Hellenistik Dönem'de Sparta'nın Durumu, Siyaseti, Savaşları ve Ekonomisi / Ödev

17
HELLENİZM DÖNEMİ’NDE SPARTA M.Ö. 431-404 yılları arasında yapılan ve Hellen dünyasında önemli maddi ve manevi kayıplara yol açan Peloponnesos Savaşları’ndan sonra savaşın galibi Sparta’nın M.Ö. 404-379 yılları arasınsa sahip olduğu üstünlük dönemi, Atina’nın M.Ö. 378-377 yılında Sparta’ya karşı 2. Attika Delos Deniz Birliği’ni kurarak Ege’de yeniden üstünlük kazanma girişimi, bunların ardından Thebai kentinin M.Ö. 371 yılında kazandığı Leuktra Savaşı’ndan, M.Ö. 362 yılındaki Mantineia Savaşı’na kadar süren üstünlük dönemi kalıcı olmamış, kısa sürede sona ermişti. Özellikle Thebai’ın üstünlük dönemi Hellas’ta birleştirici olmaktan çok yıkıcı bir rol oynamıştı. Çünkü Sparta’nın askeri gücünün temelinden sarsılmasına ve Atina’nın zayıflamasına neden olmuştu. Hellen tarihinde yaklaşık 300 yıllık bir süreç olan Hellenizm Dönemi’nde (İskenderiye Dönemi ve ardından Büyük Krallıklar Dönemi) Büyük İskender’in ölümünden sonra yeni siyasal gelişmeler meydana gelmiş, onun ‘diodokhoi’ (Ardıllar) olarak isimlendirilen generallerinin kurdukları yeni kentler ortaya çıkmıştı. İskender Pers İmparatorluğu’nu yıktıktan hemen sonra hayatını M.Ö. 323’te, arkasında varisini bırakamadan kaybetmişti ve bu yüzden devletin sahip olduğu topraklar generalleri tarafından paylaşıldı. Kurulan devletler Seleukos, Ptolemaios ve Antigonos devletleriydi. Seleukoslar doğuya, Antigonoslar Batı Asya’ya, Ptolemaioslar ise Mısır’a egemen oldular. Atina’nın Peloponnesos Savaşları’ndan önceki üstünlük döneminden sonra savaşın galibi Sparta yaklaşık 34 ya da 35 yıl Hellen dünyasın merkezi konumundaydı. Bu döneminde Sparta’nın ilk attığı adım, Atina ile olan savaşı sırasında Atina’nın Olimpiyat Oyunları’ndan Sparta’yı hariç tutmasıyla beraber, kendisine karşı silaha sarılan Peloponnesos’un güneyindeki Eleanlar’ı cezalandırmaktı. Nikias Barışı’na katılmayı reddeden ve imzalamayan Eleanlar’dan savaşın masraflarını ödemesini ve

Transcript of Hellenistik Dönem'de Sparta'nın Durumu, Siyaseti, Savaşları ve Ekonomisi / Ödev

HELLENİZM DÖNEMİ’NDE SPARTA

M.Ö. 431-404 yılları arasında yapılan ve Hellen dünyasında önemli maddi ve manevi kayıplara yol açan Peloponnesos Savaşları’ndan sonra savaşın galibi Sparta’nın M.Ö. 404-379 yılları arasınsa sahip olduğu üstünlük dönemi, Atina’nın M.Ö. 378-377 yılında Sparta’ya karşı 2. Attika Delos Deniz Birliği’nikurarak Ege’de yeniden üstünlük kazanma girişimi, bunların ardından Thebai kentinin M.Ö. 371 yılında kazandığı Leuktra Savaşı’ndan, M.Ö. 362 yılındaki Mantineia Savaşı’na kadar süren üstünlük dönemi kalıcı olmamış, kısa sürede sona ermişti. Özellikle Thebai’ın üstünlük dönemi Hellas’ta birleştirici olmaktan çok yıkıcı bir rol oynamıştı. Çünkü Sparta’nın askeri gücünün temelinden sarsılmasına ve Atina’nın zayıflamasına nedenolmuştu.

Hellen tarihinde yaklaşık 300 yıllık bir süreç olan Hellenizm Dönemi’nde (İskenderiye Dönemi ve ardından Büyük Krallıklar Dönemi) Büyük İskender’in ölümünden sonra yeni siyasal gelişmeler meydana gelmiş, onun ‘diodokhoi’ (Ardıllar) olarak isimlendirilen generallerinin kurdukları yeni kentler ortaya çıkmıştı. İskender Pers İmparatorluğu’nu yıktıktan hemen sonra hayatını M.Ö. 323’te, arkasında varisini bırakamadan kaybetmiştive bu yüzden devletin sahip olduğu topraklar generalleri tarafından paylaşıldı. Kurulan devletler Seleukos, Ptolemaios veAntigonos devletleriydi. Seleukoslar doğuya, Antigonoslar Batı Asya’ya, Ptolemaioslar ise Mısır’a egemen oldular.

Atina’nın Peloponnesos Savaşları’ndan önceki üstünlük döneminden sonra savaşın galibi Sparta yaklaşık 34 ya da 35 yıl Hellen dünyasın merkezi konumundaydı. Bu döneminde Sparta’nın ilk attığı adım, Atina ile olan savaşı sırasında Atina’nın Olimpiyat Oyunları’ndan Sparta’yı hariç tutmasıyla beraber, kendisine karşı silaha sarılan Peloponnesos’un güneyindeki Eleanlar’ı cezalandırmaktı. Nikias Barışı’na katılmayı reddeden ve imzalamayan Eleanlar’dan savaşın masraflarını ödemesini ve

Trifylia’daki hâkimiyetinden vazgeçmesini, teslim olmasını talepetti. Eleanlar bunu doğal olarak kabul etmeyince M.Ö. 402’de Kral II. Agis Eleanlar’ın topraklarına girdi, ama hiç beklenmedik ve hayırsız bir kehanet ve bir deprem gerçekleşti kiSparta ordusu evlerine dönerken yerle bir oldu. Aynı yıl içinde Eleanlar’ın topraklarını tekrardan işgal ettiler. Tahrip ve yağmalamalardan sonra küçük düşürücü bir durumda kaldılar.

Sparta’nın Asya SeferiAgis M.Ö. 400’de öldü ve ondan sonra tahta Agesilaos geçmişti.

Başardığı çok önemli bir adım vardı ki, ordusuyla Agamemnon döneminden sonra Asya topraklarına ilk o girebilmişti. M.Ö. 396’da Ephesos’a gelerek idareyi eline aldı. Satrap Tissaphernesonun Asya’dan çıkmasını emredince, Agesilaos da onu kandırarak Tissaphernes’in beklediği gibi Karia’ya saldırmayıp Arnavazos’unsatraplığındaki Phrygia’ya girdi. Ardından Daskyleion’a girmek istedi fakat Pers süvarileri tarafından püskürtüldü. Hal vaziyetböyle olunca kendi süvarilerini hazırladığı Ephesos’a geri döndü.

Kısa bir süre sonra Sardes’e doğru ilerleyeceğinin bilinmesinisağlayarak Tissaphernes’i kandırdı. Bunun bir başka hile olduğunu düşünen Tissaphernes ise başka başka bir yere süvarilerini dağıttı ve Agesilaos rakipsiz kalmıştı. Paktolos nehrine, zamanında savaşılan ve Persler’in mağlup olduğu yere doğru ilerledi. Bu sırada Tissaphernes bir suikaste kurban gitmiş ve yerini, Agesilaos’u satraplığından çıkması karşılığında 30 tutarında vergi vermesiyle ikna eden Tithastes almıştı. Ardından Agesilaos satraplığını, alçakgönüllülükle kabul edip bölgesini terk ettikten sonra Thebai Ovasına’na, Eleos’un körfezinin yakınına, Artavazos’a taşıdı.

M.Ö. 394’te Ön Asya içerisinde büyük bir sefer için hazırlıklar devam ederken Agesilaos Sparta’ya korkularını yatıştırmak için geri döndü.

Agesilaos Ön Asya’daki yapacağı sefer sırasında navarchos (amiral) seçildi. Sparta’daki bu kadar fazla gücü elde eden ilk kişi Agesilaos olmuştur. Derhal yeni üç sıralı savaş gemisi donanması hazırlamaya başladı ve başlarına kaynı Pisander’i koydu. Aynı yılın Ağustos ayında Sparta donanmasının yarısı Karia’daki Knidos yarımadasında Konon’un komutanlığındaki Atina donanması tarafından yerle bir edildi. Büyük bir aşkla savaşan Pisander can vermişti.

Knidos’taki yapılan deniz savaşından sonra, aynı zaman dilimi içerisinde Sparta’nın kazandığı, Thebai, Atina, Korinthos ve Argos’un katılarak Sparta’ya karşı Korinthos’ta yapılan bir savaş daha vardı (M.Ö. 394).

Koroneia Savaşı (M.Ö. 394)M.Ö. 394 Ağustos’unda Kral Agesilaos Asya seferinden döndü ve

ordusunu Boiotia’daki Koronea Vadisi’ne getirdi. Öbür tarafta ise Atina, Thebai ve müttefikleri savaşmak için hazır bekliyorlardı.

İki ordu sessizce birbirlerine yaklaştı ve birbirlerine yaklaşık iki yüz metre kadar yaklaştıklarında Thebai ordusu zafer şarkılarını söyleyerek Sparta ordusuna doğru koşmaya başladı. Sparta ise Thebai ordusuna yüz metre kala harekete geçti. Thebai çok çabuk Orkhomenos’un askerlerine karşı üstün geldi. Sol kanatta ise Agesilaos, Thebai’ın kalan askerlerine karşı galip gelmeyi başardı. Thebai Sparta’ya karşı müttefiklerine katılmak için atağa geçti. Öyle bir savaştı ki, mızraklar kırılıyordu. Birbirlerini kalkanlarla iterken, görebildikleri sadece kendi hançerleriydi. İki taraf da can havliyle savaşıyordu. Her ne kadar zaman geçmesine rağmen Kral Agesilaos yiğitliğiyle önde savaşıyordu. Savaş belirli olmasa daSparta’nın galibiyetiyle sona erdi.

Birkaç yıl sonra, M.Ö. 387’de Antalkidas Barışı imzalandı. Antlaşmada Sparta artık Pers İmparatorluğu’na Hellas’ın işlerinekarışmaya izin vermek zorunda kalmıştı.

ThebaiPeloponnesos Savaşı’nda hiçbir rolü bulunmayan Thebai kenti

diğer Yunan kentleri gibi başarılı ve büyük bir kentti. O da oligarşik ve demokratik yöneticilerin kavgaları içerisindeydi.

Leontiades oligarşinin yükselen ismi olduğu sıralarda Thebai yakınlarında kamp kurmuş olan Sparta donanmasının generali Phoebidas’tan (M.Ö. 382) yardım istedi. Leontiades bütün demokratları Thebai’dan kovduğundan, generale Kadmeia’nın kontrolünü ele almasını önerdi ki memnuniyetle kabul edildi.

Bütün bunlar Thesmophoria kutlamaları sırasında, kadınlar şehrin kurucusu Kadmos’u onurlandırmak adına seremoniler düzenlerken ve kalede hiçbir erkek yokken gerçekleşti. Phoebidasordusuyla hiçbir zorluk çekmeden Kadmeia’ya girdi. Demokratik partinin lideri Ismenias yargılandı ve idam edildi. Oligarşik yöneticiler, Sparta garnizonlarının yardımıyla demokratları bir bir ele geçirip asmaya başladılar. Birçoğu Atina’daki bir sığınakta saklanmış olarak bulundu. Bunlardan sonra şehirlerini nasıl özgürlüğe kavuşturacaklarını düşünmeye başladılar.

İlk önce özellikle Atina’dan yardım istemeyi denediler. Fakat umutlarını yitirerek, Thebai’ın kendi başının çaresine bakabileceği çeşitli temalar üretmeye başladılar. Sürgüne gönderdikleri insanların arasında pek çok soylu ve zengin aileler olduğunu fark ettiler, örneğin Pelopidas, Damokleidas, Melon ve diğerleri gibi. Bu isimler sürekli olarak Thebai’da kalan diğer üyelerle iletişim halindelerdi ve en göze çarpanı Polemarkhos Kharon ve Arkhias’ın sekreteri Phyllidas’tı.

Phyllidas’ın Atina’ya gidişi üzerine sürgüne gidenlerin atağa geçme fırsatı yakalamaları için resmi bir görüşme ayarlandı.

Kharon evinde barınmasını temin etti. Phyllidas, Arkhias ve Philippos için bir şölen düzenledi.

M.Ö. 379’un Aralık ayında Pelopidas, Melon ve 5 yoldaşıyla Atina’dan çıkarak ve köylü, avcı kılığına girerek gecenin bir yarısında Thebai şehrine girdiler ve Kharon’un evine saklandılar. Kendileri ve Thebai’daki komplocularla beraber toplam 48 kişiydiler. Arkhias’ın ajanlarından biri, bazı sürülenlerin şehirde olduğuna dair dedikodular duyduğunu bildirdi. Bunun üzerine Arkhias, Kharon’u bazı cevaplar vermeye çağırdı. Kharon endişelenerek hemen yanına gitti ve ortada hiçbir delil olmadığını, bunun sadece şüphe olduğunu sorulan sorulardan anladı. Ardından bu konuyla ilgileneceğini söyleyerekyanından ayrıldı.

Hemen sonra Atina’dan bir elçi elinde bir mektupla geldi ve mektupta anlaşmanın tamamının afişe edildiğini yazıyordu. Sarhoş olan Arkhias, o ünlü sözleri, “Acil işler yarına kalsın” söyledikten hemen sonra kadın kılığına giren suikastçiler herkesoradayken içeriye girdi ve Arkhias’ı ve Philippos’u öldürdü.

Phyllidas ardından Pelopidas, Kephisodoros ve Damokleidas’ı Leontiades’in yanına gönderdi.

Evde Kephisodoros ve Leontiades arasında bir kavga çıktı ve Kephisodoros boğazından yaralandı. Ardından Pelopidas Leontiades’i evin dar koridorunda öldürdü. Bu iki tiranın ölümüyle beraber sürgün edilenler Thebai’ya döndü.

Epameinondas ve yanındaki genç adamlarla silah dükkânına girerek bütün vatandaşları özgürlükleri için savaşmaya çağırdı. Bütün bu olanlardan sonra bin beş yüz kadar Sparta M.Ö. 378’de Thebai’yı terk ederek Sparta’ya yola çıktı. M.Ö. 375’te Tegyra yakınlarında Pelopidas’la birlikte olan Thebai ordusu, sayılarının yarısı kadar bölüğü olmasına rağmen Sparta askerlerini bozguna uğrattı. O sırada Orkhomenos’ta olan Spartalı garnizonlar durumu öğrenince savaşmaya karar verdiler. Tegyra’da karşı karşıya geldiler ve Lakedaimonlu komutanlar öldürüldü. Kalan diğer Sparta askerleri dağıldı.

İşte bu savaş, Leuktra Savaşı’nda dört yıl boyunca Sparta ile karşı karşıya gelen Thebai’ya cesaret vermişti.

Thebai Boiotia İttifakı’nı eski haline getirmek için barışı ihlal ettiği sıralarda, M.Ö. 372’de Antalkidas Persler’in araya girmesi için onlarla görüşmeye gitti. Atina, sık sık Plataia’yı yakıp yıkan Thebai’dan zaten memnun değildi. Bundan sonra Atina ve Sparta arasındaki barış görüşmeleri başladı ve M.Ö. 371’de Sparta’da toplanan kongreye Thebai’da davet edilmişti.

Antlaşmanın liderliğine elinde bulundurmak isteyen Thebai, yalnız kendi şehri için daveti reddetti ve Thebai’ın katılmasınaikna eden tek şey savaşmaktı. Bu olaylardan sonra Sparta’nın ilkönceliği Thebai’ı güçsüzleştirmek ve birlikteki yerini kırmaktı.

Bu memnunsuz birlikteki Orkhomenos ve Thespiai’daki (Boiotia) şehirler garnizon ortaya koydular. Sparta ile olan savaşta Argos’a yardım eden Mantineia’ya ise duvarlarını yükseltmesi için bir elçi gönderdiler. Mantineia’nın tahkimatlarını yerle bir eden Agesipolis, eskiden de olduğu gibi şehrini 5 köy ile daralttı.

Leuktra Savaşı (M.Ö. 371)M.Ö. 371’de Leuktra ovasında Sparta askerleri Thebai’ın Kutsal

Asker Grubu tarafından tekrardan mağlup edilmişti. Epameinondas liderliğinde, Thebai askerleri Lakedaimonlardan sayıca az olmasına rağmen, beraberinde ortaya koyduğu zekice taktikleriyleve mükemmelce eğitilmiş kutsal askerlerin yardımıyla ‘yenilmez’ Spartalıları mahvetmişti. En iyi adamlarından oluşan birliklerini, elli kalkan uzaklığında bulunan, Sparta askerleriyle dolu sağ kanada karşı olmak üzere sıralamıştı ki Sparta askerleri yirmi kalkan uzaklıktaydı ve merkezi terk ederek sol kanadı zayıf bırakıyorlardı. Aynı zamanda geçici olarak çatışmadan uzak kalmaları emredilmişti.

Savaşa ilk önce Thebai ve Sparta süvarileriyle başlandı. O kadar çabuk sürmüştü ki, Sparta bozguna uğratmıştı.

Pelopidas, Kutsa Asker Grubu ile Spartalılara karşı karşı konulmaz bir şekilde savaşıyordu. Ama Sparta askerleri cesurca savaşmaya devam ediyordu ki başlangıçta zafer Sparta’nındı. Bu zafer Sparta’nın sırasının bozulmasında ve geride kalan askerlerin taşınamayıp kontrolü kaybetmesine kadardı. Kral Klombrotos ve onun birçok çalışanı öldürüldü. Diğer kalan asker takımı ise zar zor savaşıyordu. Savaşın başlangıcında 700 askerden oluşan Sparta birliği 300 askere kadar inmişti. Bütün Hellas yeni bir gücün yükseldiğini anlamaya başlamıştı. Argos’taise bir devrim gerçekleşip bütün Sparta yüksek mevkideki yandaşları ölüme mahkûm edilmişti.

Savaşın bitmesiyle Atina’ya Sparta’nın savaşı kaybettiğini bildirmek üzere haberciler gönderildi. Fakat Atina olayların bu şekilde değişmesinden hiç memnun kalmamıştı. Şimdi Atina’dan birkaç mil ötede yeni bir güç doğmuştu. Thessalia’daki Pherai kentinin prensi Iason’a da bir haberci göndermişlerdi (Hatırlamak gerekir ki, Isokrates Hellas’ın özgürlüğünü tekrardan kazanması için öncü güç olarak Makedonya Kralı, Büyük İskender’in babası II. Philippos’tan önce Iason’u düşünmüştü). Iason haberi duyunca hemen gelmek istediğini söyledi. Fakat düşman topraklarından geçmek yerine Boiotia’ya geldi. Orada Thebai önderleri Iason’a kamp kurmuş olan Sparta’ya ve Sparta’nın müttefiklerine saldırmaya teşvik ettiler. Iason ve Epameinondas bu teklifi geri çevirdiler ve bu düşünceden vazgeçirmeye çalıştılar. Böylece Sparta büyük bir felaketten kurtulmuş olacaktı. Sparta sonunda orayı terk etti ve Aigosthena’da onlara yardım etmek isteyen Archidamos’la karşılaştılar. Sonrasında ise memleketlerine döndüler.

Leuktra Savaşı’yla beraber Hellen dünyasının önderliği artık Sparta’dan Thebai’a geçmiş oldu. Ama bu süreç on yıllık kısa birsüreydi. Thebai’ın önderliği Sparta’nın süreciyle eş değer değildi, Hellen dünyasını kötü bir şekilde etkilemişti. Thebai erkekler ve askerler bakımından çok fazla tecrübeli ve bilgili değildi ve ekonomisi bu şeylere pek fazla göğüs geremiyordu. Bütün Peloponnes dünyasında tam bir hengame vardı. Birkaç köye bölünen, Arkadia’daki Mantineia’da ikamet eden vatandaşlar

merkezlerini tekrardan geri aldılar ve yeni duvarlar inşa ettiler. Arkadia’daki Tegeia’da vatandaşlar Arkadia Federasyonu kurdular. İki yıl içinde Phokaia, Lokris, Aitolia ve Euboia gibieski müttefiklerin olmadığı güçlü bir federasyon kuruldu. Leuktra Savaşı’ndan sonra Thebai, Atina ile tekrardan bir barışaimza attı ve Sparta’ya müttefik olan Orchomenos’u ortadan kaldırmak istiyordu. Şehir Epameinondas’ın büyük gayretleri sayesinde özgürlüğüne kavuşmuş oldu, ama çok kısa sürdü. Birkaç yıl sonra, Epameinondas Byzantion’a bir sefere çıktıktan sonra şehir yerle bir edildi, erkek vatandaşları öldürüldü ve kalanlarda köle olarak satıldı. Bu, Thebai’ın diğer hatasıydı.

Mantineia Savaşı (M.Ö. 362)M.Ö. 363’te sürpriz bir hareketle Arkadialılar Olympia’yı ele

geçirdiler ve hazinesini çaldılar. Fakat Thebai’ın müdahalesiyleOlympia tekrardan eski yerini aldı ve bunu barış takip etti. Görüşmeler devam ederken Thebai temsilcisi Thebai’ya karşı olanları yakalamaya çalıştı. Tegeia haricince geriye kalan KuzeyArkadia ve Mantineia işlerini Sparta’ya devretti. Elis’in katılmasıyla birlikte de Atina durumu gözlüyordu.

Thebai Epameinondas’a Mantineia’ya karşı büyük bir ordu göndermekten başka çare bulamamıştı. Mantineia’dan yaklaşık on mil uzaklıkta olan Tegeia’da orduya katıldı ama beklenmedik bir şekilde, Mantineia’ya saldırması gerekirken Sparta’ya karşı yürüdü. Epameinondas Sparta’ya vardığında ne olduğunu gördü ve müttefikleri gelmeden hızlıca Mantineia’ya doğru yol aldı. Tabi ki de Sparta’ya saldırmak istemiyordu, ama planları bu sefer yerinde gitmiyordu. O andan Atina ordusu da gelmiş oldu.

İki ordu M.Ö. 362’de Matineia ile karşı karşıya geldi. Boiotiave Thebai askerleriyle oluşan Thebai ordusu yürüyüşe geçti. Ordunun geri kalanı ise arkada paralel sırayla dizilmişti. Ordu

harekete geçtiğinde, Epameinondas hızlıca sola döndü ve dağın eteklerine doğru yanaştı. Sonrasında ise askerlerine cephanelerini bırakmalarını emretti. Sparta ve Mantineia askerleri Epameinondas’ın savaşmayacağını düşünerekten ordularının dizilişini bozdu. Bunu bekleyen Epameinondas da hızlıca saldırıya geçti. Thebai ordusu Sparta ve Mantineia askerlerini yerle bir ediyordu ve büyük bir güçle ordu hatlarınıkarışıklık ve kaosla dağıtıp yerle bir ediyordu.

Savaş, Epameinondas göğsüne darbe alana kadar onun tarafında ilerliyordu. Yine de Thebai askerleri kazandı. Epameinondas’ın emriyle barış anlaşması yaptılar. Anladığı bir şey vardı ki, bütün bu olanlardan sonra sevdiği generaller savaşta mahvolmuştu.

Sparta’nın Son AdımlarıM.Ö. 338’deki Khaironeia Savaşı’ndan sonra Makedon Kralı II.

Philippos derhal Peloponnesos’a doğru yol aldı. Bütün polisler onu selamladı. Fakat Sparta, topraklarına girmesini reddetti. Philippos hiç şehri alıp terk etmeyi bile denemedi. Sparta, sonrasında M.Ö. 337’de Makedonia’nın kontrolüne geçecek olan Korinthos Birliği’nde yer almayan tek Yunan devletiydi.

M.Ö. 331’de Agesilaos’un torunu Agis, Makedonia’ya karşı bir ayaklanma başlattı. Fakat ayaklanma onun öldürülmesiyle son buldu. Dördüncü yüzyılın sonlarına doğru Sparta, tarihinde bir ilk gerçekleştirerek kendi köylerini ve Akropolis’i çevreleyen bir duvar örmeye başladı.

M.Ö. 272’de Epeiros Kralı Pyrros Sparta’yı yenerek şehri kolayca ele geçirdi. Sparta Makedonia’ya bağlandı ve tiranları Nabis (M.Ö. 195-192) ve Makhanidas’a (M.Ö. 207) tekrar kavuştu. M.Ö. 265’te tekrardan, Atina ile müttefik bağları sağlandıktan sonra, Akhaia, Elis ve bazı Arkadia kentleri Makedonya’ya karşı savaş ilan etti ama mağlup oldu (Khremonideian Savaşı). M.Ö. 244’te tahta Agis IV geldi ve politikasıyla birkaç kuralı

değiştirdi. Agis bütün borçların silinmesini, ülkenin 4.500 vatandaş ve 15.000 perioikoi olarak yeniden düzenlenmesini sundu. Lykurgos’un sert yasalarını devam ettirmeye ısrar etti. Sonunda bu sert propagandalarından ötürü M.Ö. 241’de idam edildi.

Agis IV hükümdarlığından sonra tahta M.Ö. 236’da Kral Kleomenes geldi. Agis’in dul karısıyla evlendi ve Agis’in düşüncelerini uygulamaya koymaya çalıştı. M.Ö. 227’de dört ephorosu öldürdü ve ona rakip olan 80 kadar muhalifini kentten sürdü. Ephorluğun feshedilmesi Sparta’da ilk defa gerçekleşti. Oda Lykurgos’un propagandasını yakın filozof arkadaşı Sphairos rehberliğinde sürdürmeye zorladı. Bu yapılan değişiklikler birçok sonuç getirdi ve Kleomenes sayesinde birçok askeri başarısağlandı. Argos, Argolis’in büyük kısmı ve Arkadia’nın doğusu fethedildi.

M.Ö. 206’da Demaratos’un torunlarından ve M.Ö. 409’da Persia’ya kaçan tiran Nabis tahtı ele geçirdi. Yetenekli ama acımasız olan Nabis zengin ailelerin mülklerine el koyarak, onları fakir sınıfına dağıttı. Köleleri serbest bırakarak, yaklaşık 10.000 kişilik bir ordu yarattı ve sosyal reformlarını Argos’a kadar yaydı. Nabis, güçlenmiş Sparta’nın karşısına gelecek olan tehlikeleri tahmin edebilen ilk kişi olarak düşünülmüştür.

Romalı komutan Flamininus Lakonia’yı istila edince ve Sparta’ya gittikçe yaklaşınca birkaç günlük çatışmadan sonra Sparta onursuz ateşkesi kabul etmek zorunda kaldı. Bu demek oluyordu ki, Sparta sahile yakın bütün perioikos kentlerini ve filolarını kaybetmişti.

Sparta’ya yardım numaralarından sonra Aitolialılar Sparta’yı korumak ve Nabis’i öldürmek için bin kadar asker yolladı. Nabis’i öldürmek için gelmişlerdi ama Spartalılar tarafından katledildiler. Nabis’in suikastinden sonra Sparta, Philopoiemen tarafından Akhaia Birliği’ne üye olmasına zorlandı. Surlar yerlebir edildi ve Lykurgos’un kanunları yürürlülükten kaldırıldı. İ.S. 2. Yüzyılda Romalılar’ın kontrolündeyken, Akhaia’nın

vilayeti olarak Lakonia Lykurgos rejimine geri dönmesi sağlandı.İ.S. 396’da şehir Alarik tarafından fethedildi. 9. Yüzyılda da Slavlar istila ettiler ve nüfus Mani’ye göç etmeye zorlandı. Sparta Byzantionlular tarafından tekrardan kuruldu ve Lakedaimonia olarak adlandırıldı. Ama önemi 1248 yıllarında kayboldu ve 1834 yıllarında ise tarihte yok oldu.

Bugün Sparta hala antik topraklarının bulunduğu bölgededir.

Peki Sparta Kadınları?

Sparta uygarlığının en belirgin özelliği aşırı disiplinli askerî örgütlenmesiydi. Toplumda her erkek ve kadının görevlerivardı. Erkekler askerdi. Kadınlar ise devlete asker yetiştirmekle görevli anne konumundaydı. Her kadın çocuğuna altı yaşına kadar büyütmek, dayanıklı ve sağlıklı olarak yetiştirmek mecburiyetindeydi. Altı yaşına kadar ailelerinin yanında kalan çocuklar bu yaştan sonra askeri disipline yavaş yavaş alıştırılmak üzere devletçe alınır ve ilerleyen yaşlarında eziyet verici şartlara dayanıklı olabilmeleri için bölge bölge dolaştırılırdı. 

Sparta: Eski Yunan’da Kadının Sosyal Durumuna Aykırı Bir Örnek; 

Sparta kenti, Kıta Yunanistan’daki diğer kentlerden farklı olarak savaşçı bir toplumu barındırmasıyla ön plana çıkar. Erkekler için savaş, hayatlarının en önemli bölümünü oluşturuyordu. Dolayısıyla diğer kentlerde yaşayan hemcinslerinden farklı olarak sürekli evlerinden uzaktaydılar.

Bu durumda da kadınlar yalnız ev işleriyle meşgul olmakla kalmıyor, çocuklarla ilgili meselelerle de yetkin olarak söz sahibi oluyorlardı.

Bu kentin savaşçı ruhu; aile ve aileyi ilgilendiren her düzenlemede etkisini hissettirmiştir. Erkek çocukları yalnızca yedi yaşına geldiklerinde devlet tarafından alınır ve savaşçı olmak üzere yetiştirilirlerdi. Bir çocuğun doğduktan sonra yaşamasına karar verenler de devlet büyükleriydi. Ufak tefek ve sağlıksız çocukların hayatta kalmasına izin verilmezdi. Erkek çocuklar savaşçı olmak üzere eğitilirken, kız çocukları da ileride gürbüz çocuklar doğurabilsinler diye beden eğitimi yaparlardı. Diğer kentlerdeki yaşıtlarından farklı olarak evlerin içine kapanmazlar, açık havada hatta çıplak olarak spor yapar, bedenlerini güçlendirmeye çalışırlardı. Sparta’daki bu uygulamayı, skandal olarak niteleyenler vardı. Ancak kadınlara tanınan bu özgürlük burada bitmiyordu. Yine aynı amaçla yani sağlıklı erkekler doğurmak için, kadınların kocalarından başka erkeklerle ilişkiye girmesine de izin verilmekteydi. Bir seferinde kocalarının uzun süren askerlik dönemi sırasında, kentte yaşayan kölelerden çocuk sahibi olmuşlar, daha sonra bu çocuklar İtalya’da bir koloniye yerleştirilmişlerdi.

Kadınlar; yasalar önünde de bazı haklara sahiptiler. Babalarının mirasçısı olabiliyorlardı. Sparta’da toprakların çoğunluğu devlete aitti. Az miktarda halka ait olanların bir kısmının sahibi ise; kadınlardı. Aristoteles’in söylediği kadarıyla özel mülkiyetin çoğu kadınlara aitti.

KONUYA İLİŞKİN RESİMLER

GİRİŞ

Resim 1 - Krallıklar Dönemi'in Siyasal Durumu

Resim 2 Peloponnesos Savaşı

SPARTA’NIN ASYA SEFERİ

Resim 3 Sparta'nın seferde izlediği güzergah

THEBAI

Resim 4 Thebai ve diğer polisler

LEUKTRA SAVAŞI (M.Ö.371)

Resim 5 Thebai Kutsal Askerleri (Sacred Band of Thebes)

SPARTA’NIN SON ADIMLARI

Resim 7 Tiran Nabis'e ait bir sikke

PEKİ SPARTA KADINLARI?

KAYNAKLAR

Resim 6 Pelopidas, Leuktra Savaşı'nda Thebai askerlerine liderlik ederken

Resim 8 Romalı Komutan QuinctiusFlamininus

Resim 9 Spartalı anne kocasını savaşa hazırlarken.

Resim 1 - http://www.willamette.edu/cla/classics/resources/hfma/coininfo/002.html

Resim 2 - www.flickr.com

Resim 3 - http://commons.wikimedia.org/wiki/File:DionysiusMapAgesilaus.png

Resim 4 - http://tms.talawanda.net/~DennisS/classroom/page1/page1.html

Resim 5 - http://egregores.wordpress.com/2010/12/22/on-the-sacred-band-of-thebes-in-honor-of-the-repeal-of-dadt/

Resim 6 – www.art.com

Resim 7 - http://commons.wikimedia.org/wiki/File:NabisCoin.jpg

Resim 8 – www.twcenter.net

Resim 9 - http://www.glogster.com/whitey37/gregs-sparta/g-6m23jk73op9lm5uqkul4sa0