yularý fiþek gibidir, etrafta laf yapýlacakne kadar konu varsa hepsini teker tekerkavrar, en kýsa zamanda dost meclisikurup sonuna kadar irdeler.

Savurduðu her fikir popülerdir, ço-ðunluk tarafýndan benimsenme özelli-ðine sahiptir.

Siyaseti de bilir Þaþkýn Melahat. Hü-kümetin kurulamamasý onu hiç þaþýrt-maz, siyasetçilerin zaten kötü insanlarolduðunu bilir kendince. Kanýsýna da-yanak olarak her akþam RTL veya VTMhaber bülteninde izlediði ve genellikleCharleroi gibi kentleri sarsan skandal-larý sýralayabilir. Bir nevi “orta direk va-tandaþtýr” Melahat; devletine güvenmezama onu yüceltir; her vergi ödemesigerektiðinde siyasetçilerin vatandaþý

nasýl soyduðunu sayýklar, aldýðý öde-nekleri bir anda unutuverip.

Topluma ve düzene dair savurduðuher fikir, biraz negatif olma özelliðinesahiptir.

Ne güzel ne de çirkindir Melahat.Þaþkýn dediðime aldanmayýn, üzerinde-ki her elbisesini kendine yakýþtýrmasýnýbilir. Herkesin alýþveriþ sefasýna katýl-maktan öyle keyiflenir ki Melahat, en

iyi arkadaþýnýn erkek arkadaþýnýn kar-deþinin bile giyim zevkini ezbere bilir.Kendine yakýþtýramadýðý kýrmýzý çubuk-lu kýsa elbiseyi, hiç kýskanmadan hedi-ye edebilir, fiziði en uygun arkadaþýna.Melahat ile özel günlerin alýþveriþi çokkýsa sürer, aldýðý her hediye sahibiniþaþmadan mutlu eder, yanýlma payýyoktur. Gelgelelim kendi istediðini birtürlü bulamaz Þaþkýn Melahat. Arar arar

dolaþýr, ne aradýðýný unutur. Aslýnda et-rafýn zevkini düþünmekten kendinezevk yaratmayý unutmuþtur Melahat,cömertliðinin faturasýný öder. Bu yüz-den hiç sýrýtmadan giydiði her eþyasý,aslýnda herkesten aldýðý fikirlerden or-taya çýkan ortalama zevkin eseridir.

Savurduðu her popüler ve negatif fi-kir, biraz da çalýntý olma özelliðine sa-hiptir.

Þaþkýn Melahat hiç beklenmedik yer-lerde görülebiliyor. Kimi zaman eleþtir-diði siyasete atýlýyor, kimi zaman uz-man diye televizyon programlarýna ka-týlýyor. Dernek baþkaný, medya mensu-bu, þirket yöneticisi, büyük iþadamý,hepsi olabiliyor Þaþkýn Melahat. Çok dakýskanýlýr her baþarýsýnda: Melahat’ýþaþkýn bilen herkes, O’nu “kendi olma-sý gerektiði yerde” görünce bir taraflarýþiþer, çocuk gibi maymun iþtahýna kur-ban gider. Aslýnda þaþkýnlýðý buradagizlidir Melahat’ýn, bazen kýskanankendisidir, Melahat ile O’nu kýskanan-lar arasýnda hiçbir fark yoktur. Her ku-laða hoþ gelen, her daim negatif ve ki-birli, her halükarda kopyalanmýþ tavýrve fikirlerle hepimiz kendi þaþkýnlýðý-mýza þaþýyoruz.

Melahat biraz da hepimize benzemeözelliðine sahiptir.

ÞÞaaþþkkýýnn MMeellaahhaatt

Melahat ile O’nu kýskananlar arasýnda hiçbir fark yoktur. Her ku-laða hoþ gelen, her daim negatif ve kibirli, her halükarda kopya-lanmýþ tavýr ve fikirlerle hepimiz kendi þaþkýnlýðýmýza þaþýyoruz.

[email protected]

erdem resne

Gent Belediyesi’ndeOpen VLD’nin be-lediye personeli-

nin dini, siyasi veya yaþamfelsefesini yansýtýcý simgele-rin kullanmasýný yasaklan-masý önerisi 23 karþý oyaraðmen 26 oyla kabul edil-di. Giþelerde çalýþan beledi-ye personeli bu karardansonra türban takamayacakve kararý uygulamak da per-

sonel iþlerinden sorumlubaþkan yardýmcýsý FatmaPehlivan’ýn sorumluluk ala-nýna giriyor. Fatma Pehlivanalýnan kararý “Siyasi hayatý-mýn en kötü günlerindenbiri” olarak yorumladý. Peh-livan Open Vld ve CD&V’yiýrkçý Vlaams Belang partisiile iþbirliði yapmakla suçla-dý ve alýnan kararý 1991’deuygulanmaya baþlanan cor-don sanitaire’in(Irkçý partiyidýþlama politikasý) sonu ola-

rak nitelendirdi. Pehlivan,ýrkçý partinin çýkýþ yaptýðý1991 yýlýna gönderme yapa-rak “kara Pazar”a geri dön-dük dedi. Pehlivan, bu ka-rarýn Gent Belediyesi koa-lisyonun sonu olup olmaya-caðý konusunda yorum yap-maktan kaçýndý.

Pehlivan Binfikir’e "kara-rýn koalisyon ortaklarý ara-sýndaki iliþkiyi zedelediðinive gelecekte bunun etkileri-nin görülebileceðini" söyle-di. Personelden sorumluBelediye Baþkan Yardýmcýsýolarak kararý uygulamakamacýyla çalýþanlara yönet-melik hazýrlayýp gönderece-ðini ama bunu sýký kontroletmek niyetinde olmadýðýnýifade eden Pehlivan,“OCMW için de karar alýna-cak, orada SP.A–Spirit veGroen! çoðunlukta. OCMWiçin yasaðýn reddedileceðinidüþünüyorum” dedi. Bele-diye ve OCMW’nin alýnankararlarý birbirlerine gönde-releri gerektiðini smyleyenPehlivan, “süreç baþlatýldý,kararýn uygulamasý birkaçyýlý bulur” dedi.

Pehlivan ayrýca "bu iþinçýðrýndan çýkartýldýðýný veiþin baþörtüsü sorunu ol-maktan çýktýðýný çalýþanlarýnkimliklerine müdahale edil-diðini" ifade etti.

Hayatýmýn en kötü günü

Erdinç Utku

Fatma Pehlivan:

Anvers Üniversitesi’nin“2007 Yoksulluk veSosyal Dýþlanma” ra-

porundaki verilere göre yok-sulluk Belçikalýlarýn saðlýðýna"olumsuz etki" yapýyor. Belçi-ka’da zenginlerle yoksullararasýndaki saðlýk uçurumu hergeçen gün artýyor. Düþük ge-lir grubu kronik hastalýklar,engellilik, depresyon, uykubozukluðu gibi saðlýk sorunla-rýna daha fazla maruz kalýyor.Eðitim düzeyi düzþük Belçika-lýlar yaþamlarý boyunca dahaaz saðlýklý yaþýyorlar ve diðer-lerinden daha önce yaþamýnýyitiriyorlar. Mali sýkýntýlar ne-deniyle doktora gitmeyenlerinsayýsý ise artýyor.

Zenginlerle yoksullar ara-sýndaki saðlýk farklarý, kýsmenyaþam biçimi ile açýklanýyor.Yoksul insanlar daha çok si-gara içiyor, alkol kullanýyorve yanlýþ diyetler uyguluyor.Diðer bir açýklama ise yoksul-larýn daha stresli bir yaþamsürdürmeleri olarak sunulu-yor.

Belçika Saðlýk Sistemi çokiyi olmasýna karþýn, artan sayý-da Belçikalý ev doktoru ücreti-nin saðlýk sigortasý tarafýndankarþýlanmayan bölümünü öde-yemiyor. Belçikalý yoksullarýnyaklaþýk yüzde 17’si maliyeti

nedeniyle doktora gidiþleriniertelediklerini söylüyor. Sonyýllarda týp ile ilgili fiyatlar art-tý. Bu nedenle de yoksullarýnbütçesindeki saðlýk giderleri-nin oraný da artýþ gösterdi.

Belçika’da halkýn yüzde14.7’si yoksulluk sýnýrýnýn al-týnda yaþýyor. (geçen yýl buoran yüzde 14.8’di).

Belçika’da yoksulluk sýnýrýtek baþýna yaþayanlar için ay-da brüt 850 Avro, çiftler içinayda brüt 1233 Avro ve tekyaþayan 2 çocuklu anne ya dababa için bu miktar 1315 Av-ro.

Belçika’da yoksulluk sýnýrý-nýn altýnda yaþayan dullarýnsayýsý önemli oranda artýþ gös-terdi.

Anvers Üniversitesi’nin“2007 Yoksulluk ve SosyalDýþlanma” raporuna göre ko-ruma önlemleri ve kampanya-larý da yoksullara çoðu zamanulaþamýyor.

Yoksullarýn sayýsý artma-makla birlikte zenginlerleyoksullar arasýndaki uçurumbüyüyor.

Anvers Üniversitesi araþtýr-macýlarý yoksulluk sýnýrý altýn-da yaþayanlarý bu durumdankurtarmak için yapýsal önlem-ler alýnmasýný istediler. Belçi-ka’da OCMW/CPAS ödemeleriyoksulluk sýnýrýnýn yüzde 20daha altýnda.

Yoksulluk zaðlýða zararlýSerpil Aygün

Sayfa 5x.qxp 07.12.2007 09:33 Seite 1

6 Kasým 2007GÜNDEM

Belçika rejim krizi yaþýyor. Bu ga-zeteye yazdýðým ilk yazýda merak

edilecek bir durum olmadýðýný yazmýþ-tým fakat müzakerelerin bu kadar uzunsüreceðini herhalde hiçkimse kestire-mezdi. Ülkenin tarihinde rejim ilk defaseçimleri kaybetmiþ bir baþbakana da-nýþýyor. Baþbakan Verhofstadt’dan kördüðümün nasýl çözülebileceði konu-sunda bilgi vermesi bekleniliyor. Leter-me ise çamurdan çýktý, bataða saplan-dý, kurtarýlmayý bekliyor. Kurulacakolan hükümet bence devlet reformlarý-na imza atamayacak, sadece sosyo-ekonomik konularý ele alacak. Merakediyorum: acaba devletin þu ana kadargüttüðü eþit haklar politikasýnda yenihükümetle deðiþiklikler olacak mý?

Hep aklýma takýlmýþtýr. Belçika dev-let kurumlarýnýn ve siyasetçilerin uygu-ladýðý eþit haklar politikalarýnda bir ek-siklik var. Yabancýlara eðitimde eþithaklar, iþ konusunda eþit haklar, kül-türde eþit haklar, sporda eþit haklar,vs. her alanda, devlet, eþit haklarýnsaðlanmasýný þart koþuyor ve ýrkçýlýðakarþý sert bir mücadele veriyor. Bu po-litikanýn isabetliliði tartýþýlmaz. Irkçýlý-ða asla taviz verilmemesi gerekir. Nite-kim eþit haklar saðlanmasý konusundasanki sürekli bir eksiklik var. Bu konuhakkýnda okuduðum metinlerde konu-

nun hep tek taraflýlýðý gözüme çarp-mýþtýr. Devlet baba yabancý vatandaþ-larýnýn hakkýný garantiye almak isterce-sine, durmaksýzýn eþit haklar ve eþitþartlar politikalarý üretiyor. Bütün dev-let kurumlarýndan yabancýlar konu-sunda son derece hassas olmalarýný veyabancýlara pozitif yaklaþýlmasý isteni-liyor. Kuþkusuz, gösterilen bu hassas-lýk yabancý uyruklu vatandaþlarýn hak-larýnýn yenmemesi içindir.

Ben uygulanan bu politikalarýn bazýtürlerine tamamen karþýyým. Hangi tür-lerine mi? Ýnsanlarýn devlete ve uygu-ladýðý eþit haklar politikasýna güvenip,kiþisel inisiyatif ve sorumluluk almasý-ný yok eden türlere. Sen yýllarca so-rumluluklarýný alma, sana verilenimkânlardan istifade etme, kendini ge-liþtirmeyi göz ardý et, sonra iþ bulmakistediðinde eksik bilgi, beceri ve dav-ranýþlarýn yüzünden iþe alýnmayýnca,

ýrkçýlýk yapýlýyor diye devlete þikâyettebulun. Her þeyden önce herkes ken-dinden sorumludur. Kendisini çekipçevirmekle yükümlüdür. Uygulananeþitlik politikalarýnýn birçoðu, bu kiþi-sel sorumluluðumuzu arka plana itergibi oluyor ve bu da toplum olarak ge-liþmemizi engelliyor, devlete olan ba-ðýmlýlýðýmýzý arttýrýyor. Oysa insan ençok kendi imkânlarýna güvenmesi ge-rekir. Kendi tedbirlerini kendisi almasýgerekir. Sürekli kendinden daha bü-yük bir güçten olumlu bir beklentiiçinde olmamalýdýr. Hani derler ya, da-yan dayan da, kendi dizine dayan.Herkes kendi gücüne (yeniden) inan-malýdýr.

Ben kurulacak hükümetten bunubekliyorum. Uygulayacaklarý eþitlik po-litikalarýnda biraz da kiþisel sorumlulu-ðun altýný çizsinler yeter. Devlet, toplu-mun baðýmlýlýðýný azaltýnca, insanlarýnbilgi, beceri ve davranýþlarý kendiliðin-den geliþecektir ve herkes kazanacak-týr. Bu süreçte ýrkçýlýða ve dýþlanmayasert bir mücadele verilmeye devamedilmelidir. Hak eden bireye haksýzlýkyapýlmamalýdýr. Ama hak etmeyen de,bana ýrkçýlýk yapýlýyor gerekçesini kul-lanamamalýdýr.

Ýnsanlarýn, devlete ve uyguladýðý eþit haklar politikasýna güve-nip, kiþisel inisiyatif ve sorumluluk almasýný yok eden politika-lara karþýyým

DDeevvlleett BBaabbaa??

[email protected]

Yoksul Derviþ’le muhabbete doyulmadý

Halk Ozaný Âþýk YoksulDerviþ'in Fransýzca’ya çev-rilen son kitabý “Anado-

lu'dan bir ses/Voix d'Anatolie” in ta-nýtým çalýþmalarýnýn son halkasý olanetkinlik dün akþam Erenler Derneðitarafýndan düzenlendi. Ge-ceye Türkiye’den Ka-racalar Köyü MuhtarýNurettin Þahbaz, Emir-dað’da görev yapanöðretmenler ÖzcanTürkmen ve Ahmet Al-kan katýlýrken, Belçi-ka’dan çeþitli Türk dernektemsilcileri, T.C. BrükselBüyükelçisi Fuat Tanlay vekitabýn Fransýzcaya çevril-mesinde katkýlarý bulunanBrüksel Bölge Hükümeti Ba-kaný Emir Kýr da katýldý. AþýkYoksul Derviþ’in “hoþgeldiniz”deyiþi ile baþlayan gece, ara ara de-yiþlerin müzik eþliðinde ve çocukla-rýn þiir þeklinde okumalarýyla devametti. Gecenin sanatçý konuklarý iseCumali Bulduk, Gülabi ve Mahir Te-zerdi idi.

Gecede bir konuþma yapan T.C.Brüksel Büyükelçisi Fuat Tanlay,Aþýk Yoksul Derviþ’in kitabýndan birdeyiþle konuþmasýna baþlayarak,“Aþýk Yoksul Derviþ’in deyiþinde va-

rolan sevgiye hepimizin ihtiyacý var.Özellikle þu son günlerde Türki-ye’nin çok ihtiyacý var” dedi. Diðertaraftan Bakan Emir Kýr yaptýðý sa-mimi konuþmasýnda, kitabýn hazýr-lanmasýnda emeði geçen kiþilerintek tek ismini sayarak onlara teþek-

kür etti. Ayrýca geceyi organi-ze eden Erenler Derneði’ningecenin açýlýþýnda Türk veBelçika milli marþlarýnýn bir-likte söylenmesini saðladýk-larý için onlarý kutladý.

Kitabýn hazýrlanma ça-lýþmalarýný yürüten MarieHaps Enstitüsü Türk Di-li ve Uygarlýðý Merkeziöðretmenlerinden EserBaysal’ýn da hazýr bu-lunduðu gecede aynýmerkezde çalýþan vekitabý Fransýzcaya

çeviren Ariane Willemsde bir konuþma yaptý. Willems ki-

tabý çevirmenin kendisi için çok zorolduðunu anlatýrken, ” þiirlerin ru-huna ihanet etmemek gerekiyordu.Bunun için ben de ”gönlümden” çe-virdim” sözleri dinleyicilerden çokalkýþ aldý.

Gecenin ilerleyen saatlerinde AþýkYoksul Derviþ’in tüm kitaplarýndanoluþan bir seri, baðýþ toplanmasýnýsaðlayan küçük bir oyunla konuk-lardan birine hediye edildi.

Serpil Aygün

Rue des Messieurs, 18 4800 Verviers adresinde faaliyetlerini sür-düren Türk Kültür ve Orhan Gazi Camii Derneði’nin KadýnlarKolu düzenlenen kermes için Türk usulü hamur iþi yiyeceklerhazýrladýlar. Derneðe kurulan saclarda piþirilen gözlemelerin sa-týþýndan elde edilen gelirin cami için kullanýlacaðý bildirildi.Dernek Baþkaný Mahmut Bostan Cami’nin sadece ibadet hizme-tiyle yetinmediðini ayný zamanda bir kültür merkezi iþlevini degördüðünü” söyledi. Bir sonraki kermes ise 14 Aralýk Cuma gü-nü gerçekleþtirilecek.

Verviers Camii’nde Kermes

Flaman Küçük Ýþletmeler Örgütü UNIZO, AvrupaBirliði ülkeleri vatandaþlarýna çalýþma izni verilme-sini istedi. Örgüt ayrýca Belçika’ya entegre olmuþkaçaklara da Belçika’da yasal olarak çalýþma hak-ký tanýnmasýný talep etti.

UNIZO iþsizlik ödeneðinin arttýrýlmasýný, ancak 3yýl 2 ay sonra tamamen kesilmesini istedi ve iþsiz-lik ödeneði kesilenlere asgari bir ödeme yapýlmasý-ný önerdi.

UNIZO:Kaçaklaraçalýþma izniverilsin

Sayfa 6x.qxp 07.12.2007 10:33 Seite 1

1Aralýk, AIDS’le (Sida) mücadele günü olarakbiliniyor.

Maalesef keþfedildiði günden beri çok çabuk birþekilde yayýldý ve hâla önleyici bir aþýsý ya da teda-visi bulunamadý. Genellikle cinsel iliþki yoluyla ge-çen bu hastalýðýn esasýnda biyolojik savaþta kulla-nýlmak üzere yapýlan deneylerin kontrolden çýkma-sýyla ve bunlarýn Afrika’da yapýlmasý sebebiyle ilkorada yayýlmaya baþladýðý iddia edildi. Daha sonrahastalýðýn sýrf cinsel iliþki ile bulaþmadýðý, kan alýpvermelerde ve saðlýk manipülasyonlarýnda açýk ya-radan da bulaþabileði iddia edildi. Hastalýðýn herne kadar aðýr olursa olsun zührevi bir hastalýk gibiortaya atýlmasýnda muhafazakâr çevreler ve kilisele-rin payý oldugu söylendi. Asýl amacýn halký korku-tarak bir taraftan git gide çoðalan homoseksüelliðindaha fazla yayýlmasýný engellemek, diðer yandan dacinsel özgürlüðün hýzýný kesmek için ortaya atýlanbir manipülasyon aracý ol-duðu iddia edildi. Etkiliolmadý mý? En azýndangençlere cinsel iliþkidekorunma yöntemleri kam-panyasý yapýldý. Araþtýrma-ya destek kampanyalarýdüzenlendi. Zihniyetlerede iki yönde de etkisi ol-du. Özellikle Amerikalýgençler arasýnda iki uçakým oluþtu. «Aman ölür-sem seksten öleyim» deyipcinselliðine sýnýr koyma-yanlarla, kendini evliliðesaklayan bakir çiftler oluþ-maya baþladý.

Avrupa’da, gençlerin bu tavýrlarý özgürlükler içinmücadele etmiþ olan ’68 kuþaðýný kýzdýrýyor. Birile-rini gericilikle, diðerlerini de sorumsuzlukla suçlu-yorlar.

Bu arada, Avrupa’da da geliþmekte olan bir akýmoluþuyor. ‘90’lý yýllarda patlayan bu akým da Ameri-ka’dan geliyor. Punk’lara tepkiden oluþan bu grup-lar fazla alkol ve uyuþturucu kullanýmýna tepki du-yuyor. Straight Edge diye adlandýrýlan bu akým baþ-lý baþýna bir hareket. Ne sigara, ne alkol, ne uyuþ-turucu ve ne de seks için seks diyen Straigt Edge’ci-lerin temel ilkelerini oluþturuyor bu sloganlar. Aslo-lan kendinize ve bedeninize saygý, çevrenizdekileresaygý. Çevrenizdekiler hem diðer insanlardan, hemde doða ve hayvanlardan oluþuyor. Herhangi bir ta-rikattaki gibi bir liderleri ya da taptýklarý biri yok.

Bir de toplandýklarý zamanlar özellikle kullandýk-larý bir sembolleri var. Bu, ellerinin üstüne yazdýk-larý kocaman bir X harfi. Amerika’da reþit olmayangençlere alkol yasak olduðundan kahvelerde On-lar’ý ayýrt edebilmek için bu sembolü ellerine yazar-larmýþ. Bir de rakamlarý var, 24, X harfinin alfabede-ki sýrasý.

Hard rock müzikte bu gençlerin ortak noktalarý.Pop gibi diðer müzik çeþitleri sadece duygulardan,aþktan söz ediyor halbuki hard rock sosyal ve top-lumsal konulardan da bahsediyor diyorlar.

‘Straight edge’

[email protected]

7GÜNDEMAralýk 2007

‘Ne sigara, nealkol, ne uyuþtu-rucu ve ne deseks için seks’diyen StraigtEdge’cilerintemel ilkelerinioluþturuyor busloganlar.

Ankette Ýslam’ýn etkisi-nin yabancý kökenligençler arasýnda daha

yoðun olduðu ortaya çýktý. Ya-bancý kökenli gençlerin yüzde84’ü kendisini Müslüman olaraktanýmlýyor. Genç Müslümanlaryaþlýlara göre kendilerini Ýslamadaha yakýn görüyor ve kimlikle-rini islamda bulduklarýný ifadeediyorlar. 15-29 yaþ grubundabu oran yüzde 88, 30-44 yaþgrubunda ise yüzde 75. Gençle-rin yüzde 37’si düzenli olarakcamiye gidiyor, yüzde 57’si isegünde en az bir kez dua ediyor.Gençlerin dine ilgisi kesinlikle

köndendincilik ya da radikallikolarak deðil, kimlik arayýþý ola-rak yorumlanýyor. Yabancý kö-kenli müslüman gençler Ýslamadýna yapýldýðý iddia edilen te-rörü onaylamýyorlar.

Araþtýrmada ilgi çeken bazýnoktalar þunlar:

Ankete katýlanlarýn yüzde 65’iBelçika’da mutlu; yüzde 55’i birBelçikalý evlenmekte sakýncagörmüyor; yüzde 51’i dýþlandý-ðýný hissediyor; yüzde 25’i Þeri-atý Belçika yasalarýndan üstüngörüyor.

Türklerin çoðu BelçikalýlarýnÝslam’a hoþgörülü yaklaþtýðýnýdüþünürken Faslýlar bu görüþekatýlmýyorlar. Türkler Belçikalýpolitikacýlara Faslýlardan dahafazla güveniyorlar. (38% - 28%).

OOyy tteerrcciihhlleerriiYabancý kökenliler "yarýn Fe-

deral Parlamento seçimi olsaoyunuzu kime verirsiniz" soru-suna ise beklenen yanýtlar ver-diler. Flaman Bölgesi’nde SP.Ayüzde 42 ile ilk sýrada yer alýr-ken onu sýrasýyla Groen! (yüzde12), CD&V (yüzde 9), OpenVLD (yüzde 6) ve Spirit (yüzde5) izliyor. Brüksel Bölgesi’nde

ise PS yüzde 33 ile baþý çeker-ken onu Ecolo(yüzde 15),cdH(yüzde 13), MR(yüzde 12),SP.A(yüzde 4) ve Groen! (yüz-de 3) izliyor.

Türklerin yüzde 26’sý Belçikahaberlerini Türkçe medyadantakip ettiðini belirtiyor. Türklerdýþ haberlerin yüzde 40’ýnýTürkçe kaynaklardan ediniyor-lar.

Türklerin yüzde 66’sý evliliköncesi cinsel iliþkiye karþý çý-karken bu oran Faslýlarda yüz-de 49. Türklerin yüzde 53’ü eþ-cinselliði anlayýþla karþýlamaz-ken bu oran Faslýlarda yüzde31.

Yabancý kökenlilerin yüzde74’ü yine yabancý kökenlilerleevli . Türklerde bu oran yüzde94, Faslýlarda ise yüzde 68.

Türklerin yüzde 65’i, Faslýla-rýn ise yüzde 37’si yabancý kö-kenli bir eþle evlenmeyi tercihediyor.

Türklerin yüzde 72’si, Faslýla-rýn ise yüzde 63’ü kendisiniBelçika’da mutlu hissediyor.Türklerin yüzde 63’ü evde ço-ðunlukla Türkçe konuþuyor.Faslýlarýn ise yüzde 16’sý evdeçoðunlukla Arapça konuþuyor.

Türklerin yüzde 72’si mutlu

Haber Merkezi

Haftalýk Humo Dergisi’ninFlaman Bölgesinde veBrüksel’de 15–45 yaþlarýarasýndaki 581 Türk veFaslý ile yaptýðý kamuoyuyoklamasýna göre Türklerinyüzde 72’si, Faslýlarýn iseyüzde 63’ü kendisini Belçi-ka’da mutlu hissediyor.

18 Aralýk Dünya Göçmenler GünüHer yýl 18 Aralýk günüBirleþmiþ Milletler ve Av-rupa Birliði tarafýndan“göçmenler günü” olarakkutlanýyor. Bu nedenlemedya organlarýnda gö-çün dünyada önemi vetoplumlarýn geliþmesi içingerekliliði vurgulanýr.Dünya Göçmenler GünüBelçika’da göçmenlerinuyumu ile ilgilenen birenstitü olan IRFAM’ý taný-týyoruz.

Kýsa adý IRFAM olan Institutde Recherche, Formation etAction sur les Migrations,Liège Merkezli bir kurum.Türkçe adýna «Göç Araþtýrma,Egitim ve Uygulama Enstitüsü(GÖÇ-TE)» diyebileceðimiz buorganizasyonun bilimsel di-rektörlüðünü yapan Dr. AltayManço’dan aldýðýmýz bilgileregöre, Enstitü 1997 yýlýnda ku-rulmuþ. Bu yýl onuncu yaþýnýkutlayan Enstitü halen altý kiþi

çalýþtýrýyor ve Liège’den baþ-ka, Brüksel ve Namur’da dabürolarý bulunuyor.

Enstitü, bir yandan toplum-sal psikoloji dalýnda elde edil-miþ araþtýrma verilerini sosyalyardým ve eðitim alanlarýnauygularken, öte yandan top-lumsal uyum, psikolojik geliþ-me ve kültürler ve kitlelerara-sý iliþkiler konularýnda pratikçalýþmalar yürütmekte. Kurumhýzla küreselleþen dünyadakiiç ve dýþ, bölgesel ve uluslara-

rasý göç olgularýný farklýsosyal ve kültürel grup-lardan insanlarýn karþý-lastýðý alanlar olarak,kendisine araþtýrma veuygulama sahasý belirle-miþ.

Belçika’da ve Avru-pa’nýn diðer bölgelerindeyaþayan göçmen toplu-luklarýn geliþimi ve özel-likle bu geliþmenin getir-miþ olduðu kültürel vekimliksel deðiþimler, sos-yal ve psikolojik uyumolasýlýklarý enstitünün ilgialanlarýný oluþturan baþlý-ca konular arasýnda. Buçerçeve içinde, IRFAM’ýn

amacý, halen Belçika,Fransa, Ýsviçre gibi Avru-pa ülkelerinde yürüttüðü

çalýþmalarýný Türkiye ve Bal-kanlara yaymak. Halen kimiAfrika ülkeleri ve Kanada ileiþbirlikleri sürmekte.

Öncülügünü Altay Mançove meslektaþý Spyros Amora-nitis’in yaptýðý, eðitimci ve psi-kologlardan oluþan IRFAMekibinin çalýþmalarýný Fransýz-ca, Ýngilizce, Türkçe ve Al-manca metinler halindewww.irfam.org sitesinden iz-lemek mümkün.

Haber Merkezi

Altay Manço

Sayfa 7x.qxp 07.12.2007 09:51 Seite 1

8 Aralýk 2007SSppeeaakkeerrssCCoorrnneerr

Batý toplumlarýndan farklý olarak Do-ðu toplumlarýnda özeleþtiri kültürü yok-tur. Peygamber efendimiz "Mu’min aynýdelikten iki defa sokulmaz" buyurdukla-rý halde, yaptýðý hatadan ders çýkaranBatý toplumlarýdýr sadece. Özeleþtiri kül-türü olmayýnca, kendi kusurunu gör-mek yerine, hatayý hep baþkasýnda ara-ma hastalýðý baþgösteriyor. Günümüz-den de, geçmiþten de çok örnek ver-mek mümkün.

Osmanlý'nýn son dönemi örneklerledolu. Yakýn dönemden örnek vermekgerekirse 11 Eylül en güzel örnek. Çö-ken kuleler ortadayken, El-Kaide’nin sa-hiplenmesi ortadayken, hala biz arkasýn-da komplo aramaktayýz. Komplo oldu-ðunu "bilimsel" yollarla iddia eden batýlýbazý þahýslarýn teorilerinin de doðru ol-madýðý deðiþik teknik üniversitelerdekidoktora öðrencileri tarafýndan ýspatlandý-ðý halde. Usame Bin Ladin'in avukatý ey-lemleri sahiplenmesine raðmen. Meþhuriddiaya göre o gün o kulede çalýþan Ya-hudiler iþlerine gitmemiþler. Beraber öð-le molasýna çýktýðýn, beraber kutlamayaptýðýn Yahudi meslektaþýn o gün ola-caklarý biliyor, ama sana haber vermi-yor, Yahudi olmadýgýn için. Yani bu Ya-hudi bir insan deðil, insanüstü duygusuzrobot olsa gerek. Irkçý bir yaklaþýmlatüm Yahudileri tornadan çýkmýþ ayný tipparça gibi gören zihniyet için bu teoriyeinanmak zor olmasa gerek.

Ýstanbul’da HSBC Bank önünde patla-yan bombadan sonra herkes bununMossad-CIA iþi olduðu konusunda ade-ta anlaþtýlar. Anlaþtýlar derken, ellerindebulunan deliller ýþýðýnda uzlaþmadýlarhaliyle. Çünkü ellerinde ne delil var nede ciddi bir araþtýrma. Her taþýn altýndanYahudi çýkar teorisini dillendiriyorlar sa-dece. Halbuki yapýlan araþtýrmadan son-ra anlaþýldý ki bu eylemi gerçekleþtiren-ler öz be öz Türk, ve de kendilerinidindar olarak gören kiþiler.

Brüksel’de Kürt kökenli insanlara aitbir Kürt Kültür Merkezi kundaklanmýþtý.Bu iþi düzenleyenlerin kim olduðu bi-linmiyordu. Türklere göre bunu yapanTürk olamazdý. Türk dürüsttür, doðru-dur, çalýþkandýr, ama kahve kundakla-maz resmi söyleme göre. KesinlikleTürklere karþý bir provokasyondu ca-ným. Yapýlan araþtýrmadan olayýn iki fa-ili tutuklandý. Bu tasvip edilemez olayýyapanlarýn ikisi de Türk çýktý.

Hrant Dink, sokak ortasýnda düþünce-lerinden dolayý alçakça katledilmiþti. Bualçaðýn kim olduðu daha bilinmiyordu.Elde bilgi, kanýt yoktu failin kim olabile-ceðine dair. Ama olsun, yine de herkeskoro halinde bu iþin dýþ güçler tarafýn-dan organize edilmiþ bir cinayet oldu-ðunda karar kýldýlar. Hangi kanýta daya-narak? Kanýta gerek yok, onlar öyle di-yorsa öyledir. Koskoca GenelkurmayÝkinci Baþkanlýðý yapmýþ Edip Baþer ya-

nýlýyor deðil ya?! Ona göre bu iþi kesindýþ güçler yapmýþtý. Sonra fail yakalandý.Kendisi bir Türk milliyetçisi çýktý. Amaolsun, o sadece piyon, asýl sahne arka-sýndakiler dýþ güçlerdir caným. O da ne,arkasýndan çorap söküðü gibi bütün ak-törler ortaya çýktý. Meðer hepsi de milli-yetçi geçmiþe sahip kiþiler. Biraz dahaincelense bir ucu devlete bile dokuna-cak belki. Bu alçakça cinayeti iþleyenkiþinin karakolda kahraman gibi aðýrlan-masý zaten her þeyi açýklýyor. Düþünebi-liyor musunuz Hans van Temse kara-kolda kahraman olarak aðýrlanacak?

Irkçý eylemin sahibi Hans van Temse,yakalanmasýndan sonra Flaman basýnýn-da günlerce tartýþýldý, neden bir gençbunu yaptý, sorun ne, Flamanlar olaraknerde hata yaptýk þeklinde. Hiçbiri suçubaþka ülkelerde aramadýlar, kendi içle-rinde aradýlar. Türkiye’de ise konu, so-runu tartýþmak yerine yine dýþ güçlermuhabbetiydi.

Kýsacasý demek istediðim, ne zaman’nerde hata yaptýk’ diye düþünmeyebaSþlayacaðýz? Ne zaman sorunu hepdýþarda aramaktan vazgeçeceðiz? Ne za-man teþhisi doðru yapacaðýz ki tedaviside doðru olsun? Evet, petrolden dolayýOrtadoðu’yu Amerika bir savaþ alanýnadönüþtürdü. Norveç’te de petrol var, ne-den orda demokrasi týkýr týkýr iþliyor, so-run çýkmýyor da Ortadoðu’da hep sorunyaþanýyor? Amerika dýþýnda, ordaki in-

sanlarýn da bu konuda büyük kusuruyok mu? Ýran’da öðrenciler daha fazlaözgürlük için sokaða çýktýðýnda mollalarneden hemen arkasýnda Amerika var di-ye baðýrýrlar? Neden kendi insanýnýn so-runlarýný dinleyip çözmezler de sorunuhep dýþarda ararlar? Baþlarýna taþ düþþeYahudilere suçu atacak bir zihniyet bu.Evet, CIA yýlda milyonlarca dolar paraaktarýyor Ýran’ýn muhalif güçlerine. Amabu, vatandaþýna hakkýný veren, insancayaþam olan bir devlette niye devletin yý-kýlmasýna sebep olsun ki? CIA ve MOS-SAD dünyanýn belirli yerlerinde gizlioperasyonlar yapýyor, ama beceriksizoluþlarý da bilinmeyen bir gerçek deðil.Dünyanýn neresinde bir olay olsa arka-sýnda Yahudilerin ve de Amerikalýlarýnolduðunu düþünüyoruz. Geri kalmýþlýðý-mýz, sömürülmemiz bizim suçumuz de-ðil, Ýsrail ve de Amerika’nýn suçu. BuYahudiler ne tür bir yapýya sahip ki herolayýn arkasýndan çýkýyorlar.

Benim vardýðým tek sonuç YahudilerMüslümanlara göre daha üstün bir mil-lettir ki bu kadar olayý gerçekleþtirebili-yorlar. Eðer bizden üstün olmasalardý 1milyar müslümaný nasýl sömürebilirlerdi?Yoksa biz, kusurlarýmýzý, zayýflýðýmýzý,tembelliðimizi, geri kalmýþlýðýmýzý örtbasetmek için mi geliþtirdik bu üstün Ya-hudi teoremini?

KAMÝL GÖZEN/Limburg

Üstün Yahudi milleti ile aþaðý Müslüman milleti

Bu sayfamýzda yayýnlanan yazýlar gazetemiz Binfikir’in deðil, yazarlarýn kendi kiþisel görüþleridir. Sizlerin de yazýlarýný bekliyoruz...

Yine geldi çattý Aralýk ayý. Gön-lümde Ýstanbul esintileri olsa da,Brüksel’in güzelliðini de yabana at-mýþ deðilim çünkü bu þehir Aralýktaen güzel kýyafetlerini giyer, en kýy-metli takýlarýný takýnýr, hoþ bir dilbe-rin balkondan attýðý cilveli bakýþlarlagüler; içten sýcacýk…..bu sene bizede hoþ bir edayla bayram için mer-haba diyecek.

Saint-Nicolas ile baþlar serüven.Benim ayrý bir sempatim vardýr ken-disine, onun da týpký bizler gibi birgöç hikayesi vardýr çünkü. Anado-lu’nun Ege kýyýlarýndan çýktýðý gönülyolculuðu, bindiði sevgi teknesiyleburalara kadar gelmiþ, dayanmýþ.Her ne kadar son yýllarda Noel Ba-ba ile girdiði rekabetten yýpransa da,o yine marur ve bir o kadar gururlukiþiliðinden ödün vermez. Çocuklaronu görmek ve hediye almak içinyollara çýkarlar her ne kadar makulhediyeler verse de, Noel Baba gibipencerelerden, bacalardan gizlicegirmez evlere. Noel Baba’nýn duru-mu, biraz kapýdan kovsan bacadangirer durumu yani. Nicolas amcamýnayaklarý yere basar, Noel gibi geyik

ortamlarda uçmaz. Bence Saint-Ni-colas raký sofralarýnýn aranan gönüladamýdýr. Noel Baba ise daha çokpahalý þarap ve Noel Anneler gibigeliyor bana. Geçen seneler Saint-Nicolas’ý pek deðiþtiremez, saðlamkarakteri vardýr amma ve lakin NoelBaba ikibinli yýllarýn pazarlama tek-nikleri içinde erotik pazarlara biledüþmüþtür (o da nasýl bir fantaziyseanlamýþ deðilim «Noel Anne kostüm-leri»). Saint-Nicolas þu zorlu Avrogünlerinde sokaklarda þeker mekerdaðýtýrken, Noel Baba gerçek baba-

larýn sponsorluðunda caka satar.Saint-Nicolas her ne kadar, Ana-

dolu’nun biz Türklerden önce konu-ðu olmuþ olsa da, týpký Hititler yada diðer Anadolu mirasý gibi kültü-rümüzün deðerlerindendir. Ýþte busebepten severim kendisini. Farklý-lýklarýn renkli uyumundan çýkan birbaþka Anadolu insaný da Saint-Nico-las… Yaþadýðýmýz þu sinir ötesi gün-lerde onlara ne kadar ihtiyacýmýzvar.

Anneler ninni söylemeyi tamamenbýrakmadan, Karacaoðlan’ýn Elif’eaþký kaybolmadan, Romeo aþký sa-vaþ gibi görmeden önce kendimizegelsek iyi olacak!

Ýnanmasam da, umarým ikibinse-kiz, ikibinyedi gibi sözde deðil deözde Mevlana yýlý olur. Belki o za-man dünyanýn herhangi bir yerindeherhangi bir çocuk savaþtan ya dabaþka bir çaresizlikten ölmez de, busefer bir hediye de bizden gider Sa-int-Nicolas’a ya da onun gibilere…

Ýyi seneler ve iyi bayramlar

Cüneyt Tamoðullarý/Brüksel

Bence Saint-Nicolas raký sofralarýnýn aranan gönül adamýdýr

Ýþte yine sana olan susuzluðum, seni sensizyaþamanýn huzurunu aþtý.Dün, seni görmüþ olmam yine beni bendenalýp sen yaptý.Senin yanýndakilerine bir þeyler anlatmasý içinyalvarýþým hiç dinmedi.Onlar konuþsun ki, ben sana bakmadan göre-rek, seni içeyim.Sana aldýrmýyor, senden rahatsýzlýk bile duy-muyor maskemin altýnda.Sen fark etmesen de, ben seni senle (yakýnýn-da) yaþamanýn kederine sarýldým.

Seninle yakýn olduðum mekanlarda, kederlebile olsa, tamamlandýðýmý duyumsuyorum.Bazen, bu sana sevgim diye adlandýrdýðýmduygumun, egom olduðunu kabul etmek istiyorum.Sevgiyse, bunu yenemem. Hem kendime hemsana hep yük kalýrým.Egomsa, onu baþka türlü ya da baþkasý ile avu-tabilirim. Bunun için egom olmuþ olmasýný diliyorum.

Senin vicdanýnda, bir yük olmaktansa, kendi-mi kandýrmayý yeðliyorum.Senin mutsuzluðun ne de olsa, benim mutlu-luðumu gölgeliyor.Kendimi kanýrdýðýmda en azýndan sen birazdaha fazla mutluluk damlasý içmiþ olursun.

Aylin Dað/Anvers

Mutluluk damlasý

Sayfa 8x.qxp 07.12.2007 07:27 Seite 1

9SÝZbizeAralýk 2007

“Kendinizi Türk mü ya da Flaman mý hissediyor-sunuz?” Bilmem kaçýncý gazeteci tarafýndan tekrar-lanan bu soru. Geçen gün gene ayný manzara: ha-fif Anvers aksanlý, orta yaþlarda, kumral bir bayan.Allah güzeli her cinste yaratmýþ. Ýzahatýn sebebi:artýk sýkýldýðým derecede çok duyduðum soruya,özene özene yanýt vermem gözlerinde sýradýþý birýþýk sezmem olsa gerek. Hulusi kalpten merak edi-yor olmalýydý ki, soluksuz dinledi. Buna inanmanbenim körlüðümden de kaynaklanabilir ama o ay-rý konu.

Ben kimliksizim! Bu bir tercih, kattiyen herhan-gi bir protesto amacýyla veya siyasal görüþ nede-niyle yapýlan seçim deðil. Hatta bir Vergi derim.Zira, umarým onca yol tepip evimde konaklamaný-zýn esas sebebi sanatým, sanatcýlýðým. Sanatcýnýnniteliði ise, ana, göbek, yani gerçek özü, tarafsýz,kimliksiz, yani açýk, safve kör(!) olmasý. Bu kar-maþýk ve bazý kýsýmlardaçeþitli, çeliþkili, tepkilereyol açan bir durum. Do-layýsýyla sözlerimin yan-kýsýnýn fevkalade bilin-cindeyim.

Ýnsan oðlu doðduðugünden, hatta ilk anarahminde tohumlandýðýdönemden itibaren leke-lenir. Yükümlülük hissibu. Çünkü var olmuþtur.Ve varolmak doðrudan,yargý, seçim, ayýrým ya da katýlým, kýsacasý günah-kar olmak demektir. Diyeceksiniz ki “ kimliksiz in-san olur mu? ” Ve eminin çoðunluk böyle düþünü-yor. Sürü düþünce tarzýdýr bu zaten. Ölüm kalýmdünyasý, herkes bir kurum, bir gerçek elde edine-bilme çabasýnda. Bu durumdan utanýlýcak da hiç-bir þey yoktur, gayet normal bir durum bence. Ýn-san bir þeylerle meþgul olmalý, çünkü boþluk niza-mýn düþmanýdýr. Sonuçta tüm bu yaþam, yaptýðý-mýz seçimler, koyulduðumuz iþler, elde ettiðimizmaddi ve manevi deðerler, kýsacasý, bizi biz ya-pan, yani kimliðimizi belirleyen tüm bu haller; iþ-te asýl gerçek, asýl kurtuluþ o deðil, tersine boyun-duruktur.

Biliyor musunuz, o kadar isterdim siz baþka ol-saydýnýz; bana: memleket nere, hangi takýmý tutu-yorsun, tahsilin, cinsin, ýrkýn… tarzýnda bayatlamýþsorular yöneltmeseniz. Baðýþlayýn, size belki debasit bulduðunuz bir sýr vereceðim. Az sonra yol-larýmýz ayrýlacak, koþturmaca hayata devam edece-ðiz. Ta ki bir son nefesin ölümüne kadar. Kaçýnýl-maz soru, nasýl bir yaþam sürdüm, kimlere, nelerezamanýmý harcadým. Hepsi boþ. Yaþadýðýnýz haya-ta geri baktýðýnýz da önem taþýyan tek bir þey ka-lýr. Ne ve kim olursa olsun, herhangi þekil ve sima,bayrak, toprak, kültür, bunlar kimliðiniz deðildir.Ýþin sonuna dayanan asýl gerçek, mekan, malmülk, þan þöhretten ziyade sevme, sevebilme vesevdirebildiniz mi, sevgi ve aþkla yasadýnýz mý so-rusunun sonucudur. Gerçek kimliðinizin yanýtý or-da yatar.

Kimlik

[email protected]

“Avrupa fakirin umuduydu,þimdi bahis salonlarý

Avrupalýnýn umudu oldu”

N.Dursun/M.Aydoðdu/Ö.Balcý/E.Utku/S.Aygün

Mantar gibi çoðalan bahis salonlarý ve þans oyunlarý hakkýnda Belçika’nýn farklýyerlerinde yaþayan vatandaþlarýmýzýn görüþlerini Binfikir okuyucularý için aldýk.

Bahis þubeleri günden güne hýzlý bir þekilde artýyorlar. Bu þube-leri artýk her semtte görebilirsiniz. Bir zamanlar at yarýþlarý revaç-taydý, þimdi de futbol bahisleri. Bu bahislerde dikkati çeken ge-nelde Türkler, Ýtalyanlar ve Ýspanyollarýn oynuyor olmasý. Hemoynuyorlar hem oynatýyorlar. Bu iþte büyük paralar dönüyor; ta-kýmlarý çok iyi tanýyorsan çok güzel ve rahat para kazanmakmümkün. Ama yine de bir tür kumar, hiçkimseye tavsiye etmem.Birkaç genç tanýyorum, bütün günlerini bu tür yerlerde geçiriyor-lar, yani bu durum gençleri kolay para kazanmaya ve tembelliðeitiyor. Umarým yetkililer bu konuda önlem alýrlar.

Zeynel Atalay

Eskiden Avrupa fakirin ekme-ðiydi, umuduydu. Þimdi bahisdükkanlarý Avrupalýnýn umuduoldu. Euro geldiðinden beriþans oyunlarýnda artýþ var. Hermemleketten insan iþini þansabaðlamýþ. Milli futbolcu Gök-deniz bahis oynarsa, gayri-mil-li bendeniz de bahis oynar.Ben de oynuyorum. Cepte 5tane kupon var. Türklerin ba-his oynarken duygusu, parayývurup Türkiye’ye dönmek!

Ülkan Kurt Bahis olayý çok hýzlý bir þe-kilde geliþiyor. Artýk ço-cuklar dahi oynuyor. Genç-ler ve çocuklar için son de-rece tehlikeli. Bu bahis ola-yýnda benim gözlemledi-ðim, olay sadece biraz parayatýrýp daha çok para ka-zanmak deðil. Ýnsanlar bubahis aracýlýðýyla “ben fut-boldan anlarým, profesyo-nelim. Takýmlarý ve oyunla-rýný tanýrým” mesajý vermekistiyorlar.

Bilal Özcan

Bahis yaþamýnçok kötü alýþkan-lýklarýndan biridir.Zaten bahisoyunlarýndan ka-zançlý çýkmýþ birinsanla tanýþma-dým þimdiye ka-dar. Bu tür kötühuylar yerine ai-lemle, yakýnlarým-la ve tanýdýklarýmla birlikte olmayý daha uy-gun görüyorum. Bence bahis bir nevi hasta-lýktýr. Günümüzde toplumsal ahlaksýzlýðýndoruk noktalarýndan biri olarak büyük birtehlike teþkil etmektedir. Bu tür oyunlara esirolanlarýn psikolojik tedaviye alýnmalarýnýnyerinde bir karar olduðuna inanýyorum.

Abdil Ulusoy

Bu bahisleri oy-nayan iki grupvar. Biri yoksulkesim. Bunlarçok düþük para-larla oynuyorlar.Ýþ yok, güç yok.Bahis bürolarýn-da büyük büyükekranlar var, içe-risi sýcak, kahve

çay neredeyse bedava. 3-5 Euro verip 300-500 Euro kazanmak istiyorlar. Ekonomik krizarttý. Þimdi kahvehanelerde bile bu bahismakinalarýndan var. Diðer kesim de, eviniarabasýný almýþ, hali vakti yerinde olanlar.Bunlar da büyük oynuyorlar ve büyük ka-zanmak istiyorlar. Bunlardan biri ikisi iyi pa-ra kazanmýþsa parasý olmayanlara örnek olu-yor ve onlar da kýsa yoldan büyük paralarkazanmak istiyor.

Mevlüt Akýncý

CHARLEROI

ANVERS

BRÜKSEL LÝEGE

GENTBen kimliksizim!Bu bir tercih,katiyen herhan-gi bir protestoamacýyla veyasiyasal görüþnedeniyle yapý-lan seçim deðil.

Sayfa 9x.qxp 07.12.2007 07:57 Seite 1

10 Aralýk 2007GÜNDEM

Kutlamada 2. yaþ pasta-sýný keserken bir ko-nuþma yapan Genel

Yayýn Yönetmenimiz Serpil Ay-gün “2004 yýlý Mayýs ayýndawww.binfikir.be web sitesi ola-rak baþladýðýmýz yayýn hayatýný2005 yýlý Kasým ayýndan itiba-ren aylýk olarak 23 sayýdýr hiçaksatmadan yayýnlanan BinfikirGazetesi olarak sürdürüyoruz.Bugüne kadar gerek içerik ge-rek daðýtým kalitesi anlamýndabize rakip olamayacak yayýnorganlarýyla rekabet yapmakzorunda kaldýk. Ancak geldiði-miz noktada Binfikir, yayýnlarý-nýn sürekliliði ve kalitesi ile far-kýný gösterdi. Bunun baþarýlma-

sýnda sizler gibi farklý kesimler-den birikimli ve güçlü bir eki-bin katkýsý büyük oldu. Hepini-ze bu anlamda teþekkür ediyo-rum. Kendisini sürekli yenile-

yen gazetemize bu sezon ba-þýnda Kenan Görgün, MustafaKör ve Özgür Balcý gibi gençkalemler de katýldý. Gazetemizonlarýn katýlýmýyla daha da zen-ginleþti. Bu arada son olarakMetin Edeer’e Binfikir’in bu gü-zel gününde yanýnda olduðuve bu geceye sponsor olduðuiçin teþekkür ediyorum” dedi.

Genel Koordinatörümüz Er-dinç Utku ise gazetemizeönemli bir transfer olduðunuhatýrlatarak, “ Efsanevi Gýr-gýr’ýn kapaklarýný çizen veuzun süredir Belçika’da yaþa-yan Karikatürist Gürcan Gürselaramýza katýlýyor. Kendisi önü-müzdeki sayýdan itibaren, Bin-fikir’in kapak karikatürlerini çi-zecek” dedi.

Utku "Belçika’da evrenselbasýn meslek ilkelerine uygundavranmayan, gazeteciliði kiþi-sel amaçlarýna yönelik ego tat-mini ya da sürtüþme aracý ola-rak kullanan ve niteliksiz ya-yýn yapanlarla rakip olmakbizleri üzdü. Ancak kasaba ga-zeteciliði yerine AB’nin baþ-kentine yakýþýr bir gazete çý-

karma konusundaki çabalarý-mýz uzun vadede sonuç verdi.Belçikalý Türkler Binfikir’i çokayrýcalýklý bir yerde deðerlen-diriyor. Bu konuma gelinme-sinde tüm yazar çizer ve des-tekleyici kadromuzun büyükkatkýlarý oldu. Birinci yýl kutla-masý nedeniyle “yerel Med-ya’nýn Sorunlarý” konulu birseminer düzenleyip “yerelmedyanýn örgütlenmesi” ko-nusunda adým atmýþtýk ancakseminer sonrasýnda karamsar-lýða kapýldýk. Biz tek taraflýolarak kendimizi özdenetimeaçtýk. Yayýn hayatýmýza baþla-dýðýmýz andan itibaren de ev-rensel yayýncýlýk ilkelerini tektaraflý olarak kabul ettik. An-cak semineri izleyen bir yýliçinde Belçika yerel medyasýn-da yaþananlar bizim seçtiðimizyolun doðruluðunu gösterdi.

Kýþkýrtmadan, din ve milliyet-cilik pazarlamadan tarafsýz ya-yýncýlýk yapýyoruz. Habere ko-nu olan taraflara söz hakký ve-riyoruz. Binfikir sadece bir ke-simin deðil, toplumun tüm ke-simlerinin ortak platformu ol-du. Bu da bizleri sevindiriyor”þeklinde konuþtu.

Kutlamaya katýlamayan Hay-dar Abi ise bir mesaj göndere-

rek Binfikircilereseslendi. Haydar Abi Binfi-

kir’in 10. yýl kutlamasý için eki-bi Adana’ya Toros yaylasýnadavet etti. Haydar Abi’nin me-sajýný wwwwww..bbiinnffiikkiirr..bbee’’dekiköþesinde okuyabilirsiniz.

Metin Pide Salonu sahibiMetin Edeer’in sponsorluðun-da gerçekleþen gecede Edeer,ekibimize arapaþý ve güveç gi-bi geleneksel Emirdað yemek-leri ikram etti. Geceye Binfikireski ve yeni yazar ve çizerleri-nin yanýnda gazetemize çeþitliþekillerde katkýda bulunanBinfikir dostlarý da katýldý.

Gazetemizin mizampaj gece-si, yazýsýný en geç gönderenyazar, yazarlara gelen en ilginçmektuplar gibi konularýn dakonuþulduðu gecede Binfi-kir’le ilgili eleþtiri ve deðerlen-dirmeler de yapýldý.

Serpil Aygün'ün Genel YayýnYönetmenliðini yaptýðý BinfikirGazetesi, Erdinç Utku (mizahyazarý-Cumhuriyet), ErdemResne (Ýletiþimci), Leyla Erto-run (Belçika'nýn ilk radyocula-rýndan-siyasetçi), Ýlknur Cengiz(Sinemacý-Siyasetçi), Ece Ayay-dýn (Fotoðraf-grafik), NihatDursun (Belediye'de sosyal da-nýþman), Adnan Yýldýz (Belçi-ka'ya yeni gelenlere danýþ-man), Mehmet Aydoðdu (Res-sam-siyasetçi), Kenan Görgün(Yazar), Mustafa Kör (Yazar),Özgür Balcý (Flaman EðitimBakanlýðý kabinesi çalýþaný),Emel Kýlýç (Türkiye’de radyocuve gazeteci), Ýsmail Doðan (Çi-zer), Özcan Çalýþkan (Çizer),Musa Kart (Çizer) ve Burak Ak-bulut'tan (sinema-televizyon-cu/web uzmaný) oluþan birekip tarafýndan çýkartýlýyor.

Haber Merkezi

Brüksel'de yayýnlanan ve 10 bin adet basýlýp Belçika geneline daðýtýlan gazetemiz Binfikir yayýn hayatýna baþlamasýnýnikinci yýldönümünü mütevazý bir programla kutladý. 2005 yýlý Kasým ayýnda yayýn hayatýna baþlayan gazetemiz, yazar-çizer kadrosu ve idari ekibiyle birlikte Brüksel'de bulunan Metin Pide’de ikinci yýlýný kutladý.

MetinEdeer

Gazetemizin 2. yaþýný kutladýk

Sayfa 10x.qxp 07.12.2007 07:47 Seite 1

Kısa Vadeli Kredi sartları ile degerlendirilir1

Kredilerde en iyi hizmet,en hızlı hizmet !Sonradan pismanlık duymadan kredi mi almak istiyorsunuz ? O zaman

dogru adrestesiniz.Citibanka geldiginizde istediginiz miktar ne olursa

olsun,kredi sebebiniz ne olursa olsun,her zaman en iyi hizmetle ve

konunun uzmanları ile karsılasacaksınız.

Detaylı bilgi için ;• 0800 24 023 numarayı arayın,• Cep telefonunuzdan 3102’ye ücretsiz olarak (hazırım) mesajınızı

gönderin,• www.citibank.be internet üzerinden hemen basvurun (Fransızca

veya Flamence),• Citibank satıs noktalarımıza gelin,yetkililerimizle görüsün

1 Kısa Vadeli Kredi, banka kriterlerine göre degerlendirildikten sonra,banka ve müsteri tarafından karsılıklı olarak kabul edildikten sonra, imzalanip onaylanır.

2 Bu oran yıllık maliyet yüzdesi ile hesaplanmıs olup, sadece dövizle askerlik hizmeti için,en fazla 36 ay vade ve en fazla 7.500€ için geçerli olacaktır. Ye

tkili

Kis

i : M

. De

Bolle

– Y

etki

li Ku

rum

: Ci

tiban

k Be

lçik

a SA

, Bou

leva

rd G

ener

al J

acqu

es 2

63g,

1050

Brü

ksel

, Ver

gi N

o; B

E 04

01.5

17.14

7 RP

M B

rüks

el, C

.B. 9

54-5

4622

61-4

2.

Paraya mı ihtiyacınız var ?

Simdi dövizle askerlik hizmeti için

de sizlere 5,5%2 gibi çok uygun

oranla kredi veriyoruz !!! Gurur

duyarak alabileceginiz kredi !!!!

Temizlik, Tarihi Anýtlar ve SitAlanlarýndan Sorumlu DevletBakaný Emir Kýr’ýn, kurban

kesimi için hazýrlanan geçici kesim-hanelere ve alýnan tedbirlere desteði-ni bu yýl da sürdürdüðü bildirildi.

Bakanlýktan yapýlan açýklamadageçici kesimhaneler ve alýnan tedbir-ler þöyle sýralandý:

- Bölge Hükümeti'nin mali desteðiile, 4 belediye (Anderlecht, Brüksel-Merkez, Schaerbeek ve Molenbeek)her biri 500 koyun kesim kapasiteli,

saðlýk þartlarýna uygun geçici kesim-hane oluþturacaklar.

- Ayrýca, Brüksel Temizlik Ajansýtarafýndan hazýrlanan 60 bin adet bil-gi broþürü 29 Kasým tarihinden itiba-ren, belediyelerde ve camilerde hal-ka daðýtýlmaya baþlandý. Dört dildehazýrlanan (Fransýzca, Flamanca,Arapça ve Türkçe) bu bilgi broþü-ründe, belediyelerde oluþturulan 4geçici kesimhanenin adreslerinin ya-ný sýra, Brüksel Bölgesi çevresinde,en fazla 50 kilometre mesafede bulu-nan ve toplam 2500 koyun kesmekapasitesi olan diðer 4 özel kesimha-

nenin adresleri de yer almaktadýr.- Her yýl olduðu gibi, bu yýl da

Brüksel Temizlik Ajansý, kurban son-rasýnda, kalan artýklarýn toplanmasýnýüstlenecektir.

Bakanlýktan yapýlan açýklamadahalkýmýz bazý konularda uyarýldý:

- Evde kurban kesimi kesinlikle ya-saktýr.

- Kurban artýklarýnýn belirtilen yer-ler dýþýnda sokaklara býrakýlmasý,normal ev çöpleri için kullanýlan be-yaz çöp torbalarý veya konteynerlarakurban derisi ve atýklarýnýn konmasýyasaktýr.

Belçikalý Türkler Kurban Bayramý’na hazýrlanýyor

11GÜNDEMAralýk 2007

Haber Merkezi

Konuyla ilgili olarak yapýlan açýk-lamada “Bu yýl T.C. Brüksel Büyü-kelçiliði Din Hizmetleri Müþavirliðive Belçika Türk Ýslam Diyanet Vak-fi Hac Organizasyonu ile Haccagitmek üzere kayýt yaptýran 842Hacý adayýnýn tamamý kutsal top-raklara gönderilmiþtir” denildi.

Maasmechelen Belediyesi’nden yapý-lan açýklamaya göre, bu yýl Beledi-ye’de ilk defa geçici mezbaha inþaediliyor. Rallycrosscircuit DuivelsbergWeg naar Zutendaal 251) adresindekurulacak olan mezbahada kurbanla-rýný kestirebilecek olan Müslüman va-tandaþlar, kesim ruhsatý için 25 Euroödeyecekler. Ruhsat alabilmek içinkurbanýn kulak numarasý ile satýcý ka-yýt numarasýný Belediye’ye bildirme-leri gerekiyor. Vatandaþlarýn, kesimruhsatý alabilmek için 089/ 76 96 85nolu telefondan Georges Ramakersile görüþmeleri gerektiði bildirilirken,kesim ruhsatý için aþaðýdaki gün vesaatlerde Belediye’ye baþvurabilecek-ler:

13/12/2007: saat 09.00- 12.00 ve saat 14.00- 16.00

14/12/2007: saat 09.00- 12.00 ve saat 14.00- 16.00

16/12/2007: saat 09.00- 12.0017/12/2007: saat 14.00- 17.3018/12/2007: saat 09.00- 12.0019/12/2007: saat 14.00- 21.00

Maasmechelen Belediyesi geçicimezbaha inþa ediyor

Belçikalý Türk hacýlardan842’si Mekke’ye ulaþtý

Sayfa 11x.qxp 07.12.2007 08:26 Seite 1

12

MMeerryyeemm KKaannmmaazz:: ““SSaaddeeccee yyöönntteemm ddeeððiiþþttii.. EEsskkii--

ddeenn ddee bbööyyllee ooyyuunnllaarr ooyynnaannýý--yyoorrdduu””

Gent Üniversitesi Avrupa’da ÝslamAraþtýrma Merkezi Politik Sosyologla-rýndan Meryem Kanmaz, konuyla ilgiliolarak görüþlerini anlatýrken, aslýndabu alanda yapýlmýþ bilimsel bir çalýþ-manýn olmadýðýný dile getirdi. Bizim dearaþtýrmalarýmýz sýrasýnda gördüðümüzbu durum karþýsýnda Meryem Kan-maz’ýn bir sosyolog olarak gözlemleri-ni ve olasý deðerlendirmelerini yansýt-mak istedik.

“ Uzun süredir Gent Bölgesi’nde ya-þayan Türk toplumu üzerinde araþtýr-malar yapýyorum. Þimdiye kadar bualanda bir çalýþma ile karþýlaþmadým.Ancak kiþisel olarak ben de þans oyun-larýnýn ve bahis bürolarýnýn giderekyaygýnlaþtýðýný gözlemliyorum. Bu du-rumu bir kaç þekilde deðerlendirebili-riz. Öncelikli olarak Türk toplumundageçmiþte de þans oyunlarý oynanýyor-du. Yalnýz eskiden bu oyunlar gizli ya-pýlýyordu. Kahvelerde gizli yerlerde in-sanlar oyun oynuyordu. Açýktan yapýl-mýyordu böyle þeyler. Çok aile dramla-rý yaþandý kumar yüzünden. Þimdi sa-dece yöntem deðiþti. Artýk açýktan oy-nanýyor. Modern görünüþlü Bahis bü-rolarý, teknolojik olarak geliþtirilmiþmakinalarda oynanan þans oyunlarý vs.olayý toplum içinde daha açýktan oyna-nabilir hale getirdi. Artýk ayýp olmaktançýktý ve toplum içinde kabullenildiðinidüþünüyorum. Bu alanda bir araþtýrmayapýlsa eskiden þans oyunlarý, kaðýt,kumar vs. oynayan Türklerin sayýsýnýnbugün de ayný çýkacaðýný sanýyorum.Dediðim gibi bence sadece yöntem de-ðiþti. Diðer taraftan Türk toplumu dadeðiþti. Eskiden toplum birbirine dahayakýndý. Yardýmlaþma, dayanýþma dahafazla idi. Derneklerle olsun, komþulukiliþkileriyle olsun Türk toplumu birbi-riyle daha dayanýþmacýydý. Þimdi toplu-muz giderek bireyselleþti ve yalnýzlaþtý.Bu durumda ekonomik sýkýntý yaþayaninsanlar, bugün toplumsal dayanýþma-dan faydalanamaz hale geldiler. Eski-den komþusundan borç para isteyebi-

len artýk isteyemiyor. Belki bu deðiþimde artan ekonomik sýkýntýlarla birlikteþans oyunlarýnýn artýþýnda neden olmuþolabilir. Çünkü bu oyunlarý oynayanla-rýn bir kere zamanýnýn bol olmasý la-zým. Futbol müsbakalarýný takip etmekiçin Türkiye tv kanallarýný izleyebiliyorolmasý lazým. Böyle bakýnca bahis veþans oyunu oynayanlarýn toplumun altgelir gruplarýndan gelen kiþiler olduðu-nu sanýyorum. Son olarak, bu sorununsadece yabancýlarda olmadýðýný Belçi-kalýlarda da benzer davranýþlarýn oldu-ðunu düþünüyorum. Çok eskiden þim-diki gibi bakkallarda falan bu oyunlarýbulamazdýnýz. Þimdi her yerde bir kazýkazan kartý, ya da loto satýnalabiliyor-sunuz. Yani bu oyunlarýn sunumu daarttý, Belçikalýlar arasýnda. Bu durumdaBelçika’da yaþayan Türkler olarak evsahiplerinden etkilenerek onlar dabenzer davranýþlarý sergiliyorlar. So-nuçta onlar da Belçikalý Türkler.”

PPssiikkoolloogg SSeerrppiill ÖÖzzhhaann PPeerriinn:: FFaarrkkýýnnaa bbiillee vvaarrmmaaddaann bbaaððýýmmllýý

oollaabbiilliirrssiinniizz

Bahis ve þans oyunlarý baðýmlýlýklarý-nýn psikolojik boyutlarýný incelemeküzere görüþtüðümüz Psikolog SerpilÖzhan Perin de diðer uzmanlar gibikonu hakkýnda özel bir araþtýrmayarastlamadýðýný belirtirken, genel olarakbu tarz baðýmlýlýklarýn nasýl baþladýðý,kimlerin risk grubu içinde olduðu, has-

talýk olarak tanýmlanmasý için gerekenkoþullar ve alýnmasý gereken önlemler-den bahsetti.

Sosyal Kumar oynama ve Patolojik(hastalýklý) Kumar oynama’dan bahse-den Psikolog Serpil Özhan Perin, sos-yal kumar oynama davranýþýnýn hasta-lýklý hale geçiþ sürecini genellikle kiþi-lerin farketmediklerini bu nedenle deher halükarda para ya da maddi bir þeykarþýlýðý oyun oynamaktan kaçýnmakgerektiðini vurguladý.

Kadýnlarýn kendi aralarýnda haftadabir kez buluþup, maddi bir deðer karþý-lýðýnda oynadýklarý kaðýt, okey, konkengibi oyunlarla erkeklerin kahvehane-lerde oynadýklarý oyunlarýn sosyal ku-mar niteliði taþýdýðýný ifade eden Perin,

SÖYLEÞTÝK Aralýk 2007

‘Umut fakirin ekmeði, ‘Umut fakirin ekmeði, ye Memet ye!’ye Memet ye!’

Belçika’da Türklerin bulunduðu he-men hemen her yerde 23 aydýr aralýk-sýz Binfikir gazetesini daðýtýyoruz. Ga-zete daðýtýrken bazý iþyerlerinin kapan-dýðýný, bazýlarýnýn el deðiþtirdiðini vebazen de yeni iþyerleri açýldýðýný farke-diyoruz. Geçen 2 yýl boyunca gözlem-lediðimiz önemli bir deðiþiklik ise Lim-burg bölgesinden baþlayarak özellikleAnvers, Gent, Brüksel, Liege, Verviersve Charleroi kentlerinde bahis salonla-rýnýn sayýsýnýn giderek artmasý oldu.Hatta bazý Türk kahvehaneleri bahissalonu haline çevrildi. Bu bahis salon-larýnda her milletten insana rastlamak-la birlikte Türklerin fazlalýlýðý dikkat çe-kiyor. Bahisin tutku mu yoksa bir ba-ðýmlýlýk mý olduðuna karar verme iþiniuzmanlara býrakalým. Ýster tutku, isterbaðýmlýlýk deyin, þans oyunlarýna ilgiher geçen gün artýyor. Ýnternet ile bir-likte özellikle küçük yaþtaki çocuklarýntuzaða düþme riski arttý.

Tahminlere göre Belçika’da yaklaþýk

100 bin kiþi þans oyunuoynuyor. Bunla-rýn 20 biniise hastalýkderecesinde.B e l ç i k a ’ d aher yýl 150 kiþiþans oyunu ba-ðýmlýlýðý nede-niyle psikolojiktedavi için hasta-nelere baþvuru-yor. Genellikleþans oyunu düþ-künleri bunu yakýnçevresinden saklýyor.

Ulusal Loto Kuru-mu’nun yaptýrdýðý biraraþtýrmaya göre Valonlar þans oyun-larýna Flamanlardan daha fazla ilgi

gösteriyor. 18 ya-þýndan büyük Bel-çikalýlarýn yüzde75’i yýlda en azbir kez parakarþýlýðý þansoyunu oynu-yor. Belçikalý-larýn yüzde75’i çeþitliþans oyun-larýna yýl-da ortala-ma olarak

575 Euro harcýyor.En yoðun þans oyunu düþkün-

leri alt sosyal sýnýflardan 35-44 yaþ ara-sýndaki Frankofonlar. Aslýnda bu so-nuç Türklerin þans oyunlarýna ilgisiniaçýklamada bir ipucu olabilir. Þans

oyunlarýna yapýlan harcamalardan as-lan payýný 1.2 milyar Euro ile UlusalLoto Kurumu ürünleri alýyor. Spor veat yarýþlarýna 2003 yýlýnda 228 milyonEuro harcanmýþ. Kafelerdeki bingomakinalarý benzeri oyun makinelerinehala büyük bir miktar 312 milyon Eu-ro harcanýyor. Büyük casinolar dayaklaþýk 60 milyon Euro ciro yapýyor.

Rodin Vakfýnýn internet üzerindenoynanan þans oyunlarý hakkýnda yaptý-ðý bir araþtýrmada Belçikalýlarýn yüzde1.5’inin yasadýþý olmasýna karþýn inter-nette þans oyunu oynadýðý tespit edildi.Bu oran 16-17 yaþ grubunda yüzde 3,4.

2006 yýlýnda 10-17 yaþ arasýndaki2305 gençle yapýlan bir araþtýrmadaise bu yaþ grubundakilerin yüzde40’ýnýn para karþýlýðý þans oyunu oy-nadýðý ortaya çýktý. Bu oran 2005 yýlýn-da yüzde 25 idi. Para karþýlýðý þansoyunu oynamaya baþlama yaþý ise or-talama 11 yýl 8 ay. Kazý-kazan yüzde33 ile gençlerin en çok tercih ettiðiþans oyunu.

FFuuttbbooll mmaaççllaarrýý bbaaþþttaa oollmmaakk üüzzeerree hheerr ttüürrllüü mmaaçç yyaa ddaa yyaarrýýþþüüzzeerriinnee bbaahhiiss ooyynnaannaann BBaahhiiss SSaalloonnllaarrýýnnýýnn ssaayyýýssýý vvee bbuu ssaalloonn--llaarraa TTüürrkklleerriinn iillggiissii ggiittttiikkççee aarrttýýyyoorr..

E.Utku/S.Aygün/L.Ertorun

Sayfa 12xx.qxp 07.12.2007 08:09 Seite 1

13Aralýk 2007

“bu tür oyunlar kiþilerin bir arkadaþgrubu ile belirli günlerde biraraya gel-mesi ile oynanýyor. Burada sosyal biriletiþim kuruluyor. Buraya kadar sorunyok. Ancak bu oyunlarýn oynanmasýiçin ev ihmal edilmeye baþlanýyorsa,daha çok kazanmak ön plana çýkýyorsave giderek daha çok zaman harcanýrhale geliyorsa tehlike çanlarý çalýyordemektir. Bu durumu genellikle oyna-yan kiþiler farketmiyorlar. Ancak iþ çokilerleyip, aile düzeni bozulup, boþan-

ma düzeyine gelince ya da artýk çokborçlanýlýp yasal olarak sorunlar baþla-yýnca sorunun patolalojik yani hastalýk-lý hale geldiði anlaþýlýyor. Patolojik ku-mar oynama durumu 3 aþamada yaþa-nýyor.

1- Oynanan kumardan çok bü-yük para kazanýlýyor ve bunun yarattý-ðý hoþnutluk kumarý daha da özendiri-yor

2- Bu büyük miktarda para ilelüks bir yaþama baþlanýyor

3- Bu paranýn devamý olmadýðýiçin lüks yaþamýn sürdürülememesi veçöküþ dönemi yaþanýyor.

Toplumda risk gruplarý, daha çok an-ne ve baba arasýnda paylaþýmýn az ol-duðu, sevgi ve ilginin aile içinde yokdenecek kadar az yaþandýðý ve aile bi-reylerinden alkol, uyuþturucu baðýmlý-lýðý olan çocuklar kumar için de riskgrubunu oluþturuyor. Bu nedenle be-nim ailelere tavsiyem, çocuklarýna se-vildikleri, deðer gördükleri ve herhan-

gi bir sorunda sýðýnabilecekleri bir evortamý saðlamalarýdýr. Ayrýca çok bas-kýlý bir ortamda yetiþen çocuklarla aþýrýserbest yetiþen çocuklarda da ilerdebaðýmlýlýk görülebiliyor. Bunun yanýn-da sosyo ekonomik düzeyi düþük aile-lerle, mali durumu çok yüksek olanlar-da kumar eðilimi görülüyor. Zaten bubahis salonu ya da casino türü yerlerya ekonomik düzeyi düþük olan ma-halleler ya da çok zengin mahallelerdeaçýlýr.

Ýki yýldýr bahis oy-nuyorum. Turkiye,Almanya , Ýspanyalliglerini takip ediyo-rum þu anda iþsizimama çalýþsak da buhobi gibi bir þey ,alýþkanlýk

Ýnsanlar maddikrizden dolayý butür oyunlara yöneli-yor. Buradan alacaðý300 500 Euroya he-ves ediyor. Burdabu iþletmeci 40005000 Euro kira veri-yor. 5 10 eleman ça-lýþtýrýyor. Bunlarýyapmasý için kazan-masý gerekir. Cu-martesi Pazarlarý bu-

rada 150 200 kiþi oluyor. Göz gözü görmüyor insanlar pa-ra koymuþ can derdinde. Benim bir akrabam 3000 Euroyatýrdý 9000 Euro kazanmayý bekliyordu son maçla kay-betti. Ben þimdiye kadar en fazla 50 Euro yatýrdým amahiç kazanamadým sadece bir arkadaþým için oynadým 700Euro kazandýrdým.

Biz sohbetimizi sürdürürken bahis oynayanlardan biriaraya giriyor ve “ biz burda kumbaraya para atýyoruz. Ka-zanýrsak kazanýyoruz, kazanamazsak para kumbarada ka-lýyor. Patronun kumbarasýnda” diyerek esprili bir þekildeiþyeri sahibini zengin ettiklerini anlatýyor.

Ýþ kazasýndansigortadayým. Þuan çalýþmýyorum.2 -3 yýldýr bahisoynuyorum.

Þimdiye kadaren fazla 100 Eu-ro’dan fazlasýnýoynamadým. Enfazla kazandýðýmmiktar ise 4000Euro. 70 Euro’lukoynayýp, 4000Euro kazanmýþ-tým. Ama bu ba-histe her zamanuzun vadede ka-zandýðýndan dahafazlasýný harcýyor-sun. Ben belki birkerede 4000 Eurokazandým amasene sonun kadarbelki 6000 Euro harcadým. Bahis oynamaya bir teþvikvar. Yeni yeni yerler açýlýyor sürekli. Bir de ekonomiknedenlerden dolayý umudunu bahise baðlýyor insanlar.Diðer taraftan baðýmlýlýk gibi, takým tutmak gibi bir þey.Ýyice kendini kaptýrdýysan sürekli oynuyorsun. Benhaftada bir kez oynarým. Daha fazla deðil. Bir kere oy-nayýp, kaybedersen ve ertesi günü kaybettiðini kazan-mak için tekrar oynarsan, onu da kaybediyorsun. Onuniçin ben kendimi haftada bir kez ile sýnýrladým.

Brüksel’de 3 yerdesalonumuz var. Ýlk ola-rak 1,5 yýl önce baþladýmbu iþe. Ýki yýldýr bahisbürolarýnýn sayýsýnda birartýþ olduðu doðru. Ýn-sanlar kolay para kazan-mak istiyorlar, bu bahisbürolarýnýn artmasýndabir etken. Ama açýk söy-lemek gerekirse bizlerde çok fazla kazanmýyo-ruz bu iþten. Devlet oy-nanan her kuponun%15’ini kendi alýyor. Za-ten biz en fazla bir ku-ponda 250 Euro’luk oy-natabiliyoruz. Kanunenbunun üstüne çýkamýyo-ruz. Öyle 1000 Euro’lukfalan oynandýðýný dainanmýyorum. Bizde ola-mýyor en azýndan. Bura-larda kumar oynanýyordeniyor ama alakasý yok.Þans oyunu bu. Öylemakinaya karþý falan oy-namýyorsun.

ÝRFAN KÖROÐLU ÝLHAN AKDENÝZBBaahhiiss ooyynnaayyaann bbiirr mmüüþþtteerrii

BBaahhiiss ssaalloonnuu ssaahhiibbii

LEVENT YAYLABBaahhiiss ooyynnaayyaann bbiirr mmüüþþtteerrii

Göç Araþtýrma, Egitim ve Uygulama Enstitüsü(GÖÇ-TE) bilimsel direktörü Dr. ALTAY MANÇO:

Þans oyunlarýna yönelim ko-nusunda Türklere ve diðer ya-bancý kökenlilere özgü özeldurumlar olduðunu düþünmü-yorum. Belçika’daki genel eði-lim ve özellikler Türk ve diðeryabancýlar için de geçerli.

Sayfa 13x.qxp 07.12.2007 07:45 Seite 1

14 Aralýk 2007GÜNDEM

Ýlk ödülü (El Hizjra) 2003 yý-lýnda bir öyküsü ile alanKör’e, geçen ay da Maas-

mechelen Belediyesi Kültür Ödü-lü verilmiþti. Kör þimdi de adaygösterildiði saygýn 2007 yýlý Gro-ene Waterman Edebiyat Ödülü“Halk Ödülü”nü aldý. Kör’e ayrýca28 Ocak 2008 tarihinden itibarenbir yýl boyunca “Genk kenti, KentÞairi” ünvaný verildi. Kör bu süreboyunca Genk þehrinin kültür el-çisi olacak.

2007 yýlý Groene WatermanEdebiyat Ödülüne aday gösteri-

len 7 yazar arasýnda bulunanTürk kökenli yazar Mustafa KörFlamanca olarak yayýmlanan “DeLammeren” adlý romanýyla “HalkÖdülünü” aldý. Bu ödül ödülü ve-ren saygýn yayýnevi De GroeneWaterman’ýn web sitesinde oku-yucularýn kullandýklarý oylarla be-lirleniyor.

Ödül sonrasý düþüncelerini sor-duðumuz yazar, “okurlarýn, hal-kýn oylarýyla ödül almam sevindi-rici. Belki juri ödülünden dahadeðerli. Bu sonucu beklemiyor-dum, heyacanlandým, mutlu ol-dum” þeklinde konuþtu. Ýlk ödülü(El Hizjra) 2003 yýlýnda bir öykü-

sü ile alan Kör’e, geçenay da MaasmechelenBelediyesi Kültür Ödü-lü verilmiþti. Halen“zwarte goud” (KaraAltýn) adýný verdiðiikinci romanýný yazanKör, 28 Ocak 2008 tari-hinden itibaren bir yýlboyunca “Genk kenti,

Kent Þairi” ünvanýný taþýyacak.Kör bu süre boyunca Genk þehri-nin kültür elçisi olacak. Düzenle-nen kültür sanat etkinliklerindeGenk þehrini temsil edecek.

Groene Waterman EdebiyatÖdülü, jurinin seçtiði hakettiði il-giyi görmeyen nitelikli kitaplarýnön plana çýkarýlmasýný, ilgi odaðýolmasýný amaçlýyor.

Bu yýlýn edebiyat ödülü Hollan-daca’ya “De blinde zonneblo-emen” adýyla çevrilen kitabýyla Ýs-panyol yazar Alberto Méndez’everildi.

Adaylarýn ve kitaplarýnýn taný-týldýðý gecede yazarlarýn kitapla-rýndan parçalar okundu. Juri“Edebiyatta kaybeden olmaz.Ama maalesef sadece bir GroeneWaterman Edebiyat Ödülü var”diyerek ödülü Alberto Méndez’everdiklerini açýkladý.

Mustafa Kör’e bir ödül daha

Erdinç Utku

Gent'te çalýþma-larýný sürdürenDe CentraleKültür Merkezi,6 Ocak 2008Pazar günü Er-kan Oður, Ýsma-il Hakký Demir-cioðlu ve OkanMurat Öz-türk'ün konukolacaðý bir kon-ser düzenliyor.Kraankinderss-traat 2 adresin-deki dinleti saat20.00’de baþlý-yor.Ayrýntýlý bilginin09/265.98.26no’lu telefondanalýnabileceðibildirildi.

Erkan Oður Gent’te

Sayfa 14x.qxp 07.12.2007 07:33 Seite 1

15Aralýk 2007 GÜNDEM

Geçen ay boyunca18 ayrý salonda ger-çekleþtirilen Hollandaturnesi çok baþarýlý ge-çen Anadolu AteþiDans Grubu Belçi-ka’da da yoðun ilgiylekarþýlandý.

Belçika’daki ilk gös-terisini Brüksel’dekiKraliyet Güzel Sanat-lar Sarayý BOZAR’dagerçekleþtiren Anado-lu Ateþi, 5 Aralýk’taGent, 6 Aralýk’ta Char-leroi ve 8 Aralýk’taAnvers’te izleyicilerlebuluþtu. Belçika’daAnadolu Ateþi’ne ilgi-den memnun olduðu-nu belirten Kültür Sa-nat Vakfý Baþkaný AliBaðseven, “Belçika’daetkinlikler genellikleBrüksel ya da Anversgibi bir þehirlerdegerçekleþiyor. Öyleolunca diðer bölgeler-de yaþayan vatandaþ-

larýmýz bu gösterileregelemiyor. Biz deKültür Sanat Vakfýolarak insanlarýmýzburaya gelemiyorsabiz onlarýn yanýna gi-deriz “ dedik ve Belçi-ka gibi küçük bir ül-kede ilk defa 4 þehir-de birden gösterimorganize ettik. Ýnsan-larýmýzýn böyle güzelbir gösteriyi kaçýrma-yacaklarýný düþünüyo-

rum” derken “Anado-lu Ateþi Dans Gru-bu’nun da bir dünyamarkasý olarak Ana-dolu kültürünü mo-dern dansla birleþtiripdünyaya tanýttýðýný”ifade etti.

Anadolu Ateþi 2008yýlýnda Mayýs ayýndada Belçika’nýn Hasseltkentinde sahneye çý-kacak.

Anadolu Ateþi büyülediSerpil Aygün

Doðuþ “engel” tanýmýyor, baþarýlý et-kinliklerine heyacanla devam ediyor.Limburg Bölgesi’nde engellilere yöne-lik baþarýlý faaliyetlere imza atan DO-ÐUÞ DERNEÐÝ geliri engellilere har-canmak üzere Yurtseven Kardeþler ilebir kadýnlar matinesi düzenledi.

Bu gecenin gelirinin tamamýnýn Tür-kiye'deki engellilere akülü araba almakiçin kullanýlacaðý ifade edildi. Dernekyetkilileri Türkiye'nin bir çok farklý böl-gesinden yoðun talep olduðunu ifadeettiler. Nisan veya Mayýs ayýnda bir TIRdolusu akülü engelli arabasý ve malze-

meleri Türkiye’ye göndermek için ekkaynak yaratmak üzere düzenlenen Be-ringen’de Alyans düðün salonunda dü-zenlenen gece oldukça baþarýlý geçti.Salonun týklým týklým olduðu etkinliktebaþta dernek baþkaný Nurten Yalçýn vebaþkan yardýmcýsý Þükriye Zevne olmaküzere tüm Doðuþ yönetici ve üyeleri ha-rýl harýl çalýþtýlar. Gecede Doðuþçularýnhazýrladýklarý yiyecek-içecekler de satýþasunuldu.

Flaman Hristiyan Demokrat PartiCD&V Federal Milletvekili Hilal Yalçýn,annesi Baþkan Nurten Yalçýn’ý buönemli etkinlikte yalnýz býrakmadý.

Engelliler için eðlendilerHaber Merkezi

Belçika Türk Dernekler BirliðiAmatör Þiir Yarýþmasý düzenle-di. 7’den 70’e herkesin katýlabi-

leceði yarýþmanýn konusu “Umut, Birlikveya Dostluk” olarak belirlendi. Yarýþ-maya katýlmak isteyenlerin þiirlerini engeç 21 Aralýk tarihine kadar info@turkse-

unie.be email adresi veya Stationsstraat96, 3582 Beringen posta adresinden Bel-çika Türk Dernekler Birliði’ne ne ulaþtýr-masý istendi. Yarýþmanýn birincisine 28Aralýk 2007 tarihinde düzenlenecek olanEdebiyat Günü’nde Özel Þiir Ödülü veri-lecek.

BTDB þiir yarýþmasý düzenledi

Sayfa 15x.qxp 07.12.2007 07:37 Seite 1

16 Aralýk 2007ARTfikir

Çok geç olduðunda duyulan piþmanlýklarýn el-bette ki hiçbir anlamý yoktur, geçmiþtir artýk.

Geçmiþ neyi deðiþtirir ki...Yalnýz kalmak, bi baþýna...Bunun yalnýzca çevremdeki insan sayýsýyla ala-

kasý yoktur; fiziksel, ruhsal ve zihinsel þeklinde ka-tegorize edilebilir.

Felsefeyle ilgilenen arkadaþlar bilir ki; bazý filo-zoflar hayatýn acý çekmek anlamýna geldiðini vur-gularlar. Size göre gerçekten hayat acý çekmek mi-dir? Hayat acý çekmekse bu acýyý engellemenin yol-larý var mýdýr?

Metanetli olmak ge-rekir fiziksel anlamdaacý çekildiðinde amaçaresiz deðildir aðrýkesicilere sýðýnýldýðýn-da fakat çaresi yokturduygusal anlamda çe-kilen acýnýn. Zordur,katlanýlmazdýr. Ýnsanýnumutlarýný yiyerek yokederek beslenir. Umuttarlalarýnda yeþerenher yeni filizi yokedenayazdýr, kýraðýdýr, do-ludur. Parçalar yüreðiyakar, kavurur. Fýrtýna-lar koparken içerde,dýþarda sürekli neþeliolmayý öðrenir insanbir süre sonra. Duygu-larýný kendine sakla-mayý, mutluluk maske-si ile dolaþmayý öðre-nir insan zamanla.Paylaþýlmaz o acý baþ-

kalarýyla, kol kýrýlýr yen içinde kalýr misali. Acýyýkendi içinde yaþamak zor olsa da belki de en mut-lu görünenler çekiyordur en büyük acýyý...

Sevgilinden ayrýlýrsýn, acý çekersin. Mahallendentaþýnýrsýn, acý çekersin. Ameliyata giren yakýnýnýbeklersin acý çekersin. Yakýnýný kaybedersin, acýçekersin... Her seferinde de Allahým bu ne büyükacý, hep acýlar beni mi buluyor diyerekten isyanedilir. Yeni gelen bir acý, bir diðerini unutturur ve-ya hafifletir.

Mademki insanýz. Acýlar da, sevinçler de yaþana-cak þeyler. Önemli olan bu acýlardan fazla darbealmadan kurtulabilmek ve atlatabilmek!

Ask ve ölüm eþ zamanlý geliþen iki kelimedir..Görüneni iki kelimedir de, görünmeyeni hýçký-

rýklý sessizliktir ki; gelmeyen bir ölümdür yaþa-nan...

Aþýk olunanýn nezdinde vücuda çekilen derin ya-ralarýn cerahatlarý yayýlýr ruha... Her deþilen hüc-reden ayný isim fýþkýrýr... Yenilen tek yiyeceðin si-gara olduðu zamanlardýr... "ahhhhh" larýn vücudaher deðdiði, suyun ateþle buluþmasýdýr... neydi,nedendi, niyeydi, ne olmuþtu sorularý hayatýn na-karatý olmuþtur... ama en acý gerçek ve çekilen enbüyük acý ise " o gitti" cümlesidir...

AAccýý ççeekkmmeekk

[email protected]

Çaresi yoktur duy-gusal anlamda çeki-len acýnýn. Zordur,katlanýlmazdýr. Ýn-sanýn umutlarýný yi-yerek, yok ederekbeslenir. Umut tar-lalarýnda yeþerenher yeni filizi yoke-den ayazdýr, kýraðý-dýr, doludur. Parça-lar yüreði, yakar,kavurur. Fýrtýnalarkoparken içerde, dý-þarda sürekli neþeliolmayý öðrenir in-san bir süre sonra.

1959 yýlýnda Tokat’ýn Turhal il-çesinde doðan Gürcan Gürsel,daha çocukken çizgiye meraklýy-mýþ. Sürekli defterlerinin arkasý-na Tarkan resimleri çizer, gazete-den onlarý kesip saklar, sonra dakuru boyayla renklendirirmiþ.Çok güzel harita da çiziyormuþ.Atlasa bakmadan kalkýp tahtayaAvrupa haritasýný, denizleri, kör-fezleri, daðlarý, nehirleri, kýsacatüm ayrýntýlarýyla tebeþirle çizer-ken bir gün haritasýný çizdiði Av-rupa’ya geleceðini nereden bilsinki. Çizgiye olan tutkusu, lise son-larda Gýrgýr’da gördüðü çizgilerinde etkisiyle bütünleþince iyi birçizer olmayý hayal etmeye baþla-mýþ. Lise bitince de, bu hayalinigerçekleþtirmek ve iþin eðitiminialmak için soluðu Tatbiki GüzelSanatlar Akademisi’nin GrafikBölümü’nde almýþ. Gýrgýr oku-lunda Oðuz Aral’ýn çizgiye yön-lendirdiði ve piþirdiði Gürsel’e,Aral günün birinde “sen artýk ol-dun” deyip, onu Gýrgýr’ýn kapaðý-na çýkarmýþ. Bir gün ‘80’li yýllarýnGýrgýr dergilerini karýþtýrma ola-naðý bulursanýz, efsanevi Gýr-gýr’ýn efsanevi kapaklarýnda Þev-ket Yalaz, Ergün Gündüz veGürcan Özkan gibi isimlerle bir-likte Gürcan Gürsel imzasý mut-laka dikkatinizi çekecektir. Gür-sel; Çarþaf, Gýrgýr, Fýrt, Laklak,Avni, Fýrfýr, Dýgýl gibi dergilerdeçalýþtýktan sonra 1988 yýlýndaBelçika’ya geldi. Birçok dergiyekapak, illüstrasyon ve karikatür

portre çalýþmalarý yapan ve yurtdýþýnda albümleri yayýnlanan sa-yýlý Türk çizerlerinden biri olanGürsel’in çeþitli yayýnevlerindençýkan 28 çizgi roman albümü var.Son yýllarda Kirpi, Mad, Küstahgibi denemelerde de yer aldý.

1991 yýlýndan beri çýkan erotikiçerikli 30 kadar Rooie Oortjesalbümünün çoðunda Gürcan im-zasý var. The Champions (footfurieux), Humor in Beroepen,Petra Borst, blagues coquinas,La restauration, SANTE! v.b. al-bümlerde de onun adýna rastlý-yoruz. Genellikle De Boemerangve Joker Editions yayýnevleri içinçiziyor. Hollanda’da Aktueel veKick-it futbol dergisi, Belçika’daP-Magazine gibi dergilere çizi-yor. Son olarak Fransa’da Fnaczincirinde imza günü düzenlen-di. Brüksel ve Anvers’teki kitapfuarlarýnýn ise vazgeçilmez isim-lerinden biri. Çizgi roman festi-vallerine ise özel olarak davetediliyor. 17-18 Mart’ta Fransa’nýnMoulins kentindeki çizgi romanfestivali örneðin. Alman Futboldergisi, Albümler Portekizce, Al-manca, Hollandaca, Fransýzca(Kanada) Endenozya’da bilefutbol dergisine iþ yapmýþ. Ýsveçve Finlandiya gibi ülkelerde çiz-gisine rastlarsanýz þaþýrmayýn.Yayýncýsý Frankfurt kitap fuarýn-da Gürcan Gürsel çizgilerinitüm dünyaya tanýtýyor. Karin Ce-ulemans ve Jan Magito’nun“Draw & Shoot” adlý foto portrekitabýnda Belçikalý çizerler, çizgiromancýlar arasýnda Gürcan Gür-

sel de yer alýyor. “Gýrgýr’da kapak çizmek son

noktaydý. Yeni bir þeyler öðren-mek istiyordum” diyen ve Gýr-gýr’da çalýþýrken yurt dýþýna git-meye karar veren Gürsel, Belçi-ka’ya geliþ macerasýný þöyleözetliyor: “Aslýnda Gýrgýr’da çokmutluydum. Arkadaþlýk ortamýda süperdi. Hayatýmýn en mutluve keyifli günlerini orada geçir-dim. Ama oranýn da dýþýnda birdünya vardý. Ýþte o dünyayý ye-rinde görüp tanýmak, bu iþinmerkezinde kendimi daha dageliþtirme imkâný tanýyacaktý.Hatta orada albüm yapma fikir-leri yurt dýþýna açýlmama nedenoldu. Bunun içinde bu iþin ikimerkezinden biri olan Belçika’yýseçtim. 1988 yýlýnda Belçika’yageldim ama Gýrgýr, Fýrt ve Dý-gýl’a çizmeyi hep sürdürdüm.Ayný yýl, Oðuz Abi Almanya’nýndeðiþik þehirlerinde açtýðý Gýrgýrsergisini bu kez Brüksel’deULB’de açmýþtý. Sergi hazýrlýkla-rýný birlikte yapmýþtýk. Sergiyegösterilen yoðun ilgiden aldýðýmcesaret ve Oðuz Abinin “sen tut-turursun burada” þeklindeki sö-zünden edindiðim güçle yurt dý-þý serüvenim baþlamýþ oldu. Ser-gi haziran ayýnda açýldý. AvrupaFutbol Þampiyonasý vardý. Belçi-kalýlarýn katýlýmý beklentilerimi-zin çok üzerinde oldu. BelçikalýTürkler pek ilgi göstermedi.Hatta Ýnce Pide’de Oðuz Abisöyleþisi yaptýk. Ona da ilgi gös-termediler.”

Erdinç Utku

Karikatürden dahakomik bir toplum olduk“Elimden baþka bir iþ gelmediði için karikatürcü ol-dum. Aslýnda grafikerim, biraz ucundan kýyýsýndanyaptým ama Gýrgýr mikrobu bulaþmýþ bir kere!” diyebaþlýyor söze Gürsel. Onu sadece Belçikalýlar deðil,baþta Hollanda ve Fransa olmak üzere birçok Avrupalýtanýyor ama içinde bulunduðu Türk toplumu henüz ta-nýmýyor. “Karikatürcülük dýþýnda baþka ne iþ yapýyor-sun, asýl iþin ne” diye soranlar oluyor. “Palyaço kýlýklýbir herif sanýyorlar” diye dert yanýyor. Gördüðünüzdeünlü, dünya çapýnda bir çizer olduðunu anlamanýzmümkün deðil. Sessiz sakin ve mütevazý biri. Ne yaptý-ðýný ve niçin yaptýðýný çok iyi biliyor. Sessiz görünüþü-ne bakýp da aldanmayýn, sadece çizgisini konuþturmu-yor, konuþunca tam konuþuyor. Yýllarýn deneyimindensüzülüp gelen yerinde tespitleri ve analizleri var. Saat-lerce süren sohbetimizi sayfalarýmýza yansýtmak müm-kün deðil. Sadece küçük bir seçki sunacaðýz. Zatenonu artýk ilk sayfamýzdaki çizgileriyle daha yakýndantanýma olanaðý bulacaksýnýz.

Gürcan Gürsel

Sayfa 16x.qxp 07.12.2007 08:03 Seite 1

17ARTfikirAralýk 2007

Evet, Belçika çalkalanýyor. Ülkenin yokol-masý gibi tehlikeli konuþmalar herkesin

dilinde. Kullanýcýlar bu kelimelerin anlamý veiçeriðini bir bilseler kullanmaktan vazgeçerlerama eðitimli cahiller her yerde cirit atmakta.Olaylarý yadýrgayanlar grubuna bakarsan, sayý-larý pek de o kadar önemli deðil. Ýþte yadýrgan-mayan bu durum, ben de bu yadýrganmayýþhalini çok yadýrgýyorum. Baksanýza "Güya Fla-manlar zenginmiþ de, Valonlar da tembelmiþde, onun için ayrýlma zamaný gelmiþ" gibi ve-saire sözler okyanusunda batmak üzereyiz. Bolkeseden atanlarýn yaný sýra, 200 yýllýk geçmiþiayný olan Flaman ve Valonlarýn, birer insanolarak "stratejik kardeþ" olduklarýndan çok azkiþi bahsetmekte. Bu durum politika, siyasiarena ve halk temsili üslubunun icaplarýylabaðdaþmýyor.

Hepimiz, yabancýlar dahilinde o "güya'nýn"gerçeðini kabul ediyor, ve onaylýyormuþuz gi-bi bir sessizlikteyiz. Þu anda, Flaman ve Valon-larýn konumu, Türkiye ile ABD veya Türkiyeile AB arasýndaki duruma çok benzemektedir.Yanlýzca anamalcý ve tecimsel çýkarlar üzerineyaþatýlmaya çalýþýlan iliþkiler, böylesi bir strate-jik ortaklýðýn gerçekte var olmadýðýný ve þeklenvarmýþ gibi sayýldýðýný bizzat iddia edenlerinelinde bir koz olduðunu ve de bizlerin de on-larýn elinde birer esir olduðumuzu göstermek-tedir. Toplumun tamamý veya çoðunluðununböyle bir þeyi kabul edemeyeceði hiçe sayýla-rak yola devam edilmektedir.

Bu durumda Flamanlar ile Valonlarýn strate-jik kardeþ olmanýn gereklerini yerine getirme-de ne kadar hassasiyet gösterdiklerini irdele-mek, sorgulamak zorunludur. Yeryüzünde si-yasi,sosyal veya toplumsal proje mi kalmadý?Bu konuda insanoðlu çok "rezervli" bir yaratýk-týr. Yeter ki istesin. Her proje, her deðiþim ve-ya iyileþtirmede kullanýlacak kelimeler, sözlerüsluptaki tutarlýk derecesine göre aðýrlýk kaza-nýr ve de tutarlýk derecesini de o üslubu kulla-nanlar belirler. Burada Belçika siyasi ortamýn-daki beceriksizlerin sayýlarý çok yüksek gibigörünmekte. Güncel kiþiliðiniz ve karakter ya-pýnýz kendiliðinden ortaya çýkýverir. Bence ba-zý Flamanlar insani deðerlerden yoksun, yanlýz-ca anamalcý, çýkarcý bir anlayýþla koskocamanBelçika adlý aðaçtan doðan çiçekleri boðmayaçalýþmaktalar. Gün bu gün ise, imkaný olan vevicdan sahiplerinin duruma ve konuya el uzat-malarý gerekmektedir.

Beçika’da yaþayan çok kiþi, sabah yataktankalkarken; hayatýn akýþýna bir etkileri olamaya-caðýný, bir þey deðiþtiremeyeceklerini düþüne-rek kalkýyorlar. Malesef ben bunu paylaþmýyo-rum. Öyle ise isteðimizin ve inandýðýmýzýn kav-gasýný yapmamak, insanlýk adýna günah çýkart-mak deðil midir? Ben Belçika'nýn birliðine vebütünlüðüne inanýyorum. Bilesiniz ...

Ýnanç þüphe götürür mü?

[email protected]

Gürsel, Frankofon çizgi roma-nýnýn çok zengin bir kültür oldu-ðunu ve çok kaliteli çizerlerin ol-duðunu bilerek gelmiþ Belçi-ka’ya. “Amerika ve Japonya’yýsaymazsak dünyanýn en iyileriFransa ve Belçika. Ama ben deköklü bir mizah kültürüne sahipbir ülkeden ve dünyanýn üçüncübüyük mizah dergisinden geldim.Dolayýsýyla kendime ve çizgimegüveniyordum” diyor. Zaten baþ-vurduðu ilk yayýnevi tarafýndankabul edilmesi de bu görüþününhaklýlýðýný kanýtlamýþ: “Belçika’daiþ bulmam hiç zor olmadý. 1996yýlýnda çaldýðým ilk kapý açýldý.Gazete bayiinde bir çizgi romandergisine bakýyordum. Oradanyayýncýnýn, Uitgeverij Bume-rang’ýn adresini alýp, dosyamýgönderdim. Birkaç gün sonra ara-dýlar. Hemen çalýþmaya baþladým.Ýlk zamanlar aldýðým telif birazdüþüktü, çizgileriniz iyi iþ yapýn-ca miktar artýyor. Çizgi roman pa-zarý büyük olduðu için tanýnmakbiraz zaman alýyor. Yapýlan albü-mün satýlýp isminizin duyulmasýiçin uzun bir sürenin geçmesi ge-

rek” diyen Gürsel, bu sabrý göste-renlerden ve þu anda hatýrý sayýlýrmiktarda okuru var. Orijinal çiz-gilerine ilgi gösteren çok sayýdakoleksiyoner bile varmýþ. “Birgecede 16 sayfalýk dergi çýkaranbir ekibin, kültürün içinden geli-yorum. Kaliteden ödün verme-den bu kadar hýzlý çizmemi ilkbaþlarda yayýncým anlamaktagüçlük çekti. Bir fýkra kitabý için20 günde 200 desen çizmemi ak-lý almadý. Kitap fuarlarýnda vefestivallerde de sadece albümleri-mi imzalamýyorum, bir de desençiziyorum. Ortalama olarak saatte20 desen.”

Belçika’da Flaman-Frankofonçizgi romanýna bakýþýný ise “Fran-kofonlarýn mizah ve çizgi kalitesidaha kuvvetli. Çok sayýda dünyaçapýnda yazar-çizerleri var. Fla-manlar malesef tek-tük kalmýþ”diye özetliyor. “Çizgi mi öykü

mü?” sorumuza ise “her ikisi deönemli, iyi öykü kötü çizgiyi, iyiçizgi de kötü öyküyü kurtaramaz”diye yanýt veriyor.

Hoþgörü ve mizaha yaklaþýmla-rý konusunda Belçikalýlarla Türk-leri kýyaslamasýný istediðimiz Gür-sel, “Belçika daha hoþgörülü. Ka-rikatür eleþtiri sanatýdýr. Toplum-sal bir olayla ilgili karikatür yapýn-ca Türkiye’de küfür yiyorsunuz”diyor ve baþýndan geçen ilginç birolayý anlatýyor: “Belçika’ya gelme-den çok kýsa bir süre önce Türki-ye’de bir gazetede ReklamcýlarDerneði Baþkaný’yla ilgili bir kari-katür çizmiþtim. Hakkýmda haka-ret davasý açtý. Fizana da kaçsan,hoþgörüsüzlük peþini kovalýyor.Ne yapýp edip benim Belçika’da-ki adresimi bulmuþlar. Ýfade ver-mek için Belçika’da adliyeye çað-rýldým. Belçikalý sorgu hakimi birtaraftan sorularý soruyor, bir taraf-tan da gülüyordu, karikatüre veri-len tepkiyi aklý almamýþ, komikbulmuþtu”.

Avrupa’da Türkçe mizah dergi-lerinin baþarýlý olamamasýný ise“buradaki insanlarýn bakýþ açý-

sý”yla açýklýyor Gürsel. “Binfikir’inmizah dergisi olanýný çýkarýn, bukadar ilgi olmaz” diyor.

“Buradaki Türklerin karikatüreve mizaha bakýþý hakkýnda bir þeydiyemem. Yalnýz malzeme bol.Mizahçý her yerde malzemesinibulur”diyen Gürsel’e BelçikalýTürklerin mizahýný yapmayý düþü-nüp düþünmediðini soruyoruz.“Burada Türklerin mizahýný yap-mak kolay. Türkiye’deki dergiler-de yapýlýyor zaten. Almanya’dangelen komik Türk tipleri... “Birazabartýlmýyor mu” diye araya giri-yoruz. “Karikatür abartma demek-tir ama bu tipleri abartmaya gerekyok, onlar karikatürlerden dahakomikler.”

Gürsel evli ve 16 yaþýnda bir ký-zý var. Çocuklarý üniversiteye baþ-layýnca Türkiye’ye dönebilir, bu-rada yaptýðý iþleri Türkiye’densürdürebilir. Gürcan Gürsel’in il-

ginç anektodlarý var. Ýnternet dev-ri öncesi, Türkiye’deki mizah der-gilerine karikatür çizip, onlarý ha-vaalanýna giderek Türk yolcularlaÝstanbul’a gönderdiði çileli yýllarýhatýrlýyor. Ýnsanlar çekinir, peköyle kolay kolay kabul etmezler-miþ, Gürsel’in verdiði zarflarý.Fransýzca yayýn yapan Belçikadevlet televizyonu RTBF “Belçi-ka’da çalýþan Türk sanatçýsý” ola-rak Gürsel’i tanýtmak için bir çe-kim yapmýþ. Çizdiði karikatürleriTürkiye’ye gönderme öyküsüRTBF’in ilgisini çekmiþ. Her haftakarikatür göndermek için göbeðiçatlayan Gürsel o hafta bambaþkabir yaklaþýmla karþýlaþmýþ. Kame-raman arkasýnda, Türk yolcular-dan zarfýný Ýstanbul’a ulaþtýrmasý-ný istediði herkes Gürsel’e “Tabiiabi, neden olmasýn. Hiç sorun de-ðil” gibi yanýtlar vermiþler. Gürsel,“halkýmýz kamera görünce daya-namýyor”diyor. Zamanýnda BarýþManço ile bile Türkiye’ye karika-tür göndermiþ Gürsel.

Belçika ve Türkiye’nin mizahanlayýþlarý konusunda ise “Türki-ye’de biz espriyi yaratýrýz. Burada

hazýr fýkralarý alýp çiziyoruz. Bukolay yol. Biz bunu Gýrgýr’da asladenemezdik. Ben de öyle çizdim.46 sayfalýk bir albümün yarýsý fýk-ra, yarýsýný ise kendim buluyorum.Ancak Belçika gazetelerindeki ka-rikatürcüler ayný bizim Türki-ye’deki gibi esprilerini kendileribuluyor” diyor. Belçika çizgi ro-man dünyasýndan Belçikalý dostla-rý olan Gürsel, Herman, Dany veTibet gibi çizerleri beðeniyor.

Çizdiði en sevdiði Gýrgýr kapa-ðýný ise þöyle anlatýyor: “CemilCahit’in çok güzel bir kapak es-prisi vardý. Ýþverenin, iþçiyi limongibi ezip suyunu çýkarmasý ile il-giliydi. Çizgiyle anlatýmý da güzelolmuþtu. Bu kapak ayný zamanda,Brüksel’de açýlan Gýrgýr sergisin-de de ilgi görmüþ, birçok Belçika-lý “bizim patronda bizi ayný böyleeziyor” diye yakýnmýþtý. Böyle birde anýsý var ben de.”

“Ýþverenin, iþçiyi limon gi-bi ezip suyunu çýkardýðýkapak Brüksel’de açýlanGýrgýr sergisinde yoðunilgi gördü; birçok Belçi-kalý ‘bizim patron da biziayný böyle eziyor’ diyeyakýnmýþtý.”

GGüürrccaann GGüürrsseell

Sayfa 17x.qxp 07.12.2007 08:33 Seite 1

18 Aralýk 2007

ÝÝTTHHAALL HHÜÜKKÜÜMMEETTYves Leterme yamuk çýktý. Albertciðimden þans vermesini iste-

dim ama iki denemesinde de baþarýlý olamadý. Olmayýnca olmu-yor arkadaþ. Adamda liderlik yok. Benim karizmayý çizdirdi. Al-bertciðimi sap gibi ortada býraktý. Telaþla en harbi arkadaþý Hay-dar Abinizi yani bendenizi aradý. “Haydar yetiþ. Durum acil” di-yor. Tam da okeye dönüyorum. Üstelik elimde çift okey var vebiri boþta. Söz konusu olan Belçika hükümetiyse gerisi boþ. Ney-se kalktýk bizim çocuklarla saraya kadar gittik. Ben Albertciðim-le konuþurken onlar kapýda bekledi haliynen. Albert’e, Guy Ver-hofstadt’a görev vermesini söyledim. Pek bi karamsar olmuþ Al-bertciðim. “Sýkma canýný be Albert. Gerekirse ben Tayyipciðim-den rica eder, AKP içinden yeni bir hükümet oluþturup Belçi-ka’ya göndermesini isterim” dedim. Biraz morali düzeldi. AKP’debakan olma hayaliyle yaþayan milletvekili çok. Böylece onlarada bakanlýk fýrsatý doðar. Gerekirse CHP ve MHP’den de alýrlar.Çaktýrmadan da yavaþ yavaþ Türkiye’yi AB’ye sokmuþ oluruz.Fena mý? Ýthal damat, ithal gelin oluyor da neden ithal hükümetolmasýn?

HHEELLAALL SSAANNAA JJOOEELLLLEE!!Býrak sana “Madam Non” demeye devam etsinler. Ben harbi ve

delikanlý tavrýný çok sevdim. Yves Leterme’ye “hayýr” demeye yi-ne bir sen cesaret edebildin. “Erkek” geçinen politikacýlarýn sen-den öðreneceði çok þey var. Siyasetin “kývýrma sanatý” olmadý-ðýný anlasýnlar artýk. Bu vesileyle siyaset dünyasýndan tatile çýkanHalisciðime de selam sarkýtýyorum.

BBÝÝNNFFÝÝKKÝÝRR’’EE OOKKEEYY KKÖÖÞÞEESSÝÝ VVEE DDEELLÝÝKKAANNLLIILLIIKK AALLEEMMÝÝ SSAAYYFFAASSII LLAAZZIIMMHer þeye raðmen 2. yýlýnýzý kutlar, yamuk çizer Ýsmail hariç he-

pinizin teker teker gözünden öperim. Hakkýnýzý yememek lazým.Bir sayý bile aksatmadan gazetenizi çýkardýnýz, hem de harbi har-bi daðýttýnýz. Kutlarým hepinizi. Üstelik yaz tatiline gittiðinizde si-tenize günlük haber koyarak hacklenmesine de engel oldunuz!

Söz, 10. yýlýnýzý Adana’da gözlerden ýrak bir þekilde Toros yay-lalarýnda kutlayacaðým. Sponsor falan aramayýn, benim misafi-rimsiniz hepiniz. Kutlama neymiþ gelin de görün o zaman. Sizeadam baþý bir kuzu çevirme yapacaðým. Su gibi de raký. Ýsterse-niz kaçak, isterseniz Yeni Raký...

Biraz da yayýn politikanýza deðineceðim. Atak üstüne atak ya-pýyorsunuz, yeni yazarlar transfer ediyorsunuz ama bir kez ol-sun, ‘Haydar Abim, yýllardýr yazýyorsun, senin paraya ihtiyacýnolur’ demediniz. Telif melif olayý yani. Ýcabýnda sembolik de ol-sa bir telif verin kardeþim. Bugün bir Haydar Abi kolay yetiþmi-yor! Ýçeriðinizin ise içine edesim geliyor. Vitamini biraz azaltýn,fazla vitamýn hastayý öldürebilir de icabýnda... Renk olayý önem-lidir. Siz RENK deyince farklý fikirlerin rengini anlýyorsunuz. Bý-rakýn artýk bu ayaklarý. Þöyle gazeteyi biraz fotoðraflarla doldu-run. Bir de tutturmuþsunuz SAYDAMLIK aþaðý saydamlýk yukarý.Kardeþim vazgeçin artýk bundan. Saydamlýk deyince biraz açýk-lýk saçýklýk anlayýn... Transparan, dekolte hatun resmi falan ko-yun gazeteye.

Ayrýca isterseniz gazetenizde bir OKEY köþesi yapabilirim.Okey nasýl oynanýr, ne zaman OKEYe dönülür, ne zaman bitilir,ne zaman renge gidilir. Bu konularda kahvehane insanýnýn bi-linçlenme ihtiyacý var. Ýsterseniz sosyolog kýzýmýz Leyla’ya so-run... Kahvelerde okunurluluk oranýnýz patlama yapar valla.

Bir husus daha var. Gençlere ulaþmak istiyorsanýz beni dinle-yin. DELÝKANLILIK ALEMÝ diye bir sayfa hazýrlayýp gençlerimizeiþin raconunu öðretebilirim.

Derya içresiniz ama Haydar Abinizin deðerini bilmiyorsunuz.

Hayt HuytPark -HaydarAbi

““DDeelliikkaannllýý aaddaammýýnn kkööþþeessii......LLiigghhttllaarr vvee yyuummuuþþaakkllaarr ookkuummaassýýnn!!””

Sayfa 18x.qxp 07.12.2007 09:59 Seite 1

19Aralýk 2007 GÜNDEM

Flaman Hristiyan Demokrat Partisi(CD&V)Federal Milletvekili Hilâl Yalçýn IPU (Parlemen-tolar Arasý Birlik) bünyesinde Belçika-TürkiyeParlementolar arasý Dostluk Grubu baskanlýðý-na getirildi.

1889 yýlýnda kurulmuþ olan ParlementolarArasý Birlik “uluslararasý bir platformda, politikdiyalog içerisinde barýþ ve güven saglamak”amacýna yönelik çalýþmalar yapýyor. Birlik bün-yesinde deðiþik Dostluk Gruplarý bulunuyor.

Belçika - Türkiye Dostluk Grubu Baþkanýolarak milletvekili Hilâl Yalçin, Belçika’ya res-mi ziyarete gelecek olan Türk milletvekillerinive delegasyonlarýný Federal Meclis çatýsýndaaðýrlayacak. Yalçýn “Türkiye ve Belçika arasýn-daki iliþkileri geliþtirmek için çaba harcayacaðý-ný” bildirildi.

10 Haziran Federal Parlamento seçimlerdeopen VLD listesinden Limburg Bölgesinden Mil-letvekili adayý olan ancak seçilemeyen HakanÇeliköz Flaman Hükümeti Uyum Bakaný MarinoKeulen’ün danýþmanlýðýna getirildi. Bakanýn ka-binesinde çalýþmaya baþlayan Çeliköz, yeni gö-reviyle birlikte yürütmesinin zor olduðunu söy-lediði Müslüman Temsil Kurulu üyeliðinden isti-fa ettiðini açýkladý.

Seçimlerde kendisine oy verenlere teþekküreden Çeliköz, “yeni görevimde vatandaþlarýmýen iyi þekilde temsil etmeye ve yardýmcý olmayasöz veriyorum” dedi.

Çeliköz, yýllardýr Türk toplumunun Belçika ilebütünleþmesi yönünde faaliyetlerde bulunduðu-nu, bu çerçevede Bakan Marino Keulen’la dabirlikte çalýþma yaptýðýný söyledi.

Yýllarca Ýstanbul’u ancak uçaktan inerken gö-rürdüm. Afyon’a geçen otobüsü beklerken.

Sonra Ýstanbul’a Ýstanbul için gelmeye baþladým. Ýþ,seyahat, arkadaþlýklar icabý. Dünyanýn farklý büyükseyirlerini ziyaret etmiþ olsanýzda Ýstanbul’a hazýrolmanýz süpheli. Ýstanbul hem çok yaþlý ve yorgun,hem gençliðin enerjisiyle yaþayan bir yer. Karmaþýk.Kalabalýk. Kokularý farklý. Bir tahta yanýðýnýn koku-suyla canlandýrabilirsiniz.

Benim deðinmek istediðim Ýstanbul’un en ilginçyerlerinden biri: Galata Köprüsü. Eski ve Yeni Ýs-tanbul’u birbirine baðlýyor; Sultanahmet ve Aya Sof-ya camiilerinden Mýsýr çarþýsýna doðru inersiniz vedeniz sizi Eminönü’de karþýlar. Balýkçýlar. Vapurlar,deniz otobüsleri. Üsküdar, Kadýköy, gemi durakla-rý. Ve Köprü. Gece gündüz insanlar bulunur. Gala-ta’yý ilk kez gördüðümde beni en çok þaþýrtan köp-rüde balýk yakalama amacýyla yer almýþ insanlar ol-du. Köprünün her iki yakasýndan suya sallanmýþ ip-ler saç örmüs idi köprüye. Yürüdüm. Baktým dörtbir yanýma, Ýstanbul’a baktým. Ve o an vuruldum oþehire. Bence GalataKöprüsü’nün gözleresunduðu Ýstanbul tab-losu en güzeli. Ve herne zaman dönsem Ýs-tanbul’a, orada oldu-ðumu ancak Gala-ta’dan bakýnca hisse-diyorum.

Galata’nýn en büyükzenginliði ne ki? Köp-rüden hýzla geçmez-seniz. Duraklarsanýz.Bekleyip bakarsanýz.Ýnsanlarla irtibat kur-mak için biraz cabasarf ederseniz… O za-man Ýstanbul o köp-rüde sizinle buluþa-caktýr. Þehrin ne ka-dar insan tipi varsa buköprüde bulmakmümkün. Batý kültü-rünü tamamýyla be-nimsemis öðrenciler; kafasý sarýlý hoca tipinde sa-kallý bir amca; genç bir anne, kucaðýnda çocuk, on-dan bundan balýk istiyor. Çocuklar su ve çay satý-yor; yanýnda seyyar Galata Fishburger arabasýylaekmek arasý satýyordu (ki þimdi bu tür satýcýlar ya-saklandý)… Ve daha neler. Bir tarafta polis komse-ri, “Akþamlarý gelip burda kafa dinliyorum”. Öbürtarafta orta yaþ bir adam “uzun zaman içeride misa-fir” olmuþ, yani mahpustan yeni çýkmýþ burda þan-sýný deniyor çünkü cepte para yok – yakaladýn yer-sin, aksi taktirde bu akþam miðden boþ kalabilir.Benim için çarpýcý olan þu idi: Ýstanbul’un farklýyüzleri, hatta yollarý hiç kesiþmeyen insanlar, buköprüde bir araya gelebiliyor. Kimi eðlenmek için.Kimi suya bakýp dertlerini anlatmak için. Kimi ya-kaladýðý balýðý suya geri atarken, kimi de gaz tüpüstünde eski bir tavada akþam yemeði piþirir. Ýstan-bul’a deðil, Ýstanbullara hoþ geldiniz.

Ýstanbullar

kenangörgü[email protected]

Yerel yönetimler tarafýndan engellenensahte evliliklerin sayýsýnýn 2007 yýlý sonu iti-bariyle yüzde 70 artmasý bekleniyor. Do-ðum, ölüm ve evliliklerin kaydedilmesin-den sorumlu olan belediyeler 2006 yýlýnda5474 çiftin evliliðini kabul etmemiþlerdi.Federal Göç ve Sýðýnma Dairesi verilerinegöre bu yýlýn ilk 10 ayýnda bu rakam 7771olarak gerçekleþti. Bu sayýnýn Aralýk sonuitibari ile 9300’ü bulmasý bekleniyor. Bu,reddedilen sahte evliliklerin sayýsýnýn 2006yýlýna göre yüzde 70 artmasý anlamýna geli-yor. Flamanca yayýmlanan Het Laatste Nie-uws gazetesine göre Belçika’da oturum ala-bilmek için sahte evlilik yapanlarýn çoðu(yüzde 62) Fas’tan geliyor. Bunu yüzde 12ile Türkiye ve yüzde 8 ile Cezayir izliyor.

Sahte evliliklerin bazý belediyelere göredaðýlýmý ise þöyle: Anvers 654, Gent 503,Liège 380, Charleroi 482, Brüksel Merkez539, Anderlecht 503 ve Saint-Josse Molen-beek 248.

Ýki Türk’e önemli görev

Ýstanbul’un farklýyüzleri, hatta yollarýhiç kesiþmeyen ins-anlar, bu GalataKöprüsü’nde biraraya gelebiliyor.Kimi eðlenmek için.Kimi suya bakýpdertlerini anlatmakiçin. Kimi yakaladýðýbalýðý suya geriatarken, kimi de gaztüp üstünde eski birtavada akþam yeme-ði piþirir.

Belçika’nýn Flaman Bölgesi’nde çalýþmalarýnýsürdüren Sýðýnmacýlar Örgütü 'Vluchtelingenwerk Vlaanderen' geçtiðimiz günlerde, ‘iltica-cýlar problemine’ daha fazla dikkat çekmek veilticacýlarýn olumsuz imajýný düzeltmek birkampanya düzenledi. Kampanyada gelenekselyöntemler yerine fýkralar kullanýldý. Sýðýnmacý-lar radyolarda, televizyonda ve posta kartlarýn-da normalde Belçikalýlarýn anlatmasý bekleni-len türden fýkralar anlattýlar. “Afrikalý, Belçikalýve Iraklý’nýn fýkrasýný biliyor musunuz?” 22 ya-þýndaki Angolalý Mani bir hafta boyunca radyove televizyonda "Vluchtelingen, je kan ermeelachen!” kampanyasý kapsamýnda böyle baþla-yan fýkrayý anlattý.

Belçika’da halen 15 bin kiþi tanýnmýþ sýðýn-macý olarak yaþýyor. Önceden sýðýnmacý olmuþ40 bin kiþi ise Belçika vatandaþlýðýna geçmiþdurumda. Tahminlere göre Belçika’da yaþayanyaklaþýk 100 bin kiþi ya ülkesini terk etmek zo-runda kalmýþ, ya da sýðýnmacý anne-babasý ileBelçika’ya gelmiþ.

Hilal Yalçýn DostlukGrubu Baþkaný oldu

Flaman Uyum Bakaný’naTürk danýþman

Sahte evliliklerde % 70 artýþ

‘Sýðýnmacýlar, onlarla gülebilirsiniz’

Sayfa 19.qxp 07.12.2007 10:45 Seite 1

20 Aralýk 2007Sivil Toplum

TTüürrkk mmaahhaalllleessiinnddeebbiirr UUyyuumm vveeFFoorrmmaassyyoonn MMeerrkkeezzii

SIMA, 1983 ve 1997 yýllarý ara-sý Brüksel’de Turk-Danýþ olarakbilinen, ancak yeni bir organi-zasyonla SIMA adý altýnda 1997tarihinden beri, göçmen kökenlivatandaþlara yönelik sosyal, eði-timsel, kültürel, vb. faaliyetlerdüzenliyor. Rue Brialmont, 21 -1210 Brüksel (Saint-Josse Ten-Noode) adresinde faaliyetleriniyürüten SIMA, “Sosyal Uyum” ve“Daimi Eðitim” programý kapsa-mýnda çalýþmalarda bulunuyor.Sosyal danýþ-man, animatör,formatör gibigörevleri yürü-ten toplam do-kuz personeliy-le, on beþ farklýkültürden insa-na hizmet veri-yor.

“Sosyal birkuruluþ olarakbölgemizde ya-þayan göçmenkökenli top-lumlara ulaþ-mak, bu vatan-daþlarýn günlükolarak karþýlaþ-týklarý sosyal,kültürel ve eði-timsel alanlardaki sorunlardaonlara yardýmcý olup Belçika’dabaþarýlý olmalarýna katkýda bu-lunmaktýr” diye özetliyor, Mü-dür Ali Çiçek SIMA’nýn amacýný.1997 yýlýndan beri animatör, for-matör, sosyal danýþman olarakçalýþan Ali Çiçek, üniversite eði-timini tamamladýktan sonra2004 yýlýndan beri uzun yýllaremek verdiði bu kuruluþun mü-dürlüðüne atanmýþ.

“Türkler kendi içine kapalý birtoplum olarak görünüyor; kýs-men doðru diyebiliriz dýþarýdanbaktýðýmýzda. Tabii ki bu duru-mu birkaç nedene baðlayabili-riz, örneðin Belçika’ya yerleþenen son göçmen toplum olmala-rý, Türkiyeliler olarak Fransýzcadilini Belçika’ya gelmeden taný-mýyor ve bilmiyor olmalarý, va-tandaþlarýn büyük bir çoðunlu-ðunun kýrsal kesimden gelip þe-hir yaþamýna alýþýk olmamasý gi-bi nedenler insanlarý ister iste-mez gurupsal yaþama itmiþ. Sü-reç açýsýndan baktýðýmýzda bir-çok alanda ilerlemeler görül-mektedir, bariz örneði ticarialanda. Ancak, alým gücünün

zayýfladýðý, her geçen gün iþsiz-liðin arttýðý ve diplomanýn ge-reklilik haline geldiði günümüz-de Türk toplumu olarak gereklibaþarýyý gösteremiyoruz. Göç-men toplum olarak ikinci ku-þaktan itibaren deðerlendirmeyaparsak, yaþanýlan ülkenin dilive anadil günlük yaþamda ko-nuþuluyor ancak eðitim alanýn-da gençlerimiz bu iki dilde debaþarý gösteremiyorlar. Belçi-ka’da yaþayan göçmen toplum-lar içerisinde eðitimde baþarýsýen düþük toplumuz. Neden bu

baþarýsýzlýklar derseniz tabi kibir çok nedenleri var: Fransýzcadilini yeterince öðrenememe,velilerin eðitim sistemi hakkýn-daki yetersizlikleri, hatta eðitimeolan ilgisizlik, vs. Bu sorunlarýnbilincinde olan bir sosyal kuru-luþ olarak çalýþmalarýmýzý da buyönde yoðunlaþtýrmaktayýz. Bukonudaki faaliyetlerimizi iki gu-rupta toplayabiliriz: “yetiþkinle-re yönelik faaliyetler ve çocuk-lara (öðrencilere) yönelik faali-yetler.”

Özellikle aile birleþimi çerçe-vesinde Belçika’ya gelen yetiþ-kinler için Fransýzca kurslarý dü-zenliyoruz. Bu kurslara deðiþikuyruklardan vatandaþlar katýl-maktadýr. Bölgemiz “Türk ma-hallesi” olmasý nedeniyle kursakatýlanlarýn yüzde atmýþý Türki-ye’den gelen göçmenlerdir. Ay-rýca, Türkçe olarak ehliyet kurs-larý, bilgisayar kurslarý düzenle-mekteyiz. Eðitimde baþarý düze-yini arttýrmak amacýyla öðrenci-lerin ev ödevlerinde yardým veayrýca 12 ve 15 yaþ grubundakiöðrencilere hitaben farklý eðitim-sel projeler üzerinde çalýþmakta-

yýz. Bu çalýþmalar veliler ve “sað-lýk bilim, ruhbilim ve sosyal hiz-met merkezleri” ile iþbirliði ha-linde düzenlenmektedir. Öðren-cilerin baþarýsýz kaldýklarý ders-lerde yardýmcý olmaya çalýþýyo-ruz. Bu projenin diðer bir özelli-ði, verilen yardým kurslarý bo-yunca velilerin de çocuklarýnaeþlik etmeleridir. Kurs boyuncaçocuklarýna eþlik eden anne-ba-ba, bu vesileyle eðitim sistemiile ilgili bilgi sahibi olma, çocuk-larýnýn kendilerine olan güvenle-rini arttýrma, hatta ve hatta ken-

dilerinin debirtakým bilgi-lere sahip ol-ma imkânýnakavuþuyorlar.

Diðer taraf-tan vatandaþla-rýn sosyal so-runlarýný cevaparamak, onlarýsorunlarýyla il-gili yönlendir-mek amacýylasosyal danýþ-manlýk ve ter-cümanlýk ser-visi düzenle-mekteyiz.

Yýl boyuncabelirli süreler-de hukuksal

bilgiler, eðitim, aile toplum plan-lamasý, vs. ile ilgili seminer, kon-feranslar, Ýþ ve Ýþçi Bulma Kuru-mu gibi toplumu yakýndan ilgi-lendiren resmi sektörleri tanýtýmtoplantýlarý düzenlemekteyiz.

Ýleriye yönelik amaç ve proje-lerimize gelince; elbetteki kuru-luþumuzun ve ekibimizin de-vamlýlýðýný saðlamak, parasalimkanlarýmýzý geniþletip, ailebirleþimi çerçevesinde Belçi-ka’ya gelip de çalýþan ve gün-düzleri Fransýzca kurslarýna de-vam etme imkâný olmayan va-tandaþlara akþam kurslarý dü-zenlemek, farklý kültürlerin uyu-mu ile ilgili projeleri arttýrmakve yeni projeler üretmeyi saya-biliriz.

Son olarak, Bu yýl Mart ayýn-dan beri E.P.N (Centre publicmumerique) merkezinde faali-yet gösteren araþtýrma ve ileti-þim amaçlý projemizin halkaaçýk olduðunu belirtmek iste-rim. Evinde bilgisayar ve inter-neti olmayan vatandaþlar mer-kezimize gelip bu olanaklardanücretsiz olarak faydalanabilirler.

Nihat Dursun

Ayýn 20’sinde Kurban Bayramý’ný kutlayacaðýz. Kur-ban kesmek, Müslümanlýktan önce de Hak dinlerdevardý. Yahudilerin de, Hristiyanlarýn da Peygamber ola-rak kabul ettikleri atamýz Ýbrahim aleyhisselamýn sün-netidir. Hazret- i Ýbrahim, oðlunu kesmeyip, bir koçukestiði için, bu sünnet asýrlardan beri devam etmekte-dir. Çocuklarýn sünnet olmalarý da atamýz Ýbrahim aley-hisselamdan kalmýþtýr.

Kurban bayramý arefe gününden sonraki 4 gün Müs-lümanlar tarafýndan Hicri Takvime göre Zilhicce ayýnýnonuncu gününden itibaren dört gün boyunca kutlananbir dini bayramdýr. Arefe, yalnýz Zilhiccenin 9. günüdür(hacýlarýn arafaya çýktýðý gündür)

Mukim olan, akýllý, buluða ermiþ, hür ve Müslümanerkeðin ve kadýnýn, ihtiyaçeþyasýndan fazla nisap mikta-rý ( 96 gram altýn) malý veyaparasý varsa, Kurban Bayra-mý için niyet ederek, kurbankesmesi gerekir. Kurban, va-cip vazifesini yerine getire-rek sevaba kavuþmak içinkesilir. Davar (koyun, keçi),sýðýr (manda, inek, dana,öküz, boða) veya deveyi,Kurban bayramýnýn ilk üçgününde, kurban niyeti ilekesmek demektir. KurbanBayramý’ndaki 23 vakit farznamazda selam verir vermez,bir kere vacip olan teþrik tek-birini söylemeli.

Bence Belçika’da yasayançoðu Müslüman bay ve ba-

yanlarýn kurban kesmeleri gerekiyor. Belçika’da et ihtiyacýmýz olmadýðýndan kurbanlarýný-

zý fakir akrabanýz varsa Türkiye’ye gönderip orada kes-tirmenizi tavsiye ederim. Eðer fakir akrabalarýnýz yoksakurbanlarýnýzý dünyanýn diðer ülkelerinde sizin adýnýzakesen kuruluþlar var. Buralara verip kestirin, dedikodu-lara bakmayýn çoðu güvenilir kuruluþlardýr. Örneðinben IGMG adýna Çeçenistan, Daðýstan, Gabartay Bal-kar ve Ýngusetya’ya da gittim ve oralarda kurban veren-lerin adýna kurbanlarýný kestim. Gittiðim yerlerde fakirhalkýn sevincini görecektiniz, bu sadece et verdiðimiziçin deðil, orada sizin dualarýnýzý selamlarýnýzý Ýslamkardeþliðinin örneðini Müslümanlarýn dayanýþmasýnýgördükleri için “taa Avrupa’dan bizleri düþünüp gel-miþler” diyerek nasýl seviniyorlar anlatamam.

Bu nedenlerden dolayý kurbanlarýnýzý fakirlere gön-dermenizi tavsiye ederim.

Þayet Belçika’da kurban kesecekseniz, önceden nasýlve nerelerde hangi þekilde kesileceði konusunda bele-diyeden veya camii ve derneklerden bilgi alýnýz ki ogün maðdur ve zor durumda kalmayasýnýz.

Bildiðiniz gibi kesilen kurban üçe bölünmeli bir bö-lümünü ailece yemeli bir bölümü fakirlere bir bölümüde komþulara daðýtýlmalý. Burada komþuluk çok önem-li. Belçikalý komþularýnýza da kurban eti götürmeli veMüslümanlýðý anlatmanýz gerekir düþüncesindeyim.

KKuurrbbaann BBaayyrraammýýyyaakkllaaþþýýrrkkeenn

[email protected]

Þayet Belçika’dakurban kesecek-seniz, öncedennasýl ve nereler-de hangi þekildekesileceði konu-sunda belediye-den veya camiive derneklerdenbilgi alýnýz ki ogün maðdur vezor durumdakalmayasýnýz.

SÝMA

Sayfa 20x.qxp 07.12.2007 07:21 Seite 1

21YAÞAMAralýk 2007

� Ýmtiyaz Sahibi OOPPEENN WWIINNGGSS BBVVBBAA � Genel Yayýn Yönetmeni SSeerrppiill AAyyggüünn � Genel Koordinatör EErrddiinnçç UUttkkuu � Yayýn Kurulu ÝÝllkknnuurr CCeennggiizz,, LLeeyyllaa EErrttoorruunn,, SSeerrppiill AAyyggüünn,, EErrddiinnçç UUttkkuu,, NNiihhaatt DDuurrssuunn,, MMeehhmmeett AAyyddooððdduu,, � TASARIM OOppeennwwiinnggss � REKLAM 00448844 552288 990022 iinnffoo@@bbiinnffiikkiirr..bbee � ADRES 4444,, rruuee ddeess PPaallaaiiss bbttee 11,, 11003300 BBrruuxxeelllleess � TEL 00003322 22 224422 0011 5533 � e-mail iinnffoo@@bbiinnffiikkiirr..bbee � WEB wwwwww..bbiinnffiikkiirr..bbee

Sayýn okurlar, bir yýlý aþkýn bir süredirbu köþede Belçika’da yaþayan göçmenkökenli vatandaþlarý ilgilendiren hukuk-sal ve sosyal konularý ele almaya çalýþ-tým. 2007 yýlýnýn bu son sayýsýnda, alýþýl-mýþýn dýþýnda, bu güne kadar ele aldý-ðým konular, aile birleþimi, vatandaþlýk,oturum, vs. kýsacasý Belçika’daki “göçve göçmenler politikasý” ile ilgili, birço-ðunuzun sorduðu “neden bu engeller,bu sýkýntýlar”? sorusu karþýsýnda bir de-ðerlendirme yapmak istiyorum.

1950’li yýllardan itibaren Belçika,Hollanda, Fransa ve Almanya hüküme-ti sanayi, maden ve imalat sanayindeçalýþmak üzere yabancý iþ gücüne ihti-yaç duymuþtur. Bu yabancý iþ gücü, ilkbaþlarda hem Belçika/Avrupa için hemde göçmenler için geçici olarak düþü-nülse de, ileriki yýllarda geldikleri ülke-lere yerleþmiþtir. Belçika’da 1974 yýlýn-da resmi göçün durdurulmasýna rað-men, özellikle aile birleþimi, siyasi sý-ðýnma, vs. kapsamýnda devam edengöç, Avrupa ülkelerine “yük olmaya”baþlamýþtýr. Maden ocaklarýnýn kapan-masý, teknolojinin geliþmesiyle sanayisektöründe nitelikli iþ gücüne ihtiyaçduyulmasý Belçika’nýn ve göç alan Av-rupa ülkelerinin politikalarýný, özellikle,son on yýldýr gözden geçirmesine ne-den olmuþtur.

Bir zamanlar Türkiye ve Fas gibi iþgücü gönderen ülkelerde “ Belçika siz-lere kucak açýyor, iþ, refahlý yaþam su-nuyor” afiþleriyle iþçi ve ailesini daveteden Belçika gibi ülkeler son yýllarda,kendisine ekonomik düzeyde kar getir-meyen “emek gücünü” kanunlar çýka-rarak, yeni mazeretler öne sürerek en-

gellemeye çalýþmaktadýr. Diðer taraftan, yeryüzündeki gelir da-

ðýlýmýndaki farklýlýklarýn her geçen günekonomisi güçlü ülkelerin lehinde ge-liþmesi, ekonomisi zayýf, refah düzeyi-nin düþük olduðu ülke vatandaþlarýnýkendisinin veya ailesinin yaþam düze-yini iyileþtirmek, garantiye almak vehatta daha çabuk para kazanma umu-duyla alým gücünün ve refah düzeyinin

yüksek olduðu ülkelere her türlüimkânlara baþvurarak ulaþmaya, umut-larý bu yeni yaþama baðlamaya itmek-tedir. Bu durum, ailelerin daðýlmasý,gayri resmi evliliklerin çoðalmasý, …“insan trafiðinin” önüne geçilemez birduruma gelmesine neden olmuþtur.

Günümüzde artýk Avrupa’nýn birçokülkesinde aile ziyaretinde bulunmak,bu ülkelere deðil yakýnlar, birinci dere-ceden akraba anne, baba, kardeþleridavet etmek gitgide hayal olmaktadýr.

Bir taraftan teknolojinin getirdiði ye-niliklerle, (internet, yeni ulaþým olanak-larý, vs.) dünya küçük bir köye dönü-þürken diðer taraftan da sýnýrlar dahasýký denetlenip rahat dolaþým hakký ký-sýtlanmaktadýr.

“Peki doðum oranýnýn gitgide azaldýðýve nüfus kaybýna uðrayan Avrupa ülke-leri dýþardan göçü engellemek mi isti-yor?” sorumuza bir parantez açýp kýsabir deðerlendirme yaparsak, gelecekte27 AB ülkesinde iþ gücü açýðý olacaðýnýþimdiden kestirmek mümkün. AvrupaKomisyonu’nun tahminlerine göre 2030yýlýna kadar Avrupa’nýn istihdam edebi-lir nüfusunda 20 milyonluk bir insan

açýðýnýn olacaðýný; bu açýðýn 2050 yýlýn-da 65 milyon kiþiye ulaþabileceði beler-tiliyor. Demek ki Avrupa göç alan ülke-ler konumunu devam ettirecek ancakgöçün niteliðini deðiþtirecektir.

Yaklaþýk bir yýldýr Avrupa Parlamen-tosu’nda kurulan özel bir komisyon ABüyesi olmayan ülkelerden gelmek iste-yen yüksek nitelikli çalýþanlara göçprosedürünü kolaylaþtýrmak amacýylaçalýþmalar sürdürmektedir. Bu nitelikliiþ gücünün odaðýnda ise Türkiye Fas,Cezayir gibi ülkeler deðil Afrika ülkele-ri yer alýyor.

AB Adalet Komiseri, ABD’nin uygula-dýðý “Yeþil Kart” (Carte Bleu) projesininuygulanarak yurt dýþýndaki uzman çalý-þanlarý, özellikle iyi eðitim almýþ mes-

lek sahibi genç insanlarý, baþta iki yýllasýnýrlandýrýlmýþ bir çalýþma izniyle Avru-pa’ya getirmeyi öneriyor. Bu çalýþmaizni belirli bir süre sonra uzatýlýp, beþyýl sonra da tüm Avrupa Birliði ülkele-rinde geçerli olacak, bu durum kiþiyesürekli oturum hakkýný verecektir.

“Mavi kartla” nitelikli iþ gücü göçüneyeþil kart gösteren, hatta, 40-50 yýl ev-vel Türkiye ve Kuzey Afrika ülkelerin-de yaptýðý gibi reklamlarla teþvik edenAvrupa, diðer taraftan da yasa dýþý göç-le mücadeleyi güçlendirmektedir. Avru-pa Komisyonu baþkaný Jose ManuelBarros, geçtiðimiz yýl AB üyesi ülkele-rin liderlerine bir mektup göndererekAvrupa’yý yasadýþý göçü önlemek ama-cýyla beraber çalýþmaya çaðýrmýþtýr.

Almanya’da veya Hollanda’da çýkarý-lan göç ile ilgili yasalarýn birkaç aysonra Belçika’da da uygulanmasýnýnnedeni yulardaki cümlede açýk açýkbelirtilmektedir. Almanya’da ve Hollan-da’da uygulamaya baþlayan yaþ sýnýrý,gelir, lojman, … mecburiyetine ek, ailebirleþimi çerçevesinde istenilen dil bil-me mecburiyeti þu anda Belçika tara-fýndan uygulanmazsa da hazýrlýklarýnyapýldýðýný ve yakýnda yola çýkacaðýkanýsýndayým.

Avrupa’da yaþayan göçmen kökenligençler, AB ülkeleri dýþýnda yapacaðý-nýz evlilikte yanlýz karar verme yetkisi-ne sahip olmadýðýnýzý unutmayýn, siz-lerden diplomalý, nitelikli eþler seçme-niz istenilmektedir!

Kurban Bayramýnýzý ve Yeni Yýlý-nýzý þimdiden kutlar, esenlikler di-lerim.

Belçika ve Avrupa’nýn yenigöç ve yabancýlar politikasý

SOSYAL

REHBER

Nihat [email protected]

Sayfa 21x.qxp 07.12.2007 08:29 Seite 1

22 Aralýk 2007SPOR

Espoirs Turcs Herstal Futbol takýmý 2001 yýlýnda Herstal/Liege’dekuruldu. Kýsa sürede provincial ligde þampiyon olarak National’e çýktý.Oradan da þampiyon olarak 2. Nationale yükseldi. Þimdi ise bu gruptamücadele ederek þampiyon olup 1. National’e çýkmak istiyorlar.

Takýmý çalþtýran ve yönetici olarak da takýmýn baþýnda bulunan ÝsmailKaya, Cemal Elifoðlu veS Hasan Aydýn büyük baþarýlara imza attýlar. Ta-kým yöneticileri ‘Herstal Türk halkýndan gerek sponsor, gerekse seyirciolarak destek bekliyoruz’ dediler.

Espoirs Turcs HerstalTürklerden destek bekliyor

Charleroi’nýn gözdesi"Jeunesse Turque"

Bilal Çakýr

Güney Afrika Cumhuriyeti'nde 2010yýlýnda düzenlenecek FIFA Dünya Ku-pasý'nýn Avrupa Elemeleri kura çekimiyapýldý. Belçika ve Türkiye 5. Grup'taBosna Hersek, Ermenistan, Estonya veÝspanya ile mücadele edecek. Toplam9 grupta oynanacak eleme karþýlaþma-larý sonrasýnda, gruplarýnda ilk sýrayýalacak takýmlar doðrudan finallere gi-decek. Gruplarda en iyi puan ve ave-

raja sahip 2. sýradaki 8 takým ise play-off mücadelesi verecek.

Play-off maçlarý sonrasýnda 4 takýmdaha finallere katýlmaya hak kazana-cak.

Güney Afrika Cumhuriyeti'nde, 11Haziran-11 Temmuz tarihleri arasýndayapýlacak 2010 Dünya Kupasý Finalle-ri, 9 ayrý þehirde bulunan toplam 10statta oynanacak.

2008 yýlýnda Avusturya ve Ýsviç-re'nin ev sahipliði yapacaðý 13. Av-rupa Futbol Þampiyonasý Finalle-ri'nin kura çekimi Ýsviçre'nin Lu-zern kentinde yapýldý.

Türkiye kurada A Grubu'nda yeraldý. Rakipler ise Ýsviçre, Portekizve Çek Cumhuriyeti oldu. Ay-yýl-dýzlýlar ilk maçýný Portekiz'le 7 Ha-

ziran'da þampiyonanýn açýlýþ gü-nünde oynayacak. Ýkinci maç 11Haziran'da Ýsviçre ile olacak. Sonmaç ise 18 Haziran 21:45'te ÇekCumhuriyeti ile oynanacak.

Türkiye, grup ikincisi olarak EU-RO 2008 biletini almýþ, Belçika iseA Grubunda 5. olarak elenmiþti.

Türkiye’ye Euro 2008’de zorlu rakipler

Belçika ve Türkiye Dünya Kupasýelemelerinde ayný grupta

Jeunesse Turque Futbol takými 1976 yýlýnda kuruldu ancak 1982 yýlýnda fede-rasyona katýldý. Belçika ikinci lig C Grubunda mücadele eden Kulüp bir sporokulu gibi çalýþýyor, 250 çocuk ve gence hizmet veriyor. Çocuk, genç ve ye-tiþkin olmak üzere 3 takýmý bulunuyor. Sponsorlar bölgedeki Türk iþletmeci-ler ve esnaf. Atatürk turnuvasýný 2007 yýlýnda kazandý. 2007 yýlý Atatürk Tur-nuvasý Charleroi’da yapýldý. Kulüp kültür ve sanat konularýna da çok önemveriyor. Her yýl bu amaçla geleneksel hale gelen kültür ve sanat geceleri dü-zenliyor. Ayrýca tribünü olan stat farklý spor müsabakalarýna da ev sahipliðiyapýyor.

6 Aralýk akþamý Brüksel’de oyna-nan maçta Anderlecht ve Ýngilte-re’nin Tothanem takýmlarý birer pu-ana razý oldu. Maçýn 66. dakikasýndaGoor’la öne geçen Anderlecht, üs-

tünlüðünü yalnýzca beþ dakika koru-yabildi. Konuk ekibin golü 71. daki-kada penaltýdan Bulgar oyuncu Ber-batov’dan geldi. Anderlecht tur þan-sýný bir sonraki maça býraktý.

Anderlecht turu erteledi

Sayfa 22x.qxp 07.12.2007 07:32 Seite 1

DEDE

DEDEDEDE

DEDEDEDE

DEDE

**10 EURO’LUK KONTÖR = 20 DAKİKA BEDAVA KONUŞMA VE 20 EURO’LUK KONTÖR =40 DAKİKA BEDAVA KONUŞMA.BEDAVA DAKİKALAR SADECE ORTEL’DEN ORTEL’E VE ORTEL’DEN BASE’E YAPILAN BELÇİKA İÇİ ARAMALARDA GEÇERLİDİR.

BEDAVA DAKİKALAR HER YENİ KONTÖR YÜKLEMESİNDEN SONRA 30 GÜN İÇİNDE KULLANILABİLİR. BU KAMPANYA 15 EKİM VE 15 ARALIK TARİHLERİ ARASINDA GEÇERLİDİR.

15 ARALIK’TA YÜKLEDİĞİNİZ KONTÖRLER İÇİN 15 OCAK 2008’E KADAR BEDAVA DAKİKALARINIZI KULLANABİLİRSİNİZ.

DEDE

DEDETÜM DÜNYA İLE SON DERECE DÜŞÜK FİYATLARA TELEFON

GÖRÜŞMESİ YAPIN

NLNL

TÜRKİYE İÇİNTELEFON GÖRÜŞMELERİ

€ 0,15*DAKİKASI

İTİBAREN

BEBE

BELÇİKA İÇİ TELEFON GÖRÜŞMELERİ

DAKİKASI

İTİBAREN

€ 0,20*

BEBE

YURT İÇİ VE YURT DIŞI SMS

GÖNDERME ÜCRETİDAİMA

€ 0,13*

*TARİFELER 1 AĞUSTOS 2007 İTİBARİYLE GEÇERLİDİRBAĞLANTI ÜCRETİ ARAMA BAŞINA 7 EURO SENTTİR

BÜTÜN ÜCRETLERE BTW/TVA DAHİLDİRTARİFELERİN TAM LİSTESİNİ GÖRMEK İÇİN

WWW.ORTELMOBILE.BE ADRESİNİ ZİYARET EDEBİLİRSİNİZ

KAMPANYAHER KONTÖR YÜKLEMEDE

BEDAVA DAKİKALAR KAZANIN!**

opmaak_december.indd 1 5-12-2007 17:02:01

Rahmiye Kutlu: 0476 99 26 91

Şenol Abız :0476 44 01 60Rue Marie-Christine 220-1020 Laeken

Tel: 02/ 426 5119Fax: 02/ 425 79 26

"Kaynak Kredi Place Liedts'teki yeni şubesiyle çözümler üretmeye devam ediyor"

Place Liedts,18B Bruxelles Tel: 02 241 77 60

Gsm: 0 486 90 13 82