BEHİŞTÎ MAHLASLI ŞAİRLERE AİT MEVLİDLER 1: BEHİŞTÎ AHMED SİNAN’IN MEVLİD-İ ŞERÎFİ

63
Behiştî Mahlasli Şairlere Ait Mevlidler Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 17 BEHİŞTÎ MAHLASLI ŞAİRLERE AİT MEVLİDLER 1 * : BEHİŞTÎ AHMED SİNAN’IN MEVLİD-İ ŞERÎFİ ** Mawlids 1: Which are appellated as Behişti: The Mawlid of the Behişti Ahmed Sinan Ramazan EKİNCİ *** ÖZ İslâmî Türk edebiyatının en mühim türleri arasında, Hz. Peygamber’in başta doğumu olmak üzere hayatının çeşitli safhalarının (risâlet, mi‘râc, hicret, vefât) anla- tıldığı; mensur örnekleri bulunmakla birlikte umûmiyetle manzum olarak yazılan mevlid-i şerîfler ilk sıralarda gelir. Türk Edebiyatında mevlid türünün müstakil ör- neklerinin ortaya çıktığı XV. asırdan XX. asra kadar, birçok şair tarafından muhtelif sebeplere bağlı olarak (Hz. Peygamber’e duyulan muhabbet, ondan şefâat dileme vb.) yüzden fazla mevlid kaleme alınmıştır. Bu şairler arasında Behiştî mahlasını kullanan ve XVI. asırda yaşamış iki şair yer almaktadır. İlki hamse sahibi Behiştî Ahmed Sinan Çelebi (ö. 1512?/1520?), ikincisi de manzum-mensur birçok eser telif eden Behiştî Ramazan Efendi’dir (ö. 1571-72). Mevlid literatürüyle alakalı yapılan çalışmalarda, mevlid yazan şairler arasın- da sadece bir Behiştî’ye yer verilmiştir. Ancak bahsedilen Behiştî’nin, hangi Behiştî olduğu; ne zaman vefat ettiği; Mevlid’inin hususiyetlerinin neler olduğu gibi sorular cevaplandırılmadan mevzu kapatılmıştır. Bu makalede, öncelikle mevlid yazan ve ――――――――― * Bu makalenin ikincisi Behiştî Ramazan Efendi’nin Mevlid-i Şerîf’ini konu edinecektir. ** Makale geliş tarihi: 20. 08. 2014 Makale kabul tarihi: 06. 11. 2014 *** Dr., Celal Bayar Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü.

Transcript of BEHİŞTÎ MAHLASLI ŞAİRLERE AİT MEVLİDLER 1: BEHİŞTÎ AHMED SİNAN’IN MEVLİD-İ ŞERÎFİ

Behiştî Mahlasli Şairlere Ait Mevlidler � � �

Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 17 �

BEHİŞTÎ MAHLASLI ŞAİRLERE AİT MEVLİDLER 1*: BEHİŞTÎ AHMED SİNAN’IN MEVLİD-İ ŞERÎFİ**

Mawlids 1: Which are appellated as Behişti: The Mawlid of the Behişti Ahmed Sinan

Ramazan EKİNCİ***

ÖZ

İslâmî Türk edebiyatının en mühim türleri arasında, Hz. Peygamber’in başta doğumu olmak üzere hayatının çeşitli safhalarının (risâlet, mi‘râc, hicret, vefât) anla-tıldığı; mensur örnekleri bulunmakla birlikte umûmiyetle manzum olarak yazılan mevlid-i şerîfler ilk sıralarda gelir. Türk Edebiyatında mevlid türünün müstakil ör-neklerinin ortaya çıktığı XV. asırdan XX. asra kadar, birçok şair tarafından muhtelif sebeplere bağlı olarak (Hz. Peygamber’e duyulan muhabbet, ondan şefâat dileme vb.) yüzden fazla mevlid kaleme alınmıştır. Bu şairler arasında Behiştî mahlasını kullanan ve XVI. asırda yaşamış iki şair yer almaktadır. İlki hamse sahibi Behiştî Ahmed Sinan Çelebi (ö. 1512?/1520?), ikincisi de manzum-mensur birçok eser telif eden Behiştî Ramazan Efendi’dir (ö. 1571-72).

Mevlid literatürüyle alakalı yapılan çalışmalarda, mevlid yazan şairler arasın-da sadece bir Behiştî’ye yer verilmiştir. Ancak bahsedilen Behiştî’nin, hangi Behiştî olduğu; ne zaman vefat ettiği; Mevlid’inin hususiyetlerinin neler olduğu gibi sorular cevaplandırılmadan mevzu kapatılmıştır. Bu makalede, öncelikle mevlid yazan ve

―――――――――

* Bu makalenin ikincisi Behiştî Ramazan Efendi’nin Mevlid-i Şerîf’ini konu edinecektir. ** Makale geliş tarihi: 20. 08. 2014 Makale kabul tarihi: 06. 11. 2014 *** Dr., Celal Bayar Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü.

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği Ramazan EKİNCİ

18 Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 �

Behiştî mahlasını kullanan iki farklı şairin olduğu ispat edilerek mevlid literatüründe-ki söz konusu karışıklık giderilecektir. Ardından her iki Behiştî’nin Mevlid’lerinin bulundukları yer, şekil ve muhteva özellikleri hakkında ayrıntılı bilgi verildikten sonra Behiştî Ahmed Sinan’ın mevlidinin transkripsiyonlu metni ortaya konulacak-tır.

Anahtar Kelimeler: Mevlid, Behiştî Ahmed Sinan, Behiştî Ramazan, XVI. yüzyıl.

ABSTRACT

Among the significant types of the Islamic Turkish literatüre, there are men-sur examples which depicts the life phases of the prophet Muhammed such as; the prophecency, ascendence to the heaven, emigration to Medine. However most of all in the first place are the manzum (poems) works written as Mawlids. From 15. century, in which the types of the mawlids arouse, to 20. century many mawlids were written because of the various reasons such as feeling endearment to the prophet Muhammed. Among these poets there was Ahmed Sinan Celebi who used the appellation of Behişti and two other writer who lived in 16. century. The first who wrote the hamse, which is formed of 5 mesnevi, Behişti Ahmed Sinan Çelebi (d. 1512/1520), the second who wrote both mensur works and manzum works was Behişti Ramazan Efendi (d.1571- 1572).

In the studies about mawlid literature there were only one Behişti mentioned. However, the questions of which Behişti, when he died or what is the points of the mawlid weren’t answered. In this article, first of all it is indicated that there are two different mawlid writter who used the same Behişti appellation. By this way the confusion in mawlid literatüre could be dispelled. Right after that there will be presentation of a detailed information about the poets ‘mawlids’ characteristics of locality, form and content. Later on there will be the transciptional texts of Mawlid of Behişti Ahmed Sinan too.

Keywords: Mawlid, Behişti Ahmed Sinan, Behişti Ramazan, XVI th. century.

Giriş

İslâmî devir Türk edebiyatının en önemli konuları arasında hiç şüphe-siz en başta Hz. Muhammed gelmektedir. Şair ve yazarlarımız çeşitli sebep-lerden dolayı Hz. Peygamber’le alâkalı birçok türde sayısız eser kaleme almış-lardır. Onun vücut özelliklerinin anlatıldığı hilye ve şemâiller, hayatının ta-mamının veya bir kısmının anlatıldığı siyer-i nebîler, hadislerinin manzum-mensur olarak derlendiği kırk ve yüz hadis tercümeleri, peygamberliğinin delillerinin anlatıldığı Şevâhidü’n-nübüvve tercümeleri, mucizelerinin anlatıldığı mucizât-ı nebîler, ona olan hasret ve muhabbetin ifadesi olarak yazılmış na‘tlar söz konusu türlerden ilk akla gelenlerdir. Bunlar arasında diğerlerine nazaran en fazla rağbet göreni ve en yaygın olanı Hz. Peygamber’in özellikle

Behiştî Mahlasli Şairlere Ait Mevlidler � � �

Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 19 �

doğumu başta olmak üzere, hayatının çeşitli safhalarından (peygamberliği, miracı, diğer mucizeleri ve vefatı) kısaca bahseden, umumiyetle manzum olan ve mesnevi nazım şekliyle kaleme alınan mevlid türündeki eserlerdir.

Her ne kadar edebiyat tarihimizde ilk mevlidin yazım tarihine dair farklı görüşler olsa da Süleyman Çelebi’nin 1409’da Bursa’da yazdığı Vesîletü’n-necât ilk mevlid kabul edilmektedir. Daha yazıldığı asırdan itibaren geniş kitle-lerin beğenisini kazanan bu eser, mevlid türünün yaygınlaşmasında önemli rol oynamıştır. Onlarca nüshası bulunan, belli dinî törenlerde makamlı bir şekilde icrâ edilen Vesîletü’n-necât, şairlerimize ilham kaynağı olmuş, böylelikle XV. asırdan XX. asra kadar birçok müstakil mevlid kaleme alınmıştır. XVI. asır tezkire yazarlarından Kastamonulu Latîfî, Süleyman Çelebi’yi anlattığı kısımda kendi zamanına kadar yazılmış yüzden fazla Mevlid gördüğünü beyan etmiştir.1 Eldeki verilere göre bu sayı abartılı görünse de mevlid-i şerîf yazma geleneğinin şairlerimiz arasında ne derece rağbet gördüğü hususunda bizlere fikir vermektedir. Son zamanlarda mevlid türü hakkında yapılan en kapsamlı çalışmada, edebiyat tarihimizde yazılmış müstakil Mevlid’lerin sayısı 122 ola-rak bildirilmiştir.2 Şüphesiz bu sayı nihâî bir sonuç değildir. Yapılacak yeni çalışmalar neticesinde 122 sayısının yukarılara çıkabileceği bu araştırmayla da ortaya konacaktır.

Edebiyat tarihimizde mevlid türünde eser kaleme alan 122 şairin bazı-larının mahlası aynıdır.3 Henüz bahsi geçen bütün mevlidlerle ilgili ayrıntılı çalışmalar yapılmadığından, aynı mahlaslı şairlerin eserleri kimi zaman birbir-leriyle karıştırılmakta;4 iki farklı şaire ait iki mevlid, bir şairin kaleminden çıkmış farklı nüshalar gibi değerlendirilmektedir. Söz konusu durumla alakalı en iyi örnek Behiştî mahlaslı şairlerin mevlidlerinde görülmektedir.

――――――――― 1 Rıdvan Canım, (hzl.), Latîfî, Tezkiretü’ş-Şu‘arâ ve Tabsıratü’n-Nuzamâ, Ankara: AKMB Yay.,

2000, s. 135. 2 Fatih Köksal, Mevlid-nâme, Ankara: TDV Yay., 2011, s.73. Yazar, eserinde sehven 121 olarak

bildirmiştir. 3 Bkz. Hamdullah Hamdî, Ayasofya hatibi Hamdî; İznikli Mustafa Selâmî, İzmirli Mustafa

Selâmî; Keşfî-i Samokovî, Yusufelili Keşfî; Diyarbakırlı İbrahim Re’fet, Siverekli İbrahim Re’fet.

4 İznikli Mustafa Selâmî’nin Mevlid’i ile İzmirli Mustafa Selâmî’ye ait olduğu bildirilen Mevlid için aynı kütüphane kaydı (Süleymaniye Ktp. Esad Efendi 444) bildirilmiştir. Bkz. Köksal, age, s. 64, 68. Her ne kadar tarihî kaynaklarda İzmirli Mustafa Selâmî’nin Mevlid’i olduğu belirtilse de ele geçen metinler arasında şairin mevlidi bulunmamaktadır. Şairin divanında yer alan 85 beyitlik hilye veya 154 beyitlik miraciye mevlid olarak değerlendirilmiş olabilir. Bkz. Ramazan Ekinci, “SELÂMÎ, Mustafa (İzmirli)”, Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü,http://www.turkedebiyatiisimlersozlugu.com/index.php?sayfa=detay&detay=1653 [erişim tarihi: 06.05.2014]

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği Ramazan EKİNCİ

20 Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 �

Mevlid türüyle alakalı yapılan çalışmaların tamamı incelendiğinde, Behiştî mahlaslı bir şaire ait Mevlid’den bahsedilmekte; söz konusu Behiştî’nin ise hangi Behiştî olduğu irdelenmeksizin tahminî XVI. asırda yaşadığı belirti-lerek Mevlid’in iki nüshası olduğu beyan edilmektedir.5 Bu makalede anılan karışıklık giderilmeye çalışılarak, mevlid yazmış Behiştî mahlaslı şairler orta-ya konacaktır.

1. Türk Edebiyatı Tarihinde Behiştî Mahlaslı Şairler

Klasik Türk edebiyatı tarihinin temel kaynaklarından şuarâ tezkirele-ri, Şakā’iku’n-Nu‘mâniyye tercüme ve zeyilleri, vefeyâtnâmeler ve türlü biyogra-fik eserler incelendiğinde XX. asra kadar yaşamış Behiştî mahlaslı dört şaire rastlanmaktadır. Ölüm tarihlerine göre bu şairler şöyle sıralanmaktadır:

a) Behiştî Ahmed Sinan Çelebi: Behiştî mahlaslı şairlerin ilki XV. as-rın ikinci yarısı ve XVI. asrın başlarında yaşamış Karıştıranlı Süleyman Bey’in oğlu Ahmed Sinan Çelebi’dir. Doğum ve ölüm tarihi tam olarak tespit edile-meyen şair, Çorlu’nun Karıştıran kasabasındandır. Edebiyat tarihimizde ya-zılmış ilk hamselerden birinin sahibi olan Behiştî’nin Mihr ü Müşterî,6 Heft-Peyker,7 Mahzenü’l-Esrâr,8 Leylâ vü Mecnûn,9 İskendernâme10 mesnevileri ve Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan II. Bayezid devri ortalarına kadar yaşanmış hadise-leri anlattığı manzum-mensur karışık Vâridât-ı Sübhânî ve Fütûhât-ı Osmânî11 isim-li Tevârîh-i Âl-i Osmân türünde bir eseri vardır. Kudretli bir şair olan Behiştî

――――――――― 5 Neclâ Pekolcay, Türkçe Mevlid Metinleri, Basılmamış Doktora Tezi, İstanbul 1950; Hasibe

Mazıoğlu, “Türk Edebiyatında Mevlid Yazan Şairler”, Türkoloji 1974, C. VI, S. I, s. 60; Neclâ Pekolcay, “Mevlid”, MEB İslâm Ansiklopedisi, Eskişehir 1997, C. 8, s. 175; Neclâ Pekolcay, vd., İslâmî Türk Edebiyatında Şekil ve Nev‘îlere Giriş, İstanbul: Kitabevi Yay., 2000, s. 206; Hasan Aksoy, “Mevlid”, Diyanet İslâm Ansiklopedisi, Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı Yay., 2004, C. 29, s. 483;

Hasan Aksoy, “Eski Türk Edebiyatında Mevlidler”, Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi 2007, s. 327; Köksal, age, s. 66.

6 Arzu Polat, Behiştî Sinan’ın Mihr ü Müşteri Adlı Mesnevisi (İnceleme-Metin), Marmara Üniversitesi Türkiyat Enstitüsü, Devam Eden Doktora Tezi, İstanbul.

7 Şener Demirel, Behiştî'nin Heft-Peyker Mesnevisi, Giriş. http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/dosya/1-215442/h/giris.pdf [erişim tarihi: 18. 07. 2014].

8 Ersen Ersoy, “II. Bayezit Devri Şairlerinden Behiştî’nin Hamsesi”. Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Prof. Dr. Mahmut Kaplan Armağan Sayısı 9 (2): s. 257.

9 Zeynel Abidin Aygün, Behiştî’nin Leylâ vü Mecnûn Mesnevisi (İnceleme-Metin), Çukurova Üniversitesi SBE, Basılmamış Doktora Tezi, Adana 1999.

10 Bünyamin Ayçiçeği, Behiştî Ahmed Sinan’ın İskender-nâme’si (İnceleme-Metin), Marmara Üniversitesi Türkiyat Enstitüsü, Basılmamış Doktora Tezi, İstanbul.

11 Fatma Kaytaz, Behiştî Tarihi,(791-907/1389-1502), Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Basılmamış Doktora Tezi, İstanbul 2011.

Behiştî Mahlasli Şairlere Ait Mevlidler � � �

Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 21 �

Ahmed Sinan’ın hayatı ve eserleri hakkında kaynaklarda ayrıntılı bilgi mev-cuttur.12

b) Behiştî Ramazan Efendi: XVI. asrın velûd şairlerinden olan ve do-ğum tarihi bilinmeyen Behiştî Ramazan aslen Vizeli’dir. Behiştî Ahmed Si-nan’la karıştırılmamak için “Behiştî-yi Sânî” veya “Vizeli Behiştî” adıyla anılmaktadır. İyi bir eğitim alarak medrese tahsilini tamamlayan şair, tasavvu-fa meylederek seyr-i sülûkunu tamamlamış, vaizlik ve imamlık yapmıştır. 1572’de Çorlu’da vefat eden Behiştî Ramazan’ın ilmî telifâtının yanı sıra Divân,13 Heşt Behişt,14 Cemşâh u Alemşâh,15 Şehrengiz16 adlı eserleri vardır. Kaynak-larda şairin hayatı ve eserleriyle alâkalı tafsilatlı bilgi mevcuttur.17

c) Behiştî Çelebi: XVII. asır şairlerindendir. Aslen İstanbullu olan şai-rin hayatı hakkındaki yegâne bilgi Güftî’nin Teşrîfâtü’ş-Şu‘arâ’sında kayıtlıdır. Devrinin nüktedan şairleri arasında yer alır. Eserleri hakkında bilgi bulun-mamaktadır.18

d) Behiştî Mustafa Sa‘deddîn: XVIII. asırda yaşamış şairlerdendir. İsmi Mustafa Sa‘deddîn olan şair, aslen Edirneli’dir. Bektaşî tarikatı müntesip-lerinden olan Behiştî Mustafa Sa‘deddîn 1764’te vefat etmiştir. Eserleri hak-kında bilgi bulunmamaktadır.19

1.1. Behiştî Mahlaslı Şairlere Ait Mevlidler

Eski harfli kaynakların hiçbirinde, mevlid yazan “Behiştî” mahlaslı şair-lerden bahsedilmemiştir. Mevlid türüyle alakalı bilgi veren çalışmaların ince-lenmesi ve kütüphane kataloglarının taranması neticesinde “Behiştî” adına

――――――――― 12 Şairin hayatı hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Sa‘deddin Nüzhet Ergun, Türk Şairleri, C. II,

s. 794-803; Hasan Aksoy, “Bihiştî Ahmed Sinan Çelebi”, Diyanet İslâm Ansiklopedisi, İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yay., 1992, C. 6, s. 144-45; Şener Demirel, “Behiştî Ahmed Sinan”, Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü, http://www.turkedebiyatiisimlersozlugu.com/index.php?sayfa=detay&detay=1100 [erişim tarihi: 08.07.2014]

13 Yaşar Aydemir, Behiştî Dîvânı, Ankara: MEB Yay., 2007. 14 Emine Yeniterzi, Behiştî’nin Heşt Behişt Mesnevîsi, İstanbul: Kitabevi Yay., 2001. 15 Gönül Tekin, “Cemşâh u Alemşâh: A Mesnevî of The Sixteenth Century”, Ed. Halil

İnalcık ve Cemal Kafadar, Süleyman The Second And His Time, İstanbul 1993. 16 Yaşar Aydemir, “Vize(?) Şehrengizi”, Behiştî Dîvânı, MEB Yay. Ankara 2000, s. 74-76. 17 Şairin hayatı hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Sa‘deddin Nüzhet Ergun, Türk Şairleri, C. II,

s. 787-94; Mustafa Uzun, “Bihiştî Ramazan Efendi”, Diyanet İslâm Ansiklopedisi, İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yay., 1992, C. 6, s. 145-46; Yaşar Aydemir, “Behiştî Ramazan bin Abdülmuhsin”, Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü, http://www.turkedebiyatiisimlersozlugu.com/index.php?sayfa=detay&detay=959 [08.07.2014]

18 Kâşif Yılmaz (hzl.), Güftî ve Teşrîfâtü’ş-Şu‘arâsı, Ankara: AKMB Yay., 2001, s. 111. 19 Sadık Erdem (hzl.), Râmiz ve Âdâb-ı Zurafâ’sı, Ankara: AKMB Yay., 1994, s. 47.

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği Ramazan EKİNCİ

22 Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 �

kayıtlı iki mevlid yazması tespit edilmiştir.20 Bu nüshaların her ikisinde de “Behiştî” mahlaslı şairler adına kayıtlı Mevlid’lerin hangi Behiştî’ye ait olduğu hususunda herhangi bir kayıt bulunmamaktadır. Bahsi geçen nüshalardaki Mevlid’lerin kime ait olduğu sorusu, ancak eserlerler üzerinde yapılacak ince-lemeler neticesinde cevaplanabilir.

Söz konusu mevlid nüshalarından ilki Berlin Devlet Ktp.’de Ms. or. oct. 2413 numarada kayıtlıdır. Yazmanın adı, aslında bulunmamasına rağmen Mahzenü’l-Esrâr adıyla kaydedilmiştir.21

Dış ölçüsü 170x125 mm, iç ölçüsü 105x80 mm’dir. Tamamı 36 yaprak olan yazmanın satır sayısı bazı sayfalarda değişmekle birlikte umumiyetle 9’dur. Şemseli, zencirekli kahverengi bir deri cilde sahip yazmanın zahriyesinde, eserin yazıldığı hattan farklı bir yazı çeşidiyle “Vilâdet-i Resûl” ismi ve farklı şiirlerden alınma 7 Farsça beyit bulunmaktadır. 1b’de katalog hazırlayanlar tarafından eserin mündericatından hareketle; metnin kime ait olduğu, adı ve yazım yılına dair “Ahmed Sinan Ef. Behiştî, Mevlud, Geschrieben Sultân Bâyezid II, 908, Nach Einnahme von Melhone”22 bilgileri kaydedilmiştir. 2a’da kütüphane katalog numarası yer almaktadır. Asıl eser 2b’de başlamaktadır. Müzehheb bir ser-levhaya sahip olan ilk sayfada 7 satır bulunmakta ve her satırda bir beyit yer almaktadır. Her sayfada bulunan yaldızlı çerçeve çift çizgi ile ikiye ayrılmıştır. Metin harekeli, güzel bir nesihle kaleme alınmıştır. Asıl eser 34a’da tamamlanmaktadır. 34b’de Behiştî’ye ait “Li-muharririhi” başlığı altında 5 beyitlik şu gazel yer almaktadır:

Li-muĥarririhi Be-ġāyet-i żaǾfdan degdi enįn ü āh-ı efġānum23 Demįdür ben ķula raĥm it benüm devletlü sulŧānum Cemālin Ǿarz idüp her gün iñen germ olsun gün kim24 Hilāl-ebrūlı meh-rūdur benüm ħurşįd-i tābānum Ŧuŧışur āteş-i reşke felekde şemǾiveş Sidre Yürise nāz u şįveyle ķaçan serv-i ħırāmānum

――――――――― 20 Fatih Köksal’ın hazırladığı Mevlid-nâme adlı esere kadar sadece İstanbul Üni. Nâdir Eserler

Ktp.’de kayıtlı Behiştî Mevlid’i nüshası bilinmekteydi. Berlin Devlet Ktp.’de kayıtlı nüshayı bizlere Köksal haber vermektedir.

21 http://yazmalar.gov.tr/detay_goster.php?k=117640 [08.07.2014] 22 Tercüme: “Ahmed Sinan Efendi, Mevlid, Sultan II. Bayezid (zamanında) yazılmış,

Moton’un fethinden sonra” 23 Bu mısrada vezin aksamaktadır. 24 Bu mısrada vezin aksamaktadır.

Behiştî Mahlasli Şairlere Ait Mevlidler � � �

Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 23 �

Boyuñı serve beñzetdüm benüm şāhum ħaŧā itdüm Mürüvvet-kānısın Ǿafv it bilürem ben de noķśānum Bihiştį ķātilüm çün kim ĥarāmı çeşmidür yārüñ Şehįd-i muŧlaķ oldum ben ĥelāl olsun aña ķanum

Bu gazelden sonra bir beyitlik Farsça şiir yer almaktadır. 35 ve 36. yap-raklar boştur.

Mevlid metni incelendiğinde, eserin yazarının Behiştî Ahmed Sinan Çe-lebi olduğu görülecektir. Eserde yer alan Sultan Bâyezid’in övgüsü kısmı, Moton kalesinin fethine yer verilmesi, eserin şairinin hiçbir şüpheye mahal bırakmaksızın Sultan II. Bâyezid devri şairlerinden Behiştî Ahmed Sinan Çe-lebi olduğunun delilidir:

Ħusrev-i āfāķ Sulŧān Bāyezįd Pādişāh ol ġayr-ı sulŧānlar Ǿabįd (163) Fetĥ ider iken Moton’ı şehryār İtdi çoķ dürlü kerāmet āşikār (177)

Ol Ǿazįze raĥmet eylesün Ħudā Kim ide Şeh Bāyezįd Ħān’a duǾā (193)25

Behiştî mahlaslı bir şaire ait ikinci mevlid nüshası, İstanbul Üniversi-tesi Nâdir Eserler Ktp. Türkçe Yazmalar Bölümü 7398 numarada kayıtlıdır. Dış ölçüleri 208x143, iç ölçüleri 200x140 mm. olan yazma, 42 varaktan müte-şekkildir. Yazma, kırmızı mukavva ciltlidir; cildin üzerinde altın sarısı bir çerçeve vardır. Beyaz ve kalın saykallı kâğıda siyah ve yaldızlı mürekkeple kenarlara cedvel çizilmiştir. İlk ve son yaprak dışındaki kısımlar 13 satırdan meydana gelmektedir ve her satıra bir beyit yazılmıştır. Her sayfada bulunan yaldızlı çerçeve çift çizgi ile ikiye ayrılmıştır. Metin harekeli, güzel bir nesihle kaleme alınmış; bahis başlıkları sürh ve siyah mürekkeple yazılmıştır. Asıl eser 1b’de başlamaktadır. Ser-levhanın içinde kırmızı mürekkeple “Hâzâ Kitâbü Mevlûdi’n-Nebî ‘Aleyhi’s-Selâm” başlığı yazılmıştır. Eser 41b’de sona ermektedir. Metnin sonunda istishab kaydı ve kitabın sahibinin duası yer

――――――――― 25 Eser ileride ayrıntılı inceleneceğinden, burada metnin diğer hususiyetlerine temas

edilmemiştir.

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği Ramazan EKİNCİ

24 Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 �

almaktadır.26 Metnin hiçbir yerinde eserin hangi Behiştî’ye ait olduğunu bildi-ren bir kayıt yoktur. Eserin kime ait olduğu, ancak dil özellikleri ve Behiştî Ramazan’ın şahsiyetine dair metinde bulunan ipuçları vasıtasıyla ispat edilebi-lir.

Mevlid’e imla hususiyetleri açısından bakıldığında, 16. asrın imla özel-likleri görülmektedir. Ayrıca Behiştî Divânı üzerinde doktora tezi hazırlayan Yaşar Aydemir, Behiştî’nin diğer eserleriyle mukayeseli yaptığı değerlendir-meler neticesinde metnin Behiştî Ramazan’a ait olduğunu iddia etmiştir. Ay-demir iddiasını, gerek şairin divanında gerekse diğer eserleri, “Cemşâh u Alemşâh” ve “Heşt Behişt”’te de zaman zaman rastlanan “bulavuz”, “kılavuz”, “varavuz”, “yalvaravuz” gibi kullanımlar, Türkçe söyleyişlerin diğer eserlerle paralellik arzetmesi, Rumeli’ye özgü bir takım söyleyişlerin olması, kendisi Halvetî olan Behiştî’nin aşağıdaki beyitlerde görüleceği gibi, halvet kelimesiy-le bu kadar sık oynaması gibi hususlarla desteklemiştir:

Soñı irdi halvetüñ devletlere Cân fidâ anuñ gibi halvetlere Halvetin gör âhirinde halveti Sevmeyen kimdür cihânda halveti Halvet ile buldı maksûdın nebî Halvet ehlin sevmeyendür key gabî27

Mesnevi nazım şekliyle yazılan eserin müstakil bir ismi bulunmamakta-dır. Aruzun Fâilâtün Fâilâtün Fâilün kalıbıyla yazılmış 1024 beyitten meydana gelmektedir. 24 alt bölümden oluşan eser, münacat tarzında yazılmış 13 beyit-le başlar. Her bölümün sonunda:

Haşre dek söylense bu olmaz tamâm

Sellimû sallû ‘alâ hayri’l-enâm

beyti, konudan konuya geçiş mahiyetinde söylenir. Adı konmasa da bir sebeb-i te’liften sonra, konuya girilir. Allah’ın, gizliliğini açığa vurmak için Hz. Peygamber’in nurunu ve ondan da âlemi yaratması; her peygamberde nûr-ı Muhammedî’nin belirmesi ve sonunda Hz. Muhammed’de karar kılma-sı; Hz. Peygamber’in ümmetinin fazileti; ana rahmine düşüşü, annesinin ha-

――――――――― 26 “Meşķahu’l-faķįri’l-ĥaķįr Elmās Meĥemmed Aġa’nun oġlı el-Ĥācc Ĥüseyn Aġa’nuñ ķızı

Ümmü Gülŝün veķafe. Cümle įmān ehli budur ki oķuyup diñleyen bu kitābı, śāĥibine bir Fātiĥa ideler.”

27 Aydemir, age, s. 78-79. http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/Eklenti/10597,behistipdf.pdf?0 [08.07.2014]

Behiştî Mahlasli Şairlere Ait Mevlidler � � �

Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 25 �

mileliği, doğum esnasındaki olağanüstü alametler ve doğumu anlatılır. Daha sonra meleklerin onu ziyareti; annesinin ölümüyle öksüz kalması; çocukluğu, gençliği ve Hz. Hatice ile evlenmesinden bahsedilir. Cebrâil’in nüzûlü ve Allah’tan davet emrinin gelmesi, Mi‘rac hadisesi ve hicreti anlatılır. Bu kısım-dan sonra Yahudilerin Hz. Peygamber’e karşı tutumları; Abdullah İbn Se-lam’ın müslüman olması; Hz. Peygamber’in mucizeleri, savaşları ve veda hutbesine yer verilir. Bundan sonra Hz. Peygamber’in kendi ölümünü haber vermesi, şiddetli hastalığı ve Ebu Bekir’in imâmetle görevlendirilmesi, vefatı ve defni anlatılır. Ölümünden sonra bir Yahudinin onu görmek için Şam’dan gelişi, ona karşı duyduğu derin muhabbet ve o Yahudinin de Ravza’da ölü-münün hikâyes,; ümmet olarak onunla mukayese edilişimiz dile getirilir. Ardından Allah’dan afv ve mağfiret dilenerek Hatimetü’l-kitab ve Du‘â bö-lümleriyle eser tamamlanır.28

Şair mahlasını 1019’uncu beytinde şöyle bildirmiştir:

Kim Behiştî rû-siyâha rahmet it Yoldaşın îmân makâmın cennet it

2. Behiştî Ahmed Sinan’ın Mevlid-i Şerîfi

2.1. Eserin Adı

Behiştî’nin tüm eserlerinin müstakil bir ismi varken Mevlid’inde bu durum söz konusu değildir. Eser boyunca metnin adına dair herhangi bir bilgi veril-memiştir. Araştırmacılar ve katalog hazırlayanlar Behiştî’nin elde bulunma-yan Mahzenü’l-Esrâr mesnevisinden hareketle, Mevlid’in adının Mahzenü’l-Esrâr olabileceğini iddia etmişlerdir.29 Edebiyat tarihimizde kaleme alınan Mahzenü’l-Esrâr adlı mesnevilerin bir kısmı Nizâmî’nin aynı adlı eserinin tercümesidir, bir kısmı da adı geçen kitaptaki hikâyenin kısmen değiştirilmiş yahut zengin-leştirilmiş versiyonunu ihtiva etmektedir. Bundan dolayı konusu Hz. Pey-gamber’in doğumu olan bir eserin isminin Mahzenü’l-Esrâr olması uzak bir ihtimaldir.

Yukarıda da belirtildiği üzere eserin zahriyesinde “Vilâdet-i Resûl” diye bir kayıt mevcuttur. Yazar eserinin adının “Vilâdet-i Resûl” olduğuna dair bir bilgi vermemiştir. Eserin mündericatından hareketle okuyucu yahut müsten-sih böylesi bir tasarrufta bulunmuş olabilir. Edebiyat tarihimizde yazılmış mevlid türündeki eserlerin ekserisinin müstakil bir ad taşımaması ve doğru-

――――――――― 28 Aydemir, age, s. 79. 29 Şener Demirel, “Yeni Bir Mevlid Metni: Behiştî Sinan Çelebi’nin Mahzenü’l-Esrâr Adlı

Mesnevisi”, VIII. Milletlerarası Türkoloji Kongresi (30 Eylül - 04 Ekim 2013), İstanbul. http://perweb.firat.edu.tr/default.asp?content=personelgoster.asp&uid=E%F0-A-0015; http://yazmalar.gov.tr/detay_goster.php?k=117640 [08.07.2014]

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği Ramazan EKİNCİ

26 Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 �

dan “Mevlid-i Şerîf” diye anılması; Behiştî’nin eserinin içinde, metnin adına dair bir ipucu bildirmemesi neticesinde söz konusu kitaba Behiştî Ahmed Sinan’ın Mevlid-i Şerîfi adı verilmiştir.

2.2. Yazılış Tarihi

Behiştî, Mevlid’inin yazım tarihine dair herhangi bir bilgi vermemiştir. Eserde anlatılanlardan hareketle metnin yazım tarihi kısmen tahmin edilebi-lir. Mevlidde Sultan II. Bâyezîd’in övgüsüne yer verildiğinden, eserin sultanın tahtta kaldığı 1481-1512 yılları arasında yazıldığı düşünülebilir. Bilhassa eserde Moton kalesinin fethine yer verilmesi, metnin adı geçen kalenin fethinden sonra yazıldığına işaret ettiğinden yukarıdaki tarih aralığını daha da kısaltmak mümkün olacaktır. Moton kalesi 13 Muharrem 906/9 Ağustos 1500’de30 fet-hedildiğinden Behiştî’nin Mevlid’i, 1500-1512 yılları arasında yazılmış olmalı-dır.

2.3. Yazılış Sebebi

Behiştî, Mevlid’inde sebeb-i telif kısmına müstakil bir yer ayırmamış, niçin yazdığını doğrudan beyan etmemiştir. Eserin kaleme alınma sebebi, Mevlid’inin çeşitli kısımlarındaki ifadelerden hareketle ortaya konulabilir. Şair, eserinde devrin padişahının övgüsünden sonra mesnevi vadisindeki kudreti ve sanatının ne derece ileri olduğunu anlattığı bölümde eserin yazılış sebebine dair şunları söyler:

Meŝnevįde çünki vardur ķuvvetüñ Farżdur ižhār idesin ķudretüñ Mevlidine Aĥmed’üñ ķıl ibtidā Çünki bu śanǾatda olduñ müntehā Ħalķ içinde şāyiǾ ü merġūbdur Ķıśśası hem vāķiǾ ü hem ħūbdur Ķıśśası maĥbūb nažmı bį-meze Farż oldı anı nažm itmek bize (212-215)

Behiştî, kendinden evvel Hz. Peygamber’in doğumunu anlatan eserle-rin yazıldığını, ancak bunları “tatsız, tuzsuz” bulduğunu ve beğenmediğini; mesnevi yazmadaki kudretinden hareketle, Hz. Peygamber’in doğumunu kendisinin nazma çekmesinin gerektiğini ifade eder. Ayrıca şair, ilerleyen bölümde “öyle bir eser yaz ki gönül ehli kişiler o eseri dinlemek için toplan-

――――――――― 30 İ. Hakkı Uzunçarşılı, Büyük Osmanlı Tarihi, Ankara: TTK Yay., (ty.), C. 2, s. 219.

Behiştî Mahlasli Şairlere Ait Mevlidler � � �

Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 27 �

sınlar; anlattığın kıssalarda her biri safâ bularak mevlidini dinlemeyi arzu etsin; bu güzel kıssayı (yazma işini) cahiller elinden al ki Hz. Peygamber’in yanında yer edinesin; yazdığını okuyan/dinleyen seni rahmetle ansın” diye-rek eserin niçin yazıldığına dair bilgiler verir:

Kim olicek ehl-i diller müctemiǾ Olalar nažmuña cümle müstemiǾ Ķıśśasından her biri alup śafā Vire nažmuñ istimāǾa iştihā Anı cāhiller elinden ķıl ħalāś Kim olasın Aĥmed’üñ yanında ħāś Pādişāh-ı dehre yaraşmaz Ǿabā SaǾy idüp geydür aña zerrįn ķabā İşidicek anı her ehl-i kemāl Diye saña raĥmet itsün Źü’l-celāl Aĥmed’üñ rūĥından istimdād ķıl Feyż-i nūrı ile ķalbüñ şād ķıl (216-221)

2.4. Dil Hususiyetleri

Behiştî Mevlid’i, dil özellikleri açısından incelendiğinde Eski Anadolu Türk-çesi ile Osmanlı Türkçesi arasında bir geçiş dönemi eseri olduğu görülecektir. Metnin birçok yerinde Eski Anadolu Türkçesinin hususiyetlerine rastlamak mümkündür. Bunlardan bazıları şunlardır:

* Farsça tamlama eklerinin gösterilmesi konusunda metinde bir birlikte-lik yoktur. Bu ekler metnin bir kısmında hareke, bir kısmında ise harfle gös-terilmiş; büyük bir kısmında ise Osmanlı Türkçesinde olduğu gibi hiç bir işaret kullanılmamıştır:

Muĥdeŝātından olan ehl-i yaķįn

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği Ramazan EKİNCİ

28 Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 �

Birligine Ĥażret-i Ĥaķķ’uñ güvāh

Ǿİlm-i Ǿaynį oldı çün mirǿāt-ı źāt

* Türkçe kelimelerde hece sonunda “güzel he” ile gösterilmesi gereken kısımlar bazen “elif” ile gösterilmiştir:

Olur üftāde olana dest-gįr

* Kelime ve eklerin sonunda yer alan ünlüler bazı yerlerde gösterilme-miştir:

Buldı źātıyla şeref tāc u serįr

MuǾcizātı ola Ǿālemde Ǿayān

* Bazı fiillerde ek uyumsuzluğu görülmektedir. Kalın ünlülerin yer aldığı

fiil köklerine ünlü uyumu gereği kalın sıradan ekler gelmesi gerekirken ince ünlülerden oluşan ekler getirilmiştir:

Kim olicek ehl-i diller müctemiǾ

Āmine Hatun olicek ĥāmile

Behiştî Mahlasli Şairlere Ait Mevlidler � � �

Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 29 �

Göñli ol nūr ile ŧolicek żiyā

Gözin açup baķıcek ol kān-ı nūr

Mevlidin kelime kadrosu incelendiğinde kendinden evvel yazılmış mevlidlere nazaran Arapça-Farsça kelime kullanımının daha fazla olduğu görülecektir. Ayrıca eserin dili, seleflerinin diliyle mukayese edildiğinde kıs-men sadelikten uzaktır.31 Bunun sebebi Behiştî’nin Mevlid’ini halk için değil, “ilim ehli” kimseler için yazmasıdır. Yazar metnin birçok yerinde bu konuya değinir:

Ħalķ-ı Ǿālemdür anuñ da ehli var Kimine ħurmā gerek kimine ħār Ehl-i Ǿilm içün yazıldı bu kitāb Kim-durur cāhile ideler ħiŧāb (539-540)

Behiştî, Mevlid’ini okumuş zümre için kaleme aldığını beyan etmiş olsa da

yer yer galat olarak değerlendirilebilecek kullanımlardan da sakınmamıştır. Metnin bazı kısımlarında Arapça çokluk ifade eden kelimelere Türkçe çokluk eki getirilmiştir:

Enbiyālar oluban ħalķa-be-gūş Evliyālar andan oldı ħırķa-pūş (113) İbtidā maǾdūm iken ervāĥlar Olmadan mevcūd bu eşbāĥlar (225)

――――――――― 31 Vesîletü’n-Necât ile mukayesesi için bkz. Şener Demirel, “ Süleyman Çelebî’nin Vesiletü’n-

Necât Adlı Eseri İle Behiştî Ahmed Sinan Çelebi’nin Vilâdet-i Resûl Adlı Eserinin Karşılaştırılması, IX: Klasik Türk Edebiyatı Kongresi, (Prof.Dr.Hasibe Mazıoğlu Hatırasına) 15-17 Mayıs 2014, Kayseri”, http://perweb.firat.edu.tr/default.asp?content=personelgoster.asp&uid=E%F0-A-0015. [08.07.2014]

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği Ramazan EKİNCİ

30 Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 �

2.5. Şekil Hususiyetleri

Mevlid, mesnevi nazım şekliyle ve aruzun “fâilâtün fâilâtün fâilün” kalıbıyla kaleme alınmıştır. Sehven mükerrer yazılmış olduğunu düşündüğü-müz 23. beyit de metne dâhil edildiğinde eserin tamamı 555 beyittir.

Umumiyetle mesnevilerinde başlık kullanmayı tercih eden Behiştî, Mevlid’inde böyle bir kullanımdan uzak durmuş; başlık yerine vasıta beyti yahut nakarat beyti olarak adlandırılabilecek bir beyti, her bölümün sonunda kullanarak okuyucusuna bölümler arasındaki geçişi belirtmek istemiştir:

Çünki śallū-y-ıla meǿmūruz müdām Diyelüm kim eś-śalātü ve’s-selām

Metin, kafiye açısından tedkik edildiğinde kafiyelerin büyük bir kıs-mının Arapça kelimelerden meydana geldiği görülmektedir. Ayrıca bir kısmı Farsça kelimelerle, bir kısmı Farsça-Arapça kelimelerle kurulmuş kafiyelerden oluşmakta, nadiren de olsa Türkçe-Türkçe, Türkçe-Farsça, Türkçe-Arapça kelimelerle yapılmış kafiyeler de yer almaktadır:

Ol Ǿazįze raĥmet eylesün Ħudā Kim ide Şeh Bāyezįd Ħān’a duǾā (193)

Ĥüsni dāǿim çün olur pertev-fiken Nāǿim olma ķāǿim ol Ǿışkında sen (37) Źerreyem ķıl nūra müstaġraķ beni Ben faķįrem eyle vaśluñla ġanį (62)

Şair, eserinde sık sık ahenk unsurlarından asonans ve aliterasyonlara mü-racaat ederek metnine ritmik bir söyleyiş kazandırmıştır. Bunların yoğun olduğu beyitlerden bazıları şunlardır:

Yaaaaraaaadılmışdaaaan ol olmaaaasaaaa murāāāād Olmaaaaz idi Ǿāāāālem-i kevn ü fesāāāād (365)

MeşǾallllinden yaķdıllllar ķandįllllllller Olllldıllllar icmālllline tafśįllllllller (114)

Behiştî, eser boyunca ahengi sadece vezin, kafiye, asonans ve aliteras-

yonlarla sağlamamış; kelime grubu tekrarlarıyla da mevlidine müzikal bir hava katmıştır. Bilhassa mevlid metinlerinde kelime tekrarlarının yoğun ol-duğu kısımlar genelde “merhaba” faslında yer alır. Eserinde “merhaba” faslına

Behiştî Mahlasli Şairlere Ait Mevlidler � � �

Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 31 �

yer vermeyen şair, bunun yerine Levlâke hadisine telmihte bulunarak “olmasa ol” kelime grubunu kullanmıştır:

Olmasa ol olmazOlmasa ol olmazOlmasa ol olmazOlmasa ol olmaz idi cism ü cān Olmasa olOlmasa olOlmasa olOlmasa ol yaradılmazdı cihān Olmasa ol olmazOlmasa ol olmazOlmasa ol olmazOlmasa ol olmaz idi kāǿināt Yaradılmazdı cihānda hįç źāt Olmasa ol Olmasa ol Olmasa ol Olmasa ol olmazolmazolmazolmaz idi māh [u] ħūr Olmasa ol olmazOlmasa ol olmazOlmasa ol olmazOlmasa ol olmaz idi huşk ü ter Olmasa ol olmazOlmasa ol olmazOlmasa ol olmazOlmasa ol olmaz idi enbiyā Olmasa ol olmazOlmasa ol olmazOlmasa ol olmazOlmasa ol olmaz idi evliyā Olmasa ol olmazOlmasa ol olmazOlmasa ol olmazOlmasa ol olmaz idi bu zemįn ǾArş u kürs ü levĥ ü Cibrįl-i Emįn (249-253)

2.6. Muhteva Husûsiyetleri

Behiştî’nin Mevlid’i ana hatlarıyla sekiz bölümden meydana gelmekte-dir. Belli bir plan dâhilinde metnini kurgulayan şair, seleflerinin metoduna uygun şekilde davranmıştır. Klasik Türk edebiyatı mahsulleri tedkik edildi-ğinde, şair ve yazarların geleneğe uyup belli tertip esaslarını gözönünde bu-lundurarak metinlerini vücûda getirdiği görülecektir. Bu edebiyatın önemli temsilcilerinden Behiştî Ahmed Sinan da bahsi geçen kaideleri eserlerinde uygulamıştır.

Makale konusu edindiğimiz Mevlid’inde şair, eserine metnin ser-levhasında bulunan bir besmeleyle başlamak yahut Allah adını anmanın ge-rekliliğini vurgulayan manzum bir ifadeden ziyade, besmeleyi manzum şekil-de kitabına dercetmiştir:

Çünki bi’smi’llā’hi’r-Raĥmāni’r-Raĥįm

Oldı hādį-i śırāŧ-ı müstaķįm

İlk beş beyitte besmeleyle bir işe başlamanın faziletine değinildikten sonra eserin ilk kısmı olan tevhid bölümüne yer verilmiştir. 53. beyte kadar Allah’ın varlığından, birliğinden bahseden hamdele kısmı 53. beyitte tamam-lanır. Yeni bir bölümün başladığını bildiren vasıta beyti gelir.

Metnin ikinci bölümünü Allah’ın kudreti karşısında kulun güçsüzlü-ğü, insanın âsîliğine karşı, Allah’ın bağışlayıcılığı vb. konuların anlatıldığı münâcât kısmı teşkil etmektedir.

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği Ramazan EKİNCİ

32 Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 �

87. beyitte tamamlanan ikinci kısmın ardından 143. beyte kadar Hz. Peygamber’in övgüsünün anlatıldığı üçüncü bölüm olan na‘t kısmı gelmekte-dir.

145-161. beyitler arasında dördüncü kısım olan “Medh-i Çehâr-yâr-ı Güzîn” bölümünde dört halifenin övgüsü yer almaktadır.

Metnin beşinci bölümü olan 163-195. beyitler arasında, devrin padişa-hı olan Sultan II. Bâyezid’in övgüsüne yer verilmiştir. Her ne kadar mesnevi-lerde sıkça rastlansa da mevlid, mi‘râciye vb. dinî metinlerde devrin sultanı, devlet adamı vb. kimselerin övgüleri nâdiren görülmektedir.

Mevlid’in altıncı ve asıl metne başlamadan evvelki son kısmı olan sebeb-i te’lîf bölümü, 196-223. beyitleri arasında bulunmaktadır.

Mevlidin asıl kısmını teşkil eden “Âgâz-ı dâsıtân” bölümü 225. beyitte başlar. Konunun anlatıldığı bu bölüm de kendi içinde alt kısımlara ayrılmak-tadır. Şair metnine giriş mahiyetindeki ilk kısımda, öncelikle Allah’ın bilin-meyi istediği ve güzelliğini göstermek için Hz. Peygamber’in ruhunu/nûr-ı Muhammedî’yi yarattığını söyledikten sonra âlemlerin yaratılışı, Hz. Âdem’in yaratılışı ve nûr-ı Muhammedî’nin Hz. Peygamber’in babası Abdul-lah’a kadar intikalinden bahseder.

286-301. beyitler arasında metnin asıl konusu oluşturan Hz. Peygam-ber’in doğumu anlatılır.

302-345. beyitler arasında Hz. Peygamber’in doğumu sonrasında zu-hur eden olağanüstü hâdiselere (Melekler tarafından Hz. Âmine’nin ziyaret edilmesi, Hz. Cebrâil’in gelip Hz. Peygamber’in göğsünü okşaması, Allah’a secde etmesi, melekler tarafından yıkanması vb.) temas edilir.

346-375. beyitler arasında Hz. Peygamber’in doğduğu gece dünyada meydana gelen olağanüstü olaylar (Sâsânî padişahı Nûşirevân’ın sarayının yıkılması, Mecûsîlerin tapınaklarında yanan ateşin sönmesi, Ka‘be’deki putla-rın devrilmesi) ve Hz. Peygamber’in dedesi Abdülmuttalib’in yeni doğan torununu görmek istemesi anlatılmaktadır.

377-386. beyitler arasında Nûşirevân’ın zuhur eden bu hadiselerin se-bebini araştırması ve âhir zaman peygamberinin doğduğunu öğrenmesinden bahsedilir.

388-411. beyitler arasında tekrardan konuya dönülerek Hz. Peygam-ber’in doğumundan üç gün sonra dedesi tarafından görülmesi, isminin veril-mesi anlatılır.

Behiştî Mahlasli Şairlere Ait Mevlidler � � �

Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 33 �

414-451. beyitler arasında sırasıyla Hz. Peygamber’in doğumu vesile-siyle Mekke halkına verilen ziyafetten bahsedilir. Ziyafet için kesilen kurban-lar, hazırlanan şerbetlere değinilir. Ayrıca bu ziyafette vahşi hayvanlar da düşünülerek çöle onlar için et ve yem atıldığı bildirilir. Ziyafet anlatıldıktan sonra Mekke’de çocukların sütanneye verilmesi âdetine değinilerek Hz. Pey-gamber’in sütannesinin vasıfları anlatılır. Buradaki anlatılanlar tarihî gerçek-liklere uymamaktadır. Metinde Hz. Peygamber’in sütannesi olan Halîme, bir gece rüyasında ırmak kenarında yürürken bir melek görür. Melek ona suya girmesini ve yıkanmasını, gusül abdesti almasını ve Mekke’ye gidip Ahmed isimli bir çocuğa sütannesi olmasını söyler. Rüyasını kocası Haris’e anlatan Halîme, ertesi gün Mekke’ye giden kafileye dâhil olarak rüyasında bildirilen çocuğu almak ister.32

452-468. beyitler arasında Halîme’nin Mekke’ye varışı, Abdülmuttalib ile karşılaşması ve Hz. Peygamber’in sütannesi olması anlatılır. 470-484. beyit-ler arasında Halîme’nin Hz. Peygamber’i emzirmesi, kendi diyarlarına doğru yola çıkmaları hikâye edilir.

486-499. beyitler arasında Hz. Peygamber’in de kafileye katılması so-nucu yolculuk esnasında karşılaştıkları olağanüstülüklerden bahsedilir.

501-516. beyitler arasında Hz. Peygamber’in gelmesiyle Halîme ve ai-lesinin maddî sıkıntılardan kurtulması, bulundukları diyardaki hastaların iyileşmesi, kabile halkının tamamının mutlu ve mesut bir yaşam sürmesi anla-tılır. Hz. Peygamber üç yaşına gelince, Halîme ve kocası onun başına olum-suz bir şey gelmesinden endişe ederek, onu dedesine götürmeye karar verirler.

518-527. beyitler arası asıl konunun tamamlandığı bölümdür. Burada Halîme ve kocası Hz. Peygamber’i Mekke’ye götürerek dedesine teslim eder-ler. Hz. Peygamber’in kabilesi olan Kureyşliler, bu durum karşısında çok mutlu olur. Karşılığında bunlara çok değerli hediyeler, yüklü miktarda altın vererek onları gönderirler.

529-555. beyitler arasında Mevlid’in sekizinci bölümü olan hâtime ve dua kısımları yer almaktadır. Şair burada, Hz. Peygamber’in sayısız mucizele-rinin bulunduğunu, sadece doğumu esnasında olanları anlattığını beyan eder. Kalpleri hüzne boğduğundan Hz. Peygamber’in ölümüne eserinde yer ver-mediğini, ayrıca din âlimlerinin de bu bahsin anlatılmasına izin vermedikleri-

――――――――― 32 Hz. Halîme, Mekke’ye içinde bulundukları sıkıntıdan dolayı zengin bir ailenin çocuğuna

sütannelik yapmak maksadıyla gitmiştir. Zengin bir ailenin çocuğunu bulamayınca yetim birine sütannelik yapmakta tereddüt etmiş, ancak eli boş dönmemek için Hz. Peygamber’e sütannelik yapmayı kabul etmiştir. Bkz. Asri Çubukçu, “Halîme”, Diyanet İslâm Ansiklopedisi, İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yay.,1997, C. 15, s. 338.

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği Ramazan EKİNCİ

34 Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 �

ni ifade eder. Halk tarafından yazılmış mevlidleri gördüğünü, kimsenin bun-ları beğenmediğini söyleyen şair, eserini “ilim ehli” kimseler için yazdığını, cahille kimsenin uğraşmayacağını söyledikten sonra dua kısmına geçer. Oku-yucu tarafından mazur görülmeyi diler. Felek ve zorluklardan dolayı eserinde şairlik kudretini tam sergileyemediğini, ne zaman bir işe başlasa bir taraftan belânın kendisini bulduğunu söyleyerek Allah’tan yardım diler. Ayrıca oku-yucu için de dua eder. Kitabının okunduğu mecliste bulunanların azap gör-memelerini, dünyada belâyla karşılaşmamalarını, Hz. Peygamber’in onlara âhirette yardım etmesini temenni ederek devrin sultanı II. Bâyezid’in duasına geçer. Mevlid’ini dinleyenlerin Sultan Bâyezid için dua etmesini, onun Hz. Peygamber’in dininin direği ve kerem sahibi adaletli bir padişah olduğunu söyleyerek Allah’ın onu koruması ve Hz. Peygamber’in ona himmet etmesini diler.

Sonuç

Bu çalışmada Behiştî mahlasıyla yazılmış iki mevlid metninin, edebi-yat tarihimizde anılan mahlası kullanan dört şairden hangilerine ait olabilece-ğine cevap aranmış; bunlardan klasik Türk şiirinin mühim hamse şairlerinden Behiştî Ahmed Sinan’a ait olan metin üzerinde durulmuştur.

Eldeki verilere göre şairin yegâne dinî nitelikteki eseri olan bu mevlid, incelenerek ve eserin transkribe metni ortaya konularak mevlid literatürüne bir katkı sağlamak hedeflenmiştir. Mevlidler üzerinde yapılan yeni çalışmalar, Hz. Peygamber’in şairlerimizin gözünde nasıl bir yere sahip olduğunu, ona duyulan hürmet ve hasretin ne denli büyük olduğunu göstermektedir. Ayrıca mevlidlerde, Hz. Peygamber’in hayat hikâyesinin şairlerimiz tarafından farklı açılardan değerlendirildiği, ortaya koyacakları edebî mahsule uygun kısımla-rının ön plana çıkartıldığı görülmektedir. Behiştî Ahmed Sinan da eserini kaleme alırken metnin adına uygun şekilde hareket ederek, sadece Hz. Pey-gamber’in doğumu esnasında yaşananları anlatmış, vefatı bahsine değinmek-ten kaçınmıştır. Gerek selefleri gerek de halefleri olan diğer mevlid şairlerinin çoğu eserlerinde, Hz. Peygamber’in hayatının en az birkaç safhasını anlatır-ken, Behiştî’nin Hz. Peygamber’in sadece üç yaşına kadarki hayatından bah-setmesi eserini diğerlerinden farklı kılmıştır. Eser hem bu yönüyle hem de devrinin okumuş zümresi için yazılması hasebiyle dikkate değerdir.

Behiştî Mahlasli Şairlere Ait Mevlidler � � �

Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 35 �

MEVLİDMEVLİDMEVLİDMEVLİD----İ ŞERİ ŞERİ ŞERİ ŞERĮFĮFĮFĮF 1111 Çünki bi’smi’llā’hi’r-Raĥmāni’r-Raĥįm

Oldı hādį-i śırāŧ-ı müstaķįm Anuñ ile eyledük fetĥ-i kelām Cümle nāķıś sözler ola tā tamām İbtidā añılsa nām-ı Źü’l-celāl Ol işe mervį budur gelmeye bāl Ol-durur ism-i şerįf ü ism-i źāŧ Ol-durur müstecmiǾ-i cümle śıfāt

5555 Źikr-i ismi dillere virür cilā Fikr-i źātı cānlara virür śafā ǾĀlim ü Ĥayy u SemįǾ ü Ķādir ol Žāhir ü bāŧın her işe nāžır ol Māsivāsı mümkin ol vācib hemįn Rāzıķu’l-maħlūk Rabbü’l-Ǿālemįn [2a] [2a] [2a] [2a] Hem irādet hem meşiyyet hem ķıdem Oldı źātına śıfāt-ı muĥterem Lā-hüve lā-ġayrühüdür ehl-i Ĥaķ Bu śıfāt-ı sebǾi ķılmaz hįç farķ

10101010 Ne Ǿaraż ne cism ü ne maǾdūddur Ne muśavverdür ne ħod maĥdūddur Ehl-i Ĥaķ cevher daħı dimez aña Kim terekküb źātda olmaz revā Aña hem cārį degül aślā zamān Źātına taǾyįn olınmadı mekān Bulmadı baǾż-ı tecezzį aña rāh Hem tenāhįden münezzehdür İlāh Hįç māǿit ile mevśūf olmadı Hįç keyfiyyetle maǾrūf olmadı

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği Ramazan EKİNCİ

36 Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 �

15151515 Yoķ şebįhi kendi źātı bį-nažįr

ǾAķl künhinden degül aślā ħabįr Muĥdeŝātından olan ehl-i yaķįn Dir hemįşe lā uĥubbü’l-āfilįn33 [2b][2b][2b][2b] Ĥādiŝüñ her źerresi bį-iştibāh Birligine Ĥażret-i Ĥaķķ’uñ güvāh Vāĥidiyyet menşeǿidür vaĥdeti Oldı hem mirǿāt-ı vaĥdet keŝreti Bāŧın u žāhirde vaĥdet rābıŧa Evvel ü āħirde vaĥdet vāsıŧa

20202020 Vaĥdeti iŝbāt içün ol Śamed Emr ķıldı ķul hüve’llāhu aĥad34 Oluban vaĥdet Ǿināyetden Ǿayān Oldı muǾayyen hidāyetden cihān Vaĥdeti vaĥdetine maǾlūm ider Keŝret-i aǾyān yine maǾdūm ider Çün muvaĥĥid ide isķāŧ-ı śıfāt Çeşmine görinmez illā nūr-ı źāt Nūr-ı vaĥdet ķalbine virür śafā Bulur ol nūr ile mirǿātı cilā

25252525 Hem kelāmı ġayr-ı maħlūķın delįl İdinüp bula viśāline sebįl [3a] [3a] [3a] [3a] On sekiz biñ Ǿāleme mirǿāt olur Cümle Ǿālem aña hep āyāt olur Çün muĥaķķıķda ola Ǿayn-ı şühūd Görinür āŝārdan nūr-ı vücūd

――――――――― 33 Kur’ân-ı Kerîm, En’âm Sûresi, 6/76, “Batanları sevmem” 34 Kur’ân-ı Kerîm, İhlâs Sûresi, 112/1 “De ki: O, Allah birdir.”

Behiştî Mahlasli Şairlere Ait Mevlidler � � �

Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 37 �

Her varaķ vaĥdet kitābından varaķ Ĥarfi her bir źerrenüñ cāna sebaķ Cümle-i aǾdādda sārį aĥad Lįk ider taġyįr tekrār-ı Ǿaded

30303030 Noķŧadur çün fikr idicek aśl-ı ħaŧ Noķŧa-i vaĥdetde itmesin ġalaŧ Ǿİlm-i Ǿaynį oldı çün mirǿāt-ı źāt Sırr-ı vaĥdet žāhir oldı çün śıfāt Vaĥdeti vaĥdetine maǾlūm ider Keŝret-i aǾyān yine maǾdūm ider35 ǾĀşıķ u maǾşūķdan Ǿışķ urdı dem Levĥ-i hestįye Ǿadem çekdi raķam Mā Ǿarefnāke36 diyü virür ħaber Cān gözi çün ĥüsnine ide nažar [3b][3b][3b][3b]

35353535 Āferįn ol ĥüsne kim ola nihān Ġayretinden perde ola lā-mekān Sırr-ı rūĥ u Ǿaķl ile ĥisden cemāl Žāhir oldı pertevi oldı celāl Ĥüsni dāǿim çün olur pertev-fiken Nāǿim olma ķāǿim ol Ǿışkında sen ǾIşķıdur Ĥaķķ’uñ hidāyet iy faķįr Olur üftāde olana dest-gįr Her kime kim Ǿışķı virürse necāt Germ olupdur uķtülūnį yā ŝiķāt37

――――――――― 35 Bu beyit, 22. beyitle aynıdır. 36 Burada Hz. Peygamber’in yaptığı rivayet edilen “Subhaneke mâ arafnake hakka ma‘rifetike

yâ marûf” duasına işaret edilmektedir. Mânâsı şöyledir: “Ey en güzel bilinmeye lâyık olan Allahım! Seni hakkıyla bilemedim.”

37 Burada Hallâc-ı Mansûr’un idam edildiği esnada söylediği rivayet edilen “Uktülûnî yâ sikâtî, inna fi katlî hayatî”söze telmih vardır. Mânâsı şöyledir: “Öldürün beni kardeşlerim, öldükçe yaşayacağım.” Ayrıca bu sözün farklı şekilleri de şiirlerde yer almıştır. “Uktülûnî uktülûnî/ Fe-inne fî katlî hayâtî / Ve hayâtî fî memâtî/ Ve memâtî fî hayâtî” “Beni

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği Ramazan EKİNCİ

38 Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 �

40404040 Dost dükkān açdı vü bāzār ider Müşterį oldur kim ol iķrār ider Pādişāh olsun gerek gerek gedā Ol metāǾa varlıġı olur bahā Varlıġından geçmeyen var olmaya Ġayra yār olan Ĥaķ’a yār olmaya Çün fenā-yı ceźbedür Ǿayn-ı memāt Ħabbeźā ol ceźbe-i āb-ı ĥayāt [4a][4a][4a][4a] Çünki ŧola ķalbe envār-ı İlāh Ger nemed-pūş ise olur pādişāh

45454545 İy ħoşā-dil kim ide ġayrıyı terk Ola mevcūd itmedin muǾdim-i merg Źerrece kesb eylese Ǿārif fenā Mihr-i Ǿālem olur aña āşinā Her kime keşf olsa esrār-ı nihān Dāǿimā manžūrı Ĥaķ olur hemān Cümle Ǿālem ħalķı ħalķ u Ĥālıķ ol Rūĥa ol feyyāż u cisme Rāzıķ ol38 Ol mükerrem ķıldı ibn-i Ādem’i Ol müzeyyen ķıldı ķaśr-ı Ǿālemi

50505050 Būriyādan ol-durur viren şeker İden ol mirǿāt-ı mücellā (?) ķamer

Gevher eyler sengi ħāki sįm ü zer Dürr ider ābı vü ħāki verd-i ter

öldürünüz, beni öldürünüz; çünkü ölümümde hayatım vardır. Hayatım ölümümde, ölümüm hayatımdadır.” Mehmet Yılmaz, Kültürümüzde Arapça ve Farsça Asıllı Vecizeler Sözlüğü, İzmir: Sütun Yay., 2008, s. 861.

38 Burada İsrâ Sûresi’ndeki “Ve lekad kerremnâ benî âdeme ve hamelnâhum fî’l-berri ve’l-bahri ve razaknâhum mine’t-tayyibâti ve faddalnâhum alâ kesîrin mimmen halaknâ tafdîlâ” âyete işaret edilmektedir. Âyetin meâli şöyledir: “Andolsun, biz insanoğlunu şerefli kıldık. Onları karada ve denizde taşıdık. Kendilerini en güzel ve temiz şeylerden rızıklandırdık ve onları yarattıklarımızın birçoğundan üstün kıldık.” Bkz. İsrâ Sûresi 17/70.

Behiştî Mahlasli Şairlere Ait Mevlidler � � �

Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 39 �

Yoġ iken kün39 diyü çarħı itdi var Lā yekūn dirse hem olur tārumār [4b][4b][4b][4b] Çün irişmez Ǿilmine Ǿilm-i Ǿalįm Diyelüm estaġfiru’llāhe’l-Ǿažįm Çünki śallū-y-ıla meǿmūruz müdām Diyelüm kim eś-śalātü ve’s-selām40

55555555 Yā İlāhį ķalbe feyżüñ ķıl müdām Ķalbi ħāliś naķśumı eyle tamām Şöyle mest olsun mı Ǿışkuñ ile cān Kim baña ĥayrān ola ins ile cān Bir ola yanumda zer-beft ile dalķ Ben saña ĥayrān olam baña bu ħalķ Ħāne-i dilde ki ķalmaya ħalā Cām-ı Ǿışķuñ şöyle müstevlį ola KaǾbe-i Ĥaķķ ola bu deyr-i muġān Ķalmaya taśvįrden bunda nişān

60606060 Derd-i dil vir baña olam ehl-i derd Derd olmayınca bulmaz ķadr merd Mużmaĥil olur śıfātuñda śıfāt Maĥvdur źātuñ yanında bu źevāt [5a][5a][5a][5a] Źerreyem ķıl nūra müstaġraķ beni Ben faķįrem eyle vaśluñla ġanį Ķaŧreyem sāĥilde ķoma yā İlāh Vaĥdetüñ baĥrine göster baña rāh

――――――――― 39 Burada Kur’ân-ı Kerîm’de birçok sûrede geçen “Kün fe yekûn” “Ol der o da hemen oluverir”

âyetine gönderme vardır. Bkz. Bakara Sûresi 2/117; Âl-i İmrân Sûresi 3/47-59; En‘âm Sûresi 6/73; Nahl Sûresi 16/40; Yâsîn Sûresi 36/82; Mü’min Sûresi 40/68.

40 Burada Ahzab Sûresi’ndeki “İnnellâhe ve melâiketehu yüsallûne ale’n-nebiyy yâ eyyühellezîne âmenû sallû aleyhi ve sellimû teslimâ” âyetine telmih vardır. Âyetin meâli şöyledir: “Allah ve melekleri, Peygamber'e çok salavât getirirler. Ey müminler! Siz de ona salavât getirin ve tam bir teslimiyetle selam verin.” Bkz. Ahzab Sûresi 33/56.

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği Ramazan EKİNCİ

40 Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 �

Baña feyżüñ olmaz ise rāh-ber SaǾy ile irişmede vardur nažar

65656565 MeşǾal-i feyżüñ ger olmaya delįl Teng ü tįre rehde olurdum źelįl Nice bir perde ola bu ķıyl ü ķāl Perde refǾ eyle [vü] Ǿarż eyle cemāl Feyżüñ olmaz ise bu yolda refįķ Fāǿide itmez dimek eyne’ŧ-ŧarįķ41 Çünki yoķdur bu ĥayālāta ŝebāt Baña Ǿışkuñ bes gerekmez kāǿināt Eyledüm defterlerümi rū-siyāh Raĥmetüñ anı eger yumazsa āh

70707070 Ben ne yüz ile idem yā Rab niyāz Ŧapuña maħfį degüldür hįç rāz [5b][5b][5b][5b] Saña lāyıķ hįç ŧāǾat bende yoķ Lįk esbāb-ı caĥįmüñ ĥaddi yoķ Eyledüm bį-ĥad egerçi kim günāh Raĥmetüñ derine yā Rabbį penāh Çün ġażabdan sebķati var raĥmetüñ Ķullaruñ cürmine ķılmaz ĥażretüñ42 ǾĀśiyem Ǿiśyānuma ķılma nažar Eyleme mücrim diyü ehl-i saķar

75757575 Ķullaruñ daħı günāhı gerçi çoķ

Lįk luŧfuñ baĥrinüñ pāyānı yoķ Defter-i Ǿiśyānda yazdum çoķ raķam Dest-i luŧfuñla İlāhį çek ķalem

――――――――― 41 “Yol nerede?” 42 Bu beyitte “Rahmetim gazabımı geçti” anlamındaki “Rahmetî sebekat gazabî” kudsî

hadisine işaret edilmektedir. Bkz. Buhârî, Tevhid, 55; Müslim, Tevhid, 14; İbn Mâce, Zühd, 35, akt. Mehmet Yılmaz, Kültürümüzde Âyet ve Hadisler, İstanbul: Kesit Yay., 2013, s. 583.

Behiştî Mahlasli Şairlere Ait Mevlidler � � �

Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 41 �

Bu ĥavās u bu ŧabįǾatdan beni Sen ħalāś it luŧfuñ ile yā Ġanį ǾAķl źātuñdan senüñ virmez ħaber Keşf ķıl luŧfuñla yā Rabbe’l-beşer ǾAķl ile vaśla bulınmaz dest-res Źerreyem bir źerre deñlü ceźbe bes [6a][6a][6a][6a]

80808080 Bu Ǿalāyıķdan ħalāś eyle beni Ķalmasun pindār u hestį vü menį Bu bir avuç tįre ħāke yā Ġanį Eyleme muĥtāc luŧfuñdan beni Ħākümi pāk eyle rūĥa rāħ vir K’ola ol rāh ile dil zįr ü zeber İĥtiyācum ŧapuñadur dāǿimā Ġayrı ķapu yoķ ki yüz vuram aña Ǿİlm virdüñ vir baña Ǿilme’l-yaķįn Ĥācetüm bu yā İlāhe’l-Ǿālemįn

85858585 Tā ki ol Ǿilm ile kesb idem yaķįn Āħiretde Aĥmed’e olam ķarįn Yā İlāhį dįde-i taĥķįķ vir Bu Bihiştį bendeñe tevfįķ vir Kim bula dünyā Ǿaźābından rehā ǾĀķıbet ola şefįǾi Muśŧafā Çünki śallū-y-ıla meǿmūruz müdām [6b][6b][6b][6b] Diyelüm kim eś-śalātü ve’s-selām Pertev-i nūrı Ħudā aǾnį Resūl Kim şuǾāǾındandur eflāk ü Ǿuķūl

90909090 Ādem’i ervāĥ u aśl-ı enbiyā Kim fürūġındandur anuñ evliyā

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği Ramazan EKİNCİ

42 Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 �

Kāǿināt eşcārına aśl u ŝemer Cümle Ǿālem dürr [ü] źātı güher Muķtedā-yı ins ü cinn ü pįşvā Enbiyāya evliyā[ya] reh-nümā Ħˇāce-i kevneyn sulŧān-ı cihān Pertev-i ħurşįd māh-ı āsumān Maħzen-i esrār-ı ġayb-ı kenz-i Ĥaķ Mihr-i vaĥdet źātı ġayrılar şafaķ

95959595 Mihterįn-i bihterįn-i enbiyā Ķufl ü miftāĥ-ı ħazāǿin-i Ħudā Muśŧafā’dur raĥmeten li’l-Ǿālemįn43 Kāşif-i sırr-ı ħafį li’l-Ǿālemįn [7a][7a][7a][7a] ǾAķl-ı kül idi çü rūĥ-ı Muśŧafā İtdi tafśįli ķalem anı Ħudā Anuñiçün didiler ümmü’l-kitāb Geldi Ĥaķ’dan aña bes üktüb ħiŧāb Ħalķ ķıldı Ǿarş u kürsį [ol] Ħudā Lįk bāǾiŝdür vücūd-ı Muśŧafā

100100100100 Oldı ol mirǿāt-ı esmā vü śıfāŧ Oldı ol mişkāt-ı mecmūǾ-ı źevāŧ Andan özge kim ola mirǿāt-ı źāt Kim idine anı aǾyānda śıfāt Hem muĥibbį hem Ĥaķ’uñ maĥbūbıdur Ŧālibidür gerçi hem maŧlūbıdur Rūĥı aķdem mevlididür ibtidā Enbiyāya gerçi oldı müntehā

――――――――― 43 Burada Enbiyâ Sûresi’ndeki “Ve mâ erselnâke illâ rahmeten li’l-âlemîn”, “(Resûlüm!) Biz seni

âlemlere ancak rahmet olarak gönderdik.” meâlindeki âyete işaret edilmektedir. Bkz. Enbiyâ Sûresi 21/107.

Behiştî Mahlasli Şairlere Ait Mevlidler � � �

Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 43 �

Evvelā ħalķ olınan ol nūrdur Var eĥādįŝde bu söz meşhūr44

105105105105 Oldı çün ķaydı heyūlā şekl-i ħūb İtdi şems rūĥ-ı cisminde ġurūb [7b][7b][7b][7b] Rūşen iken ol münevver āfitāb Oldı cismine ĥicābından seĥāb Bir daħı baĥreyn-i hestįdür Resūl Tāc-ı Lev-lāk45 aña itmişdür nüzūl İrdi çün iksįr-i hestį kānına Geldi Ŧā-Hā ile Yā-Sįn şānına ǾAķl-ı kül idrāk ide rūĥın meger Yoķsa idrāk idemez ehl-i nažar

110110110110 Bulduñ ise cifr [ü] ebcedde kemāl Ŧā vü Hā vü Yā vü Sįn’den ĥiśśe al Virdi übbehet (?) aña neşv ü nemā Mažhar-ı Ĥaķ oldı ol da gūyiyā Cümle ħalķuñ ķıblegāhı kūyıdur Mihr ü meh źerrāt-ı mihr-i rūyıdur Enbiyālar oluban ħalķa-be-gūş Evliyālar andan oldı ħırķa-pūş MeşǾalinden yaķdılar ķandįller Oldılar icmāline tafśįller [8a][8a][8a][8a]

115115115115 Çeşmesinden aldılar āb-ı ĥayāt Ĥiśśesüz ķalmadı hergiz kāǿināt

――――――――― 44 Bu beyitte “Allah önce benim nurumu yarattı” meâlindeki “Evvelü mâ-halaka’llâhu nûrî”

hadisine işaret edilmektedir. Bkz. Yılmaz, Kültürümüzde Âyet ve Hadisler, s. 147-48. 45 Bilhassa mevlid metinlerinde çok fazla atıfta bulunulan “Lev lâke” (Sen olmasaydın) diye

başlayan bir ifade vardır. Bir hadîs-i kudsî olduğu bildirilen bu cümlede, Allah’ın Hz. Muhammed’e hitaben: “Sen olmasaydın, sen olmasaydın felekleri yaratmazdım” dediği rivayet edilmiştir. Bazı hadis münekkitleri bu sözün uydurma olduğunu ifade etmişlerse de Aliyyü’l-Kârî ve Aclûnî gibi hadis âlimleri mânâsının sahih olduğunu belirtmişlerdir. (Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, Beyrut: 1418/1997, C. II, nu. 2123).

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği Ramazan EKİNCİ

44 Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 �

ŞemǾinüñ Cibrįl’dür pervānesi Ĥūr u ġılmān ĥüsninüñ dįvānesi Ĥażret-i maķśūd-ı mevcūdātdur Mihrdür ol bāķisi źerrātdur İdüp engüşti anuñ şaķķu’l-ķamer46 Oldı zehr-i nāb aña hem-çün şeker Enbiyānuñ ħātimi vü ħātemi Dest-i pākinde nübüvvet ħātemi

120120120120 Ol-durur maǾnā vü bāķį žarfıdur Ol-durur mefhūm bāķį ĥarfidür Bulınur andan murād olsa ne kām Olur aña ķul olan nāķıś tamām Kim mürįd olursa aña pįr olur Bu türābiyye gider iksįr olur Faħr ider faķr ile ol sulŧān-ı pāk47 İki Ǿālem gelmez aña tįre-ħāk [8b][8b][8b][8b] Źāt-ı pākįdür anuñ āb-ı ĥayāt Bāķisi śāfį ķaŧāra baǾż-ı źāŧ

125125125125 Barmaġından aķıdup āb-ı ĥayāt Virdi teşne dillere ġamdan necāt Oldı imkān-ı vücūbuñ berźaħı Eyledi Ǿuşşāķa cennet dūzaħı Oldı icmāl ķamu tafśįl ol Nice bulsun Ǿaķl anuñ künhine yol

――――――――― 46 Burada Hz. Peygamber’in mucizelerinden ayın ikiye yarılması hadisesine işaret

edilmektedir. Bkz. İmâm-ı Kastalânî, Mevâhib-i Ledünniye, İstanbul: Divan Yay., 2008, s. 604-10.

47 Bu mısrada “Fakirlik övüncümdür, ben onunla övünürüm” mânâsındaki “el-fakru fahrî ve bihî eftahiru” hadisine telmih vardır. Bkz. Aclûnî, age, C. II, nu. 1845.

Behiştî Mahlasli Şairlere Ait Mevlidler � � �

Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 45 �

Oldı Aĥmed’le aĥad fārūķı mįm Ķudreti fikr eyle ey Ǿaķl-ı selįm Başdan ayaķ cismi anuñ nūrdur Nūruñ olmaz sāyesi meşhūrdur

130130130130 Ebr aña olmasa idi sāyebān Mihr-i tābından yanardı āsumān Şeş cihāta nāžır idi her zamān Žāhir idi aña her rāz-ı nihān Levĥ-i Ĥaķķ’a nāžır idi dāǿimā Ķanġı melǾūn siĥr ider isnād aña [9a][9a][9a][9a] Ħāk-i Ādem ŧıyn iken ol ser-firāz48 Maĥrem-i rāz idi eylerdi niyāz Didi Ĥaķ ekmeltü efđaltü49 aña Ola mı aña müsāvį enbiyā

135135135135 Nūr-ı ĥüsni Ǿarş nūrıdur yaķįn ǾArş nūrı Ǿilm nūrıdur hemįn Nūrdur źātı vü aśĥābı nücūm50 Cümlesine feyż olur andan Ǿulūm Źi-saǾādet aña kim aśĥābdur Āli olmaķ ķanda yā aĥbābdur Eşref-i ümmetdürür aśĥāb u āl Birinüñ buġżı virür naķś u zevāl Eyleyen gice ķarañuda sefer Nūr-ı encümden bula mı hįç żarar

――――――――― 48 Bu mısrada “ Henüz Âdem su ile çamur arasında iken ben peygamberdim” anlamındaki

“Küntü nebiyye ve âdemü beyne’l-mâi ve’t-tîni” hadisine gönderme vardır. Bkz. Yılmaz, Kütürümüzde Âyet ve Hadisler, s. 397.

49 “Tamamladım, üstün kıldım.” 50 Burada “Ashabım yıldızlar gibidir hangisine uyarsanız hidayet bulursunuz” mânâsındaki

“Ashâbî ke’n-nücûmi bi-eyyihim ıktedeytüm ihtedeytüm” hadisine işaret edilmektedir. Bkz. Aclûnî, age, C. I, nu. 341.

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği Ramazan EKİNCİ

46 Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 �

140140140140 Kāşki her necm o[l]sa bir āfitāb Daħı rūşen görinür rāh-ı śavāb ǾÖmer ü ǾOŝmān u Bū Bekr ü ǾAlį Şübhesüz her birisidür bir velį [9b][9b][9b][9b] Cümle yārānın sever ehl-i yaķįn Yoķ birine buġż iden ādemde dįn Ol ĥabįb-i ĥażretüñ bizden müdām Āline aśĥābına yüz biñ selām Çünki śallū-y-ıla meǿmūruz müdām Diyelüm kim eś-śalātü ve’s-selām

145145145145 Ĥāmilān-ı Ǿarş [u] şerǾ-i Muśŧafā Muķtedā-yı ehl-i dįn ü pįşvā Ĥażret-i Bū Bekr ħod Śıddįķ’dur ǾĀlim-i Rabbānį vü taĥķįķdur İtdi tįr-i māra cismini siper Yār-i ġārıdur Resūl’üñ muǾteber Didi Aĥmed ol imāmü’l-mürselįn Pįşvā-yı Ǿasker-i ehl-i yaķįn Dartılursa cümle dįn-i ādemį Göstere mįzānı yanında kemi51 [10a][10a][10a][10a]

150150150150 Ĥażret-i ǾÖmer ol ehl-i Ǿadl ü dād MāniǾ-i ŧuġyān u Ǿiśyān u fesād Virdi teǿyįd ile bu dįne şeref Ŧįġı ile fetĥ oldı her ŧaraf

――――――――― 51 Bu beyitte “Eğer Ebû Bekir’in îmânı, bütün mü’minlerin îmânı ile tartılsa, Ebû Bekir’in

îmânı ağır gelir” mânâsındaki hadise telmih vardır. Bkz. el-Mübârekfûrî, Muhammed Abdurrahman b. Abdürrahim, Tuhfetu’l-ahvezî bi şerhi Câmii’t-Tirmizî, Beyrut: 1990, C.7, s. 298.

Behiştî Mahlasli Şairlere Ait Mevlidler � � �

Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 47 �

İki ǾÖmer’den birin didi Resūl52 Ĥaķ TeǾālā eyledi anı ķabūl Hem şecāǾat hem kerāmet kānıdur Farķ idici ĥaķķı yār-i ŝānįdür Yār-i ŝāliŝ Ĥażret-i ǾOŝmān’dur Ehl-i ĥāl ü cāmiǾ-i Ķur’ān’dur

155155155155 Ol ĥayā kānını eyleyüp ķabūl İki kez dāmād idinmişdür Resūl Yār-i rābiǾ ibn-i Ǿammu Muśŧafā Ħāzin-i esrār aǾnį Murtażā Ol şecāǾat menbaǾ-ı kān-ı seħā Ol fütüvvet maǾdeni ehl-i vefā Fāŧıma zevci vü śāĥib-Źü’l-feķār Bāb-ı Ħayber ķāliǾi Düldül-süvār [10b][10b][10b][10b] Bāb-ı Ǿilm ü ķārıǾ-ı ŝuǾbāndur Şįr-i merdān śafder-i Yezdān’dur

160160160160 Pür idi ķalbinde meknūnāt-ı ġayb Śādıķ idi yoġ idi sözinde reyb Cümlemüze bunlar oldı pįşvā Cümlesinden Ĥaķķ daħı rāżį ola Çünki śallū-y-ıla meǿmūruz müdām Diyelüm kim eś-śalātü ve’s-selām Ħusrev-i āfāķ Sulŧān Bāyezįd Pādişāh ol ġayr-ı sulŧānlar Ǿabįd Ĥāmi-i İslām emįrü’l-müǿminįn Ĥāfıž-ı āyįn-i Aĥmed sedd-i dįn

――――――――― 52 Burada “Allah’ım, İslâm’ı Hişam oğlu Ebu’l-hakem veya Hattâb oğlu Ömer ile güçlendir”

mânâsındaki “Allâhümme eizze’l-İslâme bi-ehabbi hâzeyni’r-racûleyni ileyke bi-Ebi’l-hakemi bin Hişâmin ev bi-Ömer ibni’l-Hattâbi” hadisine işaret edilmektedir. Bkz. Aclûnî, age, C. I, nu. 546.

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği Ramazan EKİNCİ

48 Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 �

165165165165 Tāc-baħş u tāc-dār u taħt-gįr

Buldı źātıyla şeref tāc u serįr Mihr-i devlet sāye-i Perverdigār53 Rūzi-baħş u ħalķ u püşt-i rūzigār [11a][11a][11a][11a] Luŧf-ı iĥsān menbaǾı kān-ı kerem Luŧfı āb-ı źindegįdür ķahrı sem Nāǿib-i Aĥmed ħalįfe-i zamān Mehdi-i devrān u sulŧān-ı cihān ǾAdlde ǾÖmer seħāda Murtażā Śıdķda Bū Bekr’dür ǾOŝmān-ı ĥayā

170170170170 Rūm mülkine olaldan pādişāh İtmedi devrinde bir mažlūm āh Şāh-ı Ǿārif Bāyezįd-i devrdür İşi rūĥa Ǿavn vü nefse cevrdür Pāk-sįret pāk-dįn pāķ-iǾtiķād Ehl-i taķvā dāfiǾ-i fıśķ u fesād Ǿİlm ü ĥilm işi mürüvvet kānıdur Cümle şehler cismidür ol cānıdur Her işinde çünki Ĥaķ olur muǾįn Çekme sen şimden girü ol tįġ-ı kįn

175175175175 Çün aña teǿyid-i Ĥaķ’dur hem-Ǿinān Almasa cāǿiz ele tįr ü kemān [11b][11b][11b][11b] İtdügi bu yıl kerāmetdür hemān Oldı cümle Ǿālem içinde Ǿayān

――――――――― 53 Bu mısrada “Sultan, yeryüzünde Allah’ın gölgesidir, (çünkü) her mazlum ona sığınır”

mânâsındaki “es-Sultânü zıllu’llâhi fi’l-arzı ye’vî ileyhi za‘if ve bihi yunsaru’l mazlûmin” hadisine işaret edilmektedir. Bkz. Aclûnî, age, C. II, nu. 1487.

Behiştî Mahlasli Şairlere Ait Mevlidler � � �

Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 49 �

Fetĥ ider iken Moton’ı şehr-yār54 İtdi çoķ dürlü kerāmet āşikār Şöyle āsān fetĥ ķıldı anı şāh Kim ne ceng oldı ne ħalķ oldı tebāh Luŧfı Ĥaķķ’uñ her kime kim ola yār Emr-i cüzǿįdür aña almaķ ĥiśār

180180180180 Ħıdmetinde bunca yıl oldum faķįr Ħışm idüp bir bendesine ol emįr Sögdügin işitmedüm bilür Ħudā Fuĥş žıll-ı Ĥaķķ’a olmaya revā Şübhesüz bu da kerāmetdür hemįn Ĥāśıl olur bu delāǿilden yaķįn Maķar-ı ķarārıdur ehl-i śalāt Hādim-i deyr-i muġān u śumenāt İnķıyādı şerǾe bulmışdur kemāl Rehberi şerǾi Resūl-i Źü’l-celāl [12a][12a][12a][12a]

185185185185 MaǾdiletde ķāhir-i ħūn-ħˇāredür Merĥametde merhem-i bį-çāredür Çünki ol zer-pāş olup ide Ǿaŧā Ķalmaya kān olmaduķ Ǿālemde cā Aña nisbet Ħātem-i Ŧay’dur baħįl Cūdına nisbet cihān māli ķalįl Çün degül inǾāmı mevķūf-ı suǿāl Eylemez bir bende aña Ǿarż-ı ĥāl Žıll-ı Ĥaķ’dur çünki ol nūr-ı Ħudā Sāyesine irişen olur hümā

――――――――― 54 Moton Kalesi’nin fethi esnasında zuhûr eden olağanüstü hadiseler için bkz. Lâmi‘î Çelebi,

Şevâhidü’n-nübüvve, Süleymaniye Ktp. Hekimoğlu Ali Paşa Nu. 724, vr. 215b-219a.

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği Ramazan EKİNCİ

50 Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 �

190190190190 Ķahrı gerçi Ǿālemi vįrān ider Luŧfı lįkin dilleri ħandān ider Bir ķulına eylese nāgeh ġażab İstemez luŧf itmege aña sebeb Luŧf ile ķahra virüp Ĥaķķ iǾtidāl Anda cemǾ olmış Cemāl ile Celāl Ol Ǿazįze raĥmet eylesün Ħudā Kim ide Şeh Bāyezįd Ħān’a duǾā ǾÖmrini yā Rabb ziyāde eylegil Ķalbini dāǿim güşāde eylegil [12b][12b][12b][12b]

195195195195 Devleti Ǿizz ile Ǿömri müstedām Āħiretde meskeni dārü’s-selām Çünki śallū-y-ıla meǿmūruz müdām Diyelüm kim eś-śalātü ve’s-selām İy ħoşā-dil kim aña irmeye ġam Ne ġam-ı dārū çeke ne derd-i sem Terk-i dünyā eyleyüp bula ĥużūr Ħavf u ġamdan ķurtılup bula sürūr Ĥażret-i Ĥaķķ’a tevekkül eyleye Cevri gerdūna taĥammül eyleye

200200200200 Bu denį dünyāya ŧālib olmaya Devlet-i ānįye rāġıb olmaya SaǾy idüp kesb eyleye dāǿim kemāl Ol kemāli kim virür insāna ĥāl Sırr-ı tevĥįd olsa her kime Ǿayān Dutmaz ehl-i źevķ sözinde gümān [13a][13a][13a][13a] Sırr-ı taĥķįķı işitse ehl-i ĥāl Cāndan eyler ķabūl itmez suǿāl

Behiştî Mahlasli Şairlere Ait Mevlidler � � �

Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 51 �

Çün menāzilden kişi vāķıf olur Min ledün Ǿilminden ol Ǿārif olur55

205205205205 ǾĀrif ol vācib olan Ǿirfān olur ǾĀrif olmamaķ ķatı noķśān olur İsm ü źāt āyįnesidür Ǿaķl u nefs Bu muǾammā ehl-i ĥāl olana bes ǾAķl u ĥisse ķāǿil olma ķıl ĥaźer Ol ĥaķįķį hestilikden bā-ħaber İy feśāĥat gülşeninüñ bülbüli İy melāĥat bāġınuñ tāze güli Sencileyin Ǿandelįb-i ħoş-nevā Şimdi yoķ Ǿālemde iy destān-serā

210210210210 Elüñe al ħāme-i gevher-niŝār Yine bir naķş eyle iy üstād-ı kār Kim görüp ĥayrān ola Mānį-i Çįn Diye saña śad hezārān āferįn Meŝnevįde çünki vardur ķuvvetüñ Farżdur ižhār idesin ķudretüñ [13b][13b][13b][13b] Mevlidine Aĥmed’üñ ķıl ibtidā Çünki bu śanǾatda olduñ müntehā Ħalķ içinde şāyiǾ ü merġūbdur Ķıśśası hem vāķiǾ ü hem ħūbdur

215215215215 Ķıśśası maĥbūb nažmı bį-meze Farż oldı anı nažm itmek bize Kim olicek ehl-i diller müctemiǾ Olalar nažmuña cümle müstemiǾ

――――――――― 55 Burada Kehf Sûresi’ndeki “Fe vecedâ abdem min ibâdinâ âteynâhü rahmeten min indinâ

âteynâhü rahmeten min indinâ ve allemnâhü mil ledünnâ ilmen” âyete işaret edilmiştir. Âyetin meâli şöyledir: “Derken, kullarımızdan bir kul buldular ki, ona katımızdan bir rahmet (vahiy ve peygamberlik) vermiş, yine ona tarafımızdan bir ilim öğretmiştik.” Bkz. Kehf Sûresi 18/65.

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği Ramazan EKİNCİ

52 Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 �

Ķıśśasından her biri alup śafā Vire nažmuñ istimāǾa iştihā Anı cāhiller elinden ķıl ħalāś Kim olasın Aĥmed’üñ yanında ħāś Pādişāh-ı dehre yaraşmaz Ǿabā SaǾy idüp geydür aña zerrįn ķabā

220220220220 İşidicek anı her ehl-i kemāl Diye saña raĥmet itsün Źü’l-celāl [14a][14a][14a][14a] Aĥmed’üñ rūĥından istimdād ķıl Feyż-i nūrı ile ķalbüñ şād ķıl İy Bihiştį Ĥaķ’dan iste fetĥ-i bāb Kim murāduñca yazula bu kitāb Her murāduñı vire bunda Ħudā Ola Ǿuķbāda şefįǾüñ Muśŧafā Çünki śallū-y-ıla meǿmūruz müdām Diyelüm kim eś-śalātü ve’s-selām

225225225225 İbtidā maǾdūm iken ervāĥlar Olmadan mevcūd bu eşbāĥlar Bį-niķāb idi cemāl-i Źü’l-celāl Yoġ idi hergiz ne hicr ü ne viśāl Ĥüsnini Ǿarż itmek içün Kirdikār Eyledi mirǿāt-ı keŝret āşikār İtmek içün kenz-i maĥfį[yi] Ǿayān56 Ādem’i ħalķ eyledi Ħallāķ-ı cān [14b][14b][14b][14b] Evvelā ħalķ oldı rūĥ-ı Muśŧafā Oldı pes ervāĥ-ı cümle enbiyā

――――――――― 56 Burada “Ben bilinmeyen gizli bir hazine idim, bilinmeyi diledim, bunun için yaratıkları

yarattım” meâlindeki “Küntü kenzen mahfiyyefe-ahbebtü en u‘refe fe-halketü’l-halka li-u‘refe” hadisine işaret edilmektedir. Bkz. Yılmaz, Kütürümüzde Âyet ve Hadisler, s. 396.

Behiştî Mahlasli Şairlere Ait Mevlidler � � �

Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 53 �

230230230230 Ādem-i ervāĥ olup rūĥ-ı Resūl

İtdiler andan taǾayyünler ķabūl Evliyā rūĥına rūĥ-ı enbiyā Oldı Ĥaķķ’uñ emri ile kįmyā Evliyā rūĥından ervāĥ-ı saǾįd Ħalķ olup maǾdūm iken oldı bedįd Andan oldı eşķıyā rūĥı Ǿayān Cümlesi buldı taǾayyün bį-gümān Cinn ü ĥayvān rūĥını Perverdigār Eşķıyā rūĥından itdi āşikār

235235235235 Śoñra ħalķ oldı maǾādin [ü] nebāt Źerre źerre yaradıldı kāǿināt Ger firiştedür gerekse ĥūrįdür Cümlenüñ aślı Muĥammed nūrıdur Ĥaķ TeǾālā ħalķ idicek Ādem’i Göriben itdi taǾaccüb Ǿālemi [15a][15a][15a][15a] Düşdi ĥayret baĥrine ol ser-firāz Eyledi pes Ĥażret-i Ĥaķķ’a niyāz Didi Ādem iy Kerįm-i lā-yezāl Ĥayy u Ķayyūm u Raĥįm ü Źü’l-celāl

240240240240 Ben kimüm ne kāra ħalķ itdüñ beni Ne ŧarįķ ile bilem bulam seni Bu ne işdür bu ne ĥikmet bu ne rāz Baña bildür iy Ħudā-yı kār-sāz Ādem’e Ĥaķķ ĥażreti idüp ħiŧāb Şübhesin ĥāl eyleyüp virdi cevāb Didi kim bil sensin ol aśl-ı beşer Eyledi saña melāǿik secdeler

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği Ramazan EKİNCİ

54 Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 �

Ķıblegāhı āferįnįş eyledüm Āyine[yi] ehl-i bįnįş eyledüm

245245245245 Ādem’e esmāyı taǾlįm eyledi Tāc-ı kerremnāyı teslįm eyledi57 Hem nefeħatla mükerrem eyledi Hem ħilāfetle muǾažžam eyledi [15b][15b][15b][15b] Hem seni ħalķ itmeden maķśūd var Gele neslüñden senüñ bir nāmdār Ola cümle enbiyālar serveri İns ü cinnüñ pįşvāsı rehberi Olmasa ol olmaz idi cism ü cān Olmasa ol yaradılmazdı cihān

250250250250 Olmasa ol olmaz idi kāǿināt Yaradılmazdı cihānda hįç źāt Olmasa ol olmaz idi māh [u] ħūr Olmasa ol olmaz idi huşk ü ter Olmasa ol olmaz idi enbiyā Olmasa ol olmaz idi evliyā Olmasa ol olmaz idi bu zemįn ǾArş u kürs ü levĥ ü Cibrįl-i Emįn Āferįnįşden hemįn maķśūd ol Yaradılmışdan ķamu mevdūd ol

255255255255 Cümleñüze ol delįl-i rāhdur Cümleñüze ol şefāǾat-ħˇāhdur [16a][16a][16a][16a]

――――――――― 57 Burada İsrâ Sûresi’ndeki “Ve le kad kerremnâ benî âdeme ve hamelnâhüm fi’l-berri ve’l-bahri

ve razaknâhüm mine’t-tayyibâti ve faddalnâhüm ala kesirin mimmen halaknâ tefdiylâ” âyetine işaret edilmektedir. Âyetin meâli şöyledir: “Biz, hakikaten insanoğlunu şan ve şeref sahibi kıldık. Onları, (çeşitli nakil vasıtaları ile) karada ve denizde taşıdık; kendilerine güzel güzel rızıklar verdik; yine onları, yarattıklarımızın birçoğundan cidden üstün kıldık.” Bkz. İsrâ Sûresi 17/70.

Behiştî Mahlasli Şairlere Ait Mevlidler � � �

Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 55 �

Eyledi çün Aĥmed’ün vaśfını gūş Ġaş[y] oluban ķalmadı Ādem’de hūş Gördi kim Ĥaķ aña eyler Ǿizzeti ǾĀşıķ oldı aña Ādem ĥażreti Didi kim yā Rabb anı göster baña Ĥācetüm bu ĥācetüm eyle revā Didi Ĥaķ elüñdedür nūrı senüñ Anuñiçün nūrdur cānuñ tenüñ

260260260260 Śaġuña baķ tā ki anı göresin Çün murāduñdur murāda iresin Çün ki Ādem śaġına itdi nažar Gözine görindi nūr-ı muǾteber Berķ urdı çünki nūr-ı Muśŧafā Rūşen oldı hem zemįn ü hem semā Çün götürdi nūrı Ǿālemden žulem Rūşen oldı Ādem’e levĥ ü ķalem Ŧoldurup şevķı dimāġı Ādem’i Ŧutdı anuñ nūrı cümle Ǿālemi [16b][16b][16b][16b]

265265265265 Çün mey-i Ǿışkın Śafį nūş eyledi Germ olup deryā gibi cūş eyledi İntiķāl ile o nūr-ı Muśŧafā Virdi ǾAbdu’llāh alnında żiyā Āmine Hatun olicek ĥāmile Oldı ol nūr ile ol da kāmile İntiķāl itdi aña ol pāk-nūr Ŧoldı ol nūr ile ķalbine sürūr Ŧoķuz aylıķ oldı çün ol pāk-dür Yaķın oldı kim śadefden ola ĥür

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği Ramazan EKİNCİ

56 Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 �

270270270270 Gördi bir rüǿyā Resūl’üñ anesi Kim ŧolar nūr ile Ǿālem ħānesi Göñli ol nūr ile ŧolicek żiyā Gördi kim fetĥ oldı ebvāb-ı semā Āsumāndan bir kişi itdi nüzūl Didi aña müjde iy ümm-i Resūl Kim ŧulūǾ eyler yaķında Muśŧafā Mihr-i nūrı Ǿāleme virür żiyā [17a][17a][17a][17a] Sensin ol dürr-i ĥaķįķıyye śadef Dürcden āsān çıķısar lā-teĥaf

275275275275 Ol-durur maĥbūb-ı Rabbü’l-Ǿālemįn Pįşvā-yı Ādem ü Rūĥü’l-Emįn MuǾcizātı ola Ǿālemde Ǿayān İde çoķ dürlü ĥaķāǿiķlar beyān Nāmı cennet bābınuñ miftāĥıdur Źātı rāh-ı tāriküñ miśbāĥıdur Kimseye virilmemişdür Ǿizzeti Ŧutacaķdur şarķı ġarbı ümmeti Ħalķdan maķśūd vü Ǿālemden murād Hādim-i büt-ħāne māniǾ-i fesād

280280280280 Çün ŧulūǾ ide bu rūşen āfitāb Gide nūrından mehüñ tįre seĥāb Levĥde adı Muĥammed’dür yaķįn Sen daħı yine ol adı ķo hemįn Nūr-ı Ĥaķ’dur Ǿizzet it ġāyet aña Kim ider iǾzāz luŧfından Ħudā [17b][17b][17b][17b] Çünki bįdār oldı bānū ħˇābdan Gördi pür-ķalbį giceki tābdan

Behiştî Mahlasli Şairlere Ait Mevlidler � � �

Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 57 �

Oldı ġāyetde bu rüǿyādan feraĥ Ķalmadı ķalbinde bir źerre teraĥ

285285285285 Çün Ǿayān oldı aña bu gizlü rāz Şükr idüp Allāh’a itdi çoķ niyāz Çünki śallū-y-ıla meǿmūruz müdām Diyelüm kim eś-śalātü ve’s-selām Çün RebįǾü’l-evvel’üñ māhı Ǿayān Oldı žāhir oldı çoķ rāz-ı nihān On ikinci gicesi itdi žuhūr Maşrıķından māh-ı nev gibi o nūr Çün yaķın oldı o nūr-ı Muśŧafā Ol gice gördi Āmįne ibtidā

290290290290 Kendüden bir nūr oldı āşikār Geçdi çarħı Ǿarşda ķıldı ķarār [18a][18a][18a][18a] Rūşen itdi Ǿālemi ol nūr-ı pāk Āşikār oldı semek birle simāk Görinüp ol nūrdan Ǿālem tamām Çeşmine rūşen görindi şehr-i Şām Gördi ŧoldı Ǿālem-i süflį melek Bāġ-ı cennet gibi zeyn oldı felek Ol melekler ħānesin eyler ŧavāf Didi bānū kim degül bu iş güzāf

295295295295 Söyleşürler kim bu gice Muśŧafā Baśsa gerek Ǿālem-i süflįye pā Ġaybdan gelür şehādet mülkine Münselik oldur bu keŝret silkine Žāhir olısar o nūr-ı evvelįn Resmdür ĥalvā olur lā-büdd pesįn

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği Ramazan EKİNCİ

58 Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 �

Gördi ol nūruñ içinde daħı hem Žāhir oldı üç yaşıl zįbā Ǿalem Birisi maġribde dikildi revān Biri maşrıķda çü mihr oldı Ǿayān [18b][18b][18b][18b]

300300300300 Biri śaldı KaǾbe bāmına ŧırāz Bu ne Ǿizzetdür ne ĥikmetdür ne rāz ǾAķl [ü] fikr idüp bunı ĥayrān olur Künhine irmekde ser-gerdān olur Çünki śallū-y-ıla meǿmūruz müdām Diyelüm kim eś-śalātü ve’s-selām Çün žuhūrı Ǿālemi oldı ķarįb Gördi bānū daħı bir şeyǿ-i Ǿacįb Şaķk olup olur ol ev dįvārı der Gelür üç ĥūrį velį şekl-i beşer

305305305305 Yüzlerinden mıķnaǾı getürdiler Ǿİzzet ile yanına oturdılar Birisi didi ki iy ümm-i Resūl Müjdedür dil-şād ol olma melūl ǾĀleme gelse gerekdür Muśŧafā Baña dayan tā ki olam müttekā [19a][19a][19a][19a] Çünki oldı müttekā ol ĥūra ĥūr Yakın oldı kim ide Aĥmed žuhūr Oldı müstevlį ĥarāret pes aña Didi ĥavrāya ki śu virüñ baña

333310101010 Śundılar bir āfitāba içi pür Kevŝer idi şerbeti vü žarfı dür Eyledi ol şerbeti bānū çü nūş Geh ħurūş itdi śafādan gāh cūş

Behiştî Mahlasli Şairlere Ait Mevlidler � � �

Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 59 �

Nāzil oldı Sidre’den Rūĥü’l-Emįn Śıġadı śadrını bāliyle hemįn Ol śadefden ayrılup dürr-i yetįm ǾĀlemi itdi ķudūmiyle naǾįm Çünki maşrıķdan güneş itdi žuhūr Maġrib ü maşrıķ ser-ā-ser ŧoldı nūr

315315315315 Mevc urdı bahr-i nūr-ı Muśŧafā Reşĥasından oldı Ǿālem pür-żiyā Bu cihāna ol nebiyy-i muĥterem ǾIşķ tekmįli içün baśdı ķadem [19b][19b][19b][19b] Gözin açup baķıcek ol kān-ı nūr Gördi ķalmamış yanında hįç ĥūr İstedi ol dürr-i pāki bulmadı Nice olduġını anuñ bilmedi Fikr idüp didi ki ol nūrı meger Cennet-i Ǿadne iletdi ĥūrler

320320320320 Ĥayret ile her yaña itdi nažar Gördi Aĥmed Rabb’ine secde ider KaǾbe’ye dutmış yüzin ol ser-firāz Söylenür Ĥaķķ’a ider nāz u niyāz Bildi kim eyler Ǿibādet ol śabį Bilmedi ammā ne didügin nebį Lįk uzatmışdı elinüñ śaġın Ķaldurup dutmış şehādet barmaġın Ķaśd ķıldı çünki anı almaġa Ġaybdan tā ki irişdi bir nidā

325325325325 İĥfežū aǾyüni’n nāsi58

nidā Geldi hātifden mehābetlü śadā [20a][20a][20a][20a]

――――――――― 58 “Onu insanların gözlerinden koruyun.”

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği Ramazan EKİNCİ

60 Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 �

Ol śadāyı işidüp ĥayrān ķalur Bir zamāndan śoñra kendüye gelür Gördi kim sünnet olınmış Muśŧafā Kuĥl-i ķudret çeşmine virmiş cilā Dest-i ķudretle kesilmiş nāfı hem Görmemiş aślā cerāĥatden elem Śarılur bir aķ śūfa ol güher59 Hāle idi ĥulle ruħsārı ķamer

330330330330 Gördi hem elinde üç miftāĥ var Lüǿlü-i terden yaratmış Kirdikār ŞerǾi bāġınuñ biri miftāĥıdur Biri taĥķįķuñ der-i fettāĥıdur Birisi ķufl-i ŧarįķatdur yaķįn Oldı ol üç maĥzene Aĥmed emįn Gördi oldı üç melek hem āşikār Ġaybdan her biri mānend-i nigār Birinüñ elinde bir zer ŧaşt var Birisi bir sįmden ıbrıķ dutar [20b][20b][20b][20b]

335335335335 Birinün destinde bir ĥadrā ĥarįr Dāǿimā andan demān būy-ı Ǿabįr Aĥmed’i ol ŧaştuñ içinde yudı Ǿİzzet ile dizi üstinde ķodı Ol ĥarįr-i ĥadrı çün açdı melek Ŧoldı būy-ı misk ile cevf-i felek Çıķdı bir ħātem içinden nūrdan Mihr gibi rūşen ü pertev-fiken

――――――――― 59 Bu mısrada vezin aksamaktadır.

Behiştî Mahlasli Şairlere Ait Mevlidler � � �

Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 61 �

Anuñıla şānesinde urdı mühr Enbiyālar kim ide źātıyla źuħr

340340340340 Her ķaçan Ǿuryān olaydı Muśŧafā Şānesinde mühr virürdi żiyā Görür idi anı çoķ aśĥāblar Maĥrem-i esrārlar aĥbāblar Virdi aġzına dilin hem ol melek Didi yā Aĥmed dilüm emmek gerek MurżiǾasın niçe emerse śabį Şöyle emdi dilini anuñ nebį [21a][21a][21a][21a] Oldı keşf aña Ǿulūm-ı mürselįn Didi fįhį leźźetün li’ş-şāribįn60

345345345345 Her yañadan ĥūr u ġılmān dutdı śāf Eyledi üç gün melāǿikler ŧavāf Çünki śallū-y-ıla meǿmūruz müdām Diyelüm kim eś-śalātü ve’s-selām Geldügi gice vücūda Muśŧafā Oldı Ǿālemde Ǿalāmetler …61 Şāh-ı Ǿādil devri idi ol zamān ǾAdl ile maǾmūr olmışdı cihān Yatur iken taħtda Nūşinrevān Bir ŧarrāķa ķopdı ol dün nāgehān

350350350350 Uyķudan bįdār oldı tersnāk Śandı oldı sįne-i eflāk çāk İki şaķ olmış görür ķaśrını şāh Ġuśśalandı eyledi derd-ile āh [21b][21b][21b][21b]

――――――――― 60 Burada Sâffât Sûresi’ndeki “Beydâe lezzetin li’ş-şâribîn” âyetine telmih vardır. Âyetin meâli

şöyledir: “Berraktır, içenlere lezzet verir.” Bkz. Sâffât Sûresi 37/46. 61 Müstensih sehven bir beyit sonraki “cihân” kelimesini buraya yazmıştır.

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği Ramazan EKİNCİ

62 Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 �

Ol ŧarāķıyla on iki küngüre Ķaśrdan hem ol gice düşmiş yire Kisrā düşdi kürsįden kesr oldı ŧāķ Didi şāhlıķ gitdi elden el-firāķ Ne ķadar kim varısa Ǿālemde deyr Ol gice yıķıldı itdi ħalķ seyr

355355355355 Ne ķadar kim varsa āteş munŧafį Oldı ol gice zihį sırr-ı ħafį Ne ķadar var-ısa cāźū ol zamān BaǾżı ħaste oldı baǾżı virdi cān Oluban bütler ser-ā-ser ser-nigūn Oldılar cümle ebālįse zebūn KaǾbe[yi] ol gice eylerken ŧavāf Bu sözümde yoķ-durur hergiz ħilāf Gördi ǾAbdü’l-muŧŧalib Beyt-i İlāh Āmine Ħatun evini ķıblegāh

360360360360 İdinüp secdeye vardı çün beşer Didi ĥaķķā bu Ǿalāmet muǾteber [22a][22a][22a][22a] Bu ķadar iǾzāzlar ikrāmlar Ol ŧoġan ŧıfl içün olupdur meger Bildi kim oldur güzįni ādemüñ Ol-durur maķśūdı cümle Ǿālemüñ Enbiyānuñ ħātemi ol olısar Ĥaķķa ħalķ anuñıla yol bulısar Ĥaķ TeǾālā’nuñ ĥabįbi ol-durur Ħaste dillerüñ ŧabįbi ol-durur

365365365365 Yaradılmışdan ol olmasa murād Olmaz idi Ǿālem-i kevn ü fesād

Behiştî Mahlasli Şairlere Ait Mevlidler � � �

Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 63 �

Gördi daħı KaǾbe’de dįvār der Biri birine virürler müjdeler Muśŧafā’nuñ mevlidinden çün beşer Biri birisine virürdi ħaber Ne ķadar kim var vuĥūş ile ŧuyūr Mevlidini bilüben buldı sürūr Eve geldi ķapu açdı girmege Ķaśd ķıldı kim Resūli görmege [22b][22b][22b][22b]

370370370370 Didi bānū yoķ icāzet iy peder Üç güne dek görmege anı beşer Baña şöyle geldi hātifden nidā Emr dutmamaķ bize olmaz revā Didi yoķ elbette görem şimdi ben Anı görmekden beni menǾ itme sen Böyle diyüp ķaśd ķıldı girmege Girüben zįbā cemālin görmege Ķarşu geldi bir śalābetlü melek Didi görmezsin anı çekme emek

375375375375 Döndi andan ħavf idüp cedd-i Resūl Görmedügine velį oldı melūl Çünki śallū-y-ıla meǿmūruz müdām Diyelüm kim eś-śalātü ve’s-selām CemǾ idüp kāhinleri Nūşįnrevān Didi bu işler neye ola nişān [23a][23a][23a][23a] Didiler cümle ki doġdı Muśŧafā Eşref-i maħlūķ imām u muķtedā Dutacaķdur dįni anuñ Ǿālemi Āħiretde ümmeti görmez ġamı

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği Ramazan EKİNCİ

64 Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 �

380380380380 Ehl-i cennetdür aña ümmet olan Ümmet olanlardur aña ķurtılan Ümmeti olmaġa baǾżı enbiyā Ĥażret-i Ĥaķ’dan dilemişdür duǾā Enbiyālar virüben andan ħaber Didiler kim ol-durur ħayru’l-beşer Kesr idüp eśnām-ı deyri ol yıķa Ķomaya āteşgedeleri yaķa Ol-durur peyġamber-i āħir zamān Dįni ile ħatm olısardur cihān

385385385385 Āline aśĥābına yüz biñ selām Bildügümüz bu bizüm temme’l-kelām Emr ķıldı ol gice Nūşįnrevān Yazdılar tārįħini daħı hemān [23b][23b][23b][23b] Çünki śallū-y-ıla meǿmūruz müdām Diyelüm kim eś-śalātü ve’s-selām Geçdi üç gün oldı çün vaǾde tamām Vardı Şeybe virdi bānūya selām Didi kim ķanı görelüm Muśŧafā Nūrı mirǿāt-ı dile virsün cilā

390390390390 Hem gözüme nūrdur hem cisme cān Yolına ķurbān olsun cān u cihān Şeybe’ye śundı Resūl’i anesi Gördi Şeybe nūrdan dür-dānesi Eline alup anı ikrām ile Açdı ruħsārını Ǿizz-i tām ile Gördi alnında urur ol nūr berķ Kimse günden idemez bir źerre farķ

Behiştî Mahlasli Şairlere Ait Mevlidler � � �

Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 65 �

Ĥüsnine taĥśįnler idüp oldı şād Didi olsun iy sabį Ǿömrüñ ziyād [24a][24a][24a][24a]

395395395395 İtmeden źātuñ müşerref Ǿālemi DefǾ ķılduñ Mekke ħalķından ġamı Baśıluban leşker-i aśĥāb-ı fįl Oldılar cümle olup ħor u źelįl Ķaĥŧlıķdan teng olmışdı cihān Ġalle erzān olup oldı rāygān Ceddine baķup tebessüm eyledi Āşinālıķ virdi rūĥı söyledi Ĥāl diliyle itdi ķıyl u ķāl Ceddine ol yüzi gün ķaşı hilāl

400400400400 Didi bānūya ki iy faħru’n-nisā Ĥaķ TeǾālā bir oġul virdi saña Bunca biñ yıldur döner çarħ-ı felek Görmedi mānendi bir zįbā melek Enbiyālar evliyālar ārzū Eylediler görmesin iy lāle-rū Şükr kim Tañrı bize itdi naśįb Derdümüze olısar āħir ŧabįb [24b][24b][24b][24b] Ĥażretine niçe ism olsa velį İsmi vācibdür doġıcaķ ħod śabį

405405405405 Didi bānū ismi Ĥaķ virmiş aña Didiler cümle melāǿikler baña Levĥde adı Muĥammed’dür nihān Vaĥy-i münzelde velį Aĥmed Ǿayān Ne Ǿacāǿib gördi ise söyledi Şeybe’ye aĥvāli taķrįr eyledi

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği Ramazan EKİNCİ

66 Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 �

Didi Şeybe śaķla rāzuñ rūzigār İtme bu esrārı ħalķa āşikār Kimse hįç bu sırra vāķıf olmasun Gencdür bu zerd āgāh olmasun

410410410410 Ĥāfıžı gerçi kimüñ kim ola Rab Dest-i düşmenden aña irmez taǾab Her ķime kim yār ola Perverdigār Mekr-i aǾdā idemez hįç aña kār Maħzen-i Ĥak’dur buña ĥāfıž Ħudā Lįk maħzen gizlü olmaķdur revā [25a][25a][25a][25a] Çünki śallū-y-ıla meǿmūruz müdām Diyelüm kim eś-śalātü ve’s-selām CemǾ ķıldı Mekke ħalķını tamām Geldi ol cemǾiyyete cümle Ǿižām

415415415415 Bir żiyāfet eyledi cedd-i Resūl Eylediler cümlesi cāndan ķabūl Bişdi ol ħalķ içün envāǾ-ı niǾam Bir kişinüñ ķalmadı ķalbinde ġam Şād oldı her kişi bį-iħtiyār Cümle mesrūr oldı gitdi inkisār Dökdi ħāś u Ǿāma niǾmet bį-kerān Şekerį şerbet içildi yindi ħˇān Muśŧafā’ya itdiler andan duǾā Didiler cümle baġışlasun Ħudā

420420420420 Rāżı olup gitdi çün bunca ķulūb Śaçdı śaĥrāda ŧuyūr içün ĥubūb [25b][25b][25b][25b] Hem vuĥūş içün idüp ķurbānlar Üşdiler ķurbānlara ĥayvānlar

Behiştî Mahlasli Şairlere Ait Mevlidler � � �

Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 67 �

NiǾmetinden ĥiśśe aldı mār u mūr Muġtenim oldı vuĥūş ile ŧuyūr Cümle Ǿālem bildi kim ol pāk-źāt Olacaķdur rūzį-baħş-ı kāǿināt Her kimüñ kim oġlı doġsa ol zamān ǾĀdet imiş dāyeye virmek hemān

425425425425 Her kimi kim itdiler dāye Resūl Açup aġzın itmedi şįrin ķabūl Anasına geldi hātifden nidā Kim göç itmek Aĥmed’e olmaz revā Dāyesini kendünüñ bilür Resūl Ġayrınuñ eyleye mi şįrin ķabūl Ol ki oldı şįri Ǿirfān māyesi Gelüp olısar Resūl’üñ dāyesi Beni SaǾd’dan olısar[dur] ol Ǿayān Ĥalime nām olısar dutma gümān [26a][26a][26a][26a]

430430430430 Ol lebende niçe ĥikmet var hemįn Bilür anı ol imāmü’l-mürselįn Yoķdur ol ĥayda Ĥalįme gibi zen Sįreti de śūreti gibi ĥasen Bu sözi işidüp ola fāriġ ol Gözedürdi lįk her gün çeşmi yol Bir gice gördi Ĥalįme ħˇābda Kim durur idi kenār-ı ābda Bir melek didi śoyın gir bu śuya Kim seni dünyā ġubārından yuya

435435435435 Ħūb olasın çün Zelįħā-yı zamān Saña ĥayrān olalar ħalķ-ı cihān

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği Ramazan EKİNCİ

68 Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 �

Olasın dünyā vü Ǿuķbāda Ǿazįz Görmeyesin hevl-i rūz-ı rüstaħįz Māl u mülküñ ola ġāyet bį-ķıyās Ǿİzzet eyleye żarūrį saña nās MurżiǾa ol KaǾbe’de var Aĥmed’e İrişesin tā ki Ǿizz-i sermede [26b][26b][26b][26b] Śoyınup ol śuda ġusl itdi hemān Uyanup oldı be-ġāyet şādmān

440440440440 Gördi ħūb olmış be-ġāyet śūreti İbtidādan aĥsen olmış sįreti Didi seyrin Ĥāriŝ’e oldı feraĥ Didi iy ħatun ķoma dilde teraĥ Farż-ı Ǿayn oldı bize gitmek hemān Emr-i Ĥaķ’dur bize bu bildüm Ǿayān KaǾbe’ye çoķ murżiǾa yarın gider Almışam ben erlerinden dün ħaber Ben faķįrem diyü virmedüm rıżā Rāżı oldum çün muǾįn oldı Ħudā

445445445445 Ķavl idüp ol ħalķ-ıla oldı revān Süst idüp KaǾbe ķaśdına Ǿinān Var idi bir nāķası ġāyet żaǾįf Kendü gibi cūǾdan olmış naĥįf İki oġlı bindi ħatunı ile O piyāde gitdi öñünce bile [27a][27a][27a][27a] Şöyle oldı ol şütür cüst-i devān Kim gören śanur idi āb-ı revān Oldı Ĥāriŝ daħı şöyle bād-pā Kim yilüp itmezdi tozına śabā

Behiştî Mahlasli Şairlere Ait Mevlidler � � �

Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 69 �

450450450450 Ķāfile ĥayrān olup itdi Ǿaceb ǾAvn-i Ĥaķ’dur didiler buña sebeb ŻaǾfdan bunlarda ķalmamışdı cān Biz yitişmezüz olup şimdi devān Çünki śallū-y-ıla meǿmūruz müdām Diyelüm kim eś-śalātü ve’s-selām KaǾbe’ye varup irişdi ķāfile Ķāfileyle vardı bunlar da bile Dāye olup buldı her biri siper Bulmamış ancak Ĥalįme’ydi meger

455455455455 KaǾbe’ye vardı ki eyleye ŧavāf Bilür idi kim degül seyr-i güzāf [27b][27b][27b][27b] Şeybe daħı ittifāķ ol gün meger Śubĥ-dem KaǾbe ŧavāfına gider Bir faķįre gördi ġāyet ħoş-cemāl Söyledüben śordı andan ĥasb-i ĥāl Didi adın virdi ĥayy neden ħaber Didi esrārını aña ser-be-ser Didi Şeybe ķıl tevaķķuf bunda sen Varayın bir ŧıfl var Āmįne ben

460460460460 Rāżı olursa iledeyüm seni Emzüresin tā ki sen daħı anı Āmine Ħatun’a varup Şeybe cüst Didi esrārı aña bir bir dürüst Şād olup didi Resūl’üñ dāyesi Oldur iy Ǿizz-i şeref sermāyesi Baña hātif didügi dāye budur Luŧf idüp varup anı bunda getür

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği Ramazan EKİNCİ

70 Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 �

Aluban iletdi bānūya hemān Görüp anı oldı bānū şādmān [28a][28a][28a][28a]

465465465465 Virdi eline Resūl’i anesi Açdı yüzin gördi bir dür-dānesi Baķdı gördi cismi cümle nūrdan Doġmaya didi bu śūret ĥūrdan ǾAķlı gidüp bir zamān ĥayrān olur ǾIşķı ile zār u ser-gerdān olur Yüzine baķup Ĥalįme’nüñ nebį Luŧf-ıla itdi tebessüm ol śabį Çünki śallū-y-ıla meǿmūruz müdām Diyelüm kim eś-śalātü ve’s-selām

444470707070 Āşinālıķ virüben aña Resūl Eyledi anuñ memesini ķabūl Emdi śaġ memesin anuñ bir zamān Śolını viricegin yumdı dehān Śaġını virdi yine emdi Resūl Yine śolın virdi itmedi ķabūl [28b][28b][28b][28b] Aĥmed’ün işin taǾaccüb eyledi Śolın emmemege Ǿillet söyledi Didi kim inśāf ider ħayru’l-beşer Bildi kim bir bendesi vardur meger

475475475475 Ĥiśśe ķodı bunı aña Muśŧafā Marżi-i Ĥaķ’dur nice gözler rıżā Bildi Şeybe dāyesi oldur hemįn Virdi aña Aĥmed’i ol rāst-bįn Bile virdi şol ķadar dünyā aña Kim görüp Ĥāriŝ daħı ķaldı ŧaña

Behiştî Mahlasli Şairlere Ait Mevlidler � � �

Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 71 �

İkisine virdi hem iki şütür Yükleri olmış zer ü sįm ile pür Tūşe çün virdi çoķ ħurmā-yı ter Virdi şerbet itmege mıśr-ı şeker

480480480480 Ne ki gerek ider-ise virdi hep Çekmeyeler tā ki yollarda taǾab Ķāfileyle bunları idüp revān KaǾbe’ye döndi velįkin bį-revān [29a][29a][29a][29a] Geldi gördi ħānesi bį-nūrdur Gözine ol gün şeb-i deycūrdur Gülşeninden gördi gitmiş verd-i ter Oldı bu ġamdan ķatı ħaste-ciger Olduġıçün ħānesi ħālį-śadef Oldı ķalbi ġuśśa tįrine hedef

485485485485 Çünki śallū-y-ıla meǿmūruz müdām Diyelüm kim eś-śalātü ve’s-selām

Çün Ĥalįme’nüñ eline şeb-çerāġ Girdi buldı cümle Ǿālemden ferāġ Avlayup bu şāhbāzı ol meges İtmedi Sį-murġ u ǾAnķāya heves İster iken teşne-dil āb-ı fürāt Ĥaķ naśįb itdi aña āb-ı ĥayāt Ħaste idi buldı nāgeh mūmyā Aña ġāǿibden irişdi kįmyā [29b][29b][29b][29b]

490490490490 Müflis iken buldı nāgeh gizlü genc Oldı ol genc ile desti laǾl-i senc Ne yire baśsa devābb-ı Muśŧafā Bitürürdi tāze ter müşgįn giyā

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği Ramazan EKİNCİ

72 Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 �

Ķanġı menzilde idindiyse mekān Oldı Ĥaķ luŧfından ol bir gülsitān Uġrasa bir vādiye kim olsa ħuşk Āb-ı Kevŝer olur idi ħāki müşk Bir dıraħta uġrasa virmese bār Berg-i sebz olup alurdı mįvedār

495495495495 Her nireye gitse ol ħūrşįd-i cān Bir bulut olurdı aña sāyebān Ķāfile görüp anı ĥayrān olur Didiler kim bu nice insān olur Geşt idenler ser-be-ser bu Ǿālemi Görmedi bu nevǾ-i ibn-i Ādem’i Niçe Ādem-zāde Ādem cānıdur Ĥaķ TeǾālā’nuñ bize iĥsānıdur [30a][30a][30a][30a] Ķāfile ĥayya irişüp şād-kām Bį-ķuśūr evlerine geldi tamām

500500500500 Çünki śallū-y-ıla meǿmūruz müdām Diyelüm kim eś-śalātü ve’s-selām

Gördiler ol ħalķ ĥayya indi nūr Buldılar ol nūr ile ġāyet sürūr Ne ķadar ol ĥayda var ise Ǿalįl Virdi luŧfından şifā Rabbü’l-Celįl Ne ķadar aǾmā var ise buldı nūr Oldı ol ĥaydan belā vü derd dūr Oldılar ebraś olanlar tāze-rū Söyleşürler idi medĥin gū-be-gū

505505505505 Söylemege başlayıcaķ ibtidā Oldı evvel sözi tevĥįd-i Ħudā

Behiştî Mahlasli Şairlere Ait Mevlidler � � �

Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 73 �

Bildi ĥayy ehlüñe olısar Resūl Ħıdmetini itdiler cāndan ķabūl [30b][30b][30b][30b] Ķanġısı bir derde olsa mübtelā Elin öpmek ile bulurdı devā Her kimüñ göñlinde olsa bir murād Yüzini görse bulup olurdı şād Ķıble idindi ķabįle ħalķı hep İtdiler her müşkile anı sebeb

510510510510 MuǾcizātını görüp ħāś u Ǿavām Bildi Ǿālem ħalķı ĥālini tamām İricek üç yaşına o nāmdār İtdi çoķ dürlü kerāmet āşikār Didi Ĥāriŝ’e Ĥalįme iy refįķ Şimdiden śoñra bize budur ŧarįķ Ħalķ-ı Ǿālem ŧoludur nįk ile kem Gerek issinde emānet lā-cerem Aĥmed’i biz Şeybe’ye iledelüm Ħalķ duymasun nihānį gidelüm

515515515515 Görüyorsun kim bunuñ Ǿuşşāķı çoķ Şeybe’ye virmege ħalķuñ göñli yoķ [31a][31a][31a][31a] Cevhere her kişi olur müşterį İledelüm ceddine Peyġamber’i Çünki śallū-y-ıla meǿmūruz müdām Diyelüm kim eś-śalātü ve’s-selām İttifāk eyleyüp ikisi hemān Dünle durup oldılar yola revān SürǾat ile şöyle gitdiler devān Kim aķup irmez idi āb-ı revān

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği Ramazan EKİNCİ

74 Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 �

520520520520 Gice gündüz dimeyüben gitdiler Muśŧafā’yı Şeybe’ye iletdiler Gördi yüzin çünki cedd-i Muśŧafā Buldı mirǿāt-ı dili nūr u żiyā Baġrına baśdı sevinüp anesi Geldi yine cānına cānānesi Buldılar cümle Ķureyşįler merām Oldı cümle Hāşimįler şād-kām [31b][31b][31b][31b] Ĥalįme ile Ĥāriŝ’e şol deñlü zer Virdiler ķavm-i Resūl-i muǾteber

525525525525 Bilmez idi kim ĥisābını beşer Yine miķdārın Ħudā bile meger Virdiler ħaylį mevāşį vü ķumāş Gitdiler pür-ħūn ciger pür-dįde yaş Vardılar ĥayya velį ħaste-ciger Ħuşk-leb hicrān ġamından çeşm-i ter Çünki śallū-y-ıla meǿmūruz müdām Diyelüm kim eś-śalātü ve’s-selām MuǾcizāt-ı Muśŧafā’da yoķ ĥad Kimse taǾyįn idemez aña Ǿaded

530530530530 Anuñ efǾālini aķvālini hep MuǾcizāt ile kerāmet itdi Rab Mevlide lāzım olanlaruñ hemān Yazup itdüm ben daħı baǾzın beyān [32a][32a][32a][32a] Yazmadum mevtin ider ķalbi ĥazįn Çünki mevliddür vilādet bes hemįn Anuñ içündür meşāyiħ-ı Ǿižām İźn virmezler ki oķuna tamām

Behiştî Mahlasli Şairlere Ait Mevlidler � � �

Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 75 �

Gelicek mevtine ķaŧǾ olur kelām Kişinüñ olur kelāmı nā-tamām

535535535535 Çün oķunmaz anı ne lāzım dimek Çünki diñilmez ne lāzım söylemek Ben kimüm diyem aña lāyıķ kelām Nā-tamāmuñ sözi olur nā-tamām Lįk gördüm mevlidin yazmış Ǿavām Kimse ĥažž itmez meger Ǿām-ı ħām Ol daħı ammā Ǿavām içün gerek ǾĀmiler fehm eylesünler anı tek Ħalķ-ı Ǿālemdür anuñ da ehli var Kimine ħurmā gerek kimine ħār

540540540540 Ehl-i Ǿilm içün yazıldı bu kitāb Kim-durur cāhile ideler ħiŧāb [32b][32b][32b][32b] Sünnet-i Ĥavvā vü Ādem’dür ħaŧā İkisinden žāhir oldı ibtidā Sehvümi maǾźūr dutsun ehl-i dil Ben faķįri itmesün ħor [u] ħacįl Cevr ile gerdūn ķomadı ķuvvetüm Bunda ižhār idemedüm ķudretüm Ġuśśadan bir dem bulamadum emān Kim ideydüm ķudretüm bunda Ǿayān

545545545545 Her ķaçan bir işe itsem ibtidā Bir yañadan žāhir olur bir belā Āh elinden çoħ bį-dāduñ meded İstiǾānet senden iy Ferd ü Śamed Ķanġı meclisde oķunsa bu kitāb Görmesün ol meclisüñ ehli Ǿaźāb

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği Ramazan EKİNCİ

76 Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 �

Görmeyeler hįç dünyāda belā Olalar Ǿuķbāda cār-ı Muśŧafā Lįk meǿmūl olınur iħvāndan Diñleyeler mevlidi çün cāndan [33a][33a][33a][33a]

550550550550 Cān ü dilden ideler şāha duǾā Ol-durur kim sedd-i dįn-i Muśŧafā Kim anuñ źātı Ǿimād-ı dįndür Dār-ı dįni śanǾat-ı tezyįndür Bāyezįd Ħān Gāzi-i śāĥib-kerem Kim saǾādet evcine dikdi Ǿalem ǾAdl ü dād ıssı ħalįfe-i zamān ǾAdli ile cennet olmışdur cihān Dāǿimā Allāh nigehdārı ola Muśŧafā’nuñ himmeti yārı ola

555555555555 Çünki śallū-y-ıla meǿmūruz müdām Diyelüm kim eś-śalātü ve’s-selām

KAYNAKÇA

Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, Beyrut: 1418/1997, C. I-II.

AKSOY, Hasan, “Bihiştî Ahmed Sinan Çelebi”, Diyanet İslâm Ansiklopedisi, İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yay., 1992, C. 6.

AKSOY, Hasan, “Eski Türk Edebiyatında Mevlidler”, Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi 2007.

AKSOY, Hasan, “Mevlid”, Diyanet İslâm Ansiklopedisi, Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı Yay., 2004, C. 29.

POLAT, Arzu, Behiştî Sinan’ın Mihr ü Müşteri Adlı Mesnevisi (İnceleme-Metin), Marmara Üniversitesi Türkiyat Enstitüsü, Devam Eden Doktora Tezi, İstanbul.

AYÇİÇEĞİ, Bünyamin, Behiştî Ahmed Sinan’ın İskender-nâme’si (İnceleme-Metin), Marmara Üniversitesi Türkiyat Enstitüsü, Basılmamış Doktora Tezi, İstanbul.

Behiştî Mahlasli Şairlere Ait Mevlidler � � �

Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 77 �

AYDEMİR, Yaşar, “Behiştî Ramazan bin Abdülmuhsin”, Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü, http://www.turkedebiyatiisimlersozlugu.com/index.php?sayfa=detay&detay=959 [08.07.2014]

AYDEMİR, Yaşar, “Vize(?) Şehrengizi”, Behiştî Dîvânı, MEB Yay. Ankara 2000, s. 74-76.

AYDEMİR, Yaşar, Behiştî Dîvânı, Ankara: MEB Yay., 2007.

AYDEMİR, Yaşar, Behiştî Dîvânı, http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/Eklenti/10597,behistipdf.pdf?0 [08.07.2014]

AYGÜN, Zeynel Abidin, Behiştî’nin Leylâ vü Mecnûn Mesnevisi (İnceleme-Metin), Çukurova Üniversitesi SBE, Basılmamış Doktora Tezi, Adana 1999.

CANIM, Rıdvan (hzl.), Latîfî, Tezkiretü’ş-Şu‘arâ ve Tabsıratü’n-Nuzamâ, Ankara: AKMB Yay., 2000.

ÇUBUKÇU, Asri “Halîme”, Diyanet İslâm Ansiklopedisi, İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yay., 1997, C. 15.

DEMİREL, Şener “ Süleyman Çelebî’nin Vesiletü’n-Necât Adlı Eseri İle Behiştî Ahmed Sinan Çelebi’nin Vilâdet-i Resûl Adlı Eserinin Karşılaştırılması, IX: Klasik Türk Edebiyatı Kongresi, (Prof.Dr.Hasibe Mazıoğlu Hatırasına) 15-17 Mayıs 2014, Kayseri”, http://perweb.firat.edu.tr/default.asp?content=personelgoster.asp&uid=E%F0-A-0015. [08.07.2014]

DEMİREL, Şener, “Behiştî Ahmed Sinan”, Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü, http://www.turkedebiyatiisimlersozlugu.com/index.php?sayfa=detay&detay=1100 [erişim tarihi: 08.07.2014]

DEMİREL, Şener, “Yeni Bir Mevlid Metni: Behiştî Sinan Çelebi’nin Mahzenü’l-Esrâr Adlı Mesnevisi”, VIII. Milletlerarası Türkoloji Kongresi (30 Eylül - 04 Ekim 2013), İstanbul. http://perweb.firat.edu.tr/default.asp?content=personelgoster.asp&uid=E%F0-A-0015 [erişim tarihi: 08.07.2014]

DEMİREL, Şener, Behiştî'nin Heft-Peyker Mesnevisi, Giriş. http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/dosya/1-215442/h/giris.pdf [erişim tarihi: 18. 07. 2014].

EKİNCİ, Ramazan, “SELÂMÎ, Mustafa (İzmirli)”, Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü, http://www.turkedebiyatiisimlersozlugu.com/index.php?sayfa=detay&detay=1653 [erişim tarihi: 06.05.2014]

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği Ramazan EKİNCİ

78 Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 �

ERDEM, Sadık (hzl.), Râmiz ve Âdâb-ı Zurafâ’sı, Ankara: AKMB Yay., 1994.

ERGUN, Sa‘deddin Nüzhet, Türk Şairleri, C. II.

ERSOY, Ersen, “II. Bayezit Devri Şairlerinden Behiştî’nin Hamsesi”. Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Prof. Dr. Mahmut Kaplan Armağan Sayısı 9

Behiştî Ahmed Sinan, Mahzenü’l-Esrâr, http://yazmalar.gov.tr/detay_goster.php?k=117640 [08.07.2014]

İmâm-ı Kastalânî, Mevâhib-i Ledünniye, İstanbul: Divan Yay., 2008.

KAYTAZ, Fatma, Behiştî Tarihi,(791-907/1389-1502), Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Basılmamış Doktora Tezi, İstanbul 2011.

KÖKSAL, Fatih, Mevlid-nâme, Ankara: TDV Yay., 2011.

Lâmi‘î Çelebi, Şevâhidü’n-nübüvve, Süleymaniye Ktp. Hekimoğlu Ali Paşa Nu. 724, vr. 215b-219a.

MAZIOĞLU, Hasibe, “Türk Edebiyatında Mevlid Yazan Şairler”, Türkoloji 1974, C. VI, S. I.

el-Mübârekfûrî, Muhammed Abdurrahman b. Abdürrahim, Tuhfetu’l-ahvezî bi şerhi Câmii’t-Tirmizî, Beyrut: 1990.

PEKOLCAY, Neclâ, “Mevlid”, MEB İslâm Ansiklopedisi, Eskişehir: MEB Yay., 1997, C. 8.

PEKOLCAY, Neclâ, Türkçe Mevlid Metinleri, Basılmamış Doktora Tezi, İstanbul 1950.

PEKOLCAY, Neclâ, vd., İslâmî Türk Edebiyatında Şekil ve Nev‘îlere Giriş, İstanbul: Kitabevi Yay., 2000.

TEKİN, Gönül, “Cemşâh u Alemşâh: A Mesnevî of The Sixteenth Century”, Ed. Halil İnalcık ve Cemal Kafadar, Süleyman The Second And His Time, İstanbul 1993.

UZUN, Mustafa, “Bihiştî Ramazan Efendi”, Diyanet İslâm Ansiklopedisi, İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yay., 1992, C. 6.

UZUNÇARŞILI, İ. Hakkı, Büyük Osmanlı Tarihi, Ankara: TTK Yay., (ty.), C. 2, s. 219.

YENİTERZİ, Emine, Behiştî’nin Heşt Behişt Mesnevîsi, İstanbul: Kitabevi Yay., 2001.

Behiştî Mahlasli Şairlere Ait Mevlidler � � �

Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 10 79 �

YILMAZ, Kâşif (hzl.), Güftî ve Teşrîfâtü’ş-Şu‘arâsı, Ankara: AKMB Yay., 2001.

YILMAZ, Mehmet, Kültürümüzde Arapça ve Farsça Asıllı Vecizeler Sözlüğü, İzmir: Sütun Yay., 2008.

YILMAZ, Mehmet, Kültürümüzde Âyet ve Hadisler, İstanbul: Kesit Yay., 2013.