Kur'an Kıssalarının Neliği (Mahiyeti) Üzerine

24

Transcript of Kur'an Kıssalarının Neliği (Mahiyeti) Üzerine

itibariyle bugiin, gerqeklikle ;:lakamm ancak dolay11 bir yolla, bagkalannm vasaa- slyla kurabiliyor, kendi ken mnda hissediyoruz

Bugiin en ciddi mesel olamay~gmizdlr. 'HBlimizin ilvi' ifadesintn altlnl gizmekte fay& goriiyonlm: Gunkti bugun h4limizin ilminin olabilecegini bile dugu-ek, zorlar araslna girmiStir. Hal- buki bizim 'halimizi', 'bilme gayretimizin mevzusu' haline getlrmerniz kadar tabii bir gey olmamall ve bu hususun en onemli i h i ve fikri Ikonu' oidugu tartlpma dl51 olmallydi. Cunku 'ilin-i h41' ve buna dayall bir 'hasb-1 h$l', bilgisine dayanan bir du- rum degerlendirmesl, en onemli araptlrma ve dii~unme konusudur ve diger buton meselelerin ancak boyle bir 'ilm-i hale' dayall bir 'hasb-1 Idle' bag11 olarak tayin edilebilecegi az bir dupunce ile bile farkedilecek kadar aglk bir llusustur. Dolay~siy- la b~~g i in , belki ba;;ka zamanlara gore daha fazla bir 'ilm-i hdle' iltiyaclmlz var.

Ancak h2limizi bilginin veya bilme gayretinin konusu haline getinnek, ilk

baiugta gozulitugii kadar kolay degildir. Ni~in ilk baklgta bu husus o kadar kolay goziikiiyor da, i ~ i n igine girildiginde meselenin goriildugii kadar kolay olmadlgl farkediliyor? Bu sorunun iki yonden cevabl verilebilir: Birincisi bugiin artlk 'biz' ifa-

desini anlarnll bir gekilde kullanamlyonlz. Ikincisi kendimizi esas alarak kendi h2liiniz hakkinda du~ilmne imk2nln1, me\ cudu bize tanimlayarak tayin edip goste- recek bize ait kavramlan yitirrnemizin bir netisesi olarak, yitirdik.

Her peye ragmen, yitirilmig her pey gibi, imkanlarln da, d o g n ~ yerde arandlk-

lan vakit bulunabileceklerinin farkinda olarak, kendi halimizi yeniden ilmin konu- su haline getinnek isin bir gok yolun bulunabilecegi dii5iiniilebilir; ben burada miimkun olan yollarl tahkik edip, bunlarl birbirleriyle mukayese ederek, en dogru- sunun hangisi oldugunu tariiSmayi bapka bir vesileye blrakarak, dogm olduguna

inandigim bir yola iparet etmek istiyorum: Kur'an klssalarlndan l~areketle biz kendi halimizi ilim mevzuu haline getirebiliriz. Bu tebligin kendisine dayandig1 temel ak- siyom, Kur'an'm bize sadece ne yapmamlzl degil, kendisi tarafindan tanimlanmlg gartlar altlnda ne yapmamlzi ve nelerden uzak durmamiz gerektigini soyledigidir. Bu tebligin temel tezi, iginde yaganilan gartlar~n tanimlanmast konusunda Kur'an'm bize klssalar~ vasltaslyla Ndayet ettigidir. Bu tebligin amacl, iqinde yagad~glmlz gart- lann, hiilirnizin, Kur'an'dan hareketle tanlmlanabilecegine -en azmdan- igaret et- mektir.

0.1. Kur'Sn-1 Kerim'in yaklaglk yarlslnln (hatta bir baklg Sekline gore dortte uGiiniin3j kissalardan olugtugu, bilinmektedir. Kemmiyet olarak bu kadar yer alan

3- Burada zikredilen oranlar arasindalri fark, neye ktssa denildigine bag11 olarak ortaya ~ lkmaktad~r . K~ssanin anlanllni geniz turanlar igin, lclssalarln oranmm daha yiiksek goliinecegi aglkttr. Buracia oneinli olan taln olaralc Kur'an'm k a ~ t a kapnln kasalardan o l u g n ~ g ~ ~ n u degil, onemli bir klsm~ntn lcissalardan oluptugunu soylemelctir. Necati Kara, Icur'an'a Gore Hz. Musa, Firavun ve Yahudiler, is-

uns~irlari olarak goriilerek, Hz. Adem'den Hz Muhammed (s.a.v)'e kadar insanltgtn tarihi rnu!ltelif bagka unsurlar!a (israiliyyat vs.) da desteklenerek, evrensel tarihler telif edilmigtir.

0.2.2. Kur'an ktssalannin tarihi olaylari anlatan rivayetler olmalartmn yarun- da, aynt zamanda olaylann 01 ip-bitig diizenini, bir sebep sonus iiigkisi iginde anla-

trlmastni dikkate alan ikinci tez, kissalann aynt zamanda bir tarih felsefesinin ana hatlannt da ihtiva ettigini savunmaktadtr. Bu tezi savunan diigiiniirler arastnda, Ali

Seriati, Muhammed Bdgtr es-Sadr, Murtaza ~ u t a h l ~ a r i ~ ilk olarak hatira gelenlerdir. Kur'an lusaslarina tarih felsefesi veya tarih felsefesi nokta-i nazarindan bakanlar, zomnlu olarak 'tarihin kanun~i'nun olup olamayacagint tartigmak zomnda kalmig-

lardlr. Bu agtdan onlartn imdadtna yetigen en temel kavram 'siinnenillah' kavramt olmugtur. Onlar siinnetullah't bir kavram olarak kabul edip, onu gagdag felsefe ve ozellikle Hegel sonrast felsefede ve marksiztn tarafindan benimsendigi haliyle tari-

hin yasastndan Kur'an'da soz edildigini ispat etme gayreti i ~ i n e diigmek zorunda

kalrmglardir.8 Bunlar arastnda mesela Mul~ammed Bagtr es-Sadr'm temel tezi ktsaca gu gekilde ozetlenebilir: K,u-'an bir lidayet ve tnkilab kitabldlr. Bu ise iki ~ekilde ger~eklegmigtir: Bunlardan birisi Yiice Allah'ln yap~lmastni ve kayinilmastnt gerekli gordiigii hususlan bildirmesi ve insanlardan bunlart gozetmelerini bildirmesidir. Kur'an bu haliyle zaman ve mekandan nliicerreddir. lkinci 11~1~~1s ise b ~ i emir ve ya- saklarin gereginin 'verili partlarda' ger~ekle$tirilrnesidir. Verili gartlarda ger~eklegtir- me tamamen insanjdir ve biitiin insanlartn bu emir ve yasaklart ger~eklegtirme ko- nusunda uymasi gereken bir dizi kurali gozetmeden gerseklegemez. lgte burada soz konusu olan 'kurallar' tarihin kurallartdtr9 ve Kur'an'da bu kurallar i i ~ gekilde bulunmaktadtr: '.. . tiirihi yasalarla ilgili Kur'an diigiincesi, pek gok ayetlerde degigik gekillerde ve ~epitli ifade bi~imleriyle aydtnlamtg, netlik kazamntgtlr. Bu ayetlerin baztlartnda bu diipunce biitun olarak ve ana hatlariyla verilmig, ban ayetlerde bu kurallann bir takim olaylara, ornek uygulamalara tatbik edilmesi duzleminde ele alinrnig, baztlarlnda ise aragurmantn, tarihi belgeleri tetkik edip degerlendirmenin onemi vurgulanmig ve bu eylem tegvik edilmi~tir. T4 ki bu yolla tsrihi yasalara ula- gilabilsin.'" Oyle goziikiiyor ki, es-Sadr, tabiat yasasi veya tarihi yasanin imkani ko-

7- Mutahhari her ne lcadar Icur'an'da bir tarih felsefesi oldugunu savunsa da, bu tarill felsefesinin Kur'an tarafindan dogrt~dan verildigini degil, 'ondan ~rltas~ldlgm~' belit.tmektedir. Bu husus olduk~a onemlidir. hfutahlxari goyle der:'Plainly, Islam is neither a school of sociology nor a pl~ilosopl~y of history. In the Islamic scripture, no social 01- historical topic is adsessed in the usual languages of so- ciology or history. Likewise, no other topic, such as rnorals, jurisprudence, or philosophy, is adres- sed in convencional language, couched in current terrl~inology, or eleborated according to custo- rnary classificatory schemes. Nonetheless, illany of the questions these sciences deal with can be fully deduced and derived from the Qur'an'. Murtaza Mutahhari, Social and Historical Change, trans]. R. Campbell, Mizan Press Berlceley 1986, s. 3

8- Mutahhari, s. 37-38 9- Muhainmed Bag~r es-Sadr, ICur'an Okulu, Fecr Yayrnlarl, Anlcara 1995, ii~iincii ders, s. 41-54 10- es-Sadr, a.g.e., s. 5

isin akli delillerin, insarun goziinii a~acak hususiyetlerin, ogiitlerin, akl-i selimin hoglanacagi kargihkli giizei konugmalarin b

0.2.4. Edebi agidan: Talla Hiiseyin, lefullah, Seyyid Kutub vs.. Meseleye sirf edebi agidan bakanlar, Seyyid Kutup harig, genellikle Kur'an'in sadece bir 'Arap edebiyati' harikasi oldugu ve bundan ote bir gey olmadigi tezini san1nrnaktad1rlar.l~ Ragka bir ifade ile bu tez, Kur'an'da anlati- lan kissalari olmug bitmi2 olaylarl ifade eden degil, insanlara anlatilan edebi birer kurgu, bu anlamda da bir edebiyat ~aheseri olarak gormektedirler. Burada boyle bir tezin ne E-adar Kur'an'dan, ne kadar 'dl8 te'sir'den kaynaklandigi meselesine gir- mek, bizi konumuzdan ~zak la~ t~racak t~r . '~ Ancak sadece bir hususa igaret etmekte fayda var: Kur'an kissalari, iisluplan geregi (dogrulanabilir ve yanliglanabilir riva- yetlerde olrnasi gereken, yer vc zaman ile ilgili referanslar bulunmadigi igin) ne mutlak anlamda dogrulanabilir ne de yanliglanabilirler; ~iinkii 'Kur'~,l'~n iislubu, anlattigi geyleri zaman ve mekandan tecrid etmektedir.'15

0.2.5. Sosyolojik veriler olarak: Sarafat Ali (Sharafat Ali), 'Sociology of the Qur'an' bagllgi altinda yayinladigi bir dizi makalesinde, kissalari sosyolojik veriler olarak kabul ederek buradan bir 'toplumbilim nazariyesi' olughlrmayi denemig, an- cak kissalan, onlan yorumlarken kullandigi yapisalcl-fonksiyonalist nazariyenin (Thomas K. Merton'un kullandigi) kavramrari iline hapsederek, o noktadan k~ssa- Ian tahlil ederken, takip ettigi yolun zorunlu neticesi olarak yine yapisalci-fonksi- yonalist bir nazariyeye ula~migtir.

0.2.6. Kur'an Kissalarinin ne olarak goriildugii konusunda, bu zikredilen beg tavrin yantnda bagka tavirlarin da mevcut olabilecegine veya bagka bir bakitj agisly- la kissalara bakig gekillerinin bagka gekillerde tasnif edilebilecegine igaret etrnekte fayda vardir. Ayrica bir gok ~ a l i ~ m a d a bu bak~g gekillerinin ikisi veya iiqii bir biri ile baglantili olarak (kissalar hem tarih, hem tarih felsefesi, hem de ahlaki irgad ifade etmektedir gibi) ele alinabilmektedir. Yukanda zikredilen goriiglerin hig birisi, kis- salar sadece 'tarihtir', sadece 'edebiyattir', vs. dememekte, ancak bakig gekillerinde merkeze aldiklari yer, tarih, edebiyat, ahlak vs. olarak, diger l~~lsuslari bu GerGeve- de ele almaktadirlar. Bu tavirlarin hemen hepsinde ortak olan Ilusus, kissalarda ne denildigini veya kissalarin anlatilmaslnin gayesini veya formunu esas almakta olu5- lari, kissalarln neligi (mahiyeti) sorusunu sormamalaridir.

0.3. ~ur'an'fissalannin ne oldugunu (mahiyetinij tesbit etmek iqin agagidaki

12- Necati Icara, a.g.e., s. 20; Benzer tavlr Seyyid I<utub, fzzet Derveze (I<ur'inii81-Mecid, Kur'inr Anla- mada bir Yonten1 Callgmas~, Sev. ~ahdet t in fnce, Istanbul 1997, s. 140-156), Vehbe Zuhayli, a.g.e.,s. 15, 23, tarafindan da kabul edilmektedir.

13- Bak: Nasr Himid Ebu Zeyd, 'Tarihte ve Giinii~niizde "Icur'an Te'vili" Solunsal~', fslaini Ara~tlrmalar, cilt 9, say1 1-4, 1996, s. 24-44, burasi isin s.36-44

14- Bak: tdris Sengul, Kur'an I<issalari izerine, fznlir 1994, s. 102-116 15- Fethi Ridvan, el-Klssatu'l-Kt~r'iniyye, s. 8

ci seviyede kissamn biitiintiniin neye tekabiil ettigi sonisunu cevaplandirmak soz kon~isu olacaktn. Birinci seviye klsaca, klssalarin hakikaten olup bitmig olaylan mi naklettigi yoksa bir kurgudan mi ibaret oldugu (=kissa!ann tarihi degeri) sonisu ile alakal1dlr. Bu hususta bu tebligin sallibi, giiphesiz bir ~ekilde Kur'an kissalanllln ay- niyle vaki oldugu kanaatindedir l6 Ancak bu hususun teferruatl bizi bu tebligde il- gilendirmemektedir. Ikinci htisus ise once genel olarak kissa ile ne denildigi soru-

sunu ele aldiktan sonra, bu hususu tekil kissalara tatbik ederek, tek tek klssayla ne denildiginin tesbiti amacina mahlftllr. Tebligimizin as11 konusunu bu l~usus tegkil

edecektir. 0.4. Tebligimizde Kur'an'in bir pargasi olarak Issalarin, biitiin K~ir'an asisin-

dan nereye denk diigtiigiinii tesbit ettikten sonra, biitiin Kur'an i ~ i n d e klssalarln - tarih degerini soz konusu etmeksizin- kognitif degeri iizerinde duracagiz. Bu teb- ligde, kissa'yl en genel anlamiyla ele alarak, ince tal~lillerle mesela 'temsil' ile arala-

rindaki lnuhtemel farklar~ soz konusu etn trecegiz. Ba~ka bir ifade ile, Elmali'll Hamdi Yazlr'm yllkarida iktibas edilen ciirnlelerinde Kur'an &ssalarini 'izi ta'kib olunmaya gayan' kilan 11usus ve h~isuslarim yalxalamaya c;aligacagiz.

1. Kur'an'm Bir CWii Olarak msalar: 1.1. Kur'an hiddyetl' rehberidir. B11 hidiiyet rehberi kargis~nda insanlann iki

tiirlii tavn soz konusu olabilir: Bunlardan birincisi bu hidayete ittib2 ile ihtid2 et- mek, ikincisi bu hidiiyete ittib2 etmeyerek, dalrilete diiSmek. I ~ t e K~ir'an'm bir ciiz'ii olan klssalar igin, Kur'an'in biitiinii igin ge~erli olan bu 'hidiiyet relberi' olma lllssas~ da ge~erlidir. Ancak kissalarin 'hid2yet rehberi' olmalari, meselii 'ahkiim ayetleri'nin hidriyet rehberi ol~nalarlndan farltlidlr. Bu fark kendisini, kissalar ile ahk4m ayetlennin muceblerinin farkhhgmda gbstcrir. Bu hususu kisaca goylece ifa-

de edebiliriz: Bir ayete ittiba etmek, onun ~nucebi ile amel etmekten ibarettir. Bir ahkgm Zyetinin mucebi, onda ongoriilen 'fiili' yapmak veya 'yapmamaktir'. Klssa

16- ICasas, 3: Al-i fmr2n, 44; Ayr~ca klssalardan, sadece lc~ssa olarak degil, 'ndbe', 'enb2', 'hadis', ve 'zilrr' olarak bahsedilmesi, o~ l l a r~n fiktif olmay~p, olan'm nakli, 'olay' ve 'olinug olanm hatirlatmas~' oldu- guna igaret etmektedir.

17- Hidayet' kavrammln anla1111 konusunda, fbn Sina felsefesinden hareltetie yap~lan bir tahlil icin balc: Abdullah Cevadi Atnuli, Ihr'an'da Hidayet, Istanbul t.y. (Dikkate deger bir callailla olan bu eserin 'tercun~esi', tllaalesef hem kavsamlar hen1 de ibareles a ~ ~ s m d a n iyi yapihnlg sayllmaz. Ben her ne l a - dar bu 'terciime' vasltasiyla kitap haklr~nda bir filcir edinme imltan~na sahip olclumsa da, ltitapta sa- vunulan filtirler, muhtemelen miitercimin konu ile ilgili bilgi eksiliiiginden dolay, yeterince farltedi- lemiyor. Hacllli kiiciilc anla muhtelif yijnlerden lrly~neti biiyitk olan bu ~ a l i ~ n l a n ~ n en lclsa za~nanda ehil bir el tarafindan Tiirkce'ye terciime ediltllesinde biiyiilc bir fayda tlliilahaza ettigimi bu vesile ile ifade ettnek istiyorum,); 'Hidlyet' lcavranlin~n ne anlama geldiginin ltlasik bit. tahlili i ~ i n bak: H2giyetii'j+$ihlb 'all Tefsid'l-Beydvi, (daha onceki bir basklslndan ofset baski), el-Mektebetii'l- Isllmiyye, Diyarbalnr, t.y., (8 cilt), c.1, s. 126-130, 190-198; R2glb el-Isfakjni, Mu'cemu Mufre&ti Elf2zi'l-Ibr'Pn, thk. Neduil Mar'agll, Dl~u'l-Fikr, Beynit, t.y., s. 536-j40; Ehuah'l~ Hamdi Yam, Hak Dini Icur'an Dili, I, s. 119-121, 166-168