YAYA SİMÜLASYONU TEKNOLOJİLERİNİN TOPLU ULAŞIM SİSTEMLERİNDE KULLANIMI “SEYRANTEPE METRO...

9
YAYA SİMÜLASYONU TEKNOLOJİLERİNİN TOPLU ULAŞIM SİSTEMLERİNDE KULLANIMI “SEYRANTEPE METRO İSTASYONU UYGULAMASI” Cem KIRLANGIÇOĞLU, Ferdi TATAR, M. Tarık DÜNDAR, Selim ÇEVİK [email protected]; [email protected]; [email protected]; [email protected]; İstanbul Ulaşım A.Ş. - Ferhatpaşa Metro Tesisleri, Esenler, İSTANBUL Ulaştırma, yediden yetmişe herkesin her gün belli oranlarda faydalandığı şehir hayatının en önemli ara hizmet aktivitesidir ve hizmet sektörü çalışanlarının amacı, insanlara iyi hizmet vermektir. Bu bağlamda, toplu ulaşım hizmeti veren kurumların insan davranışlarını çok iyi analiz etmeleri ve gerçekleştirecekleri uygulamaların sonuçlarını en yüksek doğrulukla tahmin etmeleri gerekir. Bu sadece yolculuk konforlarının artırılması yönünden değil, sosyal ve ekonomik açılardan da son derece önemlidir. Bu çalışmanın amacı: gerek tasarım ve inşa aşamasındaki gerekse de hâlihazırda çalışmakta olan ulaşım altyapısının yayalar bakımından en kullanışşekilde düzenlenmesine yönelik olarak gerçekleştirilen simülasyon uygulamalarının faydalarından bahsetmektir. Kullanılan yazılımlar yardımıyla yolcuların davranış karakteristikleri en ince ayrıntılarına kadar modellenebilmekle birlikte, farklı konumdaki istasyonlar için farklı yolcu profilleri kullanılabilmektedir. Çalışmanın sonunda; bir istasyonun inşası tamamlandığı zaman bir yolcunun gözünden nasıl algılanacağının anlaşılması amacı ile yapılmış 3 boyutlu sanal maket uygulaması da gerçekleştirilmiştir. Çalışma alanı olarak; TT Arena Stadı’nın da hizmete girmesinden sonra büyük bir yolcu akımına sahip olan Seyrantepe Metro İstasyonu seçilmiştir. Gerçekleştirilen yaya simülasyonlarında; özellikle önemli futbol müsabakalarının ardından yaklaşık 35.000 seyircinin stadyumdan metroyu kullanarak dağılışı modellenmiştir. Bu uygulama sayesinde, hem işletmeyi hem de yolcu akışını rahatlatmaya yönelik ciddi çözümler üretilmiştir. 1. GİRİŞ Simülasyon, gerçek dünyada mevcut olan ya da mevcut olması düşünülen süreçlerin ya da sistemlerin sanal platformda birebir olarak canlandırılmasıdır. Bu bağlamda Yaya Simülasyonu da, yayaların önceden belirlenmiş mekânlar üzerinde sergileyecekleri davranış biçimlerinin önceden tahmin edilmesi olarak tanımlanabilir. Simülasyon işlemleri çalışma alanlarının büyüklüğüne göre makroskobik, mezoskobik ve mikroskobik olarak yapılabilir. Fakat yaya simülasyonunda genel olarak mikroskobik çalışmalar tercih edilir. Çalışma alanı; kent meydanı, otogar, stadyum vb. gibi açık alan olabileceği gibi havaalanı, alışveriş merkezi, metro istasyonu vb. gibi kapalı ve çok katlı bir mekân da olabilir. Bu çalışmada, proje alanı olarak Seyrantepe Metro İstasyonu seçilmiş ve simülasyon uygulaması, önemli günlerde TT Arena Stadı’ndan gelebilecek 35.000 kişilik yolcu kapasitesi baz alınarak gerçekleştirilmiştir. Çalışmada LEGION - Yaya Simülasyonu Yazılımı kullanılmıştır.

Transcript of YAYA SİMÜLASYONU TEKNOLOJİLERİNİN TOPLU ULAŞIM SİSTEMLERİNDE KULLANIMI “SEYRANTEPE METRO...

YAYA SİMÜLASYONU TEKNOLOJİLERİNİN TOPLU ULAŞIM SİSTEMLERİNDE KULLANIMI

“SEYRANTEPE METRO İSTASYONU UYGULAMASI”

Cem KIRLANGIÇOĞLU, Ferdi TATAR, M. Tarık DÜNDAR, Selim ÇEVİK [email protected]; [email protected];

[email protected]; [email protected]; İstanbul Ulaşım A.Ş. - Ferhatpaşa Metro Tesisleri, Esenler, İSTANBUL

Ulaştırma, yediden yetmişe herkesin her gün belli oranlarda faydalandığı şehir hayatının en önemli ara

hizmet aktivitesidir ve hizmet sektörü çalışanlarının amacı, insanlara iyi hizmet vermektir. Bu bağlamda,

toplu ulaşım hizmeti veren kurumların insan davranışlarını çok iyi analiz etmeleri ve gerçekleştirecekleri

uygulamaların sonuçlarını en yüksek doğrulukla tahmin etmeleri gerekir. Bu sadece yolculuk

konforlarının artırılması yönünden değil, sosyal ve ekonomik açılardan da son derece önemlidir.

Bu çalışmanın amacı: gerek tasarım ve inşa aşamasındaki gerekse de hâlihazırda çalışmakta olan ulaşım

altyapısının yayalar bakımından en kullanışlı şekilde düzenlenmesine yönelik olarak gerçekleştirilen

simülasyon uygulamalarının faydalarından bahsetmektir. Kullanılan yazılımlar yardımıyla yolcuların

davranış karakteristikleri en ince ayrıntılarına kadar modellenebilmekle birlikte, farklı konumdaki

istasyonlar için farklı yolcu profilleri kullanılabilmektedir. Çalışmanın sonunda; bir istasyonun inşası

tamamlandığı zaman bir yolcunun gözünden nasıl algılanacağının anlaşılması amacı ile yapılmış 3

boyutlu sanal maket uygulaması da gerçekleştirilmiştir.

Çalışma alanı olarak; TT Arena Stadı’nın da hizmete girmesinden sonra büyük bir yolcu akımına sahip

olan Seyrantepe Metro İstasyonu seçilmiştir. Gerçekleştirilen yaya simülasyonlarında; özellikle önemli

futbol müsabakalarının ardından yaklaşık 35.000 seyircinin stadyumdan metroyu kullanarak dağılışı modellenmiştir. Bu uygulama sayesinde, hem işletmeyi hem de yolcu akışını rahatlatmaya yönelik ciddi

çözümler üretilmiştir.

1. GİRİŞ

Simülasyon, gerçek dünyada mevcut olan ya da mevcut olması düşünülen süreçlerin ya da sistemlerin sanal platformda birebir olarak canlandırılmasıdır. Bu bağlamda Yaya

Simülasyonu da, yayaların önceden belirlenmiş mekânlar üzerinde sergileyecekleri davranış biçimlerinin önceden tahmin edilmesi olarak tanımlanabilir.

Simülasyon işlemleri çalışma alanlarının büyüklüğüne göre makroskobik, mezoskobik ve mikroskobik olarak yapılabilir. Fakat yaya simülasyonunda genel olarak mikroskobik çalışmalar tercih edilir. Çalışma alanı; kent meydanı, otogar, stadyum vb. gibi açık alan olabileceği gibi havaalanı, alışveriş merkezi, metro istasyonu vb. gibi kapalı ve çok katlı bir mekân da olabilir.

Bu çalışmada, proje alanı olarak Seyrantepe Metro İstasyonu seçilmiş ve simülasyon uygulaması, önemli günlerde TT Arena Stadı’ndan gelebilecek 35.000 kişilik yolcu kapasitesi baz alınarak gerçekleştirilmiştir. Çalışmada LEGION - Yaya Simülasyonu Yazılımı kullanılmıştır.

2. METODOLOJİ

Yaya hareketlerinin simüle edilmesine yönelik olarak literatürde çeşitli tekniklere ve modellere rastlamak mümkündür. Bu çalışmada ise yayalar, “en düşük efor” prensibine göre hareket etmektedirler. Bilinçli, hafıza sahibi ve anlık değişimlere adaptasyon kabiliyeti olan yayaların her biri; bulunduğu konum itibarı ile hedefine giden yolun şeklini, uzunluğunu, hızını ve konforunu hesaplayarak kendisine mümkün olan en iyi yolu belirler ve ona göre hareket eder. Buna ek olarak; diğer yayalar tarafından gerçekleştirilen anlık hareket değişimlerine anlık tepki verir ve en iyi yolu tekrar belirleyerek hareketine devam eder.

Yayaların hareketleri kendilerine simülasyon öncesi yüklenen profil bilgilerine ve hedeflere göre değişkenlik gösterir. Mesela 120 kiloluk bir yolcu ya da bavuluyla hareket eden bir turist hem yürüyüş hızı hem de simülasyon içerisindeki kütlesi itibariyle diğer yayalardan farklıdır. Ayrıca farklı yolcuların farklı hedefleri olabilir. Her çalışma alanı özel olarak çalışılmalı ve simülasyon öncesi hazırlıklar çok iyi yapılmalıdır. Aksi taktirde iyi bir model kurulamaz ve simülasyonun doğru sonuçlar vermesi beklenemez.

3. ÖRNEK ÇALIŞMA – SEYRANTEPE METRO İSTASYONU

Çalışma alanı olarak seçilen Seyrantepe Metro İstasyonu’na ait genel görünüm ve kat planlarının sadeleştirilmiş hali aşağıdaki resimde gösterilmiştir. Bu sadeleştirme hem yaya simülasyonunda gerekli olmayan detayların çıkarılması için hem de metro istasyonu kat planları detaylarının gizliliği için gerçekleştirilmiştir.

Resim 1. Seyrantepe Metro İstasyonu – Genel Görünüm ve Kat Planları

Yaya Simülasyonu çalışması gerçekleştirilmeden önce; İstanbul Ulaşım A.Ş (İ.B.B.), Galatasaray Spor Kulübü Yöneticileri ve Emniyet Müdürlüğü ile görüşülmüş ve kendilerinden Stadyum ve Metro İstasyonu’nun işletmesi ile güvenlik önlemleri hakkında bilgi alınmıştır. Bu bilgilerden yola çıkılarak gerçekleştirilen ön kabullere göre;

- Önemli spor müsabakalarının ardından metroyu kullanabilecek en yüksek yolcu sayısı 35.000 kişi olarak kabul edilmiştir.

- İşletmedeki araca ait headway süresi: 5 dakika 8 saniyedir. - Araç kapasitesi 2.000 kişidir. - Aracın istasyon platformunda, yolcuları almak için, kapılarının açık kalma süresi

70 saniyedir. - Stadyumdan metro istasyonuna geçişte kullanılacak 3 tünelden 1 tanesi (orta

tünel, bkz. Resim 1) güvenlik amacı ile kapalı tutulacaktır. Bu sayede; istasyon içinde oluşabilecek acil bir durumda yolcular dolu olan yan tüneller yerine, ortadaki boş tüneli kullanarak istasyonu en kısa sürede boşaltabileceklerdir.

- İstasyon içinde aşırı bir yoğunluk olma durumunda; yan tünellerde ilerleyen yolcular, stadyumdan gelen yüksek kapasiteli yaya akımı ile içerdeki yoğun kalabalık arasında sıkışma tehlikesi yaşayabilirler. Bu durum paniğe yol açabilir ve can kayıpları yaşanabilir. Bu nedenle, stadyumdan gelen yoğunluğun kontrollü geçişini sağlamak amacıyla, metro istasyonu dışına 3 kapılı bir Polis Kontrol Noktası yerleştirilecektir. Bu noktadaki kapılar, tren seferlerine paralel olarak, 5 dakika kapalı 2 dakika açık tutulacaktır.

- İstasyonun girişine yakın bir noktaya; yolcu yoğunluğunu azaltma ve süzme amaçlı olarak 14 boy turnike ve 1 adet engelli turnikesi yerleştirilecektir. Her bir boy turnikeden 1 dakikada 30 kişinin geçebileceği öngörülmüştür.

- İstasyon içerisindeki girişte 28 adet jetonlu turnike bulunacaktır. Bu turnikelerden dakikada geçen kişi sayısı 13 olarak öngörülmüştür.

- Yolcuların %10’luk bir kesiminin dönüş jetonlarının olmayacağı varsayılmıştır. Bu kişilerin gişelerden ortalama jeton alma süresi 8 saniye olarak düşünülmüştür.

Bu ön kabullerle gerçekleştirilen 1 saatlik yaya simülasyonu neticesinde bazı yoğunluk ve mekânsal kullanım haritaları elde edilmiştir:

Resim 2. Toplamda En Yüksek Yoğunluk Haritası (kişi / m2)

Bu haritada görülen kırmızı bölgeler toplamda en yoğun ve insanların neredeyse durma noktasına geldiği bölgeleri; mavi bölgeler ise toplamda en düşük yoğunluğa maruz kalan bölgeleri ifade etmektedir. En yüksek yoğunluğa sahip olması beklenen bölgeler polis kontrol noktası, dışarıdaki boy turnikeler, merdivenler ve yayaların platforma giriş noktalarıdır.

Platformun mimari yapısı gereği, yolcular platformun batısındaki 2 noktadan giriş yapmakta ve oradan bütün platforma dağılmaktadırlar. Bu da platformun doğu tarafında düşük yoğunluğa ve dolayısıyla platform kapasitesinin yeterli derecede kullanılamamasına sebebiyet vermektedir.

Bu sorunun çözümü ve yolcuların doğu tarafa hareketinin sağlanması amacı ile gerekli yönlendirmelerin yapılması önerilmiştir. Platformdaki güvenlik görevlileri, sesli anonslar, yönlendirme levhaları vb. kullanılması gerektiği konusu yetkililerle görüşülmüş, bu uygulamalar hayata geçirilmiş ve başarı sağlanmıştır. Bugün platform tam kapasiteli olarak kullanılabilmekte ve yolculara en iyi şekilde hizmet verebilmektedir.

Yaya Simülasyonu yoğunluk haritaları oluşturulurken “Fruin’s Level of Service” metodundan faydalanılmıştır. Her bir yayaya düşen mekansal kullanım alanından yola çıkılarak hazırlanan lejand şu şekildedir:

Yaya Simülasyonu neticesinde elde edilen diğer haritalar şu şekildedir:

Resim 3. Ortalama Yoğunluk Haritası (kişi / m2)

Bu haritada görülen kırmızı bölgeler ortalama olarak en yoğun ve insanların neredeyse durma noktasına geldiği bölgeleri; mavi bölgeler ise ortalama olarak en düşük yoğunluğa maruz kalan bölgeleri ifade etmektedir.

Resim 4. Yoğunluğun En Uzun Süre Yaşandığı Bölgeler

Bu haritada kırmızı renkle ifade edilen bölgeler, yüksek yoğunluklu yaya akımına en uzun süre maruz kalan alanları, lacivert renkler ise en az süre maruz kalan bölgeleri ifade etmektedir.

Resim 5. Mekânsal Kullanım Haritası

Bu harita; bütün simülasyon süresince yayalar tarafından kullanılan alanları göstermektedir. Açık mavi renkler yüksek yoğunluklu kullanımı, koyu mavi renkler ise düşük yoğunluklu kullanımı göstermektedir. Bu harita sayesinde, yaya hareketi

esnasında kullanılmayan alanlar belirlenerek, hizmet noktaları oluşturulabilir. Jetonmatik, ATM vb. cihazlar bu alanlara konularak, yaya hareketini kısıtlamaları engellenmiş olur.

4. 3 BOYUTLU SANAL MAKET ÇALIŞMASI

Genel vaziyet planı ve kat planları kullanılarak oluşturulan yaya simülasyonu çalışması gerçeğe çok yakın sonuçlar vermektedir. Fakat yine de, gerçek yayalar söz konusu olduğunda nadiren de olsa farklı davranışlar ve beklenmeyen algılamalar söz konusu olabilmektedir. Simülasyon ile gerçek dünya arasındaki bu farklılaşmayı minimuma indirmenin en iyi yolu da, inşa edilmesi planlanan mekâna ait 3 boyutlu bir sanal maket çalışması yapılmasıdır. Bu teknoloji sayesinde; mevcut ya da mevcut olmayan bir projenin içerisinde yaya olarak dolaşmak, araç sürmek ya da havadan kuş uçuşu gezinmek mümkün olabilmektedir. Kullanıcılar, henüz tasarım aşamasında olan bir metro istasyonunun ya da inşa edilmesi düşünülen bir raylı sistem güzergahının, bittikten sonra nasıl olacağını bilgisayar ortamında görebilmektedir. Böylece, ortaya çıkacak son ürün tüm detayları ile 3 boyutlu olarak algılanabilmekte ve gerekli değişiklikler inşa öncesinde ortaya çıkarılarak hem maddi zararların hem de zaman kayıplarının önüne geçilebilmektedir. Bu kapsamda; Seyrantepe Metro İstasyonu 3 Boyutlu Sanal Maket çalışması gerçekleştirilmiş ve bir taraftarın gözünden, stadyum çıkışından trene binene kadar yolculuğu görselleştirilmiştir. Bu çalışmaya ait bazı ekran görüntüleri şu şekildedir:

Resim 6. Stadyumdan Metro İstasyonuna Giriş

Resim 7. Jetonlu Turnikeler

Resim 8. Ara Kat – Genel Görünüm

Resim 9. Platform Katı – Genel Görünüm

5. SONUÇ

Yayalar tarafından kullanılan ya da kullanılması düşünülen tüm mekanların yaya simülasyonu yapılabilir. Bu çalışma; yaya hareketlerini iyileştirme amaçlı bir optimizasyon veya henüz tasarım aşamasındaki bir mekanın yayalar tarafından kullanılabilirliğini test eden bir ön çalışma olabilir. Bu kapsamda; yaya yolları, kent meydanları, alışveriş merkezleri, spor tesisleri, havaalanları, metro ve otobüs istasyonları vb. bir çok mekanın simülasyon uygulaması gerçekleştirilebilir. Yaya simülasyonları aracılığıyla tasarımda yapılacak çok küçük değişikliklerin yaya sirkülasyonunda büyük rahatlamalar sağlayabileceği açıkça görülmektedir.

Simülasyonun görselliği sayesinde de ileride oluşabilecek sorunlar önceden tahmin edilebilir, gerekli düzenlemeler uygulama öncesinde gerçekleştirilebilir ve karar vericiler çok daha doğru, hızlı, ekonomik çözümler üretebilirler.