Milliyetçilik Milliyetçiliğin Kurdudur: Arap ve Türk Milliyetçilikleri Örneği [Nationalism is...

13
I AyLıx pü5üııce DERGir' O birbirini besleyen mitliyetçitikter . Mustafa Atik"., ::i1_1,r*ffijlllg*lu,. kurdudur: . Bavram Soy, mi[[ıyetcıtıı,, ' :r:;;";İ mil,ı.ıyetcılıikleri örnegı o Ahmet Özcan'[a .iİıio.,.iıix uzerine'o''İ,rİrlr.,.,1.,n ue u[usalcı[ık . İun."r N"mtı, mi[l,et, rr a- ö- 6-

Transcript of Milliyetçilik Milliyetçiliğin Kurdudur: Arap ve Türk Milliyetçilikleri Örneği [Nationalism is...

I Uç AyLıx pü5üııce DERGir' O

birbirini besleyen

mitliyetçitikter. Mustafa Atik"., ::i1_1,r*ffijlllg*lu,. kurdudur:. Bavram Soy, mi[[ıyetcıtıı,,' :r:;;";İ mil,ı.ıyetcılıikleri

örnegı

o Ahmet Özcan'[a

.iİıio.,.iıix uzerine'o''İ,rİrlr.,.,1.,n ue u[usalcı[ık

. İun."r N"mtı, mi[l,et, rr

a-ö-

6-

milliyetçilikmilliı7etçiliğin}ıurdudur:ofop ve tiirk milliyetçilikleri örneğİ

BAYRAM sOY

Dr_. K rıkka[e Üniversitesi Fen-Edebiyat Faküttesi

Giriş

ınsan. bitinen tarihinin her döneminde birıl9ey için, bir sebepten ötürü. bir ad altında

çatışmtştır. Bu çatışmanın genellikle hayatı

sürdürebilmek için gerekti unsur[ardan kay-

naklandığı, dikkatti bir tarih okuyucusunun

gözünden kaçmaz. Çok eski dönem[erde, in-

san nüfusu bugün[e kıyas[ana mayaca k kadar

azken bir tar[a, bir otlak, bir ova, bir bötge için,

yani gittikçe büyüyen boyutlardaki arazi[er için

mücadele veri[irken de bu çatışma bir ad a[-

tında sürdürü[dü. Herkes kendisine, niha'i

tah[i[de bir teme[i olan, haya[i bir cemaat1 ai-

diyeti tayin ediyorve bu top[uluğun menfaat[e-

ri uğruna hesapla5ı[ıyo rdu. Süreç neredeyse

Fransız İhtit6[i'ne kadar bu tarzda devam etti.

Bu döneme kadar bir hükümdar[ığın, kra[[ığın

veya imparator|uğun tebaası oIanLarın, söz

konusu üst otoriteye bağlı[ığını ağır[ık[ı o[arak

belirleyen şey, yaşadığı topraklarda huzur bu-

tup buLamadığıydı. Nitekim Osmanlı fetih[e-

rinden sonra Ortodoks Hıristiyanların çoğun-

luğunun Balkanları terk etmeyip Osman[ı ida-

resini tercih etmesi, OsmanLı-Safevt çatışma-sında bazı Türkmen aşiret[erinin İran'a gitme-

leri ve Fransız Protestan'| 'H ugue notLarın, Ka-

to[ik Fransa'dan kaçarak Protestan A[man-

ya'ya sıgınma[arı, hep bu cümLedendir.

Gelişmeye açık tek var[ık olan insan, bunun

tabii bir sonucu o[arak daha önceleri kurmuş

otduğu hayati cemaati, Fransız ihtil6Li i|e bir

adım daha iLeriye taşıdı. Fransız İhti[aLi'ne ka-

dar birbirini boğaz[amak için koLayca gerekçe

bu[an. mese[6 Paris[i[er i[e Bordeauxlu[ar,

yapıLan ihtiL6t başta Avusturya o[mak üzere,

Avrupa'nın mutlak monar5iLeri tarafından

tehdit edi[ince, bu defa "Fransa'nın evlat[arı"

olarak "vatan[arı"nı savunmak için tek "bay-

rak" altında toplandı[ar. Böylece modern ha-

ya[i cemaatin adı da kondu: Mitlet /nationl.

Zaman içinde mittiyetcitik, ge[işmeLerin de et-

kisiy[e çeşit[i form[ara büründü. Kü[türeI mit-

tiyetciLik, tiberaI mi[[iyetçitik, muhafazak6r

miLtiyetcitik, yayı[macı mittiyetcitik ve anti-

emperyaList mittiyetcitik bu formLarın başLıca-

[arı oLarak zikreditebiLir.2 Burada miLliyetçiLik

çesitlerinin ayrıntı[arına giriLmeyecektir. Fa-

kat bir gerçek vardır ki o da güdü[en mittiyet-

çiLik[erin başka mi[liyetçikleri uya nd ırd ığ ı,

tahrik ettiğidir. 18. ve 19. yüzyı[[arda bundan

en fazla zarar görenler çok ''mi[[et[i" impara-

torluk[ar o[du. Bun[ardan biri oLan OsmanLı

Devleti de bunun sıkıntısını fazlasıyla yaşadı.

0sman[ı Devleti'ndeki mi[[et[er Avrupa'ya ya-

kın[ıkları ve on[arın etkisinde oIma[arıyla

doğru orantıLı olarak, bu akımın etkisinde

dev[etLerine baş ka[dırdı[ar veya reform ta-

tep[erinde bu[undu[ar. Bu ça[ışmada, Os-

man[ı Devleti'nden en son, o da büyük savas

sonucu paylaşımda farklı Avrupa[ı devlet[erin

hissesine düsmesi nedeniy[e, ayrılan Araplar

iLe artık dev[eti tek bir çekirdek mi[[etin, yani

Türklerin, etrafında tekrar ayağa ka[dırma te-

şebbüsünde butunan İttihad ve Terakki'nin,mittiyetci siyasetLerinde birbirterini ne kadar

etki[edikleri e[e a[ınaca ktır.

Bir gerçek vardır ki o da güdülenmittiyetçitikterin başka miltiyetçikleriuyandırdığı, tahrik ettiğidir. 18. ve 19.yüzyıtlarda bundan en fazl,a zarar görenler çok"matletll" imparatorluklar oldu. Bunlardan birlolan Osmanh Devleti de bunun sıkıntısınıfaz[asıyla yaşadı.

Arap Mittiyetciliğinin Doğusu

18. ve 19. yüzyıl[arda Osmanlı Devteti'nin gi-

derek, özel[ikle askeri anlamda zayıflaması

Osman[ı h6kimiyetindeki bö[geterde gözü

o[an AvrupaLı devletleri harekete geçirmiştir.

Asker'i yenitgiterin birbirini takip ettiği bu dö-

nemde, pe9peşe verilmek zorunda ka[ınan

imtiyaz[ar sonucunda AvrupaLılar çeşitti yo[-

[ar[a 0smanLı Devteti'ndeki nüfuzlarını artır-

ma yoluna gittiler. Kurduktarı ticari temsi[ci-

Liklerin yanında, misyoner eğitim faaliyet[eri-

ni de artırdı[ar. Siyasi, ticarive dini misyon fa-

a[iyet[erinin yoğun olduğu böLgelerden biri de

Hıristiyan Arapların nispeten çokça yaşadığı

bugünkü Suriye, Lübnan, İsrai[ ve Fitistin bö[-

geteriydi. Böylece AvrupaLı[arın nüfuzuna açı-

tan bötgede miLtiyetcitik fikirteri de özeLtikte

Hıristiyan Araplar arasında kolayca yayıLdı.3

Müstakit bir Arap devletinin kuruLmasının pe-

şine düşen[er, Hıristiyan Arap[ardı. BunIar

Avrupa[ı h6miterinin desteğiyle, 0smanLı Dev-

[eti'nin yakında muhakkak yıkılacağını düşü-

nerek, bağımsız bir devLet kurmanın hayatiyte

yaşıyorlardı. Müs[üman Ara pla r ise, Osmanlı

Devleti'nden ayrı[mayı düşünmemiş[erdi. Fa-

kat Avrupa karsısında sürekli geri[eyen dev-

Leti toparlamak için yapı[an Avrupai reform[a-

ra da açıkça tepki gösterditer. Hatta bazı[arı-

na göre yapılan bu reformlar OsmanLı Devle-

SAYI 6 YAz 2007 EsKıYENi 23

ti'ni Sünni İst6m'ın h6misi olmaktan çıkarı-yordu. Bu görüşe sahip olan[ar, Sudan'dakiMehdiye tarikatı, Libya'daki Senusi tarikatı ve

Ara bista n'da ki Vahhabiter idi.a

Arap mill,iyetcitiğ inin Arapların yaşadığı herbö[gede aynı tarzda ge[iştiğini ve yayıldığını

söylemek zordur. Mese[A, Avrupa nüfuzunadaha açık bölge[er olan Şam, Beyrut, Kudüsve Hayfa gibi şehirlerde tam an[amıy[a Avru-pa'da yaşanan ve bi[inen tarzda bir mitliyetçi-[ik an[ayışı ge[işirken, bu etkiye nispeten uzakArabistan'da, dinin farktı yorum[anması ve

bundan kaynak[anan merkezi otoriteye isyan

eden kabileci bir mittiyetçitik anlayışını gör-

mek mümkündür.s Mısır'daki durum da ken-

dine özgü bir geLişme takip etti. Burada1882'de kuru[an İngil,iz h5kimiyeti, Mısır[ı[ararasında İngitiz yönetimine bir tepki otarakArap mittiyetcitiğinden ziyade, kendine has birMısır mitliyetcitiği fikrini doğurdu.6 Mısır miL-

Avrupa nüfuzuna daha açık bötgeler olan Şam,Beyrut, Kudüs ve Hayfa gibi şehirlerde tam

anlamıyla Avrupa'da yaşanan ve ballnen tarzdabir mittiyetçilik anlayışı 9elişirken, bu etkiye

nisPeten uzak Arabastan'da, merkezT otorıteyeisyan eden kabiteci bir mill,iyetçitik

anıaylşlnl görmek mümkündür.

tiyetçitiği ve vatanperverliğinin öncüsü ise, birsüre Fransa'da buLunan ve ihtit5tin doğurdu-

ğu fikir[erden etki[enen Rifa'ah Rafi et-Tahta-vl l1801-1873]'dir.

Arap miltiyetçiliğ in in ortaya çıkışında dikkat

çeken iki nokta vardır: Birincisi hareketin Hı-ristiyan Araplar arasında daha fazla taraftarbulmuş olması, ikincisi ise bugün Lübnano[a rak ad[andırılan coğrafyada yoğunlaşma-sıdır. Bunun en önem[i sebebi bölgenin ticaıibağ[antı[ar nedeniyle Avrupa ite çok yoğun birtemas h6linde olmasıdıı. Zaten bu sebepten

24 ESK|YENl YAz 2007 sAYl 6

ötürü Hıristiyan misyoner okulları da önce[ik-te bu bötgede faaliyete geçmiştir.7 BöyleceBatı[ı tarzda eğitimin etkisi ve Fransız İhti[A-

[i'nin siyas? fikir[erinin tesiriyle Arap diti ve

edebiyatını can[andırma teşebbüsLeri ve Arapgeçmişine vurgu gün geçtikçe kendisini his-settirerek, modern antamda bir Arap milletiinsası sürecini hızlandırdı. Bunda e[betteLübnan'da H ıristiya n Arap[arın kontro[ündekimatbaa ve gazete[erin önem[i rolü o[du.8 Bu-rada vurgu[anması gereken bir nokta da şu-dur: Hareket hemen ilk yı[[arında bağımsız[ık

e[de etmeyi hedeflememiş, bunun yerineArap diti ve kültürünün yeniden inşasıyla, birmi[[et otuşturma şuurunu kazandırmayıamaçlamıştır. Nitekim bu konudaki önderNasıf Yazıcidır. Amerikan misyoner oku[[a-

rında okutuImak üzere Arapca ditbitgisi,mantık, hitabet gibi konu[arda ça[ışmaLar ya-pan Yazıcinın eser[eri yalnız bu oku[larda

okutu[madı, daha geniş kitlelerce de kabuI

gördü. Osmanlı idaresinden kurtuluşun an-cak Arap edebiyatının ca n Land ırı[masıyla ola-cağını savunan Yazıcı, çocuklarını da aynı he-yecan içinde yetiştirmiş ve nitekim Arap mittikurtuLuşuna itk çağrıyı o§lu İbrahim Yazıcı

yapmıştır.9 lbrahim Yazıcıbabasının etkisindeöylesine ka[mıştı ki en kayda değer mi[[etin

Araplar olduğunu savunuyor ve AraplarınAra p oImayan[arın h6kimiyetine girdiktensonra geritediğini ve dini de fanatik[eştirdik-lerini ileri sürüyordu. Ona göre Avrupalı[ar da

i[er[eme[erini Arap[ardan a[dıkLarı bil,gitere

borç[uyduIa1.]0 Arap m itIiyetcitiğ inde etkiyapmış diOer Hıristiyan Araplar arasında But-rus el-Bustani, Necip Azuri gıbi isim[er de sa-yılabilir. Süphesiz bir süre sonra Arap di[i ve

geçmi5ine vurgu yaparak ortak bir bi[inçoluşturma çabalarına Müs[üman Ara p[ardan

bazıLarı da d6hit otdu. MeseLA Amir Muham-med Arslan, Hüseyin Bayhum bun[ar arasın-da zikredi[ebi[ir-

Müs[üman Arap[ar, Hıristiyan Arap[arın aksi-ne, geIecek[erini 0sman[ı Dev[eti'nden ayrıp[Anlamak yerine, kendilerini bir parçası o[a-rak gördükleri imparatorluğu son dönemdekikötü gidigatından kurtarmanın yollarına kafayormuş[ardır. Bu amaç[a çeşitli reform tek[if-

[eri ortaya atı[mıştır. Bu konuda kanaat belir-tenlerin önde gelen[eri Şeyh Muhammed Ab-duh, Muhammed Reşid Rıza, AbdurrahmaneL-Kevakibi ve Arap olmamasına rağmen bu

tartışmaya önemLi katkı sağ[ayan CemaLeddinAfganidir. Söz konusu ente[ektüetler, Müs[ü-man[ar arasında eğitim faaliyetlerinin yaygın-

Laştırılması, bütün Müs[ümanLarın bir ha[ife

idaresi a[tında top[anması, Arap mittetininüstün[üğünü vurgu[ayarak hilafetin Kureyskabilesinden ge[en birine devredilmesi, Batımedeniyetinin reddedi[erek saf İs[am'a dö-

nüLmesi ve misyoner okuLlarına Müs[üman

çocukların gönderilmemesi g ibi uygulanabi-tirtiği mümkün veya tartışmatı o[an fikirlerortaya atmış[ardır.ll Bütün bu öneri farktı[ık-larına rağmen bir nokta önemlidir ki döneminMüs[üman i[eri ge[en[eri Arap[arı 0sman[ıidaresinden kurtuLma yönünde deği[, Batı'nıntecavüz[erinden korunmaları yönünde uyarı-yorlardı. On[arın "ka[an son güçtü İst6m im-paratorluğunu" zayıflatmak gibi bir niyetleri

YOktu.l2

ll. Abdüthamid'in, uygutadığı lst3m Birliği [İt-

tihad-ı İst6ml siyaseti ve bu bağtamda hatife-

[ik kavramını ön p[5na çıkaracak ve etkisiniartıracak icraatlara yöne[mesiyle Imeset6 Hi-

caz demiryolu pro1esi bu anlamda önemtidir],

onun idaresinde nispeten Arap m ittiyetçil,iği-

nin gücü kırıLmıştır. ll. Abdüthamid'in uyguLa-

dığı siyasette başarı e[de etmesinin sebepteriarasında, Müs[ümanların refah ve gücünü ar-tırmayı hedeflemiş o[ması ve Avrupa emper-yalızmine karşı koymayı ön p[5na çıkararak,ortak bir kim[ik oluşturma çabası, gösteri[-

mektedir.13 Bunun[a birlikte, Osmanlı Devle-

ti'nin niha? akıbetinde kesin betirteyicitiğio[an, yani bir bakıma sonun başlangıcını teş-kiI eden ll. Meşrutiyet'in i[Anına kadar geçensüreçteki Arap mittiyetcitiği i[e i[giLi faaliyet-[er, öze[[ikLe de Hıristiyan Arap[arın faaliyet-[eri, son dönemde bu konu hakkında o[dukçaaydınlatıcı bilgi[er veren bir çahşmada da isa-betle vurgu[andığı gibi,14 Arap mit|iyetçitiğine

Müs[üman Arap[ar, Hıristiyan Arap[arın ak5ine,gelecekterini Osmantı Devteti'nden ayrıplan[amak yerine, kendilerini bir parçasıo[arak gördük[eri imparator[uğu son dönemdekikötü gidişatından kurtarmanın yollarına kafayormuşıardlr.

fayda sağ[amaktan çok, Jön Türk hareketio[arak biIinen IiberaI hareketin canIandırı[-masına katkıda bu[unmuştur.

lttihad ve Terakki ldaresinde ArapMittiyetçiliği ve "Türl<leştirme" lthamları

ll. Meşrutiyet'in i[6nından sonra giderek artanbir ötçüde ü[keyi idaresi a[tına a[an İtt|had ve

Terakki Cemiyeti'nin icraat[arı, tartışmaLaraaçık olmasının yanında, h6[A araştırıLmaya ve

an[aşı[maya muhtaçtır. Gri ton[arın pek biran[amının o[madığı ülkemizde ise, ideotolikkavga[arın vazgeçi[mez aracıdır. Bu dönem ve

Cemiyet'in mensup[arı, yakıştırma ve itham-[arın mu hatabıdır. Bun[ardan konumuz[adoğrudan i[9i[i otanı, İttihad ve Terakki'ninözet[ikte 1913'te iktidarın ip[erini tamamene[[erıne geçirdikten sonra, özeL[ik[e Arap vi[5-

yet[erinde, genelde de ütke d6hitinde "Türk-

leştirme" siyaseti uygu[adıkları ve bunun da

Arap mittiyetçitiğ ini tahrik ettiğidir.

İttihatçıtarın uygutadık[arı siyasetlerin, her ne

gerekçey[e olursa o[sun, osmanlı Devleti'nemaliyeti ortadadır. Amaçtarı bir şeki[de impa-ratorluğu ayakta tutmak ve kaybedi[en top-rak[arı geri a[manın yoL[arını butmak idi. Ba-

sAYl 6 YAZ 2007 EsKlYENi 25

ğımsız[ıklarını birer birer elde eden Ba[kan-

[ardaki Hıristiyan[arın ayrı[ı5ı kaçınıLmaz son

olarak görüLüyordu, fakat 1912'deki Arnavut-

tuk isyanı ve bağımsız[ığı İttihatçı[arın denge-

sini bozdu. Artık, Araplar arasında küçük bir

azın[ık miLliyetçi ve ayrı[ıkçı söyLeme sahip oL-

sa da onlara da şüphe i[e bakılmaya başLandı.

Genç Osman[ı[ar, Jön Türkler ve İttihad ue

Terakki zamanLa farklı isimler a[mı5 aynı ce-

miyetmiş gibi algı[anır çoğunlukla. Kısmi bir

evriLme süreci yaşanmı5 oImakta bir[ikte

özettikte Avrupa'daki, jbrahim Temo i[e arka-

daşları tarafından kuru[an ve Ahmed Rıza'nın

öndertiğini yaptlgl ittihad Terakki ite Set6-

1912'deki Arnavuttuk isyanı ve bağımsıztığıİttihatçıtarın dengesini bozdu. Artık, Arap[ar

ara5lnda küçük bir azın[ık milliyetçi ve ayrlııkçlsöyleme sahlp olsa da onlara da şüphe ite

bakılmaya baştandı.

nik'te şeki[[enen (Osmanlı Hürriyet Cemiyetij

ve daha sonra ll. AbdüLhamid'i tahttan indire-

rek idareyi devra[an İttihad Terakki, aynı ismi

pay[aşmaları h6ricinde, tamamen farklıdır.l5

Burada bu farkların ayrüntısına giri[meyecek-

tir, fakat bunun not edi[mesinde fayda vardır.

İttihad ve Terakki Cemiyeti'nin, 1908'de ll.

Meşrutiyeti i[6n ettirirken, tehdit a[tında gör-

dükleri devletin bekasının ancak, Osman[ı te-

baası o[an farklı mi[Let[eri anayasa[ı meşruti

bir yönetim aLtında bir araya getirilmesiyle

sa ğlanabi[eceğ ine ina ncı tamdı. Fakat seçim-

[er yapı[ıp mec[is işLemeye bastadığında, i[k

karşı[aştıkIarı probIem mil[etIerin mecIiste

temsiL edi[me oran[arı i[e i[giLi itiraztar otdu.

Fark[ı unsur[arı kaynaştırmasını umduk[arı

meclis, bi[akis farklı[ık[arı vurgu[ayan ve bun-

tarta itgiLi yeni taLep[er ortaya konuLmasını

sağLayan bir ortam o[uştu rm uştu.

26 EsKiYENi YAz 2007 sAY] 6

İttihad ve Terakki Cemiyeti 1smantıcı idi. Bu

sebepten Osmanlı tebaası olan parça[ar h6-

[indeki "mittet"teri anayasası ve siyasi parti[e-

ri oLan bir meşrutiyet idaresi a[tında topLa-

. maktan baska bir çıkar yol göremiyordu.16 Bu

hedef ve niyetlerine ragmen, Osman[ı tebaası

Ermen i[e rde n, Rumlardan, Bulgar[ardan, Hı-

ristiyan Arap[ardan ve Siyonistlerden bağım-

sız[ığa yöneLik ta[eplerle karşı karşıya ka[dı-

[ar. Bunun üzerine ister istemez, be|ki de bir

ref[eks o[arak, tanımlanış ve i mparatorlukta-

ki diğer m iLliyetci[ikLe r kadar belir[i bir arka

p[6ndan mahrum ve mensupları itibariy[e de

kendiLerini Türk kabut eden, fakat gercekte

fark[ı mi[[et[ere mensup bir kadro o[an İttihad

ve Terakki Cemiyeti, kendi Türk kimtikLerini

tanım[amaya ve imparatorluğun daya na bile -

ceği çekirdek bir Türk miLleti o[u5turmaya ça-

[ıştı.ız H5[buki on[arın siyasi görüşüne göre

hedef[edikLeri yapı, din açısından güçsüz, fa-

kat eğitim ve ekonomi açısından gücLü bir

merkeziyetçi devletti. Bu aşamada etnik kim-

tiğin önemi yoktu. Osman[ı birtiği ancak böyte

bir yapı içinde, gerektiğinde de zor ku[[anı[a-

rak ayakta tututabi[irdı. Bu yaklaşım öze[Likle

Ermeni ve Arap mitliyetçileri tarafından Türk

mittiyetcitiği olarak algıLanmıssa da gerçekte

İttihad ve Terakki Cemiyeti'nin 0smanlı birtiği

görü5ü ve amacı, din ya da ırkları ne olursa

o[sun. bütün Osman[ıtarın merkezi devletın

esit vata ndaşLa rı olduğu bi[inciniyerleştirme-ye yönetikti. Bu görüş ise, o dönemde h6kim

Tanzimat fikirlerinden ziyade ll. Mahmud'un,

herkesi ibadeth6nesinde, fakat eşit tebaası

olarak kabul etmeye meyiL[i yaklaşımına ya-

kınd ı. M ittiyetçitiğe [nationalism)ya k[a5ım[a rı

ise, Türk miLtiyetcitiği de d6hiL, her türlü siya-

st mitLiyetcitiği Osman[ı İmparator[uğu'na

ihanet o[arak a[gıLayan ll. Abdüthamid'in gö-

rüşü iLe aynıydı.rB Bu bağlamda, Türk mit[i-

yetcitiğinin bir aracı oIarak, İttihatcı[arın

mec[isi oIuştururken izledik[eri yoL da e[eşti-

ri[miş ve Türklerin [ehine düzen[emeler yapı[-

dığı iddia editmi5ti.lı Hatbuki İttihatçıtar,Mec[ise Arap, Ermeni, Rum ve hatta Türkleriseçtirirken, her geyden önce İttihad ve Terak-ki'nin güttüğü siyaseti destekLeyecek, en

azından bunu batta[amayacak kişiteri betir[e-

meye özen gösteriyorlardı.20

Bu aşamada, kısaca da olsa, Türk mitliyetçiti-

ğinin ortaya çıkısına göz atmakta fayda vardır.Rusya'da yaşayan ve çeşitli vesitelerle Os-man[ı Devleti'ne ge[en Rusya MüsLümanTürk[erinin, Türk etnik m ittiyetcitiğinin öncü-[eri oIduğunu, Türk mi[[iyetçitiğinin babasıkabuI editen Ziya Gökatp dahi teslim etmek-tedir.21 Aynı diğer modern mittiyetçitikterdeotduğu gibi, Rusya'nın ötekileştirmesine kar-

şı bir refleks o[arak ortaya çıktığı açık olan bu

mittiyetçitiğin, baş[angıçta 0sman[ı Dev[e-

ti'nde bir zemini yoktu. Osman[ı Devleti'ni yö-

neten çekirdek, 19. yüzyıla kadar, Türkçe ko-nuşmak[a birtikte, bütün im parator[u k[a rda

otduğu gibi, etnik biı: aidiyet iddia etmeyen birstatü grubundan ibaretti. 0sman[ı bürokrasi-si de kendisini herhangi bir etnik veya dinigruba bağlı olmayan, Osman[ı hanedanınıntemsil ettiği bir dev[eti yöneten ve dine hizmeteden bir e[it olarak görüyordu. Tanzimat velslahat düzenlemeleri bu durumu değistirdi.Sırasıyla 1839 ve 'l856 reform[arının eski dü-zenin sosyal, hukukive siyasi temelleri ve im-paratorluk tebaasını devlete bağ[ayan değer-[eri değiştirmesinde n sonra, dev[et kendisinedaha geniş bir toplumsal teme[ oluŞturmaya

ça[ıştı. Bunun sonucunda ise, herkesi eşit va-tandaş o[arak görmeyi hedefleyen Osman[ıcı-tık doğdu.22 Yukarıda da betirtitdiği gibi, 0s-man[ıcı olan ittihad ve Terakki Cemiyeti, ka-baca 1912 yıLına kadar, bu fikri savundu.

Pek6t6, "Türkteştirme" itham ve iddia[arı nası[

ortaya çıktı? Son dönemde yapı[an ça[ışma[arisabetle, "Türkçütük" o[arak ad[andırı[an veya

Türktüğün siyasallaşmasına yol acan uygu[a-

ma[arın as[ında devtetçitik-bireysetcitik (Libe-

raIizm] veya merkeziyetçitik-adem-i merkezi-yetçi[ik kavgası olduğunu ortaya koymakta-dır.23 Mese[6 Karpat'ın bu konudaki bir yoru-mu dikkate değerdir: "Jön TürkLerin iktidaragelmelerini izleyen kısa siyasal ve toplumsalbarış ve uyum dönemi, ne Türklük ve hatta nede 'sekülarizm' üzerindeki anlaşmazlık yü-zünden değil, yeni hükametin 1smantı birliği-ni güçlendirmeyi hedefleyen merkezileştirmepolitikası yüzünden sona ermiştir. Daha 1?08

Rusya'da yaşayan ve çeşltliYesııeıerıe osman[ı Devleti'ne gelenRusya Müstüman Türkleranln, Türk etnakmilliyetçitiğinin öncüleri otduğunu, Türkmilliyetçiliğinin baba5ı kabul edilenZiya Gökalp dahi teslim etmektedlr.

yılının sonuna gelinmeden, çiftçi grupları, taş-ra ileri gelenleri, kurulu dini düzenin mensup-ları, artı Rumlar, Ermeniler ve Makedonyalılarhtihad ve Terakki'nin merkezileştirme politi-kasına şiddetle hücum ettiler." 2a

Dev[etin bekasını sağ[amak amacıy[a 190B'de

ll. Meşrutiyeti it5n ettiren İttihad ve TerakkiCemiyeti, daha zaferinin sarhoş[uğunu yaşar-ken iki sarsıcı haber geldi. Bu[garistan bağım-sızlığını i[6n etti. Avusturya ise Bosna ve Her-sek'i ith5k ettiğini açıktadı. İttihad ve Terakkibundan olumsuz etki[endi, ancak Osman[ıcı[ıksiyasetinde bir değişiktiğe gitmedi. Fakat İtat-

yanların Trablusgarp'ı işga[ini takip eden Ar-navut isyan[arı ve bağımsızlığı l1910-1912]25ve öze[[ik[e Makedonya ve Trakya'nın Yunanis-tan, Sırbistan ve Bu[garistan arasında pay[a-

şılmasına neden o[an Birinci ve lkinci BatkanSava§[arı {1912- 1913], devletin Anado[u'da ka-tan toprak[arını bir arada tutmayı kendineamaç edinmiş bir etnik ''çekirdek" oluşturmamese[esini gündeme getirdi.26 Bu bağ[amda

sAYl 6 YAz 2007 ESKıYENi 27

Eşu tespite dikkat çekmek elzem h5le gelmek-

ledir: "Milletler arasındaki uzlaşma ya da kay-

naşma sorunuyla devtet-din ilişkisi sorunu,

20. yüzyıl koşutları altında 0smanlı imparator-

luk devletini bölme ya da tasfiye etme pLanı

göze alınmadan çözümIenemeyecek olan so-

runlardı.'z7 Nitekim bu sorun o kadar tra.jik

sonuçlar doğurmuş ve o derece Türk idareci-

sinde travmatik etkiler bırakmıştır ki günü-

müzde dahi h5L6 bu etkilerin atlatılabilmiş o[-

duğunu söylemek pek mümkün değitdir.

Ve özellikle Makedonya ve Trakya'nınYunanistan, 5ırbistan ve Bulgarastan arasında

payıaşıımasına neden olan Birinci ve ikincjBalkan Savaşları İ1912-1913|, devletin

Anadolu'da kalan topraklarını bir arada tutmayıkendine amaç edinmaş bir etnik "çekardek"

oluşturma meselesinl gündeme getirdi.

İttihad ve Terakki'nin 1908-1913 yıL[arı arasın-

daki siyasi görüslerini ve bunları etkileyen or-

tamı kısaca değerlendirdikten sonra, esas o[a-

rak Cemiyet'in iktidarı tam olarak eline a[dığı

ve "Türkleştirme" siyasetinin en yoğun olduğu

iddia edi[en 1913'ten sonraki dönemde ArapLa-

ra yak[aşımına artık bakabitiriz. Cemiyet bu ta-

rihten itibaren Araplara bazı imtiyaztar tanı-

maya hazırdı. Fakat bunu hiçbir zaman tam

özerk[ik boyutuna vardırma niyetinde değildi.

Nitekim 9 ve 12 Mart '1913'te Mectis'ten geçir-

dikl,eri iki kanunla bu niyet[erini be[[i ettiler.9Martta geçen kanun, eyalet maliyelerini impa-

ratorluk maliyesinden ayırıyor ve eyalet vergi-

[erinin kuru[acak o[an özel bir birim yoluyla

toplanacağını bitdiriyordu. Burada be[[i ötçü-

Lerde bir özerk[ik sağlanıyorsa da 25 Marttaki

kanun idari olarak bunu denge[iyordu. Buna

göre, İstanbut'dan tayin edilen bir vaLi, yerel

o[arak seçi[miş meclisin başı o[acaktı ve böy-

. lece yarı-özerk bir idare oluşturuLacaktı.28

28 EsKlYENl YAz 2007 sAYl 6

Bu kararlar otonomi bek[entisi içinde o[an

ArapIarı hayaI kırık[ığına uğrattı. Özettikte

Basra'daki Arap i[eri ge[en[eri, eşraf ve me-

bus[ar d6hi[iye nAzırına protesto te[grafları

çektiler. Araplar, merkezden gelecek vaLiye

tanınan eyalet meclisinin kararlarına müda-

haLe etme, uygun görmediği konulardaki tar-

tışma[arı gündemden çıkarma, oturum[arı

erteleme ve dilerse meclisi dağıtma gibi yet-

ki[ere itiraz etmekteydi[er. Bu itiraztara İtti-

hatçı[ar hiçbir zaman sert karşı[ıkta bu[un-

madı[ar, biLakis onLarın gönü[[erini aLmaya

ça[ıştı[ar. Mese[6 Arapcanın okullarda öğre-

tiLmesine ve idar? mekanizmanın bazı şubele-rinde ku[Lanıtmasına izin verdi[er. İttihad ve

Terakki'nin yayın organı o[arak kabuI edi[en

Ianın gazetesinde Arapcanın öğretilmesi ve

yaygınlastırıLması konusunda daha fazLa gay-

ret beklendiğine dair yazı[ar çıktı. Arap ası[[ı

Said Hatim Paşa sadrazamlık makamına ge-

tiritdi. ll. AbdüLhamid döneminde, kontroI a[-

tında tutmak amacıyla İstanbut'da zorun[u

ikamet ettiri[en Hicaz Şerifi Hüseyin, geri

gönderitdiği gibi, bazı imtiyazLar da veri[di.29

Bu arada, 21 Haziran 1913'te Paris'te kabaca

yarısı Hıristiyan, yarısı ise Müslüman olan bir

Arap Kongresi toplandı. Bu gelişme[erin ya-

şandığı dönemde dahi söz konusu kongrede

ayrı[ıkçı tavırdan ziyade, bir[ikte yaşamanIn

formüt[erini arayan bir yak[aşım sergi[endi.

Ayrıca net o[arak veri[en bir mesaj da modern

medeniyete d6hil otmak için imparatorlukta

reform yapıLması gereği ve Avrupa'nın da bu

sürece yardım etme lüzumu o[du.30 Bu dö-

nemde Arap[arın gön[ünü a[mak için atı[an

adım[arın olum[u etkiLeri o[duğu açıktır. Bu-

nun belki de tek istisnası Şerif Hüseyin'dir.

Birinci Dünya Savaşı esnasında Araplar ara-

sında Osman[ı Devleti'ne karşı İngi[iz kışkırt-

masıyla çıkartılan isyana desteğin Şerif Hü-

seyin ve şürekAsı ile sınır[ı kalması bunun is-

tisna o[masının en önem[i detitidir. katdı ki

ona katılanlar da savaş sonrasında pişman-[ıklarını şöyle di[e getirmiş[erdir: "Eğer Türki-ye'ye karşı baş kaldırdıysak, bu sadece hakla-rımızı öne sürmek içindi ve ittifakımızın üLke-

mizi böLeceğini ve ardından da sömürgeleşti-riIeceğini önceden görebilseydik, Türklerekarşı husumetimizi iI6n etmezdik.'3ı

Sonuç Yerine

Modern zaman[arın oluşturduğu bir "hayati

cemaat" o[an mi[Liyetçi[ik, yaygıntaştıkça te-meli ve müsait ortamı olan yerlerde, başkamilliyetci[ikterin doğuşunu tetiklemiş, tahriketmiştir. Bu modern olgunun en ciddi zararverdiği yapı[ar tabiatıyla, çok di[[i ve çok "mi[-

[et''Ii yapı[arıy[a imparator[ukIar oIdu. 0s-manlı Dev[eti de farklı di[[eri konuşan, fark[ıdinden insan[arı barındıran bir imparator[ukolması nedeniy[e, mittiyetci akım[ardan kaçı-nı[maz bir şekilde etki[e nd i.

Osman[ı Devleti'nde yaşayan Avrupa'ya yakınHıristiyan[ar i[k baş ka[dıran unsur[ar o[du.

İtk işareti Sırp[ar verdi[er, ancak i[k bağımsız-[ığı Yunan[ı[ar kazandı. Avrupa'dan gelen bu

akımdan başLangıçta en az etkitenenler Müs-[üman tebaaydı. Değisik ditler konuşsa[ar, et-nik aidiyet[erinin farkında o[sa[ar da neticedeİsL6m dini en be[irgin kaynagtırıcı etkendi.Arap[ar arasında mitliyetçitiğin yayg ın Laştığ ı-

na dair emareler vardı, ancak farklı seslerindaha ziyade Hıristiyan Arap[ardan çıktığı, sondönemde yapı[an çalışmalara kadar hep göz

ardı editdi. Hatta Cumhuriyet dönemi tarihyazıcı[ığında bu gerçek görmezden ge[inerek,"Arap[arın Türk[eri arkadan vurduğu" söylemiyaygın kabu I gördü.

Araplar arasında yaygınlaşan milliyetçi[ik akı-

mı, bugünkü Lübnan, Suriye, Filistin ve İsrait

coğrafyasında yoğun[aşan Hıristiyan Avrupalıve ABD'ti misyoner oku[larının ürünüydü. Bu

oku[[arın Müslümanlar üzerindeki etkisi çoksınır[ı kaldı ve faaliyet[erini daha ziyade Hıris-

tiyan Arapları kendi mezhep[erine çekme mü-cadelesine yoğun[aştırdı. Nitekim Arap mitli-yetçitiği iddiası i[e ortaya çıkan[arın özettikte

ABD'Ii misyoner okullarından mezun o[muşo[ması dikkat çekicidir. Elbette süreç içindeHıristiyan Arap[ara Müs[üman Arap[ar da ka-tı[dı. Ancak Müs[üman Arapların ayrı[ıkçı ve

bağımsız[ık isteyen faaliyet[eri çok sınır[ı ka[-

dı. '1B. yüzyıldan bu yana OsmanLı makam[arıite sürek[i anlaşmazlık ve çatışma içinde olanHicaz bö[gesi idarecisinin, yanına birkac kisidaha a[arak Birinci Dünya Savaşı sırasındaOsmanlı Dev[eti'ne karşı ayaklanmış olmasıbu gerçeği değiştirmeye yetmez. Nitekim is-yana katılan bazı önde ge[enlerin daha sonravahim bir hata yaptıklarını itiraf etmeleri de

bunu ispat[amaktadır. Sunu da belirtmek ge-

rekir ki İttihad ve Terakki'nin, yönetim[eri sı-rasındaki bütün hatalarına rağmen, Arap mi[-

tiyetçiLiğini tahrik ettiğine ve "Türk[eştirme"

siyaseti izlediğine dair iddiatar da h5[6 araştı-rı[maya ve ispat[anmaya muhtaçtır.

Arap milliyetçitiği, bugünkü Lübnan, Suriye,Filistin ve lsrai1 coğrafyasında yoğunlaşanHıristiyan Avrupalı ve ABD'li mlsyonerokullarının ürünüydü. Bu okulların Müs[üman[arüzerindeki etklsi çok sınırlı kaldı vefaaliyetlerini daha ziyade Hıristiyan Araplarıkendi mezheplerine çekme mücadeleslneyoğunİaştırdı.

Son yı[[arda Arap mittiyetçitiği i[e itgi[i yapı[an

calısma[arda "Türklestirme" olarak öne sü-rü[en siyasetlerin, as[ında sıkı bir merkeziyet-

çi yapı kurmanın emareleri o[duğu, haklı o[a-

rak. i[eri sürü[mektedir. Birinci Dünya Sava-

şı'nın arifesine kadar "Osman[ıcı[ık" siyase-tinden taviz vermeyen İttihad ve Terakki nez-dinde, Balkanlardaki kayıplardan sonra, öze[-

[ikle Arnavut[arın isyanı ve bağ ımsız[ıkların ı

i[5n etme[eriy[e, e[de kaIan son toprak[arı

sAYl 6 YAz 2007 EsK|YENi 29

muhafaza edecek bir etnik "çekirdek" sorunu

ortaya cıkmı9tır. Gerek büyük güçterin karşı

konuIamaz "oyun[arı", gerekse ittihatçı[arın

ArnavutIarın bağ ımsızLığın da n sonra Arap[ara

da şüphe ile yak[aşmaya başlaması, kaçını[-

maz olarak bu çekirdeğin, vatan o[arak Ana-

do[Ü ve millet olarak da Türkter olacağı sonu-

cunu doğurmuştur. Yani Türkçü[üğü, Avrupa-

[ı emperyalist güclerin iz[ediği siyasetler ve

Osman[ı Devleti'ndeki çeşitli etnik grup[arın

izlediği mittiyetci ayrı[ıkçı akım[arın ortaya ç|-

kardığı bir vakıadır. Türk milliyetçitiği bir yurt

edinmek için veya bir yurdun sınır[arını belir-

lemek için ortaya cıkmamı§, bilakis daha ön-

ce h5kimiyeti altında olan toprak[arın bir kıs-

mını e[de tutabi[mek için, son çare olarak or-

taya atı[m|ştır. İttihatçı[arın son an[arında sa-

rıldıkları bu çarenin işe yarayıp yaramadığını,

büyük sava5ın pat[ak vermesi ve imparatorlu-

ğun dağı[mıs olması nedeniyle bir hükme

bağ[amak zordur. Cumhuriyeti kuran kadro-

[arın elde ka[an son toprak parçasında, bütün

imk6nsızhklara rağmen, bir ulus dev[et inşa

sürecinde beI bağ[adık[arı "Kendisini Türk

hisseden herkes Türk'tür, devtetin eşit yurt-

taşıdır." gibi bir yaklaşım ise, be[[i bir amaca

hizmet eden, fakat modern u[us devletlerin

hiçbirinde rastIanamayacak kadar ke nd ine

özgüdür. Çünkü modern u[us dev[etler var

o[an diLin bir [ehçesini benimsemiş ve ortak

olan bir tarih şuuru üzerine dev[et inşa etmiş-

lerdir. Ancak Türkiye'de bir uLus devlet o[uş-

turu[urken hem dit, hem de tarih, mevcut

geçmiş göz ardı edi[erek, neredeyse sıfırdan

inşa edi[meye ka[kışıLmıştır. Bir imparatorluk

bakiyesinden, bir ulus devlet meydana getir-

menin zorluğu ortadadır. Bunun doğal sonu-

cu oLarak ülke hatkı, çeşitLi sebep[er nedeniy-

[e bir tür[ü "eşit vatandaş" olamadığı için, bir

uLus devlet olamamanın doğurduğu sıkıntı[ar

da h6[e n devam etmektedir.l

30 EsKiYENi YAz 2007 sAYl 6

dipnotlar

1 Milliyetçitikterin birer hayali cemaatler olduklarınadair aydın[at|c| bir çatısma için bkz. Benedict Ander-son, HayaIi Cemaatler. Milliyetçiliğin Kökenlerive Ya-

yılması, çev, İskender Savaşır, Meti5 Yayıntarı, Istan-

but. 1995.2 Bu konuda bilgi için bkz. Ahmet Cevizci, Felsefe SözLü-

ğü. Paradigma Yayntarı, İstanbut.2005, s. 1174,1176.3 Bkz. lra M. Lapidu s, A History of lslamic iocieties [ls-

l6m Toplumları Tarihi, cev. Yasin Aktay, ltetişim Ya-yın[arı, lstanbu[. 2002l. Cambridge University Press,Cambridge. 1989, s. 638; Bassam Tibi, Arab Natıona-lism. Between lsLam and Nation-State [Arap MilLiyeti-

iigı, çev. Taşkın [emiz. Yönetis Yayıntarı, İstanbul.'l998]. St. Martin's Press. New York. l997, s. 95-96,

Arap mitliyetçi[iğinin, özeltikle Hıristiyan A.aptar ara-s|nda yaygtn[aŞttğlna Ve Mü5lüman Arapların ezici ço-

ğun[uğunun buna itibar etmedaoine Vurgu yapan bir

ça[ışma için bkz. H. Bayram Soy. "Arap Mittiyetçitiği.

Ortaya Çıkışından 1918'e Kadar", Bı?l9, S. 30 lYaz2004l, s. 174-192.

a Wi[[iam Ochsenwatd. "Modern Ortadoğu'da ist6m ve

Osmantı Mirası". lmparatorLuk Mirası. Balkanlar'dave 1rtadoğu'da Osmanlı DamgasL L, Car[ Brown

[ed.l, ltetiŞim Yaylntarı, istanbu[. s. 395.5 Hans Kohn. Geschichte der Nationale Bewegung im

Oıenl Kurt VowinckeI Verlag, Berlin, 1928, s.212-213.6 Lapidus, a,g,e., s.620.7 Bötgede faaliyet gösteren misyoner okutlarının gec-

mişi çok eskidir. Buraya itk olarak Fransız Cizvitleri1625'te getmisterdir. Protestan Amerikalıtarın bötge-

de görülmesi ise l820'dedir. Bö[gede faaliyet göste-

ren misyonerler Müs[ümanlardan ziyade Hıristiyan

0smantı tebaası üzerinde çahşmışlardır. Bk, George

Antonius, Ihe Arab Awakening. The Story ol the ArabNational Movement Khayats. Beirut, tarihsiz. s. 35-

36; Zeine N. Zeine, Arab Turkish ReLationg and the

Emergence ol Arab Nationalism, Greenwood Pres.

Westport, 1981, s.42.8 Zeine. a.9.e., s.39.9 Antonius, a.g.e,, s. /ı6-1+7.

l0Ernest C. Dawn, From 1ttomani,m to Arabism. Es-says on the qrigins of Arab Nationalısm. Universtiy of

lttinois Press. Urbana, 1973, s. 132.1l Bk. Soy, a.g.m.. s. l81-182.12leine, a.g.e,, s,58. Ayrıca bkz. Satih Tuğ, lsl6m Ülke,

lerinde Anayasa Hareketleri, XlX. ve XX. Asırlar, İrfan

Yayınları, İstanbu[, 1969, s.255; Aparajita Gogoi - Ga-

zi lbdevi Abdutghafour, Arab NationaLism. Birth, Evo-

lution and the Present Dilemma, Lancers Book. New

Dethi, 1991ı, s.85.13 Bkz. 0chsenwa(d, a.g.m., s. 392-394.14Bkz. Hasan Kayalı, Jiin Türkler ve Araplar. Osmanlı

İmp aratorlu ğu' n d a 1sma nl ıc ı lık, Erken Arap M illiyet,

çiIiqi ve İ5GmcüLük11908- 1918], çev. Türkan Y6ney, Ta-rih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbut, 1998, s. 57,

I5 Bu konuda bir tahtil icin bkz, Kemal Karpat, İslAm'ınSiyasalla1masü, çev. Siar Ya[cın, Bitgi Ün,versilesiYayın[arı, lstanbut, 2004. s. 655-658.

]6 Niyazi Berkes, Türkiye'de CağdaşLasma. yay. haz. Ah-met Kuyaş, Yapı KrediYayınları, jstanbul,,2005, s.406.

]7 Karpat, a.9.e., s. 566.18 Berkes, a.9.e., s. 407.19 1908, 1912 ve 1914'teki secimler sonucunda olusan

meclisdağılımı için bkz. Feroz Ahmad, ktihatveTerak-ki1908-1914, Kaynak Yayıntarı, İstanbut. 1986. s. 255.

20 Ahmad, a.9.e., s.230, .

21 Karpat. a.g.e., s.566.22 A,g.e,, s. 660.23 Bkz, Kaya[ı, a.g.e,, s. 93-94; Karpat, a.9.e., 5. 68'l.2a Karpal, a.g.e., s. 682-683.25 Karpat'ın Arnavut isyantarı ve bağ|msIzl|ğı ite it9iti yo-

rumu ittihad Ve Terakki'nin "TürkÇütüğe" yönel,isini

aÇıkIl0a kavuŞtUracak berraklıktadır: "Arnavutlar, is-temeyerek de olsa, Jön fürklerin, resmen 1smanlıcı-Iığı ve isLAmcıIığı bırakmadan Tijrklüğü rürkcütijaedönü|tirme kararında bir katalizör roLi.j oynamışLar-dür. [.._ J Arnavutlar l 9 l 2'de, büyük öIcüde topraklarınünsürbistan ve yunanistan taratündan ilhakının önünegecmek icin bağımsızlıklarını iLen ettiklerinde, JönTijrkLer en sadık 0smanlı kardeslerinin ihanetine uğ-ramış gibi hissettiler kendilerini ve ArapLarın da aynı

şekilde hareket etmesinden korkmaya başIadılar.Ama Araplar henüz böyle bir niyetLeri oldugunu biLdir-

memiŞIerdi. Buna rağmen, Jön Türkler resmen 0s-manLücülüğü savunmaya devam ettiler, fakat bU artük es-kisi gibi TanzimatcıLarın öngördijgi etnik üstij, milliyetüstü bir kimlik değiLdi; aksine, lttihad ve Terakki'ninOsman Lı İ m paratorLu ğu' n u'se kLen i mparatorluk f akatiçerik olarak miLli' bir Türk varLığına dönijstürmesineizin verecek bir formi.jlde.ü ibaretti," KarpaI, a.g.e., s.

684-685, Ayrıca bk. Ahmad, a.g.e., s.254-255.26 |\arpal, a.g-e., s. 684.27 Berkes, a.9.e,, s, 409.28 Ahmad, a.g.e., s.224.29 A.g.e., s.225-229.30Albert Hourani, Arabic Thought in the Liberal Age,

']798-1939. Cambridge University Pres. Cambridge,1j81+, s.283.

3lUS IRecords of the U.s. Department of State Retatingto lnternal Affairs of Turkey {1910-1929l]867.00/1094Filistin Mectisteri Yüksek Komisyonu'ndan "Birleşik

Devletterin A[i Hükümetine, Kudüs'teki sayglde9erAmerikan Temsilcisi'nin Dikkatine" lHayfa, 27 Kasım1919]'dan nakleden Kayalı. a,9,e., s,230.

kaynakcaAHMAD, Feroz. ittihat ve Terakki 1908-1gl4, |<aynak

Yayın[arı, İstanbu[, 1986.

ANDER5ON. Benedict, Hayali Ce maatler. Milliyetçiti-

ğin Kökenleri ve YayıIması, çev.lskender Savasır. Me-tis Yayıntarı, lstanbut, 1995.

ANTONlUS, George. The Arab Awakening. The Story ofthe Arab National Movement, Khayats, Beirut, tarih5iz.BERKES. Niyazi, Türkiye'de Çağdaqlalma, yay. haz.Ahmet Kuyas, Yapı Kıedi Yayın[arı, istanbut.2005.DAWN. Ernest c., Fram ottomani\m to Arabism. Es-says on the Origins of Arab Nationalısm, Universtiy of

l[[inois Press, Urbana, 1973.

GOGOI. Aparajita - Gazi lbdevi Abdutghafour, ArabNationalism. Birth, Evolution and the Present Dilem-ma, Lancers Book. New Del,hi. 1994.

HOURANI, Atbert. Arabic Thought in the Liberal Age,

l798- l939, Camhridge University Pres, Cambridge. 1984.

KARPAT, Kemat. islAm1n SiyasalLasması. çev. SiarYatçın, Bi[gi Üniversitesi Yayınları, İstanbut, 2004.

KAYAL|. Hasan. Jön Tajrkler ve Araplar. OsmanLı İm-p aratorlu ğu' nd a 0

'manlıc ı lı k, Erke n Arap M i ltiyetc ili-

ği ve İsllncıLık It908-1gt8], cev. Türkan Yöney, TarihVakfı Yurt Yayıntarı, İstanbut. 'l998.

(0HN, Hans. aeschichte der Nationale Bewegung imorı'ent, Kurt Vowinckel Vertag, Bertin, 1928.

LAPIDUS, lra M., A History of lslamic Sacieties,Cambridge University Press, Cambridge, 1989.

0CHSENWALD, Wi[tıam. "Modern Ortadoğu'da İst5m

ve Osman[ı Mirasi', İmparatorluk Mirası. Balkan-[ar'da ve Ortadoğu'da Osman[| Damgası, ed. L. CarlBrown, İletişim Yayın[arı. İstanbut. 5. 384-4l1,SoY. H. Bayram, "Arap Mittiyetçitiği. Ortaya clklŞln-dan 1918'e Kadar", Bilig, S.30 (Yaz 2004], s. 171+-192.

TlBl, Bassam, Arab NationaLism. Between lsLam andNaf/on-State, St. Martin's Press. New York, 1997.

TUG. Satih, isl6m Ülkelerinde Anayasa Hareketleri,XlX. ve XX. Asırlar, İrfan Yayıntarı, İstanbut, 1969.

ZElNE. Zeine N., Arab Turkish Relations and theEmergence ot Arab Nationalism, Greenwood Pres.Westport, l981.

sAyl 6 YAz 2007 EsK]YENi 31