2011 09 23 Fuze Kalkani Radari Yalanlar ve Gerçekler-1

14
ABD-NATO Füze Kalkanı Radarı Yalanlar ve Gerçekler Haluk Dural Ulusal Strateji Merkezi – USMER İstanbul Başkanı 23.09.2011, güncellenme 20.12.2011 Türkiye’ye yerleştirilmek istenen füze kalkanı ABD-NATO Projesi NATO’nun 19-20 Kasım 2010 tarihlerinde Lizbon’da yapılan Devlet ve Hükümet Başkanları zirvesinde kabul edilen Yeni Stratejik Konsept çerçevesinde ilk uygulama olarak, bir adet seyyar erken uyarı radarının Türkiye’ye yerleştirileceği, 12 Eylül 2011 günü Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Selçuk Ünal tarafından açıklandı. Dışişleri Bakanlığı, füze kalkanı radarının Malatya’ya yerleştirileceğini açıkladı. Amerika ve Türkiye arasındaki mutabakat zaptı ise Dışişleri Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ve Amerikan Büyükelçisi Ricciardione tarafından imzalandı. Türk Dışişleri Müsteşarı Sinirlioğlu ve Amerikan’ın Türkiye Büyükelçisi Ricciardione arasında imzalanan bu mutabakat zaptıyla füze kalkanı radarının yeri belirlendi. Anlaşmaya göre radar Malatya, Kürecik’teki askeri üsse* yerleştirilecek. Pentagon'dan yapılan açıklamada, "Türkiye'de kurulacak erken uyarı sistemi (füze kalkanı) 2011 sonunda hizmete gireceği" belirtildi. Aynı tarih itibariyle ABD ile Romanya arasında Romanya’ya füzesavar füzelerinin konuşlandırılması anlaşması imzalandı. Anlaşmaya Romanya Dışişleri Bakanı Teodor Baconsçi ile imza koyan ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Romanya'daki bir hava üssüne füze kalkanının yaklaşık 4 yıl içinde konuşlandırmayı beklediklerini söyledi. Anlaşma, ABD’nin Romanya'nın güneyindeki Deveselu Hava Üssü'nde bir tesis inşa etmesi ve tesisi idare etmesini öngörüyor. Bu durumda, 4 yıl sonra Romanya’ya yerleştirilecek füzesavarlarla bütünleşik olarak çalışacak olan seyyar radar neden apar topar Türkiye’ye yerleştirilip, 2011 sonuna kadar aktif hale getirilecektir? Bu sorunun cevabı sadece “İsrail’e koruma sağlayacak” diye basitçe açıklanamaz. Çünkü, ABD gibi dünya imparatorluğu hayali kuran bir emperyalist devlet, milyarlarca dolar harcayarak ürettiği füze kalkanı silahlarını, Avrupa’ya füze kalkanı kurmak için verdiği uğraşları, İsrail’i korumak için Türkiye’ye bir seyyar radar yerleştirmek amacını kamuflaj olarak kullanmaz. Bu kadar büyük bir proje için bu hedef çok küçüktür. Eğer sadece İsrail’i korumayı amaçlasaydı, bu seyyar radarı, işgal

Transcript of 2011 09 23 Fuze Kalkani Radari Yalanlar ve Gerçekler-1

ABD-NATO Füze Kalkanı Radarı Yalanlar ve Gerçekler

Haluk DuralUlusal Strateji Merkezi – USMER İstanbul Başkanı23.09.2011, güncellenme 20.12.2011

Türkiye’ye yerleştirilmek istenen füze kalkanı

ABD-NATO Projesi

NATO’nun 19-20 Kasım 2010 tarihlerinde Lizbon’da yapılan Devlet veHükümet Başkanları zirvesinde kabul edilen Yeni Stratejik Konseptçerçevesinde ilk uygulama olarak, bir adet seyyar erken uyarıradarının Türkiye’ye yerleştirileceği, 12 Eylül 2011 günüDışişleri Bakanlığı Sözcüsü Selçuk Ünal tarafından açıklandı.Dışişleri Bakanlığı, füze kalkanı radarının Malatya’yayerleştirileceğini açıkladı. Amerika ve Türkiye arasındakimutabakat zaptı ise Dışişleri Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu veAmerikan Büyükelçisi Ricciardione tarafından imzalandı. TürkDışişleri Müsteşarı Sinirlioğlu ve Amerikan’ın Türkiye BüyükelçisiRicciardione arasında imzalanan bu mutabakat zaptıyla füze kalkanıradarının yeri belirlendi. Anlaşmaya göre radar Malatya,Kürecik’teki askeri üsse* yerleştirilecek. Pentagon'dan yapılanaçıklamada, "Türkiye'de kurulacak erken uyarı sistemi (füzekalkanı) 2011 sonunda hizmete gireceği" belirtildi.

Aynı tarih itibariyle ABD ile Romanya arasında Romanya’yafüzesavar füzelerinin konuşlandırılması anlaşması imzalandı.Anlaşmaya Romanya Dışişleri Bakanı Teodor Baconsçi ile imza koyanABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Romanya'daki bir hava üssünefüze kalkanının yaklaşık 4 yıl içinde konuşlandırmayıbeklediklerini söyledi. Anlaşma, ABD’nin Romanya'nın güneyindekiDeveselu Hava Üssü'nde bir tesis inşa etmesi ve tesisi idareetmesini öngörüyor.

Bu durumda, 4 yıl sonra Romanya’ya yerleştirilecek füzesavarlarlabütünleşik olarak çalışacak olan seyyar radar neden apar toparTürkiye’ye yerleştirilip, 2011 sonuna kadar aktif halegetirilecektir? Bu sorunun cevabı sadece “İsrail’e korumasağlayacak” diye basitçe açıklanamaz. Çünkü, ABD gibi dünyaimparatorluğu hayali kuran bir emperyalist devlet, milyarlarcadolar harcayarak ürettiği füze kalkanı silahlarını, Avrupa’ya füzekalkanı kurmak için verdiği uğraşları, İsrail’i korumak içinTürkiye’ye bir seyyar radar yerleştirmek amacını kamuflaj olarakkullanmaz. Bu kadar büyük bir proje için bu hedef çok küçüktür.Eğer sadece İsrail’i korumayı amaçlasaydı, bu seyyar radarı, işgal

altında tuttuğu Irak’ın kuzeyinde Kürt bölgelerinde Erbil’dekihava üssü veya Süleymaniye’ye aynen İsrail’deki gibi, kolaylıklayerleştirebilirdi. Dolayısıyla, yukarıdaki soruya cevap aranırken,Türkiye’ye yerleştirilecek olan radar ile ilgili bilgileriderinlemesine araştırmak gereklidir.

AN/TPY-2 Radarı: [1]

Türkiye’ye yerleştirilecek olan 1 adetAN/TPY-2 radarı (Army Navy/TransportableRadar Surveillance) Amerikan Reytheonfirmasınca üretilmiş uzun menzilli seyyar birradardır.

Arama, belirleme, izleme ve tanımlamaişlevlerini yerine getirebilen gelişmiş yazılımlara sahip buradar, radar tayfının X bandında [2] çalışır.

Bu radar Faz Dizi (Phased Array) antene sahip olup, 72 adet yarıiletken teknolojisiyle üretilmiş Gönderici/Alıcı(Transmit/Receive) modülünde galyumnitrür (GaN) yarı-iletken25.344 adet X bandı elemanı vardır ve toplam anten alanı 9,2m2’dir. Anten çıkış gücü 150 kW ve çeşitli kaynaklarda açıklananmenzili 2000 km’dir. Radarın tarama açısı yatayda maksimum 120o,dikeyde ise 85o’dir. Anten durağan (statik) olmakla beraber, antenitaşıyan kamyon 360o döndürülebileceğinden, kamyon yöndeğiştirdiğinde, radarın gözetlediği coğrafya istendiği şekildedeğiştirilir.

Bu radarın iki ayrıçalışma şekli vardır.

i)- Sonlanma şeklinde(Terminal Mode) radar,hedef ülke topraklarındayerleşik olup, atmosfereyeniden girerek hedefeyaklaşan savaş başlığınıizler ve bilgileri savaşkomuta merkezi vasıtasıylaABD’nin kendi topraklarını

savunmak için geliştirdiği THAAD (Terminal High Altitude AreaDefense) Sonlanma Yüksek İrtifa Alan Savunması füzelerine aktarır.

1[] : Reytheon AN/TPY radar Model 2 fact sheet2[] : Frekans aralığı 8-10,5 GHz ve dalga boyu 2,5-3 cm olan ve Uluslararası Elektrik ve Elektronik Mühendisler Federasyonu (IEEF) standardına göre tanımlı bant. www.radartutorial.eu

ii)- Cephe Hattı (forward-based) radarı ise tehdit geleceğivarsayılan ülkenin sınırlarına yakın bir konumda yerleştirilir veo ülkeden ateşlenen bir balistik füzeyi kalkış evresinde izleyerekderlediği verileri savaş komuta merkezi ve füzeyi daha sonrakiaşamalarda izleyecek erken uyarı radarına aktarır.

Bu şekilde çalışan radarlar, hedef ülkelerde de konuşlanabilir vealçak irtifa hava savunma füzesavarları Patriot PAC-3 ilebütünleşik olarak da çalışırlar. Şu anda Türkiye’yeyerleştirilmesi karara bağlanan AN/TPY-2 böyle bir cepheradarıdır. Bu radardan 2008 yılında bir adet Kuzey Kore’dengeleceği varsayılan balistik füze tehditine karşı Japonya’nınShariki adasına ve bir adet İran’dan geleceği varsayılan balistikfüze tehditine karşı İsrail’in Nevatim hava üssüne (Lut Gölü’nün30 km batısında) yerleştirilmiştir.

Kamyonlarla taşınabilen bu seyyar radarlar 5 üniteden oluşur.Bunlar;

1- Faz Dizi anten2- Elektronik donanımlar3- Ana güc kaynağı 1,1 MW4- Anten soğutucu donanımı5- İşletme kontrol birimi, (kendi güc

vardır)

Anten modülleri bir elektronik ünite ileçalıştırılmakta ve harici bir soğutma

sistemi ile soğutulmaktadır. Elektronik ünite hem sistemindenetlenmesini sağlar, hem de balistik füzelerin fırlatmasındanuçuş evresinin ortalarına kadar ki rotada hedefleri arama veizleme gibi değişik radar modları için görev yapan uygunyazılımlara sahip sinyal işlemcilerini içerir. Verilerinaktarılması ve iletişim fiber optik kablolar üzerinden yapılır.Radarın ve radara ait sistem bileşenlerinin savaş durumuesnasındaki güç ihtiyacı yaklaşık 2,1 MW kadardır.

Radarın menzili işlevine ve istenen çözünürlüğe göre değişir

Eğer izlenen füzenin radar kesit alanı 1,00 m2 ise radarın menzili2.000 km cıvarındadır. Ancak bilindiği üzere balistik füzeler, ikiveya üç kademelidir ve ilk kademe füzenin kalkışından sonra 60

saniye veya daha az bir süre çalışarak füzeyi atmosferin üstkatlarına taşıyıp, yakıtı bitince ayrılır. İkinci kademe ise savaşbaşlığını 400 km’nin üzerine çıkartarak başlıktan ayrılır.

Savaş başlıkları, taşıyıcı füzelere kıyasla çokküçüktür. Örneğin, Amerikan Minuteman-III balistikfüzesinin taşıdığı konik savaş başlığı, bir insanboyundadır.

Bu nedenle, füzenin kendisine göre çok küçük olan savaşbaşlıklarını izlemek, tanımlamak ve ayrıştırmak için radarınyüksek çözünürlükte çalışması gerekir.

AN/TPY-2 seyyar radarının savaş başlıklarını izleyebileceği yüksekçözünürlükte, yani 0,01 m2= 1 dm2 = 10 x 10 cm kesitinde bir alanıradar dalgalarıyla tarayacak ve tanımlayacak bir çözünürlükteçalışması halinde radarın etkili menzili oldukça düşer. Buna göre;[3]

Başlangıç Ayrıştırma Menzili Yeteneği (Initial DiscriminationRange Capabilities): (Bu radarın ilk üretildiği zamandakiözelliklerine göre)Radar Kesit Alanı (radar cross section) = 0,01 m2, Saniyedeki Darbe Sayısı (pulse per second) S/N = 100,Hedefin ışın demeti içinde kalma süresi (dwell time) = 0,1 saniye Menzil = 390 km

Gelişmiş Ayrıştırma Menzili Yeteneği (Upgraded DiscriminationRange Capabilities): (Radarın Kürecik’e yerleştirilen gelişmişmodeli için)Radar Kesit Alanı (radar cross section) = 0,01 m2, Saniyedeki Darbe Sayısı (pulse per second) S/N = 100,Hedefin ışın demeti içinde kalma süresi (dwell time) = 0,1 saniye Menzil = 490 km

Geliştirilmiş İzleme Menzili (Tracking Range with Upgrades):

3[] : Theodore A. Postol, Professor of Science, Technology, and National Security Policy Security Studies Program, Massachusetts Institute of Technology,“Why US National Intelligence Estimates Predict that the European Missile Defense System Will Fail Technological Issues Relevant to Policy”, Plenary Lecture German Physical SocietyBerlin, Germany, February 29, 2008

Radar Kesit Alanı (radar cross section) = 0,01 m2, Saniyedeki Darbe Sayısı (pulse per second) S/N = 20,Hedefin ışın demeti içinde kalma süresi (dwell time) = 0,1 saniye Menzil = 730 km

Türkiye’ye yerleştirilecek radar ne işe yarayacaktır?

ABD-NATO füze kalkanı projesi çerçevesinde AN/TPY-2 radarı,Malatya’nın Kürecik ilçesi Kepez Köyü yakınındaki 1800 metrerakımlı Karahan geçidinin sol yanındaki 2084 m rakımlı Çardaktepesindeki eski NATO radar üssü diye bilinen ama gerçekte ABDhava kuvvetleri USAF’a bağlı bir uzun menzilli haberleşme röleistasyonu olan üsse yerleştirilecektir. Şimdi kullanılmayan buüste 50 sene önce çalışan ABD Troposferik Saçılma** röleistasyonu, Türkiye’deki ABD radarlarından alınan verileriyurtdışına aktarmaktaydı.

İran’ın şu anda elindeki en gelişmiş Şahap-3 füzesinin menzili2000 km’dir ve Avrupa’ya ulaşmamaktadır. Ayrıca İran’ın Avrupa’daherhangi bir ülkeyle düşmanlığı yoktur. Geliştirilmekte olanŞahap-4 ve -5 ile menzilin 3.500 km’ye çıkacağı tahminedilmektedir. Ancak bu gelişmiş füzelerin ABD’ye erişmesi mümkündeğildir. Buna rağmen ABD yönetimi, tüm NATO müttefiklerine ve AByetkililerine İran’dan gelecek füze tehdidi yalanını söylemekte,bu yetkililer de kendi halklarını aynı yalanla beslemektedirler.Radarın menziliyle ilgili yukarıda verilen bilgilerdenanlaşılacağı üzere, bir cephe hattı radarı olan bu ünite, İran’danAvrupa ve ABD’ye atılacak olan balistik füzeleri ateşleme veyükselme evresinde izleyecektir. Yani işlevi oldukça sınırlıdır.Füzenin savaş başlığı ise esas olarak ABD’nin Norveç’in Vardokentine yerleştirdiği Globus-II ve İngiltere’nin Fylingdales havaüssündeki erken uyarı radarları tarafından takip edilecektir.

İran ile Türkiye arasında bir husumet olmadığı, aradaki sınırın1639 Kasr-ı Şirin anlaşmasından beri değişmediği dikkate alınırsa,

bu radar ve bununla tümleşik olarak çalışacak 8 bataryalık[4]Patriot PAC-3[5] füzesavar bataryaları ne işe yarayacaktır?

ABD Savunma Bakanlığı FüzeSavunma Politikaları hakkında 7Nisan 2005 tarihinde düzenlenmişUlusal Savunma Sanayi ForumundaPhil Jamison tarafından yapılansunumda, İran’dan atılacağısöylenen balistik füzeler içinçizilen rotalar Vaşington veSeattle olarak verilmiştir. Dahasonra yapılan bütün resmîAmerikan sunumlarında bu rotalarkorunmuştur. Kürecik radarınınmenzil bilgileri ölçekli olarakharitaya işlendiğinde, bu rotalariçin sadece “takip” işleviyapabileceği görülmektedir.Ancak, İsrail yönüne atılacakİran füzeleri de bu radarınizleme menzili içine girmektedir.

Halbuki, 2009 yılında İsrail’in 410 m rakımlı Nevatim üssüneyerleştirilen ve terminal modda çalışan radar da aynı özellikleresahiptir. Dünyanın yuvarlaklığı nedeniyle, Kürecik gibi denizden2084 metre yukarıya yerleştirilen radar belki Nevatim radarınagöre İran’dan İsrail’e atılacak olan balistik füzeleri dahaönceden fark edebilirse de bunun İsrail’e çok fazla bir üstünlüksağlayacağı biraz abartılı bir değerlendirme olacaktır.

Ayrıca, Amerikan donanmasına bağlı füze kruvazörlerinden (CG-61)borda numaralı Ticonderoga sınıfı USS Monterey gemisi, füze

4[] : Savunma Sanayi Müsteşarlığının ihalesinde alınması düşünülen 8 bataryanın 2’si İstanbul, 2’si Ankara, muhtemelen 1’i İncirlik diğerlerinin Güneydoğuya yerleştirileceği hakkında basına bilgiler yansımıştır.5[] : 13.10.2009 09ANKARA1472 Nolu belgede, Ankara’ya gelecek diplomatlara bilgi veriliyor. “Türklere, Rusya’nın Türkiye’nin rolüne karşı olmadığı konusunda güvence verilmelidir. Ancak, PAC-3 bataryalarının NATO’nun komuta ve kontrol mimarisi içinde olacağı hatırlatılmalıdır” deniyor.

Kürecik Radarı İzleme Yelpazesi

kalkanı görevi için Akdeniz’de, Yunanistan’ın Girit adasındakiSuda Amerikan deniz üssünde üslenmekte ve gerektiğinde İsrail’ekoruma sağlamak için doğu Akdeniz’de devriye gezmektedir. Bu gemi,Türkiye’ye yerleştirilecek olan radarın denizdeki karşılığı olanAN/SPY-1 A/B radarı taşımaktadır. Geminin ön kısmında ve sancaktaiki adet ve arka kısmında iskelede 2 adet (toplam 4 adet) sekizgenanteni olan radar, yatayda 360o tarama açısına sahiptir ve Sbandında (frekansı= 2-4 GHZ, dalga boyu= 15-7,5 cm) çalışmaktadır.Üç-boyutlu görüntü veren ve menzili 1000 km olan bu radar,gemideki 2 x 61 adet MK-41 füze fırlatıcısından 122 adet karışık(RIM-66M-5 Standard SM-2MR Block-IIIB, RIM-156A SM-2ER Block-IV,RIM-161 SM-3, RIM-162A ESSM, RIM-174A Standard ERAM, BGM-109Tomahawk veya RUM-139A VL-ASROC) füzeye atış ve komuta bilgisisağlamaktadır.[6]Bu gemideki 500 km’nin üzerinde menzile sahip RIM-161 SM-3standart füzesavar füzeleri İsrail’e yönelik muhtemel İranbalistik füzelerini Suudi Arabistan toprakları üzerindeyakalayabilecek durumdadır.

Ayrıca, İsrail kendi yapımı Arrow (ok) serisi füzesavar füzelerinesahiptir. Üretimine başladıkları Arrow-3 modelinin menzili 1000 kmve etkili uçuş tavanı 200 km’nin üzerindedir. Bu füzesavarlar,İsrail ELTA firmasının üretimi, EL/M-2080 Super Green Pineradarları tarafından yönlendirilmektedir. L bandında (frekans= 1-2GHZ, dalga boyu= 30-15 cm) çalışan bu radar 500 km menzilde, hızı3 km/saniye olan 30 hedefi aynı anda izleyebilmektedir.[7]

Yukarıda verdiğimiz bütün teknik açıklamalardan anlaşılacağıüzere, Kürecik’e yerleştirilip, 2011 sonuna kadar aktif hizmetealınacak olan AN/TPY-2 seyyar cephe radarının, Amerikankaynaklarının ısrarlı açıklamalarına rağmen İsrail’in İranfüzelerine karşı korunmasında fazlaca bir katkısı olmayacaktır. Ohalde bu radar başka amaçlar için de kullanılacaktır. Zatenemperyalist Amerika’nın tek ve basit bir hedef için planlamalaryapmasını beklemek saflık olur.

6[] : http://en.wikipedia.org/wiki/USS_Monterey_(CG-61), http://en.wikipedia.org/wiki/AN/SPY-17[] : http://en.wikipedia.org/wiki/Arrow_(missile)

Kürecik radarının izleyeceği hedefler

1- Rusya/Kafkasya : Radarın antenidurağan olmasına rağmen, antenitaşıyan kamyon Kafkasya’ya çevrildiğizaman, Kafkasya ve güney Rusya’dakibütün hava harekâtını izlemek mümkünolacaktır.

2- Türk Jetleri : Anten yönü isterKafkasya, isterse İran’a dönük olsun,

bu radarın esas izleyeceği unsurlar, radarın kapsama alanına girenTürk Hava Kuvvetleri’nin Malatya Erhaç 7.

Diyarbakır’daki 8. ana jet üsleri ile Muş hava üssü ve Batmanİnsansız Hava Araçları üslerindeki uçaklarımız olacaktır. EskidenDiyarbakır Prinçlik’te bulunan ve 432 MHZ frekansta UHF bandındaçalışan ve Rusya’yı gözetleyen iki adet Amerikan AN/FPS-17 veAN/FPS-79 radarı 30 Eylül 1997 tarihinde tamamen sökülmüştür[8]. Şuanda, Kuzey Irak’taki Erbil, Telafer’in 10 km güneyindeki veBağdat’ın 70 km kuzeyindeki El-Balad (28.000 personelin çalıştığıAnakonda) Amerikan üslerindeki radarlar, güneydoğu Toros dağlarıve Cilo dağ silsilesinin engellemesi nedeniyle, ana jetüslerimizden kalkan uçaklarımızı izlemekte yetersiz kalmaktadır.Bu zafiyet, Kürecik radarı tarafından giderilecektir.

3- İnsansız Hava Araçlarımız (İHA) : Güneydoğuda PKK’ya karşıgörev yapan ve mevcudu zaman, zaman 180.000’lere çıkan takviyeliiki kolordumuzda taktik seviyede kullanılan ve kanat açıklıkları 2- 10 m ve boyları 1,2 – 10 m arasında değişen yerli yapım Gözcü,Çaldıran, Karayel modeli ve 2012’den itibaren kullanıma girecekTAI yapımı ANKA (Heron muadili) millî insansız hava araçlarımız,bu radarın 490 km olan yüksek çözünürlük menzili içindeizlenebilir hale gelecektir.

Daha önce belirttiğimiz üzere, Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nınaçtığı “yüksek irtifa hava savunma sistemleri” ihalesi için Rusya

8[] : John S. Wilkinson, Formerly Diyarbakir, now Pirinçlik Air Facility, http://merhabaturkey.com/1wilkinsonjindex.html

Kürecik radarı

S-300 (menzil 150 km) veya S-400 (menzil 400 km), Çin ise HQ-9(menzil 200 km) ve Amerika Patriot PAC-3 (menzil 45 km) teklifindebulunmuşlardır. Patriot füzeleri aslında şartnameye uygundeğildir, zira alçak irtifa hava savunma silahlarıdır. Ancakyayınlanan Wikileaks belgelerinde Türk hükümetinin Patriot alımınaneredeyse karar verdiği anlaşılmaktadır. Bu kararı hızlandırmakiçin NATO, Türkiye’yi tehdit etmiş, eğer Rus veya Çin füzelerininalımına karar verilirse, Türkiye ile balistik füze istihbaratınıpaylaşmayacaklarını bildirmiştir[9]. Halbuki aynı NATO, GüneyKıbrıs Rumlarının Rusya’dan aldığı ve sonradan Girit’eyerleştirilen S-300’ler için aynı duyarlılığı göstermemiş, Türkhükümet yetkilileri de NATO’ya bunu hatırlatmamışlardır.

Eğer, Patriot PAC-3’ler hızla alınırsa, muhtemelen en az üçbatarya İran bahane edilerek güneydoğu Anadolu bölgesineyerleştirilecektir. Kürecik’teki Amerikan AN/TPY-2 radarı ileirtibatlı çalışacak olan patriotların komutası, ABD’nin AlmanyaRamstein üssündeki tetiğe basacak olan ABD generalinde olacaktır.

Radar anlaşması anayasa ve yasalara aykırıdır

Radarın Kürecik’e yerleştirilmesi için mutabakat, ABD büyükelçisiile Dışişleri müsteşarı arasında imzalanmıştır. Bu durumda imzacıtaraflar Türkiye ve ABD olmaktadır, yani radar NATO kanalıylagelmemektedir. Bu radarla beraber 60 cıvarında ABD askeriKürecik’e gelecektir. Anayasanın 92 maddesine bu askerlerinTürkiye’ye gelmesi TBMM iznine tabidir.

Ayrıca, 31.05.1963 tarih ve 244 sayılı “MilletlerarasıAndlaşmaların Yapılması, Yürürlüğü Ve Yayınlanması İle BazıAndlaşmaların Yapılması İçin Bakanlar Kuruluna Yetki VerilmesiHakkında Kanun”unun 2. Maddesinin birinci fıkrasına göre“Milletlerarası andlaşmaları onaylama veya bu andlaşmalara katılma, onaylama veyakatılmanın bir kanunla uygun bulunmasına bağlıdır.”

Bu radar NATO antlaşması çerçevesinde gelmediğine göre, imzalanananlaşmanın onanabilmesi için TBMM’den bir kanun çıkarılmasıgerekir.9[] : http://www.hurriyetdailynews.com/n.php?n=nato-warns-turkey-against-buying-chinese-russian-air-defense-systems-2011-07-25, NATO warns Turkey against buying Chinese, Russian air defense systems

Kısa vadeli muhtemel gelişmeler

Bu durumda önümüzdeki kısa dönemde uygulanabilecek bölünmesenaryosuna paralel muhtemel gelişmeler şöyle sıralanabilir:

TSK’ya operasyonlar

a- TSK’dan uzaklaştırılmış subaylar mahkeme kararıyla geridönecekler ve ordunun hiyerarşisi zedelenecektir. Nitekim bunusağlamak üzere kanun teklifini Meclis Başkanlığına AKP değil CHPvermiştir. TSK’ya karşı komplolara aynı hızda devam edilecektir.Bülent Arınç’a suikast davası açılarak, hâkimin imha edilmesiniengellediği kozmik dosyalar mahkemeye celbedilip, bilgilerindüşman taraflara sızdırılması sağlanacaktır.

b- Başbakanlık tarafından hazırlanarak MGK’da kabul edilen yeniMillî Güvenlik Siyaset Belgesi’nde Rusya, İran, Irak, Suriye,Yunanistan ve Bulgaristan’dan tehdit algılaması olmadığı karara

bağlandığı için, bu bahaneedilerek TSK’nın mevcudununazaltılmasına başlanacaktır.Nitekim bu konuda da CHP başıçekmektedir. TSK’ya “paralıer” statüsünde asker alınarak,profesyonel orduya geçişhazırlıkları yapılacaktır.

c- İçişleri Bakanlığına bağlıve paralı askerlerden oluşanSınır Birlikleri kurularak,

özellikle Irak sınırına yerleştirilecek, TSK’nın Irak sınırındabulunan yaklaşık 180.000 mevcutlu takviyeli iki kolordudüzeyindeki kuvvetleri sınırdan geri çekilecek, (ABD+PKK+Barzani)güclerinin ülkemize sızmaları kolaylaştırılacaktır.

ç- 12 Eylül 2010’da yapılan Anayasa referandumundan birkaç günsonra koşarak Türkiye’ye gelen ABD genelkurmay başkanı ile varılananlaşma uyarınca, 2011 sonuna kadar Irak’tan çekilme bahanesiyleIrak’taki 50.000 ABD askeri ve ağır silahlarının İskenderun veMersin limanlarından çekilmesine izin verilecek, Güneydoğu Anadolubölgesine, ABD askerinin reddedilen 1 Mart teskeresi öncesindeolduğu gibi kuracakları karakollara yerleşmesi sağlanarak

ayrılıkçı Kürt hareketine koruma oluşturulacaktır. Ancak bu durum,TSK’nın direnci nedeniyle gerçekleşmemiş, ABD askerleri Türkiye’yegirememiştir.

d- Irak’tan çekilen 4 adet Predator insansız saldırı uçağı(kanatlarında 4 adet havadan karaya atılan Hellfire füzesitaşımaktadır) İncirlik ABD üssünde konuşlanmıştır. DışişleriBakanı Davutoğlu, bu uçakların ABD!den satın alınacağını,uçakların uçuşlarında bir Türk irtibat subayı bulunacağınıaçıklamıssa da bunlar gerçek değildir. Çünkü, bu stratejiksilahların yabancı bir ülkeye satılabilmesi için Senato iznigerekir ki böyle bir izin yoktur. Ayrıca, bu uçakların komutamerkezi, Nevada çölündeki Creech hava üssündedir ve uçaklar oradankomuta edildiği için İncirlikte bulunacak bir Türk irtibatsubayının herhangi bir işlevi yoktur. Bu uçaklar ve yardımcı ABDaskerlerinin Türkiye’ye sokulması da anayasa ve 244 sayılı yasayaaykırıdır.

Federasyona geçiş hazırlıkları

TBMM komisyonundan geri çekilen Nisan 2001 tarihli YerelYönetimler Yasa Tasarısı gündeme alınacaktır.

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından 3 Ağustos 2004tarihinde kısmen veto edilen 5227 Sayılı "Kamu Yönetiminin Temelİlkeleri ve Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanun"u yenidenTBMM’ne sevkedilecektir.

Kürt açılımına devam edilerek, Habur mahkemeleri kurulup, PKK’nınkitlesel olarak yurda girişi sağlanacak, bunlar BDP’libelediyelere yerleştirilerek, yeniden silahlandırılıp, 10 bin kişidolayında “özsavunma” (milis) gücü kurulacaktır.

PKK eylemleri kontrollu şekilde devam ettirilerek hem TSK’nın elikolu bağlanıp terör karşısında yıpratılmasına devam edilecek, hemde bölge halkı üzerinde tam bir tahakküm kurularak halkındevletten kopması sağlanacaktır.

Anayasa değişikliği

AKP Hükümetinin PKK terör örgütü ile ABD’nin gözetiminde yaptığımüzakerelerde “federatif ve iki milletli” yeni anayasa taslağıneredeyse tamamlanmıştır. Cemil Çiçek başkanlığında toplanan 24anayasa hocasının katıldığı toplantıda net şekilde ortaya çıktığı

üzere, Anayasanın başlangıç bölümü ve ilk üç maddesinideğiştirecektir.

ABD’nin BOP saldırısı çerçevesinde Güneydoğu Anadolu bölgemiziTürkiye’den kopartmak için yapacakları anayasa değişikliği için,anayasanın ilk 3 maddesini koruyan “Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletinşeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetinnitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.”şeklindeki 4. maddeyi yürürlükten kaldıracak bir anayasadeğişikliği yapılacaktır. Bu değişikliğin iptali için anayasaMahkemesine dava açıldığı zaman, Haşim Kılıç’ın “ihsas-ı rey”debulunduğu gibi AKP’nin seçtiği Anayasa Mahkemesinin 17 üyesi büyükihtimalle bu değişikliği esas açısından incelemeyip, sadeceanayasanın 148. maddesinin ikinci fıkrasındaki “Anayasa değişikliklerindeise, teklif ve oylama çoğunluğuna ve ivedilikle görüşülemeyeceği şartına uyulupuyulmadığı hususları ile sınırlıdır” şartına göre irdeleyip uygunbulacaklardır. Böylece korumasız kalan ilk üç maddeyi istediklerigibi değiştireceklerdir.

Muhtemelen, Anayasanın 1’inci maddesine göre Cumhuriyet olandevlet şeklini (ABD + Apo + BDP + PKK)’nın istediği gibi“Demokratik Cumhuriyet” veya “Demokratik Federal Cumhuriyet”şeklinde değiştireceklerdir.2’inci maddenin başlangıcına “Türk ve Kürt HALKI tarafındankurulan Türkiye Federal Cumhuriyeti” gibi bir ibare yazılaraküniter devlet yapısı terkedilip, iki halklı bir yapıyageçilecektir. Hukukî statü kazanacak Kürt Halkı adına, Kürtkökenli vatandaşlarımızı temsil ettiğini iddia eden “Vatan Haini”herhangi bir mihrak, Anayasanın 90’ıncı maddesine görekanunlaştırılan BM İkiz Sözleşmelerinin 1’inci maddesindeki“Halkların Kendi Kaderlerini Tayin Hakkı” uyarınca BirleşmişMilletlere başvurarak, topraklarımızın bir kısmıyla birlikteayrılma talep edebilecektir. Anayasanın ilk 3 maddesi, ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesiharitasına göre doğu ve güneydoğu bölgelerimizden kopartılacakvatan toprakları üzerinde bir Hür Kürdistan isimli devlet kurmakiçin Büyük Ortadoğu Projesi eşbaşkanı olduğunu 34 kere ikrar etmişolan Recep Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır’ı BOP’un merkezi yapmagörevinin önündeki en önemli engeldir.

Çünkü anayasanın 3’üncü maddesine göre, “Türkiye Devleti ülkesi vemilletiyle bölünmez bir bütündür.” Bu bütünlüğü bölmeye kalkışmakanayasal bir suçtur. 5237 sayılı Türk Ceza Yasasının 302.maddesine göre bu suçu işleyenlerin cezası ağırlaştırılmış müebbethapis’tir. Nitekim, şu anda AKP hükümeti adına kendisinden fikir

sorulup, ricalarda bulunulan İmralı’daki PKK başı, aynı suçuişlediği için 765 sayılı eski Türk Ceza Kanununun 125. maddesinegöre ölümle cezalandırılmıştır.

ABD’nin başını çektiği ve AKP ve yandaşları marifetiyle yürüttüğüyukarıdaki senaryo başarıya ulaşırsa, Irak’tan çekilen ABDaskerleri ve NATO Füze Kalkanı koruma sağlanan ayrılıkçı Kürthareketi, bölgesel özerklik ilanından sonra, ülkenin bölünmesiiçin Kendi Kaderini Tayin Hakkını kullanmak için BM’e başvuracakve fiilen bölünme başlayacaktır.

Sonuç

ABD+Barzani destekli ayrılıkçı hareket bölgede, bugüne kadar pekçok kez provaları yapılmış olan bir “Kalkışma” başlatılacak vebuna ABD destekli Barzani fiilen katılacaktır. Ancak, Türk halkıve Ordusu ülkemizin işgal ve bölünmesini amaçlayan bu hayâsızemperyalist saldırıya karşı vatanın bölünmez bütünlüğünü korumaküzere harekete geçeceklerdir.

Ek Açıklamalar :

* : ( http://www.radartutorial.eu/06.antennas/an14.tr.html)

Faz dizi antenler, her bir ışıma elemanı farklı faz açılarıyla beslenebilen bir antengrubudur. Böylece elektronik olarak kumanda edilebilen biranten ışıma çizgesi meydana gelir. Bu antenlerde ki önemli ilkegirişimdir (interference); yani iki (veya çoğu kez daha fazla)sinyalin fazına bağlı olarak birbiriyle girişmesidir. 1.nolu resimdeaynı renge sahip, yani aynı fazdaki sinyallerin birbirine eklenerekkuvvetlendiğine ve farklı renkteki, yani zıt faza sahip sinyallerinise birbirini yok ettiğine dikkat ediniz. İki beslemeden (hornfeeder) eşzamanlı iki darbe gönderildiğinde bir girişim meydanagelir; sinyal ana yönde kuvvetlenirken, yan yönlerde zayıflar.Burada her iki besleyiciden yayınlanan sinyaller aynı fazdanbeslenmektedir. Sinyal bu durumda ana yönde kuvvetlenir.

Işıma sinyalleri bir faz kaydırma devresi ile kumandaedildiğinden, yayılma yönlerinin de elektronik olarak kontrol

edilmesi mümkün olur. Bu anten düzeninin verimi, anten düzlemine dik olan, ana yayılmayönünde en büyük olması nedeniyle sınırsız değildir. Bir faz dizi antenin görüş alanının(FOV, Field of View) en büyük değeri 120° dir (60° sola ve 60° sağa).

Aynı fazda beslenen iki anten elemanı

** : http://en.wikipedia.org/wiki/Tropospheric_scatter

Kürecik Nato Radar Üssü diye bilinen tesis, gerçekte bir Nato tesisi ve de radar değildir.Bu üste bulunan tesis Amerikan Hava Kuvvetlerine ait bir haberleşme röle istasyonudur.

TUSLOG 179 nolu Müfreze olarak bilinen birlikte 16personelin görev yaptığı istasyon 1961 yılında kurulmuşve 1991 yılında sökülmüştür. Haberleşme uydularınınbulunmadığı o dönemlerde uzak coğrafyalarlahaberleşmekte kullanılan teknik, troposferik saçılma(Tropospheric Scatter) tekniğidir. Dünyanın yuvarlaklığınedeniyle, birbirini görmeyen uzak iki tepeye kurulan

verici/alıcı antenlere sahip ünitelerden troposferin (atmosferin en alttaki yaklaşık 20 kmkalınlığındaki katmanı) stratosfer (atmosferin 20-50 kmarasındaki katmanı) sınırına doğru gönderilen yüksekfrekanslı (12-19 gigahertz) mikro radyo dalgaları,stratosfer sınırındaki karmaşık hava hareketlerine maruzhava molekülleri tarafından dağıtılır. Bu dağıtılandalgalardan, yere doğru yansıyanlar, daha uzaktaki büyükiçbükey antenler tarafından tutulur, tekrar elektronikolarak güçlendirilerek, diğer bir anteni görecek şekilde

yayınlanır. Eğer bu teknik kullanılmasaydı, birbirini gören tepelere çok sayıda benzerünite kurmak gerekirdi. Kürecik röle istasyonu, Diyarbakır-Pirinçlik ve Trabzon gibiRusya’yı gözetleyen Amerikan radarlarından alınan bilgileri, Ankara-Elmadağ, İzmit-Karamürsel ve zincir halinde Yunanistan, İtalya, Almanya, İngiltere, Grönland gibiyerlerdeki benzer röle istasyonları aracılığıyla Amerikeya aktarmaktaydı. Kürecik röleistasyonundaki antenin şekli nedeniyle, burası radar istasyonu sanılmaktadır. Resimdekiörnek anten, Alaska Boswell Koyu, White Alice Bölgesindeki troposferik saçılma antenidir.