A. KARAHAN'IN GÖZÜYLE KLASİK EDEBİYAT

22
Prof. Dr. Abdulkadir Karahan'rn Gdzuyle Kldsik Edebiyatlmtz ve Klfrsik $airlerimiz. Dog.Dr. Bayram Ali Kaya Sakarya Universitesi, Fen-Edebiyat Fakultesi, Turk Dili ve Edebiyatr Bolumti Kendi iqinde iiq ana boliim ile bir sonue ve kaynakgadan oluqan gahqmamrzrn ilk boltimtinde, Prof. Dr. Abdtilkadir Karahan'- rn ilmi kiqiliii, qahqma evreni ve metodolo- jisi rizerinde durulacak; ikinci boliimiinde hocamrzrnuzmanhk alaru olan Kldsik Ti.irk Edebiyahna iliqkin gortiq, de$erlendirme ve teklifl erine de$nilecek; ti gi.incti bdliimtinde ise hocamrzrn haklannda mtistakil kitap neqretti$ isimler baqta olmakizere, degiqik vesilelerle tizerlerinde durdu$u bazr klAsik qairlerimizeiligkin bakrqrna yer verilecektir. Prof. Dr. Abdiilkadir Karahan'rn ilmi Kigiligi, Qahqma Evreni ve Metodolojisi Karahan, KlAsik Turk Edebiyah alamnda tilkemizin yetiqtirdi$i mumtaz qahsiyetler- den ve seqkin akademisyenlerdenbirisidir. $iirleri bulunan, aynr zamanda sanatgrbir ruha sahip oldu$u da bilinen Karahan, hergeydenonce btiytik bir Tiirk edebiyah tarihgisi idi. Tiirk edebiyahrun qeqitli alan- larrnda eser vermiq olan hocamrz,hemen her yiizyrh yoklamrq, can ahcr noktalar tizerinde durmuq, problemli hususlarr miimkun mertebe qozmuq ya da gozi.im konusunda teklifler sunmuQ, edebiyatrmrza yeni dtrqtinceve yaklaqrmlargetirmiq, gahq- malarr ile bilhassa KlAsik Ttirk Edebiyah alanrna onemli katkrlarda bulunmuqtur. (Yavtz,2006:46) Karahan'rn bu de$erli katkrlanmn ardm- da nasrl bir qahqma plAnr ve metodu olduiunu ise hocamrzrn hem o$rencisi, hem de asistamolmuq, dolayrsryla kendisini en iyi tamyanlardan biri olan sayrn Prof. Dr. $eyma Gtingor'den ogreniyoruz. Gtingor'- un belirtti$ine gore hocamrz, Hazrlayaca$ konuyu temelinden ele ahl geniq aragtrrmalar sonucunda ilgili materyalibelirlerve malzemeyi elde etmeye gahqrrdr. Birinci derece kaynaklarrn bazilannr bulamazsa, ikinci derecedekay- naklarr gdz ontine alarak sagllambir plAn kura1, daha sonra AdetaolaSanustiibir qahq- ma temposu ile eserini yazrnayabaqlardr. Kesin sonuca ulaqamadr$r durumlarda deferlendirme yaparken, ilerde onun vardr$ sonuca aykrn belgeleq, eserler ortaya grkar endiqesiyle, kendi ifadesi ile'hava payr' brrakmayr ihmal etmezdi. Boylece yrlllar4 dayananornek bir gahqma ortayakoyardr..." (Gungoa2006:60) Karahan'rn eser ve makalelerini inceledi$imizde daha qok KlAsik Ti.irk Edebiyatr ve bilhassa edebiyattarihi alanrn- da biyografik gahqmalar yaph$m goriiri.iz. (Bilgin, 2006: 17) Ancak hocamrz, gahq- malarrm bunlarla srmrh tutmamrg Ttirk ede- biyatrnr, tarihi ve kiilti.irtiyle bir biitun hAlinde ele almrq,aynca islAm dini ve diier Mtisli.iman milletlerin edebiyatlan ile e$tim 4 -

Transcript of A. KARAHAN'IN GÖZÜYLE KLASİK EDEBİYAT

Prof. Dr. Abdulkadir Karahan'rn Gdzuyle

Kldsik Edebiyatlmtz veKlfrsik $airlerimiz.Dog. Dr. Bayram Ali KayaSakarya Universitesi, Fen-Edebiyat Fakultesi, Turk Dili ve Edebiyatr Bolumti

Kendi iqinde iiq ana boliim ile bir sonueve kaynakgadan oluqan gahqmamrzrn ilkboltimtinde, Prof. Dr. Abdtilkadir Karahan'-rn ilmi kiqiliii, qahqma evreni ve metodolo-jisi rizerinde durulacak; ikinci boliimiindehocamrzrn uzmanhk alaru olan Kldsik Ti.irkEdebiyahna iliqkin gortiq, de$erlendirme veteklifl erine de$nilecek; ti gi.incti bdliimtindeise hocamrzrn haklannda mtistakil kitapneqretti$ isimler baqta olmakizere, degiqikvesilelerle tizerlerinde durdu$u bazr klAsikqairlerimize iligkin bakrqrna yer verilecektir.

Prof. Dr. Abdiilkadir Karahan'rn ilmiKigiligi, Qahqma Evreni ve Metodolojisi

Karahan, KlAsik Turk Edebiyah alamndatilkemizin yetiqtirdi$i mumtaz qahsiyetler-den ve seqkin akademisyenlerden birisidir.$iirleri bulunan, aynr zamanda sanatgr birruha sahip oldu$u da bilinen Karahan,hergeyden once btiytik bir Tiirk edebiyahtarihgisi idi. Tiirk edebiyahrun qeqitli alan-larrnda eser vermiq olan hocamrz, hemenher yiizyrh yoklamrq, can ahcr noktalartizerinde durmuq, problemli hususlarrmiimkun mertebe qozmuq ya da gozi.imkonusunda teklifler sunmuQ, edebiyatrmrzayeni dtrqtince ve yaklaqrmlar getirmiq, gahq-malarr ile bilhassa KlAsik Ttirk Edebiyahalanrna onemli katkrlarda bulunmuqtur.(Yavtz,2006:46)

Karahan'rn bu de$erli katkrlanmn ardm-da nasrl bir qahqma plAnr ve metoduolduiunu ise hocamrzrn hem o$rencisi,hem de asistam olmuq, dolayrsryla kendisinien iyi tamyanlardan biri olan sayrn Prof. Dr.

$eyma Gtingor'den ogreniyoruz. Gtingor'-un belirtti$ine gore hocamrz,Hazrlayaca$ konuyu temelinden ele ahlgeniq aragtrrmalar sonucunda ilgilimateryali belirler ve malzemeyi elde etmeyegahqrrdr. Birinci derece kaynaklarrnbazilannr bulamazsa, ikinci derecede kay-naklarr gdz ontine alarak sagllam bir plAnkura1, daha sonra Adeta olaSanustii bir qahq-ma temposu ile eserini yazrnaya baqlardr.Kesin sonuca ulaqamadr$r durumlardadeferlendirme yaparken, ilerde onunvardr$ sonuca aykrn belgeleq, eserler ortayagrkar endiqesiyle, kendi ifadesi ile'hava payr'brrakmayr ihmal etmezdi. Boylece yrlllar4dayanan ornek bir gahqma ortaya koyardr..."(Gungoa 2006:60)

Karahan'rn eser ve makaleleriniinceledi$imizde daha qok KlAsik Ti.irkEdebiyatr ve bilhassa edebiyat tarihi alanrn-da biyografik gahqmalar yaph$m goriiri.iz.(Bilgin, 2006: 17) Ancak hocamrz, gahq-malarrm bunlarla srmrh tutmamrg Ttirk ede-biyatrnr, tarihi ve kiilti.irtiyle bir biitunhAlinde ele almrq, aynca islAm dini ve diierMtisli.iman milletlerin edebiyatlan ile e$tim

4 -

"PROF.DR. ABDULKADIR KARAHAN"IN ANISINA ULUSLARARASI D|VAN EDEB|YATI SEMPOZYUMU

ve o$etim meseleleri gibi gtincel konulartizerine de birqok gahqma kaleme almqhr.*Karahan, geqmiq donemlere ait edebiyatiirtinlerini gtini.imtiz insanrna en uygunqekilde nasrl sunmak gerekti$i konusundada fikir iiretmig, bununla da kalmayarakileri stirdii$ti fikirler doffultusunda eserlervermigtir. Yani o sadece teorik bilgi vermek-le kalmamrg, soyledi$i yontemleri aynrzamanda eserlerinde uygulamrqhr. (Bilgin,2006: 18)

Karahan'a gore, herbilim dahnda oldu$"ugibi edebiyatta da metodoloji son dereceonemlidir; ancak milletlerin edebiyatrnauygulanacak metotlann birgok ortak yonleriolsa da, farkhhklarrmn bulunabilece$ni degozden uzak tutmamak gerekir. Son derecetitiz ve tiretken bir bilim adamr olanKarahan, zaman zaman oz eleqtiri de yap-mlQ ve hem hocalannln, hem de kendisininkullandrf,.r yontemlerin eksikliklerini dilegetirmiq, siirekli yeni metotlar geliqtirmeksuretiyle eski edebiyatrmrzrn daha iyianlaqrlmasr ve anlatrlmasr iqin qahqmrgtrr.(Bilgin, 2006: 18-19) Karahan ayrrca, birgokdilde kaleme aldr$r eser ve makaleleriylesahasrrun yurt drqrnda tamnmasrna da engok katkrda bulunmuq akademisyenlerdende biri olmuqtur. (Bilgin, 2006:72)

Prof. Dr. Abdiilkadir Karahan'rnGiiziiyle KlAsik Edebiyahmrz

Yaygrn olarakDivAn Edebiyah adryla bili-

nen edebiyatrmrzrn isimlendirilmesineiliqkin farkh yaklaqrm ve uygulamalaq,gtini.imrizde de varhSnr stirdtirmektedir.

Qahgmalarrm inceledi$mizde Karahan'rnda isimlendirme meselesi i.izerinde haylidurduSunu ve bu gerqevede "Eski TiirkEdebiyah, Divan Edebiyatr, KlAsik DivanEdebiyatr, KlAsik Edebiyat, KlAsik TurkEdebiyatr, Ttirk Kldsik Edebiyatr, KlAsikTiirk $iiri, Anadolu Tiirk Edebiyatr,Anadolu Edebiyatr, Anadolu OsmanhEdebiyah, islAmi-Tiirk Edebiyah, islAm-TiirkEdebiyatr, KlAsik Osmanh $iiri, KldsikOsmanh-Ttirk $iiri, KlAsik Ti.irk-Osmanh

$iiri" vb. birgok ismi kullandr$m gormekiteyrz.

Karahan, bazrlan birbiriyle hemenhemen almr olan bu kullammlar iqinde dahaziyade, "KlAsik Edebiyat veya KlAsik TiirkEdebiyatr" isimlerini tercih etmiqtir. Hatta buisimlerde rsrar etmiq olan hocamrz, bazenDivan Edebiyah dese de hemen bir paran-tez aqarak, "daha uygun bir deyimle KlAsikEdebiyat", "daha do$usu Kldsik Edebiyat"vb. aqrklamalarda bulunmug (Karahan,1985: 212); bazen de 'r....KlAsik (yahut eskideyimiyle Divan) Edebiyatrmlzln..." vb.qeklinde bir nevi dtizeltme ifadelerine yervermiqtir. (Karahan, 1985: 21,4)

Karahan. bu konuda oylesine rsrarcrdrr kiKlAsik Edebiyata iliqkin bir tarum getirdiSiveya aqrklamada bulundu$u birqok yerde

* Bu galrgmalardan bazrlarr igin bkz. "NAmrk KemAl'de Vatan ve Kahramanhk Duygusu", Karaelmas, sy. 2, Zonguldak1939, s.6-9; "Qalrn

$Air-i A'zamr: Abd0lhak HAmid Tarhan", Turk Kultrirri, V/55, 1967 s.480-483; lman, lbadet, AhlAk veFazilet Konularrnda Krrk Arma$an, istanbul 1981 ; Mr.islumanh$rn Temel Bilgileri, istanbul 1981 ; "Diyanet CephesindenAtaturk lnkrlAplarr", Trirk D0q0ncesi, li2, lstanbul 1954, s. 148-153 (M. Celal Sayrn ile birlikte); "Bugunk0 lslAm D0nyas",Hilal, y3, Ankara 1959, s. 15-16; Ogretim Meslegi D0nya Kongresi Qalqmalan ve OQretim Mesleginin Durumu, lstanbul1956; "T0rkge ve Edebiy_at Ogretimi Uzerine D0grince ve Teklifle/', Bilgi Mecmuasr, c. lll, sy. 24, lstanbul 1949, s. 124-129; "Kaliteli ve Kalifiye Ogretmen Yetigtirmek", Tr.irk Yurdu, sy. 254, Ankara 1956, s. 659-662; "Milli KtilturrlmlzAgsrndan $anhurfa ve Son Yrizyrhn $anlurfa $airleri", $anhurfa ve Griney Dogu Anadolu Projesi (GAP) Sempozyumu($anfrurfa 16-19.11.'1987), lstanbul 1988, s.27-41 .

1 6

"PROF.DR. ABDULKAD|R KARAHAN"IN ANISINAULUSLARARASI D|VAN EDEB|YATI SEMPOZYUMU

fu" ".

f : 't^

: ti.,l:l?nz

{riN,'':lli,jit

ikili bir kullamma yer vermekte ve parantezlginde bir aqrklama notu dtiqmeyi gerekligormektedir. Bir krsmr aynr sayfada bulu-nan aqa$daki;

"...Mtisltiman Ttirklerin Anadolu'da

,geliqip olgunlaqan Eski Edebiyahmn, yahutblraz dar anlamda; ama daha aqrk bir dey-imle soyleyelim, Kldsik Ttirk Edebiyahmn,

I

"...Birqoklarlnln, gortiqtimiize gore eksikbir terimle, Divan Edebiyah tamlamasrylaifadelendirdigi Eski Edebiyatrmz, yahutkarumrzca daha do$ru bir deyiqle, KlAsikTiirk Edebiyah..." (Karahan, 1985: 115)

"...Divan Edebiyatr yahut Eski TtirkEdebiyah terimleriyle ifadelendirilen, ancaknitelik ve nicelikleri agrsrndan daha uygungortindiiSn iqin bizim KlAsik Tiirk Edebiyahterimini kullanma$r tercih ettiSimiz..."(Karahan, 1987: Y) vb. qeklindeki ifadeleq,boyle bir uygulamarun tipik ornek-lerindendir.

Bununla birlikte hocamzrn gahqmalarrm,yayrnlanma tarihlerine goreinceledi$imizde, ilerleyen yrllarda artrkparantez iqi agrklamalara gerek gortilmedendoffudan "KlAsik Edebiyat", "Kldsik TtirkEdebiyah" veya "KlAsik

$iir" isimlerinin ter-cih edildiiini, az sayrdaki ornekte ise, belkide eski bir ahqkanhkla olsa gerek, "Eski TtirkEdebiyatr" kullarumrna yer verildi$inigormekteyiz.

Karahan, bu edebiyahn isimlendirilmesimeselesinde, isimlerin igeri$i yeterince yan-sthp yansrtmadrgr hususu tizerinde ayrrcadurmuq, deSerlendirmeler yapmlq ve tek-liflerde bulunmuqtur. Hocamv bu meyan-da, "Eski Edebiyahmlztn en parlak, en ver-imli ve en iqlenmiq donemini iqine alanbiiyiik koluna, yakrn yrllara kada4 edebiyat

tarihgilerimizle eleqtiricilerimiz DivanEdebiyatr adrnr verirlerdi. O$retim vee$itim kurumlanrun programlarmda da buboyle gegerdi. Oysa ki bu ad, kapsamr vetanrmr bakrmrndan yetersizdir." demeksuretiyle, oncelikle Divan Edebiyah qeklin-deki bir adlandrrmamn sa$hkh ve kuqahcrolmadr$nr belirtmiq (Karahan, 1985: 247),ardmdan da, edebiyatrmrzrn eski donemineneden KlAsik Edebiyat demenin dahauygun olaca$m aynca ve ayrrnhh bir qek-ilde izah etmiqtir. Buna gore bu edebiyat,yizyilar boyunca aydrn bir toplulu$unzevkine, dtiqiincesine, inancrna cevap ver-migtir. Yani klAsik edebiyatlarrn bir niteli$iblan belli bir srnrfin edebiyatr olabilmeqarhm taqrmaktadu. Sonra bu edebiyat qAhe-serler vermiq, bu biiyuk ve oltimsiiz eserlerbugiin igin de oviindtigiimtiz kiiltiirmirasrmrzrn en onemli uri.inleri arasmda yeralmrghr. Aynca kurallarr, zevk olgtileri bel-lidir ve kolayca de$qmez. Kendine ozgii birtislfibu, edebi kurallarr ve olgtileri vardrr.Dolayrsryla bittin bunlar onun klAsik sayrl-masrna yeterlidir. (Karahan, 7985: 248-249)

Hocamrz bir gahqmasrnda, KlAsikEdebiyahn srmrlarr ve eergevesi rizerinde qutespit ve de$erlendirmelerde bulunur:

"Eski Tiirk Edebiyah deyimi ile uzun,stirekli ve zengin tarihi agsmdan olduf,ukada1, fethettif,i ve tizerinde yaqadr$ geniq,ug krtaya yayrlmrq bereketli topraklara sahipolmak bakrmrndan da diinya milletleriarasmda on safta yerleri ve deierleri bulu-nan Ttirklerin, heniiz yanybile pek de kul-lanmadrklarr destanlar devrinden baqla-yarak, geqen yiz ythn ortalanna gelinceyedeSin siiregelen gaflann edebiyatrnramaqlamaktayrz. Daha ileri giderek bu ede-biya|,, Ttirk halkrrun henuz en eski anayurt-larr olan Orta-Asya'da duygu, hayal ve

1 7

"pRoF.DR. ABDULKADiR KARAHAN"TN ANrsrNA ULUSLARARAST DivAN EDEBIYATI SEMPozYUMU

dtiqi.incelerini ancak gizel ve dokunakhsozlerle dile getirme$e baqladrklan, zafer-lerini ozanlarrn koquklanyla qakrdrklan,yaslarmr a$rtlarla hrgl,ardrklarr tarihlerdedogmug sayabiliriz. Ve tarihi-sosyal gorevinig{iniimi.izde tamamlamrq gortinmesine ra$-men onun hAlA bazr Anadolu aydmlarmda,klAsik niteliklerini koruyarak ve belirlikurallarma baih kalarak, meyva vermekteoldu$una da iqaret edebiliriz. Daha belirli vedar anlamda ise Eski Tiirk Edebiyatrnr,Orhun Yazrtlanrun gonle ntifuz eden canltiislfibu ile taqa igleniq yrllarrndan (732 ve734), yani VIII. ytizyrhn ikinci qeyre$ndenbaqlatmak ve Thnzimat ddneminin (L839 vedaha sonralan) yeni bir dtinya ve hayatgdrtiqtinii benimsetmeye yoneldifi, zamana,yani XIX. yiu.zythn ilk yarrsrnrn dolma$ayaklagh$r tarihe kadar siirdi.irmek uygundtiqmektedir." (Karahan, 1980: XI-XU)

Karahan bir baqka qahgmasrnda/ esasenTiirk qiirinin altrn ga$ olarak adlandrrdr$Kanuni donemi hakkrnda bilgi verirken,donemi karakterize eden hususlan ozetlem-eye geqmeden once "ilk once quna doku-nallm" diyerek KlAsik Edebiyatrn genelyaprsr, iqerigi ve ozellikleri hakkrnda bilgiverir:

"Bazr bilginler KlAsik Edebiyatrmrzr,Adeta hayata ba$h olmaksrzrn geligen,sosyal ve ekonomik olaylann etkisini duy-mak gticunden yoksun, sanki ga$drqr,estetik anlayrgr de$qmez ve ilerlemez birvarhk sanmrqlardrr. Gerqi genellikle Dogu-islAm edebiyatrnda vezin ve kafiye gibi,hatta konu gibi teknik ve alt yapr ile ilgilimalzeme ve ozellikler ortaktrr. Hayattanhemen ve fazlaca etkilenmez seziginiuyandrnr. Giinliik olaylal, qiire hemencecikgirmez. Estetik goniqlerde esash farklara ilkbakrqta rastlanmaz. Sonra kahramanlann

1 8

nitelikleri birbirini andrrrr. Tabiat tasvirleribirbirine yakrndrr. Semboller de aynr gibidir.Edebi sanatlarda da ortak yon i.isti.ingoztikur. Ancak biiti.in bu gortiniirde bir bir-lik ve beraberlik hAlini andrran qeylerinalhnda milletlerin ruhu, duygusu ve zevkiyatmaktadrr. Mahalli renkler, dil ozellik vegiizellikleri, kelimelerin seqiligi, teqbih veistiarelerdeki farkhhk, yeni buluqlar venihayet ifadedeki yeniliklel, iislCrp de$iqik-ligi vs. bu ilkbakrqta ortakhissi veren deger-ler alhnda ayrr bir i.ist yapryr ve ozel durum-lan sezmef,e yardrmcr olur". (Karahan, 1980:38)

Hocamtz, KlAsik Edebiyatrn mahiyetiqergevesinde deierlendirmelerde bulun-dufu bir gahqmasrnda ise bu kez bilhassabazt mutasavvrf qairlerin din drgr gibialgrlanabilecek kimi kullammlarrnrn arkaplAmna dikkat qeker:

"KlAsik Ti.irk Edebiyatrnda, tercihannesirde, genel olarak fikir yaprsrmn, diinyave hayat gori.iqtini.in tam isldmi oldu$u,Kur'an ve hadise muhAlif hiqbir dtigtince vegoniqtin btiyiik ustalarda yer almadr$ dadikkat edilmesi gereken bir husustur.Bununla beraber bu dini inaqlann ve onlarauygun gortiqlerin edebiyattaki akisleridefiqik olmakta ve ozellikle tasawuf qiirler-ine e$limli sanatqrlarda, tasawufun verdi$neqve ve imkAn ile ilk bakrgta qeriata uygundiiqmez gozuken deyiglere de tesadtifedilmektedir. Fakat bunlarm hepsinde bazrsebepler ve srrlar bulundu$u soylenmekte-dir. Sanatqrlar mecaz yollan ile sozciikler-den, sdzlti anlamlart drqrnda, tasawuf sem-bollerini ve zevkinin parrltrlannt sezdirmekarzusunu duymuqlardrr. $araptan agkr, pir-imugAndan mtirqidi, meyhAneden tekkeyikastetmiqlerdir. Bunlara benzer mecazlartanrnmaz ve qairin ig dtinyastna niifuz

."lpRor.on. ABDULKAD|R KARAHAN"TN ANtstNA

maksadr kavranmazsa, ena bile yanhq inanqlar ve

ULUSIARABAS| D|VAN EDEBiyATt SEMPOZYUMU

Yine Karahan'a gore, genellikle diSerislAm iilkeleri ve halklanmn edebiyatlann-daki ortak temler iqlenmekle birlikte,bazilanrun soyledikleri gibi, Eski TtirkEdebiyah higbir zaman kiqiligini yitirmemiq,biEim ve kapsam bakrmrndan goze garpanbenzerliklere ra$men, him{iyle taklitei birkarakter taqrmamrqhr. Gergi nazlm qekil-lerinde benzerlikler bulundu$u, edebi tirr-lerin ortak yanlanmn a$rr bash$ bir gergek-tir; ancak ne Turk kaside, gazel, musammatve diSer nazlm qekilleri Arap ve Farsrn aymisimdeki manzumelerinin tumii ttimiinetaklididir; ne de Krrk Hadis, Maktel-iHuseyin, Mevlid, Siyea Hilye, SAkinAme,'$ehrengiz vb. leri oteki islAm rilkeleri ede-biyatlanndaki bu tirrlerin kopyalan duru-mundadr. Birgok defa konulann aynl adlarrtaqrmalanna bakrp aralannda farklar bulun-madr$ru, hatta bdyle eserlerde plAn vediizen biribirine Gok yakrn olsa bile,yazarlann etki alhnda kalmrq olmalan birtarafa, onlarm eqdef,erde ve ozdeq olduk-lanm soylemek miimkiin degildir. Sozingeliqi mesnevi konulanndan yusuf veZileyha, Ferhat ve $irin, Leyla ve Mecnungibi en gok tamnan ve orneklerine tesadtifedilenler arasrnda yaprlacak bir karqrlaqhr-ffi?, gortiqiimi.izti bir bagka yondengtiqlendirme$e elveriqlidir." (Karahan, 1980:xr)

Eski edebiyatrmrzrn milli olugununonemli bir delili de, hocamrzrn ifadesiyle,"milletimizin en biiyiik manevi servetleri,saadetleri ve felaketlerinin -hayat ve tabiaholdu$u gibi aksettirememesine, samimiyetigelenek ve zaruretlerle zedelenmig olmasr-na ra$men- altr yiz yrl KlAsik TiirkEdebiyah veya daha yaygn tabiriyle DivanEdebiyahmn sesinde ga$ldamrq olmasrdrr."Karahan'a gore, bu edebi qevre yalmz Ttirk

dindar biranlahmlar

ir". (Karahan, 1980: 39)

Karahan, eski edebiyattmrztn statik biri oldu$u, gtinltik hayatla ve realite

fiqkisini Adeta kestigi ve igine kapanrkmunu korudu$u yolunda beyanda

bulananlara da qiddetle kargr grkar.Hocamrza gore, bu tirr de$erlendirmelerde

4"6ulur,ar,la. bu edebiyatrn biinyesini,.geliqmesini ve ig di.inyasrm dikkatli bir qek-ilde incelememiqlerdir. Gergi ilk bakrgta bazrsoylenenleri do$rular gortinen belirtilerrnevcuttur; ancak dikkat edildi$inde gonile-cektir ki hayat olaylanrun da, psikolojikgarsnhlann da, temas edilen qevrenin de buedebiyattaki yansrmalannr miigahedeetmek o kadar da zor deSildir. Gergi ondakirealite, soyut ve mutlak gibi goziiktir. Drqolayla4, biraz minyatur karakterinde mrs-ralara akseder; ama bunlarrn altlarrndahayat, tabiat, insan vardu demek, hayalmahsrilii bir iddia sayrlamaz. (Karahan,1985:779-720)

Karahan'a gore, kullanrlan ortakmalzeme, tema ve geleneSe ra$men, eskiedebiyahmrzrn kendine has milli bir karak-teri bulunmaktadrr; zira eski edebiyahmrzdestanlarr, y azttlan, amtlan, divanlarr, mes-nevileri, qeqitli inqa koleksiyonlan, kom-pozisyonlarr ve diSer sayrya gi.iq sr$ar telifve terctimeleriyle eskimiq; fakat ihtiqamh biredebiyathr. Dolayrsryla, imrenilme$e de$erhayal inceli$nin, derin duygulann, engindtiqtincelerin uruntidiir. Bu edebiyatta ozel-likle islAm ktilttirii ve ruhunun serveti, iqAlemi, zevki ve heyecanr yaqamaktadrr. AmaTtirk'tin kendine ozgi.i duyarhSr, gizelhuyu, dunya gortiqii de, kabuk alhndaki ozgibi, onun ig dokusunda uyumaktadrr.(Karahan, 1980: XII)

1 9

"PROF.DR. ABDULKAD|R KARAHAN"IN ANISINA ULUSI.ARARASI DIVAN EDEBiYATISEMPOZVUMU

g"

n

milletinin deSl zaman zaman/ biittrn beqericemiyetin bir bakrmdan mah olma$a hakkazanmrq btiytik sanatkArlar do$urmuq veyetiqtirmiqtir. (Karahan, 1996:'1,5)

Karahan, KlAsik Edebiyatrn belli baqhozelliklerinin yanr srra, gtintimiiz insamaqrsrndan var olan bazr zorluklan flzerindede durmuqfur. Hocamtza gore, eski edebiy-ahmrzrn sanat gortiqtinri, diinya ve hayatanlayrgmr iyice incelememiq, onu oz benli$iiginde ozenle tammamtq olanlann qofun-lu$u gergekten, btiyiik ve zengin birktilttirtin uzun yiizyrllardan gelen vezamanla geliqen niteli$ni, onemini, gizligtici.inti kavramakta gtigltik gekmektedir.Dilinin sade Ttirkgeye nazaran hayli kanqrkve a$dah olmasr kolayca anlaqrlmasrnrgtiglegtirmekte, bu da bilhassa genq kuqak-lann bu metinleri anlama ve de$erlendirmehususunda yeterince qaba harcamalarrmengelleyici bir rol oynamaktadrr. Ayrrca,iqledigi konular da gof,unlukla, bugtinki.ikuqaklarrn ilgisini pek o kadar Eekecek ttrr-den de$ildir. Yeterince islami bigiye sahipolmadrkga, ozellilkle tasawuf hakkrndakikaynaklardan belli miktar bilgi saSlan-madrkga, bu edebiyatrn metinlerindenyeterince yararlanmak kolay olmamaktadrr.Baqta artz vezri ve kafiye bilgisi olmaktizere bazr teknik bilgilere az gok sahipolmadrkqa da KlAsik Edebiyahmrz ve onunbaqanh temsilcileri hakkrnda soyleneceksozlerin onemli bir krsmr havada kalacak"inandrncr ve gergekgi olmaktan nasibini ala-mayacaktrr. (Karahan, 1986: L4-15)

Karahan, ttm zorluk ve imkAnsrzhklararaimen Kldsik Edebiyahmrzrn lAyrk olduf,-utaktiri gormesi hususunda hayli iimitvardrr;zira hocamtza gore, KlAsik Ttirk Edebiyah,1839 Thnzimat'rnr izleyen yenileqmelerkargrsrnda arka plAna itilmiq olmasrna ra$-

20

men bilhassa Anadolu'da canhh$nryitirmemiqtir. Birgok qai4, atalardan miraskalan bu ktilttrr hazinesini koruma yolundaeser vermekte devam etmiqtir. Bunlarqevrelerinden ilgi de gormiiqler, bazrqehirlerimizde, eserleri giiniimiizde bilegelenek ve goreneklerine ba$h ailelerinkiitiiphanelerinin stisi.i olmakla kalma-yarak, ya;nnlanma tAlihine de ermiqlerdir.(Karahan, 1991,:5)

Karahan, KlAsik Edebiyatrn sadeceyaprsrna/ sahip olduSu zenginliklere veyagiiniimiiz insam igin var olan kimi zorluk-lanna dikkat gekmekle yetinmemiq; aynrzamanda b6yle bir zenginlik karqrsrndakisorumluluklanmlzr da hahrlatmrq ve neleryapmamz gerekti$ini aynca belirtmigtir.

Buna gore, KlAsik Edebiyahmrza, ktiltii-riimtiziin en verimli hazinesi gibi bakmak,onu bilim yontemleri ve tiikenmez bir ener-ji ile incelemek ve araqtrrmak baghca gdre-vimizdir (Karahan, 1"980: XII) Bir nevitoprak alh madenlerini andrran ve fikir fab-rikalannda iqlenip milli servet piyasasrnagrkarrlmasr gereken eski edebi varhk-lanmrzr, kendilerine lAyrk mermer kaideleriisti.inde ve esash surette tilke genqli$ine,umumi efkAra agmak bir gorev, hatta birborqtur. (Karahan, 7996: 75)

Prof. Dr. Abdiilkadir Karahan'rnGiiziiyle Klisik $airlerimiz

Karahan'rn daha ziyade "KlAsik TtirkEdebiyatr" olarak adlandrrmayr tercih ettif,iedebi devremizin qairleri, yine hocamrztn ",

milli kriltiir a$acrmrzrn, dallan ve bereketlimeyvalarr, a$aglan sulayan, giqeklendirenqahsiyetleri, kolayca sayrlamayacak kadargoktur." (Karahan,l 987 : Y)

Yine Karahan'a gore Kldsik Edebiyatrmrz;kapsadrf,r her konuda, ozellikle qiir alamn-

"pRoF.pR. ABD0LKAD|R KARAHAN"TN ANtStNAULUSLARARASI D|VAN EDEB|YATI SEMPOETUMU

i da, gergek anlamryla biytik ve deierli qah-siyetler yetiqtirmiqtir. DeSiqik nazrm qekil-lerinde, hirlerde ve temlerde olsun; dil,iislfip ve ifade bakrmlanndan olsun, heryerde ve her zaman kendileriyle ovtinebile-ce$miz isimler bir hayti fazladr. AhmedPaqa (o. 1,497), Baki (o. 1600), FuzOli (o. 1556),Bagdath R0hi (d. 7605), geyhiilislAm yahyA(6.1.6M),Nefi (d. 1.635),Naili (o. 166D, Nabi(ii. 1712), Nedim (d. tT30), nihayet geyhGalib (6. 1799) ve daha bu qahsiyetlere ben-zer onlarca isim ilk anda akla gelenlerdir.(Karahan, 1996:5)

Yukanda ornek olarak verdiii, hattaakademik hayah boyunca ele aldr$r pek gokqairin yaru stra hocamrz, "Nef i Divam'ndanSegmeler" adh eserinin onsoztinde, "ilk

genglik giinlerimden beri KlAsik Turk$iirinin dehAlanndan tigti, en gok sevdikler-im ve en fazla okuduklanmrn baqrnda yeralmrqtrr. Bunlar Fuzfili (1480-1556), Nefi(7572-1635) ve Ndbi (t64L-1712)'dir." demek-te ve Adeta, KlAsik giir bahgemizin bir-birinden gilzel gigekleri arasrndan kendizevkine has bir demet yaph$rnr belirtmekte-dir. (Karah an, 1992: YII)

Eserleri gozden gegirildi$inde, bu iigismin hocamrzrn gahqmalanrun da a$rrhkmerkezini oluqfurdu$-u, aym zamanda buqairlerin her birinin hocamrz ile ortak yan-lan oldu$u ve onun goziinde ve gonliindekendine mahsus yonleriyle yer ettiklerigori.iltir. Orne$in Fuz0li iqienhli, hrizmi veilmi disipliniyle; Nefi zekili$, kendine olanagn gtiveni, kendini hemen her vesileyle6vme veya dne grkarma iste$iyle; NAbi isedaha ziyade aynl muhitin qocu$u olmasr,hiikiim vermeyi seven ve vakur yaprsrylaone grkar. Hocamz, bu isimlerin her birinikendi qartlan iginde ve kendilerine mahsusyonleriyle ele almrq ve de$erlendirmiqtir.

Ilmi hayah boyunca birgok klAsik qairtizerinde durmuq olan hocamrzrn, bunlanntamamrna iliqkin goriiq ve de$er_lendirmelerini vermek gahqmamzln slnlr-lanm hayli aqaca$ndan, yine hocamrzrnifadesiyle oncelikle "...ba$msrz olarak ayrr-ca bahsetmek durumunda oldu!-u..." isim-leri, yaqadrklan ytizyrla gore gruplandrr-mak, hocamzln yuzyrl hakkrndaki de$er-lendirmelerine yer vermek ve kitap gaprndaele aldr$r qairler iizerinde nispeten ayrmhhbir qekilde durmak suretiyle bilgi verilmesiyoluna gidilmiqtir.

, 13. Yiizyrl

Karahan'rn belirtti$ne gore 13. ytrzy:i',Ttirk kiilttir ve edebiyatr bakrmrndan,iizerinde dikkatle durulmasr ve ilgi ile ince-lenmesi gereken onemli bir donemin ozel-liklerine sahiptir. Bu yijrzytl sadece siyasi vesosyal hareket ve geliqmelerin yoSunlaq_masr ile d"Eil, aynr zamanda Anadolu'damilli dilin ilkbahar gigeklerinin agrldrgr,duygu ve di.iqi.ince ufkunun geniqleyipzenginleqti$i, KlAsik Edebiyatrn ilk mey-valanmn yetiqtigi bir donemdir. (Karahan,1985:126)

Hocamrza gore, bu ynzyl edebiyahmnkarakteristik vasrflarrnrn baqrnda, onuntasavvuf ve kahramanhk konulannr onplAnda iqleyen bir ktilttir mirasrru devamettiren ozelliklerinin geldi$ini soylemekyanhg olmayacaktr. iran tasawuf qiirinin deetkisi, sayfalan arasrnda teneffus edilen vekldsikleqmeSe yonelen eserlerin yaru baqrn-da, azgok dtinya nimet ve zevklerini deunutmayan parqalara tesadtif edilmesi,genel gdri.ini.imi deSiqtirmeye yeterliolmaz. Aynca din duygulan ve kahramanhkiqtiyAkrnr igeren, go$u mesnevi nazrm gek-linde yazrlmrq gazavatnAmeleq, yahut bir

21

"pRoF.DR. ABDULKADiR KARAHAN'IN ANrsrNA ULUSTARARAsI DivAN EDEBiYATI SEMPOZYUMU

nevi menkrbe ve hamAsi yaqam oyki.ileri de,kaynaklarrm daha eski ddnemlerden almrqya bu yizyida, ya da daha sonralanyazryagegmiq olup bu ea$n edebi tablosu hakkrn-da, goriig belirtme$e yardrmcr olmaktadrr.(Karahan, 1985:126)

DehhAni (o. ?)

Karahan, "XIV Yi.izyrl Sonlanna KadarTiirk Kiilti.iri.i ve Edebiyah" adh eserinde, 13.yil.zylJda klAsikli$e yonelen ve asnn klAsikgiir geleneSinin ilk temsilcileri olarak dakabul edilebilecek belli bagh isimlerini say-drktan sonra, bunlardan Ahmed Fakih veSultan Veled'in eserlerinde, genellikletasawufi neqvenin hAkim oldui-u tespitiheyer verir. Hocamtz, DehhAni igin ise boylebir durumun soz konusu olmadrSrnrbelirterek" bilhassa bu yoniinden hareketlebazt araqhrmacrlann Dehhani'yi "...KlAsik

Edebiyahmrzrn mecazlannt, mazmunlartnr,mefhum ve sanatlannt usul ve gelene$euygun bir qekilde ve baqan ile kullanan ilksanatkAr" kabul ettiklerini ifade eder. Buyay$n kabule kahldl$ anlaqrlan Karahan,Dehhani'yi ayrTca, dini ve tasawufi endiqel-erden uzak bir qekilde, aqktan, qaraptan,biilbiilden, gtilden, servi boydan, dudak,diq, inci, mercan gibi birbiriyle mtitenasipkelimeleri bir araya getirip bir sanat zevkinigeliqtirme qabasrndan kaynaklananAnadolu $iirinin, ilk 6zgi.ir ve becerikli qairisayar. Bununla birlikte tam bir bilim adamrsorumlulu$u iginde ve her zamanki gibiihtiyah elden brrakmayarak, "...onun datasawuf konusunda qiirler yazmtq olmasrda ihtimal drqr de$ildir.", ifadesine yer verir.(Karahan, L985: 153, 158)

$eyyAd Hamza (o. ?)

Karahan'rn tizerinde durdu$u ilk KlAsikEdebiyat qairlerinden biri de $eyyAd

22

Hamza'drr. Hocamrz, $eyyAd Hamza'yr"Anadolu Ti.irk Edebiyatrnrn ilk donem qair-

lerinden, tasawuf bilgisi sa$lam ve qa$ntnkiilti.iri.ine sahip bir goni.il ehli" olaraktamtrr.

Karahan'a gore baqta L500 beyti aqkrnYusuf ve ZelihA mesnevisi olmak izere,giniimtize kadar ulaqmrq ve bilinmekteolan manzumelerinden anlaqrldr$na gore

$eyyAd Harrrza, siinni inanqlara ba$h, qeriat

ahkAmrm gok iyi bilen, tasawuf zevkindende yoksun olmayan ve Hz. Peygamber'esonsuz derecede saygrh ve hayran birqairdir. (Karahan, 1985: 159)

L4. Yiizyrl

Karahan'rn tespitiyle L4. yiizyrJ., KlAsikEdebiyatrn kaidelerini, mazmunlannrtemellendirip geliqtirdi$i ve konularrntgeniqli$e kavuqturdu$u bir donemdir. Bu

yiazy{da hemen btitiin Anadolu merkezqehirlerinde, klAsik nitelikte bir isldmi-Ti.irkEdebiyah gevresi do$makta, qehirler arasln-da Adeta bir ktiltiir iisti.inltiSii rekabetiarzusu sezilmekte, genellikle halkr aydrn-latrcr, milli ve dini duygulara ba$layrcrkonular iqlenmekte idi. (Karah an, 1985: 21'4)

Bu ytizpl qairlerinin hemen hepsi aruzveznini kullanmrg ve iran edebiyatrnrnnazrm qekillerini benimsemiqlerdir. Konularda iran edebiyatrna qoiunlukla benzemek-tedir. Bununla birlikte konulan iqleme tarzrve hayal di.inyasr bakrmrndan farklar bulun-maktadrr. Hele dil tamamiyle millidir. Buyiizy:Jda kullamlan Ttirkqe, ondan sonrakiyizy{lara gore gok daha sade, milli ruhauygun ve anlagilmasr daha kolaymeziyetlere sahiptir. (Karahan, 1985: 2L5)

Ytizyhn genel karakteristi$ini bu vb.ifadelerle tespit ettikten sonra geqitli Ttirk

,,

"PROF.DR. ABDULKADiR KARAHAN"IN ANISINAULUSIARARASI D|VAN EDEB|YATI SEMPOZYUMU

WTk;

bahalanndan birqok isim iizerinde durmuqotran hoc.1mrz, yijzy:Ja iliqkin son bir tespitolarak, "tilkemizde, dilimizin edebi, ileri birkiilhir ve yan dili olmasrm daha cok buffizyrlda yetiqen sanatgilarrmrza ve onlanni$serlerine borglu olduSumuz" de$er_,lendirmesinde bulunmuqtur. (Karahan,.985: ?20)'' Aqrk Paqa (o. 1333)

Karahan'a gore Aqrk paqa, edebiyahmrz_da tasawuf alamnrn ilk briyiik mtimessil_lerinin baqlarrnda gelmekte;i.. O.,,rr,'"rur-

'', lerinin hacmi de, onemi de kendinden onceTi.irkqe yazmry olan Anadolu qairlerini aqar.Onun, kendisinden sonra gelip de dinl ede_biyatta isim yapmrq bazr tamnmrq qeriat vetasawuf qairleri tizerinde, mesela 15. ynzyil'baqlarrnrn tinlti isimlerinden StileymanQelebi ile Yazrcro$lu Mehmed gibi hoca veqeyhlerin eserlerinde etkileri gortilmektedir.

Hocamrza gote, aruzveznini kullanmadakendilerinden oncekilerden biraz dahabaqanh oldu$u soylenebilecek olan AqrkPaqa'nrn gazelleri de, Anadolu TtirkEdebiyahmn geliqme safhalannda onemlibir merhaledir. Baqka eserleri de bulunmak_la birlikte en fazla Garib-nAme'si meqhurolmuqtur. Kuvvetli bir tasavvuf inancriqinde, o$etici dugiince ve o$titleri de halkaulaqhran bu kitap, gergekten halk i.izerindeolduiu gibi aydrnlar gevresinde de etki venufuzunu uzun asrrlar kaybetmemistir.(Karahan, 19BS:226)

Kadr Burhaneddin (o. 139g)

, Karahan, qairlikle sultanh$ kiqiligindebirleqtirmig olan Kadr Burhaneddir,,i ,,14.yld.zyiln ikinci yansrnda Anadolu,da veAzeri yazt lehgesi ozellikleriyle eser vermigonemli ve ilgi qekici bir sima" olarak tamhr.$airin Ttirkqe Divam, hem edebiyahmzdaki

ilk divan orneklerinden biridiq, hem de onu,Azeri Ttirk Edebiyahnrn ilk btiytik qairleriaraslna yerleqtirmiqtir. Kadr Burhaneddin,ingeniq bir sozhik kapasitesi vardrr ve vezinaksakhklarma ra$rnen dile hAkimdir. Tuyugnazrm qekline de ilk defa onun divamndarastlanmrqtrr denebilir. Canh, samimi vetesirli bir rislfrba sahip olan KadrBurhaneddin'in qiirlerinde tasawuf zevkj,anlayqr ve ktilhirti de hayli kuwetlidir.

- Hocamrza gore Kadr Burhaneddin igin,

devlet idaresindeki cesaret ve zekasr,ilimdeki gayreti, qiirde de zardfet,samimiyet, rislirp ve kabiliyeti ile 14. ynzylsonlannrn de$erli qahsiyetlerinden biridi4demek mtimktindrir. (Karahan, 79gS: 261._262)

Nesimi (o. 1418)

74. y:i..zyrl Azeri sahasrmn coqkun ve etk_ili qairlerinin baqrnda gelen Nesimi,Karahan'rn ifadesiyle, "$iirlerinin yayhqr vetamnmasr bakrmrndan biihin KlAsik TiirkEdebiyahmn tasawuf koluna maledilmiq onplAnda gelen bir sanatqrsldlr." (Karahan,1985:237)

TiirkEe Divaru'ndan baqka Farsga Divanrda bulunan qail, bu her iki btiytik dile dehakkryla vdkrftrr. Azeri Iehgesi dzellikleriniguqhi bir tislfipla ve coqkun bir edA ilebaqarrh bir gekilde yansrtan ve oltim saat_lerinde de idealinden vazgegmedi$ianlaqrlan Nesimi, eserleriyle gonullerikazanmrq; yiizyrllarrn yrpratamadr$ unltiqairler arasrnda on sualardaki yerini almrqhr.(Karahan, 1985:238\

15. Ytizyrl

Bilindigi i.izere Anadolu'yu yurt edindik_ten sonraki ddnemde edebi hayatrmrz 13.ytizylJda geliqmeye baqlamrqhr. Karahan,a

23

"pRoF.DR. ABDULKADIR KARAHAN"IN ANrstNA ULUSLAFARASI DivAN EDEB|YATISEMPoeTUMU

gore bu geliqme, ozellikle 14 ve 1.5. yizyilar-da giiqlenmiq ve nihayet 16. yi.izyrlda alhnqa$nr yagamrqtr. Edebi dilin krvamrm bul-masl, nazlm qekillerinin iyice yerleqmesi,konularrn geniqleme ve zenginleqmesi,kelime ve tamlamalann aruzveznine uydu-rulmasrnda baqan saSlanmasr, mazmunlariizerinde hAkimiyet kurulmast ve ktsmen deolsa milli ve mahalli ruhun gltzel yansr-malanmn edebiyatta belirmeye baqlamasrvs. daha gok 15. yiizyrhn kazammlartdu.(Karahan, 1980:233)

Karahan'a gore, baqta Gtilqehri'ninMantrtu't-tayr'r ile Aqrk Paqa'nrn Garib-ndme'si olmak iizere bu asrrda kaleme ahn-mrq olan farkh edebi tirrlerdeki manzumeserle4, 1,4. ynzy{ Kldsik Ttirk Edebiyatrmngeligmesine katkr sa$lamrq olmakla birlikte,zenginlik ve geniqlik bakrmrndan L5. ytizyrl-da i.iretilenlerin seviyesine ulaqamamrqtrr.(Karahan, 1980:Vt1)

Yine hocamtza gore, bu yiazy:Jdamanzum dini edebiya! siyeq, hadis, maktel,mevlit, gazavat-ndme gibi geqitli edebi tirr-lerde, {izerinde dikkatle durulmak gerekenbir yaylma ve olgunlaqma gostermiq, hattabazr tirrlerde kendinden sonraki yiizpllardabile aqrlamayan bir dtizeyde olma duru-munu korumugtur. (Karahan, 1980: VLl)

Fatih-Avni (o. 1481)

Karahan'rn hakkrnda mtistakil kitapyazdrs, isimlerden biri de, aynt zamandasultan qairlerimizden olan Avni mahlashFatih'tir. Hocamrz, "Fatih,

$air Avni" adheserinde oncelikle Fatih'in giirleriyle ilgiliyaprlan bazr neqirleri kritize ettikten sonra,esas olarakve hayli aynntrhbir qekilde onunqiirleri ve gairli$ tizerinde durmuqtur.

Fatih'in qiirlerinin de$erlendirmesinebigim ozelliklerinden baqlayan Karahan'a

24

gore, bazr kusurlarrna raSmen Fatih'invezinleri kullamq tarzr oldukga baqanhdrr.Hele bir de devrinin nazrm dili ve Ttirkqekelimelerin aruz v eznine uydurulmasrndakizorluk dtiqiinnli.ir, bazr kuwetli qairlerin bileaynl zorluklarla karqrlaqtrklarr ve aynlaksakhklan miibah gordi.ikleri hatrrlamrsa,Fatih'in arrtz vezrrine hAkim oldu$unusoylemenin yersiz olmadr$ kabul edilir.(Karahan,1954: 10)

Hocamrzrn tespitine gore Fatih, kafiyemevzuuna da, orta derecede bir qairdendaha kuwetle ve dikkatle tasarruf ede-bilmiqtir. Dolayrsryla onun kafiyeleri umu-miyetle saSlamdrr ve iyi seqilmiglerdir.(Karahan, 1954:17)

Fatih, qiirlerinde edebi sanatlara yer ver-mekle berabet bu hususta bazr qairlerinyaphtr gibi iqi ddeta baqtan baqa kelime can-bazhSrna kadar gottirmemiqtir. O da, qiiph-

esiz, srkga bu edebiyatrn bi.inyesi gere$olarak suniliklere, edebi oyunlara ve sanat-lar adma samimili$i fedaya kaymrqhr; ama okadar fazla de$il. (Karahan, 1954:19)

Fatih'in ancak bir divAnqe mahiyetindeolan qiirlerinde, eski edebiyahmrzda haylionemli bir yeri bulunan krssalal, efsanelerve hikAyelerle bunlann kahramanlanna daaqrk veya kapah imalar bulunmaktadrr.(Karahan, 1954:20)

Fatih, dil ve i.islfrp cephesinden de, qir-

lerinde devrine gdre bir otorite sayrla-bilmekten uzak olmakla birlikte, bi.isbtitiinihmal edilecek bir qair de de$ildir. Ondahdkim olan umtrmiyetle kitabi dildia yanikAsik Osmanhcadrr. (Karahan, 1954: 22)Fatih'in i.isltp ve ifadesi aEkhr, aynca belA-gat ve fesAhat kaidelerine de uygundur.(Karahan, 1954:23)

Karahan'rn belirttifine gore, altr dil

1

"PROF.DR. ABDULKAD|R KARAHAN"IN ANISINAULUSI.ARARASI D|VAN ED EBiYNTI SCNA POZYU t[,t U

,lt

h.ildigi hakkrndaki rivayetleri inamhr say-ffiasak bile, Fatih'in Arapqa ve Farsqa'yr bu

*dillerde yazr yazabilecek kadar iyi bildigi"dof,rudur. Hassaten lirik ve didaktik iranEairlerinin eserlerini asillanndan zevkle vedikkatle okudu$u ve kendi gazellerindeftunlann kuwetli tesiri alhnda kaldr$ da

, qtiphesizdir. (Karah an, l9S4: 23)

Yine hocamrzrn tespitine gore, LS. yuzyrl:'; qiirimizin $eyhi'den sonra en biiytik i.istadr

giig ve yeni bir hava kazandrmrqhr.

Karahan, 1520-1516 arasrnd.a krrk altr yrldevleti baqanh bir gekilde yoneterek birgokzaferlere ulaqtrran Kanuni Sultan Siileymandevrini, aym zamanda "$iirimizin Altrnea$

" olarak adlandrnr. EdebiyatrmrzrnFuzfili BAki, Haydli gibi birinici srruf qairleriolan qahsiyetler de, onun htikiimdarhk yrl_lannrn adamlandrr. (Karahan, 79g0: 7)

76. ynzyl ayryrca, qiir ve sanat alanlanndada milli ruhun canlandr$ ve kendi di.iqtincegevremizi iisttin gormek eSliminin eser_lerde belirtilerinin muqahede edildifi birdonemdir. Ttirk giirind e 16. ynzyildan baqla_yarak bir kendine dontiq, yerli konularr' iqleyrq, yerli olaylan dile getiriq devri baqlar.Firdevsi, Nizami, Hdhz, Sddi, CAmi gibiiistadlara gerekli ba$htrk ve saygl ihmaledilmemekle birlikte, Ttirk qiiri kendinimtistakil gdrme$e gahqr. istanbul kuwetleqiire girer. Tuyu$ gibi daha onceden qiirim_ize giren milli nazrm qekillerine yenilerikahhf, konular zenginleqir. Sonug olarak veyine hocamrzrn ifadesiyle arhk Ti.irk qiiri,"Giin ortasrnda giineq" sayrlrr. (Karahan,1980: 41)

Kanuni-Muhibbi (d. 1566)

Bilindigi tizere 16. ynzyln Ttirk qiirininalhn ga$ olmasmda en briytik Amil, devrinpadiqahr Kanuni'dir. Hocamzrn de$er_lendirmesine gore, Muhibbi mahlasrvlaTtirkEe ve Farsga ytizlerce gazelyazm,q oiur,Kanuni, bizzat iyi bir qairdir ve o, sadece birqair olarak kalmamrq, briyiik bir qiir sever vesanat korur sultan olarak da tarihegeqmigtir. (Karahan, 19g0: 39) Kanuni bumeyanda, zaman zaman bazr qairlerle soh_betlerde bulunmuq, qiir eleqtirmeleri yap_hlq, qairleri stirekli teqvik etmiq,mazumelerine nazireler yazdrmrg, kendiside baqka qairlere nazireler vazmrstur.

,. gazellenne etki etmiqtir. Her ikisinin aynlmuhitte, aynr zamanda yaqamrq olmasr,birinin sultan, otekinin vezir bulunmasl

rl. hasebiyle bu ozellik, etkinin icabrndai. karqrhkh olabilece$ni de mantrkenr.: diiqiindtiri.ir. (Karah an,19E4: 26)

Fatih hakkrnda son olarak, qairin beyit vemrsralan arasrnda FuzOli'yi ga$nqtrranorneklerin bulundu$unu, hatta

"bu tiir' rirneklerin gok olmasrna ra$mery Fuzfili'nin

Fatih'in tesiri alhnda kaldr$r tarzrnda biriddiamn ileri stiri.ilemiyece$ni dile getirenhocamrz, bu benzerli$n, her iki gairin deayru iran qiiri kaynaklanndan igmiq olmalarrnedeniyle mtiqterek tesirler almu olmalarm_dan ve her iki ruhun da lirizme, btivi.ikltik_lerine gtivenmeye, aqln hislili$e hemenhemen aynr derece meyilli gozi.ik_melerinden kaynaklanmrq olabileceSinibelirtir. (Karahan, L9S4: Z7-2g\

16.Yizyil

KlAsik Ttirk giiri, 14. ynzyllrdan baqla_yarak once beyliklerin, sonra da OsmanhImparatorlu$u'nun hAkim oldu$u bolge vetilkelerde geliqmesini stirdtirmiis, istun_bul'un fethi ve imparatorluk smulannrn 16.yi.izyrhn ilk yansrnda, Ba$dad'dan Belgrad'akadar geniglemesi, bu edebiyata da u"-r,i Ui.

25

"PROF.DR. ABDULKAD|R KARAHAN"IN ANISINA ULUSLARARASI D|VAN EDEBiYATI sEMPozYUMU

Bizzat devlet baqkamrun qiir ve sanataverdigi onem, bu alanda birgok de$erliismin yetiqmesine yardrmcr olmuq,padiqahrn qiir ve sanata karqr beslediSi sevgive e$lim, vezirlerini de hareket ve heye-cana getirmiq, onlar da qiirden anlasrn veyaanlamasrnlat, bu hususta teqvikqi davran-mrglardr. Bunlara beylerbeyi, niqancr vedefterdar gibi farkh devlet kademelerindendaha pek gok devlet gorevlisi kahlmrg vetiim bu gayretler sonucunda 16. yizyil, herbakrmdan bir alhn gai olmuqtur. (Karahan,I9B0:40-41)

Fuzffli (o. 1556)

Fuzfili, Karahan'rn en gok sevdigi,uzerinde en qok durdu$u, hakkrnda enfazla gahgma yaph$r isimlerin baqrnda gelir.Fuzfili'yi, "Buyuk

$air", "Kalp

$airi", "KlAsik

Edebiyatrmrzrn biyuk qairi", "Tiirklerin

buyr.ik qiir dehAsr", "KlAsik Turk Edebiya-trmn buyiik lirik qairi" "Edebiyahmrzrn egibulunmaz simasl", "KlAsik Edebiyahmrzrnbirinci srmf egsiz bir kalp qairi", "Dtinya ede-biyahmn ilk safta mistik-transandantal- birsanat dehAsl", "$iirin, aql.:rn, fikrin, ahlak vefaziletin hakiki bir mimessili" vb. bir-birinden gtizel nitelemelerle anmrq olanhocamrz, FuzCrli'nin do$du$u yeq, oltimi.i vemezan meselesi, qiirleri, mektuplart ve saireserleri iizerine birgok gahqma kalemealmrqtrr. Bununla birlikte, gair hakkndaki enkapsamh gahqmasrru, "FuzOli-Muhiti, Hayatrve $ahsiyeti (istanbul 1949, Ankara 1989,1995, istanbul 1996)" adh monografisiyleyapmrqhr. Karahan'rn, kayna$ unlu Fransrzedebiyat tarihgisi G. Lanson'a kadar uzananedebiyat tarihi anlayqrna baih olarak hazt-ladr$ ve temeli doktora tezi olan bu eseri,deSerini ve onemini hah korumakta olupFuzCrli ile ilgili araqhrmalarda vazgegilmezbir kaynak durumundadrr. (Bilgin, 2006: 20)

26

Hocamrz, bitip ttikenmekbilmeyen azmi,merakr ve gayretiyle Fuz0li i.izerindeki qahg-malanna eserin neqrinden sonra da devametmiq, ulagh$ yeni bilgileri makaleler gek-linde neqretmiq, bunlan muhtemelen qartlarsebebiyle eserin diger baskrlarrna istedi$oranda alamamrqsa da, sorumlu bir bilimadamr titizlifiyle gerekli ahflarr yapmaksuretiyle okuyucuyu bilgilendirmeyi ihmaletmemigtir.

Karahan, bu gahqmasrnda bittin islamAlemini tarihi ve coSrafyasr ile birliktegezmiq, Adeta oralara Fuzfili'nin goztiylebakmaya gahqmrg, ardrndan qairin eserleriiqinde dolaqmrqtrr. Hocamrz ayflcaFuzfili'nin qahsiyetini ve psikolojik duru-munu da uzun ugraqr ve emek sonucuulaqh$ anlaqrlan bilgi ve yontemleri ince-den inceye de$erlendirmek suretiyle engenig qekilde vermiqtir. (Yavuz,2006: 46)

Karahan'a gore qairimiz, F:uz0.li mahlasmrsadece "Arsrz, hilAf-r edeb, boqbo$az"anlamrna geldif,i ve bu suretle adaqhkendiqesinden kurtulduiu igin d"$il, fazl'tnqo$ulu olarak, "Btittin ilim ve fenleri nef-sinde toplamrq" anlamrna da geldi$i ve"zamanlnln bir tanesi" olmak yolundaki igarzusuna uygun driqtti$ii igin seqmiqtir.(Karahan, 1996:361)

Hocamz, FuzCrli'nin ilk genqlik yrllann-daki giire olan kabiliyeti ve bu kabiliyetiilimsiz geliqtiremeyece$ni farketmesini quifadelerle de$erlendirir:

"FuzCrli, yrllarrn i.istuste katlamqrnr bek-lemeden qiir ikliminde bir gehsuvar gibi atoynahyor ve yavaq yavaQ nazmlrun dvdze-siyle Alemler doluyoq, qohreti dort bir tarafayayrhyordu. LAkin geng adam gabucak his-setti ki kuwetli ve sa$lam bir akademik tah-sil olmazsa, sevda ve genglik hevesiyleqakdr$r gazeller, gunun birinde kuru birer

.IPBOF.DR. ABDOLKADIR KARAHAN"IN ANISINA ULUSLARARASI D|VAN EDEBIYATI SEMPOETUMU

$anlmak, akli ve nakli btittin ilimlerden

kabiliyetinin elveriqli oldu$u payr almak

$erekti." (Karahan, 1996: 1,61)

hAlinde zaman rizgdrryla savrul-

*igu mahkumdur. Oyle ise derhal ilme$ia-i Isnd Ageriye'den olan FuzOli,bazrlannrn iddia ettiii gibi koyu bir qiidefildir. Hiqbir zamarr gali. bir qiiliii onamaletmek dogru olmaz." (Karahan, 1996:254)

Fuzfili 'nin, eserlerinde herhangi birtarikah veya o tarikahn pirlerini ovmemiqolmasr, bazr araqhrmacrlarrn qairin ehl-i tarikolmadr$r iddiasrnda bulunmalanna yolagmrqhr. Karahan'a gore bu iddiaya katrl-mak miimktin de$ildir ve Fuzfili, bir tarika-ta maddeten mtintesip olmasa bile tasawufzevkini edinmiq, dolayrsryla mAnen ehlitarik bir gairdir. (Karahan, 7996: 264, 277)Yine hocamrza gore, esasen FuzOli'ye saf birmutasavvrftrr demek de zordur; zira otasawufu gonhinden fazla zekasryla benim-semiq, onunla sezmiq ve onunla iqlemiqtir.(Karahan, 1996:352)

Karahan, FuzOli'nin psikolojisi i.izerindede derinlemesine durmuq ve orijinaltespitlere yer vermiqtir. Buna gore gairinmizacr, "qizoti.im" yani iqine kapanrksanatkAr mizacr olup, bu mizacrn da"dtinyaya yabancr kalan idealistler" tipinedahildir. Bir di$er ifadeyle $air, iqinekapanrk, qikAyetgi ve aqrrr hissili$e elveriqlibir karakter yaplslna sahiptir. FuzCrli'ninbeden yaprsl ise dar omuzlu, narin, inceyaprlr, qabuk yorulan ve fazla yemek yesede kilo alamayan "astenik tip" yaprsrdrr.FuzCrli'nin sima bakrmmdan da pek cazipgoriinmedi$, kadrnlarrn raSbetini celbet-meyen bir gehreye sahip oldu$u kanaatindeolan hocamrz, eldeki resim ve minyatiirlerintam bir kesinlik ifade etmeseler de, bukanaatini pekiqtirdigi dtiqiincesindedir.(Karahan, 1996: 359 -360)

Hocamrza gore, Fuzfili'nin psikolojikmekanizmasrnda ruhi dri$imlerin, bilhassacinsiyei kompleksinin biiyiik izleri gori.in-

i$':j.ai.l!l'i.rt$!

'w!n''ifL

Monografisinde Fuz0li'yi butiin yon-

ileriyle ve aynntrh bir gekilde ele alan

;,Karahan, qairin turlu ilimlerdeki olgun-lu$,unu, onun devlet adamlarrndan, yorucuve brkhrro siyasi ugraqmalardan genellikleuzak kalarak tek baqrna yaqamasr ve hepokumakla vakit gegirmesine ba$lar.(Karahan, 1996: 165)

Hocamrz, Fuzfili'nin milliyetini tespitsadedinde birqok delil ileri siirdiikten veonun "O$uz boliiklerinden biri olanBayatlardan" olduSunu belirttikten sonra,qairin Turkge qiirlerinin Farsga qiirlerine olani.isti.inltiStinii de Ti.irk oluqunun onemli birdelili olarak gosterir: "Fuz0li'nin Ttirkge veFarsga divanlarr yan yana getirilirse, anadilinde yaz&$ divanrnrn, diSerlerinden gokiishin olduSu goriihir. Fuztrli, Fars dilindelisana kuvvetli hdkimiyetine ra$meniigiincii derece bir Fars qairi oldu$u hAlde,Tirrk edebiyatrnda ruh ve kabiliyetininzirvesine grkmrghr denebilir. Bu da onunTtirkliigrinun bizce gok parlak bir deliliaddedilmege lAyrkhr." (Karahan, 1996: 234-235)

Yine birgok delille Fuzfrli'nin mezhebikonusuna da aqrkhk getiren hocamrz, onunisnA Aqeriye'den mfrtedil bir qii olduSusonucuna varm4 ve bu qerqevede qu goriiq-leri dile getirmigtir:

"FuzCrli, yagr olgunlaqhktan sonra oyle birmezhebi gornq geniqli$ne kavuqmuqtu ki,orada artrk sinnilik, qiilik miicadele ede-mezdi. O Adeta mezhepler cidaline seyirci,yalnrz qia temAytilleri galip bir KerbelAmi.iterennimi olmuqtu. HaddizAtrnda Eii ve

27

"PROF.DR. ABDIILKADiR KARAHAN"IN ANISINA ULUSLARARASI D|VAN EDEB|YATI SEMPOETUMU

mektedir. $airin cinsiyet iggtidtistini.in derinbir kompleks hAlinde hemen hemen biittinomrii boyunca kuwetle etkili oldu$una,fikri ve dini inanqlannln bu cinsiyet heye-caniyle daima micadelede bulundu$unaeserleri tamkhk etmektedir. Ancak bu cinsiduygu, her zaman beqeri bir kimliklekarqrmrza grkmaz, bazen ti.irli.i elbiseleriEinde gortintiq, bazen de ilAhi bir yiikseliqedo$ru kanat Erpar. (Karahan, 1996:280,341)

Yine hocamrzrn tespitine gclre, Fuzfili'ninruhi hayatrrun geliqiminde en bariz olancephe, onun aglldrr ve bu ildhi kudreti,denebilir ki higbir Tiirk sanatkAn, Fuzfrliderecesinde geniq, lirik ve patetik olarakduyamamrq ve o nisbette bagarr ile teren-ntim edememigtir. (Karahan, 1996: 279)Dolayrsryla Fuzfili'nin gazellerinde baqtanbaqa duyulan ses; bu bazen giilen, bazen deaShyan aqkrnrn qa$rldayrqrdrr. Sevgilisinibazen etten ve kandan mtirekkep bir insanolarak bize anlatan gar, qo$u zaman onumistik ve aqkrn bir htiviyete ytikseltir.

Karahan'rn Fuzfill'nin aqkrna daia objek-tif psikolojik vesikalar olarak nitelendirdif,iqairin kendi qiirlerine dayanarak edindi$ikanaat ise Qu qekildedir: "Fuzfrli ilkgengliSinde ruhunun ta derinliklerinentifuz eden gayet qedit bir aqk firhnasr gegir-migtir.O devre gore maddi hAlde tezAhiireimkAn bulamryan bu aqtr<rn onda biiyi.iyebiiytiye, hapsedile edile ulvileqmig, yavaqyavaq maddi hAlden grkarak ilAhi bir aqkadoniiqmtiq olmasr ihtimali kuwetlidir."

Hocamrzrn belirttiSine gore bu konudaikinci bir ihtimal ise qoyle olabilir: "Fuz0li

gtizelli$e Agrkhr. Sevgilisi, hayahrun sonunakadar onda hAkim olan bir tek dilberolmayrp muhtelif zamanlarda karqrlaqtrirbirgok giizeller olabilir. O, kendi tek agkihtiyacrm, bu miiteaddid mevcudiyetlerde

28

tatmin etmiq ve belki de aradr$ gtizellikkemAlinin, bu parga parqa tezAhiirlerini bir-birine eklemiqtir." (Karahan, 1996: 290)

Karahan'rn ifadesiyle, "Edebiyatrmzrn

bi.iytik kalp qairi" Fuz0li'yi, giizelli$e keli-menin en genig manasryla cAn u gontildenAqrk olan bu baSr yamk Irak qocu$unu aqk,gol gi.ineqleri gibi yakmrq ve fakat qiirleriniBa$dat hurmalan gibi ballandrrmrqhr. ipti-dai malzemesini taqtan, topraktan, tahtadanalmakla beraber insam hayran brakan ustabir mimat mtihendisin eseri gibi, Fuzfrli'ninaqkr da beqeri heyecanlardan do$maklaberabe4 bir iisttrn ve miistesna hi.iviyettekarqrmrza grkmrq ve asrrlardan beri hi.izniin,merAretin, elemin, hiilya ve hasretin, qefkatve merhametin, nihayet ilAhi varh$a ldye-mut Thnn'ya olan baghhk ve hayranh$nifadesi olarak gontilleri, bir dliimstiz sultangibi biiytilemigtir. (Karahan, 1996: 305)

HAsrh hocamrza gore Fuzfrli, herhangi birtesadiiftin mahsulii de$il, monografisindeuzun uzun tizerinde durdu$u co$rafi, tari-hi, siyasi, dini, igtimai, iktisadi ve ktiltirrelbir servetin, bir durumun gocu$udur. Fuz0liayflca, Ravza-i Ddrii's-Seldm'da agan Tiirk

Eigeklerinin en giizeli, asrlar siiren zenginbir geliqmenin en nefis meyvasrdrr.(Karahan, 1996:134)

FigAni (o. 1532)

Asrl adr Ramazan olmakla birlikteTrabzonlu FigAni diye anrlan qair,Karahan'rn kitap gaprnda gahqh$,r bir di$erisimdir. 16. yiizyrhn ilk geyre$i sona erme-den istanbul'a gelmiq, diizenli olmamaklabirtkte iyi bir of,renim gormiiq, ozelliklegrame4 hekimlik ve edebiyatta ilerlemiq birsanatgr olan qairin divangesini hazrrlamaksurehyle hocamrz, hem onemli bir metinneqri orne$ vermiq, hem de kendi ifade-siyle, "Bu negir sayesinde FigAni ve qiirleri

IIiFROF.DR. ABDOLKADIR !!NBA!AI!]!N ANISINAULUSLARARASI DIVAN EDEBIYATI SEMPOZYUMU

tarafsrz, rahat ve gergef,e uygun

kaiqr son derece saygrh ve sevgi dolu bir

tavrr takrnan Karahan, FigAni'ye, hayatrrun

gekilde dtiqtinmek, yazmak ve yargrla-bulunmak hayli kolaylagmtqtr."n,1966:6)

frliBbgendiSi qairlere duydu$u hayranh$rvesilelerle dile getiren ve onlara

gok gene yaqta, korkung bir sonugladiinyaya gozlerini kapamrq olmasr, onusanat arutlarrmn kubbelerini stislemekimkAmndan yoksun brrakmrqhr. Bununlaberabe4, o yine de bu anrtlarrnpencerelerinde goz alan renkli camlar gibidikkatleri tisttine gekmekten uzakkalmamrqhr." (Karahan, 1966: O)

Karahan, gairin mizacrna iliqkin ise qutespitlerde bulunur: "FigAni anlaqrldr$nagore, geng yaqtan baqlayarak yagayrqrndaderli toplu olmayr dtiqiinmemiq,davraruqlarrnda baskrlardan kurtulmakqabasr iginde grrprnmrqtrr. Bu bakrmdan bil-imin gok gahqma, sabu ve siireklilik isteyensrkr dtizenine ayak uyduramamrq, bununyerine qiirin ozgiir ve iqe do$ma havasrnakaprlmrq, bu havayr sevmiq, benimsemiqtir."(Karahan, 1966: XIV)

iqte boylesi bir mizaca sahip olan Figani,bir yandan e$lence muhitlerinde sarhoqlukve baqrboqluk iginde yaqar ve grizellerpeqinde koqarken, bir yandan da sevgi veisteklerini gazellerinde dile getiriyoq,ga$mn btiyiiklerine kasideler sunuyor vegegimini de daha gok bu kasidelerden eldeettigi ba$rqlar ve kopardr$r gorevlerle saihy-ordu. (Karahan, 1966: XV)

Yine hocamrzln tespitine gore, Figaniayru zamanda, Necati'den beri gelen atasoz-leri ve halk deyimlerini kullanmageleneSine baSlilrk gosteren qairlerdenbiridir. Onun az kullamlmrq, hatta kullarul-mamlq garip hayallere diigkiinlti$tintigazellerinde ve ozellikle kasidelerindegormek miimktindtir. Ntiktelerinde dedaima buluq sahibi bir zekamn parrltrlansezilmektedir. Onun dil bakmrndan fazlabir titizlik gosterdi$ini soylemek kolaydeS,ildir; ama muhayyelesinin parlakh$,duygulanmn inceli$, yarahhqtan qair oluqu,

l$eng yaqta ve trajik bir gekilde sonaormesinin de etkisiyle olsa gerek, befreni iledcrma duygulanrun iqige geetigr bir psikolo-

ii iginde yaklaqmrqtrr. Dolayrsryla qairle ilgilidile getirdi$i beieni dolu ifadelerinin ardrn-da hemen daima, gizleyemedigi yo$un biraclma ve hatta hayrflanma duygusuhissedilmektedir. Karahan, hayranhk ve ac1-mayla kanqrk duygular iginde ele aldrf,rFigAni'yi, "Orijinal buluqlarr, ince hayallerive i.islOp gtizelliii ile KlAsik Osmanh $iiriningergekten gok beSenilmefe, pek baqarrhsayrlma$a def,er bir sanatgrsr" olarak takdimeder. (Karahan, 1966: O)

Hocamrzrn ayrrca, "Kanuni qaglbaqlanmn degiqik yaratrhqh, atak ve gokyetenekli bir qairi" olarak gordiiin FigAni,serAzdd mizacrmn da etkisiyle olsa gerekaym zamanda KlAsik Edebiyahn kah ve sta-tik kurallanna yer yer kargr gelmekten gek-inmeyen bir qairdir. (Karahan, 7980: M-45)

Karahan'a gore, FigAni eSer kendisinigekemiyenlerin iftiralanna ve ove 6ve gok-lere grkardrsr sadrazam ibrahim Paqa'rnofkesine kurban giderek asrlmamrq olsaydr,76. yldLzylJn ilk yarrsrnda yetiqmiq en biiytikgairlerimizle aym sanat tacmr taqryabilirdi.(Karahan, 1966: O-O) Bir diger ifadeyle veyine hocamnrn zanf iislfrbuyla belirtmekgerekirse, "Bu talihsiz qairin hentiz gazel-lerinin sanat bahqelerinde bir divan diizen-leme$e yetecek kadar gigeklenmek firsatrnabile eriqemedi$i beklenmedik bir zamanda,

29

"PROF.DR. ABDULKADiR KARAHAN"IN ANISINA ULUSLARARASI DIVAN EDEB|YATI SEMPoZYUMU

stirekli coqkunlugu onun qiirlerine bir bagkahava verme$e yetmiqtir. (Karahan, 1966:xxv)

Karahan, qairin bilhassa bir sonrakiynzytldaki durumuna de$nirken ise gude$erlendirmelerde bulunur:

"Figdni'nin qohreti ozellikle 16. yiizyilsonlan ile 17. ynzyida daha yaygrn gozi.ik-mektedir. Bu gaSda diizenlenmiq birgok qiirmecmualannda belli baqh gairler arasrndaFigani'den seqilmiq birqok kaside ve gazelgoriilmektedir. Bu gdhret daha sonralan dastiregelmig ve FigAni'nin bir iftiraya kurbangitmek suretiyle acrnacak bir sonuqla bitenhayah gibi, aqk ve coqkunlukla yo$ulmuqgazelleri de dilden dile, kuqaktan kuqaSagegmiqtir." (Karahan, 1966: XXVIII)

Hocamrz, FigAni ile ilgili son bir deier-lendirme olarak, onu ddnemindeki onemliisimlerle karqrlaqhrmrq ve bunu yaparkenqairin hayahmn genq yaqta son bulmasrnrbilhassa vurgulamrqhr:

"FigAni, KlAsik Ti.irk Edebiyahmn sanatanlalnqr iginde baganh bir qairdir. O, zamanzaman orijinal buluqlal, hayal inceliS vetislOp grizelli$i ile ilk plAndaki gaSdaqlanarasrna girmeSe hak kazanrr g6zi.ikiir. Aynryiizyrhn biiyiik sanatgrlarr olan Fuzfili,HayAli ve BAki derecesinde bir gair oldufusoylenemez; ancak hentiz olgunluk ve tamyetkinlik yaqlarrnr vasamadanoldiirtilmemiq olsaydr, belki o da, bu saydrk-larrmrz gibi edebiyat tarihimizin baqkoqelerini tutan kiqiler araslna girerdi."(Karahan,1966: XXV)

LT.Yij'zyrl

Siyasi ve toplumsal manzarasr haylikarrqrk gdriinen 17. ynzylda edebiyahmrztam bir gair bollu$u iqinde ytizmekteydi ve

Sabit, "Kaldrrrm taqlan alhnda birer qair var"derken haksrz saplmazdr. Bu qairler giirtrhuiqin, "alay alay qiirciler" ibaresini kullananhocamz, bunlarm hep birbirine benzedik-lerini ve iqlerinin gtiglerinin kendilerindenevvelkileri veya birbirlerini taklit veya tanziretmekten ibaret oldu$unu belirtir.Hocamrza gore, bunlarda ayrrca saf giirinsolugu da son derece hafiftif, hattahissedilmeyecek durumdadrr. Eski coqkunlirizm Adeta tiikenmiq gibidir. Dil ve tarihbalamrndan incelenmeleri de$erli ve yararheserler vticuda getirilmig olmakla berabersanat bakrmmdan artrk bir FuzCrli, bir BAki,bir Nef i aramak boquna olacakhr. (Karahan,1980:207-208)

Karahan, qairlerin bu yiizyrlda tasawufve hikmete yoneliqlerini de devrin bozuk-lu$uyla iliqkilendirmek suretiyle izah eder:"Devrin bozuklu$unu goren ve kottrli.ik-lerin, zorbahklann karqrsrnda kahndr$ndabunlarr yenemeyen; fakat hakkr, doiruyu,gpzeli isteyen akh baqrnda birqok insan,tasavvufa, hikmete yaplqlyor, o vadiyedoktilerek sakin, lAkayt bir hayat felsefesiylekendilerini tatmin etmek istiyorlar. Bunlarturlti huzursuzluklar karqrsrnda fikir ve hik-metin kanatlarrna sr$mp, mAnen olsun,rahat ve da$daSasrz yaqamak hevesin-dedirler. $iirlerinde de bunu terenntimetmek, kendilerini boylece kandrrmak veyainandrrmak arzusu duyuyorlar. Bu vadideqairlerimiz tarafindan baqlangrqta iran ede-biyahnrn kuwetli qairlerinden Sdib haylibe$enildi ve taklit edildi. $airlerimiz iqindebu yolda en gok baqarr gosteren ise, dahahayatta iken qdhreti btittin Osmanh impara-torlu$u'na yayrlan ve iki asrr boyuncahemen biitiin klAsik qairlerimize tesir edenNAbi olmuqtur." (Karahan, 1980: 208)

iDR. ABDULKADIR KARAHAN"IN ANISINAULUSLAHARAST DiVAN EDEBiYATI SEMPOZYUMU

''/',t,

t{/,t

Nebi (o. 1712)

Ndbi'nin, hem de lJrfa'nrn'rn diinyasmda ayrr bir yeri vardr;

bu btiytik qai1, aynr zamanda hocamrzrndefrerli bir hemqehrisidir. Dolayrsryla

gahgmalarrnda NAbi ile Urfa iqiqe'bgmiq

qekilde bir arada ele almr. Bir di$erlfadeyle Karahan, Urfa deyince NAbi'yi,

fibi deyince de Urfa'yr mutlaka anar. Hattadenebilir ki hocamz, Nabi vesilesiyle aymZamanda Urfa'yr giindemde tutmak,

fietiqtirdigi onemli bir degeri hakkryla tamt-lr,rak suretiyle, "miibarek" olarakadlandrrdr$ bu qehrin daha nice de$erli zat-lar yetiqtirebilece$ne olan inancrnr zindet'utmak ister gibidir.

Do$dufu qehre Adeta aqk derecesindeba$h olduiu goriilen hocamrz, "...mtibarek

Gtineydo$u Anadolu'nun bir peygamberlerqehri niteli$i de taqryan qirin beldesi$anhurfa..." ($anhurfa ve Gap Sempoz-yumu, istanbul 1988, XIII) geklinde takdimetti$ Urfa'yr, sadece onun en buytik de$er-lerinden biri olan NAbi ekseninde anmamrg,hatta sanat ve edebiyahn drqrnda da, bugehirle ilgili yaprlan sempozyum vb. birgokfaaliyetin ya diizenleyicisi, ya da kahhmcrsrolmak suretiyle bizzat iginde bulunmuqtur.

Hocamrzrn bu qehri tanrtmaya iliqkinkitap qahqmalan da, aynr zamanda, doS-du$u yere olan vefa borcunu odeme gayret-lerinin bir sonucu olarak degerlendirilebilir."Kahramanlar ve $airler Beldesi $anhurfa'yaArma$an (istanbul 1987)", "$anhurfa ve GapSempozyumu (istanbul 1988)" ile "Urfah

Mehmed $evket ve $iirleri (Ankara 7991)'adh eserleri bu gayretin mutevazr tininleriarasrnda sayrlabilir.

Bununla birlikte Karahan'rn Urfatizerinde bu denli durmasrnr sadecehemqehrilik bagryla izah etmek de haksrzhk

olur; zira hocamrz bu qehre bir yonriyle deklAsik qiirin hAlA yaqahlmakta olugu aq$rn-dan ihtimam gostermig, SAkrp (o. 1870),ismet (1827-1875), Hikmet (7832-1.878),Admi (1818-1900), Mehmet gevket (1861-1918), Ref'et (7875-1938) ve Emin (7884-1,941)gibi birqok qaire e$lmek suretiyle qehrin buyoniine de dikkat gekmeye gahgmrqhr.

Karahan, NAbi'nin do$duiu gehribildirirken, buranrn aynr zamanda kendiqehri oldu$unu da vurgularcaslna, "...Yusuf

Nebi, Gtiney-do$u Anadolu'nun tarihiqehirlerinden biri olan ve qair tarafrndan;

Ne Ruhk nilsha-i gillzdr-t cinkn

. Maskat-i re's-i Halilil'r-Rahmdn

tavsifiyle kadri yiiceltilen Urfa'da do$-muqtur." ifadesine yer vermiqtir. (Karahan,1980:197)

Hocamz, Ndbi'nin Urfa igin kullandr$nitelemelerden bir hemqehrisi olarakziyadesiyle memnundur ve qaire olanhayranhk ve saygrsl bu vesileyle bir katdaha artmrq goriinmektedir. DolayrsrylaKarahan'rn kendisi de Urfa'yr, baqrna olum-lu srfatlar eklemeden anmazve NAbi ile ilgilibir baqka qahqmasrnda yine qairi tamhrken;"Yusuf Nabi, Frrat Havzaslnln ve Gtiney-do$u Anadolu'nun tarih, kultiir ve sanatbakrmrndan onde gelen qehirlerinden biriolan $anhurfa'da dof,mugtur." qeklinde,NAbi'ninkine benzer bir ifade kullanrr.(Karahan, 1987:1)

Karahan, sadece Urfa iqin degil Ndbi iginde ovgu dolu birgok ifadeye yer verir veonun iqin "Eski Turk edebiyahmn tefekktirve tislCrp qairi: $anhurfah Yusuf Nabi, BuytikklAsi$imiz Nabi, Thrih, ktiltiir, bilim veuygarhk merkezlerimiz arasrnda kendineozgu yeri ve qohreti bulunan $anhurfa'nrnyetiqtirdiSi en briyiik ve en mutefekkir

"pRoF.DR. ABDULKAD|R KARAHAN"TN ANrstNA ULUSLARARASI DivAN EDEB|YATI SEMPOZYUMU

qair..." vb. birgok ovgii dolu nitelemeyi veyine Urfa ile birlikte kullanrr (Karahan,

Kahramanlar ve $airler Beldesi $anhurfa'yaBir Armaian, istanbul L987,19).

Hocamz, qairlerin 17. ynzynda tasawufve hikmet igerikli qiirler yazmaya meylediq-lerini genel olarak iqinde bulunulan zorqartlar karqrsmda bir nevi qaresiz kahqlanylaizah etmekle birlikte, NAbi'nin durumununtamamen farkh oldu$unu belirtir. Hocamrzagore, NAbi qahsen bir istikbal endiqesindede$ildi. Onu hikmete, fikre, tasavufameylettiren, ona siiktnet, rahat ve huzurihtiyacrnr hissettiren sosyal dtizeninmuvakkat goriinen bozuklu$u idi. Ve o, bu

kusurlarrn di.izelebileceSine de inanrrdr.Hatta denebilir ki bu ti.rrden eserler verirsedaha baqanh olabilece$ni seziyordu. Busahamn boq kaldrf,rm, kendisinden eweliqlenmedif,,ini gortiyordu. Nihayet edebiyatarhk hayata ve topluma donmeliydi. Iqte o,

bu ihtiyacr duydu$u, artrk konulanyerlileqtirmek mecburiyetini hissetti$iiEindir ki halk tarafindan daha gok sevilmig,daha qok poptiler olmuqtur. Onunla edebiy-ahmrzda bir intikal devrinin belirme$ebaqladrf,r soylenebilir. (Karahan, 1980: 209)

Karahan'a gore NAbi'deki isti$nd da

sebepsiz de$ildir. Daha once edebiyahmrz-da ancak Baidadh Ruhi'de goriilebilen buruh hAleti, bu sosyal di.izensizli$ ve riyAytyerme keyfiyeti NAbi'de qiimullti, ddeta sis-temli bir qekil almrqtrr. Onun iqindir ki

divanrndaki birgok kasi de, gazel ve krtalarla,Hayriyye'sindeki birgok krsrmlar devri igin,birer taritri vesika durumundadrr. (Karahan,

1980:209)

Hocamrzrn ifadesiyle "cidden biiytik birsanatkAr" olan NAbi, eski Tiirk nazlm ve nes-rinin hemen her kolunda bereketli mahsulvermiq bir iistaddrr. O, geqitli edebi ti.irlerde,

32

dini, didaktik, romantik hemen her konuda

baqanyla kalem yiiriitmiiqtirr. Onun iisl0budaima akrcrdrr ve hemen btitiin manzumeserleri vAzrhtrr. Konu itibariyle de yenilikarzetmektedirler. En baqarrh cephesiningazel alarunda aranmast da yerinde olur.(Karahan, 1980:209)

Bilhassa quarA tezkirecilerinin "Ekmel-i

$uarA-yr Rfim" olarak tanryrp de$er-lendirdikleri Yusuf Nabi, hocamrzrn ifade-siyle "Denebilir ki, bazr bakrmlardan,Fuzfrli'nin lirizmini, BAki'nin sanat giictinti,Nef i'nin ihtiqamh soyleyiqini, Nedim'in quh-

luiunu ve $eyh GAlib'in inceliSini qiir-

lerinde mtitefekkir bir beyan tistadt, guqlti

bir tisl0p sahibi vs. nitelikleriyle temsil edensoz miilkii sultanlanmn btiyiiklerinden birbaqlrcasrdrr." (Karahan, 1987 : Yl)

Yine hocamva gore NAbi aym zamanda,bizde edebi mektep sahibi olabilmiq pek azsanatkirdan biridir. Onun $inasi'ye kadar,

Nedim ve GAlib gibi dehAlar mtistesna,hemen iki asrr miiddetle bi.iti.in qairlerimiz

iizerinde etkisi hissolunmugtur. $airlerimizgeklen FuzfrliyAne, NefiyAne, NedimAne,GAlibAne olduklarr zamanlarda da, ruhbakrmrndan NAbiydne idiler. O kadar ki

RecdizAde ve Muallim NAci'ye gelinceyekadar GAlib'in Hi.isn ti Aqk'taki ltfuaztmtistesna, kimse onu tenkit etmemigtir.Onun aqh$ qr$rda birqok qair ytiriimi.iq veqohret olmuq; fakat bunlardan hiqbiriNAbi'nin yerini tutamamrqtrr. (Karahan,

1980:211,-212)

Bu ovgii dolu ifade ve tespitlerin yamsrra hocamrz, hemen her qairde yaph$r gibi,NAbi ile ilgili olarak da "hava pay" brrak-mayr ihmal etmemiq ve bu gergevede aqa$-daki hususlan aynca belirtmiqtir:

"Onda Fuz0li'nin aqkrru, Nedim'inzardfetini, GAlib'in tahayyi.ilden do$ma

ABDU LKAD| R KARAHAN"I N AN ISI NA U LUSLARARASI D|VAN EDEB|YATI SEM POZYUMU

i bulamryaca$mrzr soyleyenler

kuz degildir; fakat onun yerli mevzulartfikirleri ifadedeki g0cii bu eksiklerini ort-

kolayca yetmigtir. Lisan bakrmrndan'uqrniz, yer yer eskidir ve GAlib'in Hi.isn u[iimukaddimesindeki eleqtirilerini hakh

taraflarr da vardrr. Bununla birliktee oldu$u zamanlar daha goktur."

ffirahan, 1980:21.1)

Karahan, hemgehrisi bu qairle ilgiti kimibilgileri yine bazr hemqehrileri vasrtasrylaelde etmigtir. Orne$in III. Ahmed'in,Ndbi'nin yaz&fi. crilfrsiye tizerine gaire dorttane Gtircri veya Qerkes krzr hediye gon-HerdiSi bilgisi, bunlardan biridir vehocamrzrn belirtti$ne gore bu bilgi, UrfahDersiAm Ydiz rahmetli Hacr MahmudKAmil'in gengliSinde duydu$u bir rivayetedayanmaktadrr. (Karahan, 1980: 201)

NAbi'nin pek genq yagta Urfa'da arzuhAl-cilik yaptrir ve bir mutasarrrfin dikkatinigekmek suretiyle istanbul'a gitmesinintavsiye edildigi bilgisinin kaynagnr da, yine'bazr yaqh miinevver Urfahlann a$zlarrn-dan duyulan rivayetler" olugturmaktadrr.(Karahan, 7980: 198-199)

NAbi'nin Adeta uzerine titreyen hocamrz,qairin Halep'ten istanbul'a donmesindenhayli memnun olan isimleri anarken, budurumdan pek de memnun olmayan ve deqairimizi eleqtiren Osman-zAde TAib'i, "Nabi

ile galiba hog geqinemedikleri igin olacakOsmanzAde TAib b azr manzumelerinde, fal-solu sesler grkarryordu" diyerek hafifqeelegtirmiqtir. (Karahan, 7980: 204)

Hocamrzrn, NAbi'nin hayahmn son dem-lerine iliqkin ifadeleri de hayti samimidir vesanki gairimiz son nefesini hocamrzrn kol-larmda vermigcesine mugfikAnedir: "Nabi

nihayet hastalandr. Hayattan nasibini almrqimanh bir insan srfahyla, dlumunun yak-

Iaqh$nr hissetti$ saatlerde hig korkmadr..."(Karahan, 1980: 204)

Nefi (o. 1635)

Karahan'rn kiqili$ine daima hayranoldu$u Nef i de onun gok sevdigi ve kitapqaprnda ele aldrS onemli qairlerden biridir.Hocamrza gore Nef i, KlAsik TiirkEdebiyatrnn 17. ynzyil gairleri arasrnda ilkplAnda akla gelen isimlerindendir.(Karahan, 1980: 185) Aynr zamanda KlAsikTtirk $iirinin kaside dehAsr olan Nef i, Tiirkedebiyatrnrn qok eser veren qairleri arasrnagSrmez; fakat en baqanh, en etken, en giigluqairlerinin ilk safinda ve hele ovme vesovmede en baqta gelenidir. (Karahan, 1980:le7)

Hocamrz tarafindan, "edebiyatrmrzrn

kaside sahasrndaki en gtiglii sanatgrsr"olarak da takdim edilen Nef i'nin divAnrnda,kasideler hacim bakrmrndan daha fazla yerkaplar. Hz. Peygamber ve MevlAndovgusiinde olanlar drgrndaki bi.ittin kasidel-e1, qairin ga$dagr bulundu$u i.iq padigah ileonlarrn bazr yakrnlanna, sadrazam, qey-hrilislAm vb. hayli niifuzlu devlet erkAmnayazrlmrqtrr. $air kasidelerinde bahan, agkr,fele$, ri:.zgdn ve bunlara benzer konulaniqledigi gibi; savaqr, kahramanh$, at ve silahsevgisini ve daha pek gok geyi, i.istelikbnynk bir baqarryla ele almrghr. (Karahan,1980:192)

Karahan'a gore Nefi, sozti istediSimecrAya do$ru iletmekte qagrlacak birustahSa sahiptir. Yalmz gerek kasidelerinde,gerekse gazellerinde kendini ovme$e pekmerakhdu. Fahriyeleri, onun yakasrm kur-taramadr$ bir ayrrlmaz sfiat gibi kiqiliginitemsil eder. Gururlu ve nefsine gtivenlioluqu, sesine oylesine bir ton kazandrrrr ki,bunun benzerine bir bagka sanatgrmrzdarastlanmaz. Gazelleri arasrnda da medhiye

"PROF.DR. ABDULKAD|R KARAHAN':IN iNlelN^ u LUSLARARASI DiVAN EDEB|YAIL gETilEOZY! t'ile

' . i

1 ii lt1\ 1l

ve fahriye karakterini mtthafaza edenlerin

yambaqrnda, AgrkAne olanlat fele$in olduf,-u

gibi, sevgilinin cevr ii cefdsrndan gikAyeti

kapsayanlar da qoktur' (Karahan, 1980:192-

1e3)

Hocamrzrn vurguladr$rna gore Nef i-ayrr-

ca, edebiyahmrzrn en gtir sesli, en ataK en

tok, en taze dilli ve en kendine giivenli

qairidir. Sanatrnda mtiqdhede edilen ilk

nokta, qiir teknigine olan hAkimiyetidir'

Vezin ve kafiyeyi onun kadar duygu ve

dtiqiincesine rAm eden sanatqlmrz bulunur

demek kolay de$ildir. SozliiSii Pekzengindir. Hiq iqitilmemiq, hig orselenmemiq

ketleler, tamlamalar ve deyimler'kul-

landr$r vakitlerde bile, zannedilir ki, bunlar

onun eski Aqinalandrr. Dolaysryla Nef i aynt

zamanda, Ttirk dilini en giizel ve en etkili

biqimde kullanan sanatqrdrr. O, kelimelere

Adeta yeniden canhhk, hayAllere eqsiz bir

geniqlik ve zenginlik verebilmiqtir; ancak

aqrn mi.ibalAiacrhfr bazen onun deSerini

golgeliyecek gibi olur. Bir de kendinden

fazlacasoz agmasr ve kiqili$ine olan gtiveni-

ni hemen her vesile ile 6ne siirmesi de aley-

hine not niteli$'indedir. Sesinin tonu hemen

daima ytiksek olmakla beraber konulanna

aykrn de$ildir. Ba garrsrnt saihyan ozellikleri

arasmda bu erkek ses tonunu da katmak

gerekir. O, konulanm arzuladr$r bigimde

iqler ,re gonliintin istedi$i tatafa rahagta

qeker. (Karahan, 1980: 195)

Hocamrza gore, Nefi'nin fahriyeye bu

denli meylediqinin ardrnda yaratrhqrndaki

ozellik, do$up btiyiidiigii gevrenin de

geligtirdi$i kendine gi.iven duygusu, sosyal

qevrede atakh$rrun, zekastntn, zevk iistiin-

lii[nniin sa$ladrf,r baqarr ve nihayet qag-

dallanna gore dil ve ktiltirr bakrmrndan da

daha ileri bir aqamaya varabilme atzrrsu'

hatta hrrsr bulunmaktadu' (Karahan, 1980:

34

Ie6)

Karahan, Nef i'nin ovmede olgi.iyu yitirip

kendisi ile Hdfiz, HayyAm, Urfi ve daha bir

qok tinlii iran qairi arastnda mukayeselere

girigmesi, hatta qo$u zamankendisini onlar-

dan i.isttin gormesini, qairin mi.ibalA$acr

karakterinin bir sonucu olarak gormekle bir-

likte, bunun aynl zamanda, klAsik Tiirk

qiirinin 17. ynzyida arhk kendini bulmakta

oldugunun ve milli bilince varma qabasmm

bir ifadesi olarak da goriilmesi gerekti$ni

ozellikle belirtir. (Karahan, 1980: 196)

Yine hocamrzrn ifadesiyle ve ozetle Nef i,"Anadolu'da tohum hAlinden biiyiiyiip ser-

pilen sanat aSactnrn en meyvah dah, Tiirk

kasidecilifiinin en baqarrh sanatgrsr, Osmanh

Tiirkqesinin kusursuz bir temsilcisi, ovmede

ve yermede, kendini be$enip bunu en giizel

bir biqimde dile getirmede en dinamik,

samimi ve etkileyici iistadrdrr'" (Karahan,

1986:5-6)

Tiim bu olumlu gortiq ve de$er-

lendirmelerinin yam sra Karahan, bu qair-

imiz iqin de bir "hava payr" brrakmayr ihmal

etmemig ve "Nef i, Ttirk kaside edebiyahmn

en bi.iytik simalarrndan biridir; fakat en

biiyiigndtr diyebilmek igin, bu konuda

esash monografilerin hazrlanmasl, muka-

yeseler yaprlmasr ve onu usti.rn krlan nitelik-

lerin aqrk olarak tespiti gerekmektedir."de$erlendirmesine yer vermigtir' (Karahan,

1980:195-196)

Sonug

Prof. Dr. Abdilkadir Karahan, KlAsikTiirk

Edebiyatrrun baqta isimlendirilmesi olmak

izete doguqu, stntrlan, gergevesi, tantmt,

yap$r, igerigi, hayata kapah olup olmapqt,

iran taklidi olup olmadrgr, millili$, sahip

oldugu zenginlikler vs. daha birgok yonii

ABDULKADIR KARAHAN"I N ANISI NA U LUSI-ARARASI D|VAN EDEBivan Senapozvu MU

durmuqfur. Hocamrz,bilgi verirken, bir

bir yandanyandan da

, e l

Kldsik Edebiyata yoneltilen eleqtiriuzerinde durmuq ve her bir ltiazayn ayn de$erlendirmek suretiyle

ti.irlii yanhq anlamalara karqrHocamrzrn bugtin igin de son

yol gosterici olan bu de$er-|endirmeleri, esasen bu edebiyahn isim-fendirilmesindeki zorlu$u da agrklar

Kldsik Edebiyahn bilhassa zirve gairlerineI dair onemli tespit ve de$erlendirmelerde

bulunmug olan Karahan, herqeyden oncesevdigi qairleri ele almrq ve en gok sevdi$isimleri aynca kitap duzeyinde gahqmrqhr."" Fatih-Avni, FigAni, Fuztrli, NAbi ve Nefi'yedair yayrnladr$r kitaplar, briyuk oranda bugergevede hazrlanmrq eserlerdir.

l, Karahan, gairleri ozellikle de iig biiyukqairi taruhrken diger birqok yazardan farkholarak, kuru didaktik bilgi vermekten briyiik

i oranda kaqrnmrg ve ilgili bilgileri denemetadrnda vermeye ozen gostermiqtir.Hocamrzrn gok gtizel tasvirlerini de igerenbutarzr, onun ayru zamanda bir iislfrp ozelligiolarak dikkat qekmektedir. Hocamz boylecegairleri edebiyat tarihi kaynaklarrrun tozlusayfalanndan hayat sahnesine yeniden vettim canhhklanyla taqrmrq, okuyrrcunun qair_leri daha yakrndan ve yanr baglarrndahissedecek gekilde tarumalanna yol aqmrqhr.

Karahan ayflca, ele aldrS isimlere kargrasla ihtiyatr elden buakmamrq ve en iyitamdr$ bir qair bile olsa, kendi tabiriyledaima bir "hava payr" brakmrqhr.

Sadece kitap dtizeyinde tizerinde dur-du$u qairlere son bir kez de$nmek gere-pkirse Karahan'rn gozriyle;

Ba$h olduiu qiir gelenegi nedeniyle pek

gok qairimizde oldu$u gibi Fatih'te de kiqiselorijinallikler arayrp bulmak hayli gtighir.Ancakbu durum, Fatih'in de$eri olmadr$ vegazellerinin biitiinuyle kopyadan ibaretoldugu anlamrna gelmez. Dolaysryla di$erbirqok bnyuk klAsik qairimiz gibi Fatih'in dekendine has bir sanatkAr kimligi ve elbettesanahrun bir degeri vardr.

Figdni, KlAsik Osmanh giirinde, dzellikleNecAf'den beri daha da geliqen atasozleri vedeyimleri kullanma geleneSne baghhkgosteren ve bunda baqan saSlayan onemli birsanatgrmrzdrr.

FuzCrli, birqok ig mi.icadelelerin sonucun-

. da kemAle ermig, dtinya mihnet ve hazlanruikinci plAna atmap baqarmrq bir isimdir.Bununla birlikte qairimiz, gunltik hayattagelip gegici arzulara da hayahrun kaprlanrubiisbiitun kapamadr$ndan, zaman zarrrarldtinya hadise ve alAkalan kargrsrnda ya sev-inmiq veya tiziilmiiq, dolapsryla duygulanmda ti.rrli.i qekillerde terenniim etmio btiWkkalp gairimizdir.

Nebi, 17. 1puluzyn Turk edebiyatrnda Nefiile birlikte qa$n en briy"t, sanatta en usta vekiqilikleri bakrmrndan da kendilerine en fazlaguveni olan gairlerindendir.

Nefi, bir biiytik qairimiz olarak edebiyattarihimizde en on plAnda gelen ve hak etti$yeri alan bir qahsiyetfir. Taze dili, bAkir maz-munlan, canh uslfrbu ve orijinal goriinrimluifadesiyle Nefi, alamrun zirvesinde yaqa-maslnl bilmiqtir.

Son soz olarak belirtmek gerekirse prof.Dr. Abdtilkadir Karahan, ornek ahnmasrgereken ilmi kiqitigi, biihin bir olretim hay-atrnda edindi$ tecrtibeleri ve de gahq-malannda uyguladr$r metotla bizlere daimayol gostermiqtir. Bu vesile ile, oSencisi olmabahtiyarh$na erdi$m degerli hocamr bir kezdaha saygr ve rahmetle ananm.

Q A

"pRoF.DR. ABDULKADiR KABAHAN"TN ANlstNA ULUSLARARAST DivAN EDEBiyATt SEMpozYUMU

wKAYNAKqA

Karahan, Abd0lkadir, Fatih, $air Avni, Burhaneddin

Erenler Matbaasr, istanbul 1954,

Karahan, Abd0lkadir, KAnuni Sultan S0leyman Qagrgairlerinden Figani ve Divangesi, istanbul U., Edebiyat Fak.

Basrmevi. istanbul 1 966.

Karahan, Abdtilkadir, Eski Trirk Edebiyatr incelemeleri,

istanbul U., Edebiyat Fak. Basrmevi, istanbul 1980,

Karahan, Abd0lkadir, XIV Yuzytl Sonlartna Kadar Turk

Kulturu ve Edebiyair, istanbul U., Edebiyat Fak. Basrmevi,

istanbul 1985 (Bu eser aynca, Ttrrk K0lt0r0 ve Edebiyatr adr

ile MEB Ogretmen Kitaplan Dizisi'nden 1988 yrlrnda istan-

bul'da basrlmtgttr.),

Karahan, Abd0lkadir, Nett, Kultur ve Turizm Bakanlt$l

Yayrnlan, Ankara 1986,

Karahan, Abd0lkadir, NAbi, Kultur ve Turizm Bakanltlt

Yayrnlan, Ankara 1987,

Karahan, Abdulkadir, Urfalt Mehmed $evket ve $iirleri,Semih Ofset ve Matbaacrhk Yaytnlan, Ankara 199'1 ,

Karahan, Abdulkadir, Nef i Divanr'ndan Segmeler, Kultur

ve Turizm Bakanlt$t Yaytnlart, Ankara 1992,

Karahan, Abdulkadir, Fuz0li, Muhiti, Hayatt ve $ahsiyeti,MEB, istanbul 1996,

Yavuz, Kemal, "Prof. Dr. Abdulkadir Karahan'tn Eserleri

ve XlV. Yuzyrl Sonuna Kadar T0rk K0lt0ru ve Edebiyat Adh

Qalgmasr Uzerine", Prof. Dr. Abdulkadir Karahan'a

ArmaSan-Kldsik Turk Edebiyatr Sempozyum Tebligleri ,

$anhurfa Belediyesi Kultur ve Turizm Mud0rlLigu Yaytnlan,

$an|urfa 2006,

Gtjngor, $eyma, "Prof. Dr. Abd0lkadir Karahan'tn

Mesleki Bagansrnda $ahsiyetinin Rol0", Prof. Dr. Abdulkadlr

Karahan'a Arma$an-Kldsik T0rk Edebiyatt Sempozyum

Tebligleri, $anhurla Belediyesi Ktiltur ve Turizm MudLirlugu

Yayrnlan, $anhurfa 2006,

Bilgin, Azmi, "Prof. Dr. Abdulkadir Karahan'rn Edebiyat

Metodoloj isiyle i lgi l i Gonigleri ve Eserleri", Prof. Dr.

Abd0lkadir Karahan'a Arma$an-KlAsik T0rk Edebiyatl

Sempozyum Tebligleri, $anlturfa Belediyesi Kult0r ve Turizm

Mrldurlugu Yayrnlan, $anlrurfa 2006.

rr1

36