Medyatablet 15 sayı

TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL MEDYA DERGİSİ ÜCRETSİZ

ABDİ İPEKÇİ Usta Gazeteci

1929 - 1979

Hayatı PORTRE Sayfasında

ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ

ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ


ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ

İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ

İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ











İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ



İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ İPEKÇİ ABDİ

ABDİ İPEKÇİ’nin Bilinmeyen Yönleri

İPEKÇİ’nin Bilinmeyen Yönleri

Bilinmeyen Yönleri Yönleri

MİLLİYET İPEKÇİ’nin Bilinmeyen Yönleri

GAZETESİ İPEKÇİ’nin Bilinmeyen Yönleri

YILLARI

son Yönleri YILLARI

ABDİ İPEKÇİ SUİKASTİ DETAYLARI

17. SAYI

İÇİNDEKİLER

9 HABER

MELEK HAFTASONUNA

ALINDI

ATV’DEN RACONLU BİR

DİZİ

SERÇE SARAYI GELİYOR

KUTSİ EKRANLARA GERİ

DÖNÜYOR

REYTİNGLERE BEDEL DİZİ

VADİNİN

YAPIMCILARINDAN YENİ

DİZİ

EN SEVDİĞİM 3 ŞARKI

ERKEN BİTTİ

HEM SHOW TV’DE HEM

TV8’DE

KAÇAK DİZİSİ YAYINDAN

KALDIRILDI

KANALTÜRK’TEN YENİ

BİR PROGRAM

>9

>10

>11

>12

>14

>16

18<

20

DOKTORLAR, ACİL

SERVİSTE

KAÇAK GELİNLER

YAYINDAN KALDIRILDI

AYIN DİZİSİ

POYRAZ KARAYEL

AYIN

OYUNCUSU

KENAN İMİRZALIOĞLU

22

3

4

İÇİNDEKİLER

38 24 AYIN

YAZARI

MEHMET BARLAS

NOSTALJİ

TÜRK MALI

PORTRE

ABDİ İPEKÇİ

+PLUS

SON ZAMANLARIN

YAYINDAN KALDIRILAN

EN İYİ 6 DİZİSİ

DOSYA

DİJİTAL REKLAM PASTASI

YAZI

OSMAN KILIÇ

SEYRETMEK DERS

ÇIKARTMAKTIR

ÇOK ESKİ VE BÜYÜK

OLACAK BİR PROJE

28

26 44

48

Portre Sayfasında Abdi İpekçi’nin hayatını konu alan yazıda, Oradaydım (Soner Yalçın) belgeselinden, TRT Haber’de yayınlanmış olan Faili Meçhul programının Abdi İpekçi bölümünden yararlanılmıştır. Fotoğraflar ise www.milliyet.com.tr sitesinden alınmıştır.

http://www.milliyet.com.tr/

KÜNYE

6

SAHİBİ HATİCE KILIÇ

EDİTÖR ALİ ÖZDEMİR

GENEL YAYIN

YÖNETMENİ OSMAN KILIÇ

İLETİŞİM VE

REKLAM

REZERVASYON [email protected]

twitter.com/medyatablet MEDYATABLET Dergisinde yayınlanan haberler ve

yazılar kaynak gösterilmeden

kullanılamaz. Reklamların sorumluluğu

ise reklam verene aittir.

5

mailto:[email protected]

ABDİ İPEKÇİ ÖZEL SAYI Aramızdan ayrılalı tam 36 yıl oldu. Kalbine

kalemini de parçalayarak isabet eden o

kurşun gazeteciliğe sıkılmış bir kurşundu

aslında, Abdi İpekçi’yi saygıyla anıyoruz.

Abdi İpekçi ile ilgili belki de ilk defa

duyacağınız bilgiler Portre sayfalarında

yer alıyor.

Ayrıca dergimizin bu sayısında son

zamanlarda ilgiyle izlenen dizi Poyraz

Karayel’de var. Dosya sayfasında ise

Osman Kılıç’ın araştırıp kendi yorumlarıyla

harmanladığı Dijital Reklamcılık var. Plus

sayfalarımızda ise son 1 ayın dizileri yer

alıyor. Haberler ise yine her zamanki gibi

kısa ve öz. İyi okumalar.

BİR HATIRLATMA Medyatablet’in bir sonraki sayısında sizi

sürprizler bekliyor. Bundan sonra sizleri

yeni bir tasarım ve yeni bir boyutla

karşılayacağız. Mart ayını bekleyin…

BAŞ YAZI

7

REKLAM

8

HABER

9

MELEK HAFTASONUNA ALINDI

HAFTASONUNA ALINDI

Başarılı oyuncu Melek Baykal’ın

Star Tv’yi Doğuş Grubunun

almasından beridir her sabah

ekrana gelen Melek programı

Cumartesi gününe alındı. Başladığı

günden beridir diğer sabah

programlarından farklı bir tarzda

yapılan programda yemek

bölümü ise Hürriyet Gazetesinin

yemek yazarı Sahrap Soysal’a

emaneti. Melek artık her Cumartesi

10:00’da Star Tv’de ekrana geliyor.

GERİ DÖNÜYOR

Ekran serüvenine Show Tv’de

başlayan ve büyük bir başarı

yakalayan kısa bir ara verdikten

sonra ise Fox Tv’de ekranlara

dönen başarılı yemek yarışması

Yemekteyiz artık Kanal D’de

ekrana gelecek. Tanıtımları

yayınlanmaya başlanan

programın önümüzdeki

haftalarda Kanal D’de ekrana

gelmesi bekleniyor. Efsane

yarışma programı Yemekteyiz

çok yakında Kanal D

ekranlarında olacak.

Yemekteyiz artık Kanal D’de ekrana gelecek.

Tanıtımları yayınlanmaya başlanan

programın önümüzdeki haftalarda Kanal

D’de ekrana gelmesi bekleniyor. Efsane

yarışma programı Yemekteyiz çok yakında

Kanal D ekranlarında olacak.

SHOW TV’YE YİNE EL KONULDU TMSF’nin Çukurova grubunun

borçları nedeniyle el koyduğu

Show Tv’yi Ciner Grubu satın

almıştı. Son günlerde ise açılan

bir dava nedeniyle TMSF

yönetimi Show Tv’yi Ciner

Grubundan aldı ve Show Tv

yönetimi tekrar TMSF

yönetimine geçti. Son günlerde

ise bu konuyla ilgili Ciner Grubu

lehine açıklamalar peşi sıra

gündemde yer alıyor.

YİNE EL KONULDU

HABER

10

ATV’DEN RACON’LU BİR DİZİ

Atv’de yepyeni bir dizi başlıyor. Racon Ailem İçin adındaki dizinin

başrollerinde Mehmet Aslantuğ, Hande Doğandemir, Sarp Akkaya ve

Seçkin Özdemir gibi isimler yer alıyor. Yeni dizinin yapımcılığını ise birçok

başarılı yapıma imza atan TMC Film yapıyor. Dizinin yönetmen

koltuğunda Mehmet Ada Öztekin otururken, senaryosunu ise Kerem

Deren ve Pınar Bulut yazıyor. Yeni dizi Racon Ailem İçin, Atv’nin diğer

diziler karşısındaki en büyük kozu olarak gözüküyor.

SERÇE SARAYI GELİYOR Endemol Türkiye’nin Türkiye’de yaptığı Sevdam Alabora’dan sonra

ikinci dizi olan Serçe Sarayı izleyiciyi ekranlara kitleyeceğe benziyor.

Yeni dizinin başrollerinde Songül Öden, Mert Fırat, Alican Yücesoy ve

İsmail Ege Şaşmaz gibi birçok ünlü isim yer alıyor. Dizinin yönetmen

koltuğunda Mesude Erarslan otururken dizinin senaryosunu ise ayrıca

dizinin yapımcılığını da yapan Funda Alp yazıyor. Yeni dizi Serçe

Sarayı çok yakında Star Tv ekranlarında izleyiciyle buluşacak.

HABER

11

KUTSİ, EKRANLARA GERİ DÖNÜYOR Show Tv’de yepyeni bir dizi başlıyor. Yapımcılığını NTC Medya’nın

yapacağı dizinin yönetmen koltuğunda ise Filiz Gülmez Pakman yer

alıyor. Yeni dizi Beyaz Yalan’ın başrollerinde ise Kutsi, Deniz Baysal, Ebru

Baykaç ve Ege Aydan gibi birçok isim yer alıyor. Dizinin konusu ise

diğer diziler arasında farklı bir yere sahip olmasını sağlayacak. Yeni dizi

Beyaz Yalan çok yakında Show Tv’de ekrana gelecek.

REYTİNGLERE BEDEL BİR DİZİ Atv’de yepyeni bir dizi ekranlara gelmeye başladı. Yapımcılığını NTC

Medya’nın yaptığı Bedel adındaki dizinin başrollerinde Necip Memili,

Sedef Avcı, Gonca Sarıyıldız ve Kerem Kupacı gibi birçok isim yer

alıyor. Dizinin yönetmenliğini Ulaş İnaç yaparken, Senaryosunu ise

Leyla Karaloğlu, Özgür Evren Heptürk ve Seval Bozkurt gibi isimler

yazıyor. Dizinin en etkileyici yönü ise hikayesi , izleyici hikayeden

hareketle diziye farklı bir ilgi gösterdi. Başarılı dizi Bedel her Perşembe

20:00’de Atv ekranlarında izleyicisiyle buluşuyor.

alıyor. Dizinin yönetmenliğini Ulaş

İnaç yaparken, Senaryosunu ise

Leyla Karaloğlu, Özgür Evren

Heptürk ve Seval Bozkurt gibi isimler

yazıyor. Dizinin en etkileyici yönü ise

hikayesi , izleyici hikayeden

hareketle diziye farklı bir ilgi gösterdi.

Başarılı dizi Bedel her Perşembe

20:00’de Atv ekranlarında

izleyicisiyle buluşuyor.

HABER

12

VADİ’NİN YAPIMCILARINDAN YENİ DİZİ

Kurtlar Vadisi Pusu dizisininde yapımcılığını yapan Pana Film yepyeni

bir dizi daha hazırladı. Kara Kutu adındaki dizinin başrollerinde ise

Orhan Kılıç, Sümeyra Koç ve Deniz Uğur gibi isimler yer alıyor. Yeni dizi

Kara Kutu’nun yönetmen koltuğunda Serdar Akar yer alırken dizinin

senaryosunu ise Ercan Mehmet Erdem yazıyor. Ekranlara bomba gibi

girecek olan Kara Kutu çok yakında Kanal D’de ekranlara gelecek.

Atv’de diğer müzik yarışmalarından farklı bir yarışma programı

başlamıştı. Yarışmanın juri koltuklarında ise Burak Kut, Hande

Ataizi ve Nihat Doğan yer alıyordu. Atv’nin yeni yarışma programı

ilk programlarından hemen sonra ise reytingler nedeniyle

yayından kaldırıldı. Programın farklı bir kadroyla ekrana dönüp

dönmeyeceği ise merak konusu oldu.

EN SEVDİĞİM 3 ŞARKI ERKEN BİTTİ

REKLAM

13

HABER

14

HEM SHOW TV’DE

HEM TV8’DE

HEM TV8’DE Yayın hayatına Show Tv’de başlayan başarılı moda yarışması Bu

Tarz Benim programı Tv8’e transfer olmuştu. Juri koltuğunda

Uğurkan Erez, Kemal Doğulu, İvana Sert ve son dönemlerin en

meşhur kişilerinden olan Nur Yerlitaş’ın yer aldığı program Tv8’e

transfer olurken, Show Tv ise yine aynı formatı ve yine aynı isimle

yayınlarken yeni jurilerle ekrana sürdü. Yeni juriler ise şöyle; Başarılı

modacı Cemil İpekçi, Sibel Arna, Umut Eker ve sanatçı Serdar

Ortaç’ın eşi Chloe Loughnan, ayrıca programın hafta sonu

yayınlanan eleme gecesinde ise bu jurilere ek olarak Bülent

Ersoy’da dahil oluyor. Her iki kanalda da farklı juri üyeleri ve farklı

yarışmacılarla Bu Tarz Benim hafta içi her gün ekrandaki yerini alıyor.

REKLAM

15

HABER

16

KAÇAK DİZİSİ YAYINDAN KALDIRILDI

Yapımcılığını Süreç Film’in üstlendiği yönetmen koltuğunda Volkan

Kocatürk’ün oturduğu ve Senaryosunu Zülküf Yücel’in yazdığı polisiye,

aksiyon dizisi Kaçak yayından kaldırıldı. Başrollerinde Gürkan Uygun,

Özlem Yılmaz, Berk Hakman, Selda Özer ve Cengiz Sezici gibi birçok

ünlü ismin yer aldığı dizi Salı akşamları Atv’de ekranlara geliyordu. Son

bölümü ise 3 Şubat Salı günü 22:00’de yayınlandı.

KANALTÜRK’TEN YENİ BİR PROGRAM

Ekranlarda yepyeni bir sağlık programı başladı.

Ünlü Diyetisyen Dilara Koçak’ın sunumuyla

ekrana gelen Dilara Koçak İle İyi Yaşam’da

sağlıklı yaşam, sabah sporu ve sağlıklı

yemeklerin pişirildiği mutfak ile birlikte sokak

röportajları ve uzman konuklar programa renk

ve değer katıyor. Dilara Koçak ile İyi Yaşam

hafta içi her sabah 10:30’da Kanaltürk

ekranlarında izleyicisiyle buluşuyor.

REKLAM

17

2009 yılından beridir üzerinde çalışılan ve Doktorlar dizisine benzer

bir tarzda yepyeni bir dizi başladı. Acil Servis adındaki dizinin

başrollerinde ise Seda Akman, Nur Erkul, Serhat Teoman, Tansel

Öngel, Suzan Aksoy ve Ahu Yağtu gibi birçok ünlü isim yer alıyor.

Dizinin yapımcılığını ise yine Doktorlar dizisinin yapımcılığını yapmış

olan Medyapım yapıyor. Dizinin yönetmenliğini Merve Girgin ve Barış

Erçetin yaparken Senaryosunu ise Sinan Sülün yazıyor. Yeni dizi Acil

Servis her Salı 20:00’de Show Tv ekranlarında sevenleriyle buluşuyor.

HABER

18

DOKTORLAR, ACİL SERVİS’TE

KAÇAK GELİNLER YAYINDAN KALDIRILDI

Yayına Star Tv’de başlayan ve ekran

serüvenine Tv8’de devam eden Kaçak

Gelinler Tv8 yönetimi tarafından yayından

kaldırıldı. Yapımcılığını NTC Medya’nın yaptığı,

yönetmen koltuğunda Kerem Çakıroğlu’nun

oturduğu dizinin başrollerinde ise Selin Şekerci,

Deniz Baysal, Açelya Topaloğlu gibi isimler yer

alıyordu. Tv8 yönetiminin yayından kaldırdığı

dizi ile ilgili açıklama geldi. Dizinin çok yakında

tekrar ekranlarda olacağı dizinin sevenlerine

duyuruldu.

REKLAM

19

AYIN DiZiSi

20

ayın dizisi

AYIN DiZiSi

21

Dramın, maceranın, aksiyonun ve komedinin

harmanlanmış hali Poyraz Karayel son günlerde televizyon

izleyicisinin gözdesi olmayı başardı. Dizinin hikayesi ise

şöyle; Poyraz en değerli varlıkları olan ailesini, mesleği ve

çocuğu elinden alınmış bir adamdır. Eski amir olan

Mümtaz ile dostluğu vesilesiyle Mümtaz ondan mafya

babası Bahri’nin bilgilerini ona iletmesini ister. Poyraz

olayların birbirini getirmesiyle Bahri’nin ekibinde bulur

kendini. Bu arada Ayşegül diye bir kıza aşık olur. Ayşegül

ise büyük mafya babası Bahri’nin kızıdır. Poyraz bunu

öğrenir fakat Ayşegül Poyraz’ın babası Bahri’nin yanında

çalıştığını bilmemektedir. Ve olaylar birbirini getirir.

Dizinin yapımclığını Limon Yapım üstlenirken, yönetmen

koltuğunda ise Çağrı Lostuvalı yer alıyor. Dizinin

senaryosunu ise Ethem Özışık yazıyor. Dizinin başrollerinde

ise İlker Kaleli, Burçin Terzioğlu, Musa Uzunlar gibi isimler yer

alıyor.

Sıra dışı karakterlerin yer aldığı Poyraz Karayel her

Çarşamba 20:00’de Kanal D’de.

AYIN OYUNCUSU

22

KENAN İMİRZALIOĞLU

AYIN OYUNCUSU

23

KENAN İMİRZALIOĞLU 18 Haziran 1974 yılında Ankara’da doğmuştur. ilkokulu, ortaokulu ve

liseyi Ankara’da tamamlamıştır. Üniversiteyi ise İstanbul’da Yıldız Teknik

Üniversitesinde okumuştur. Yıldızı 1997 yılında Best Model Of Turkey

yarışmasıyla parlayan İmirzalıoğlu, bu yarışmada birinci olmuştur.

Ayrıca katıldığı Best Model Of The World yarışmasında da dünya

çapında birinci olmuştur. ilk tecrübelerinden olan Deli Yürek dizisiyle

izleyenleri kendine hayran bırakmıştır ve dizinin sinema filmi olan Deli

Yürek Bumerang Cehenneminde de oynamıştır. Deli Yürek

serüveninden sonra ise Uğur Yücel’in yazıp yönettiği Alacakaranlık

dizisinde rol almıştır. Alacakaranlık dizisinin ardından ise ACI Hayat

dizisinde rol almıştır. Bu diziden sonra ise efsane haline gelen Ezel

dizisinde oynamıştır. Şuan ise Karadayı dizisinde Mahir Kara karakterini

canlandırmaktadır.

ROL ALDIĞI FİLMLER

Deli Yürek Bumerang Cehennemi

Yazı Tura

Son Osmanlı Yandım Ali

Kabadayı

Ejder Kapanı

Uzun Hikaye

AYIN YAZARI

24

MEHMET BARLAS 1942 yılında Gaziantep’te dünyaya gelmiştir. Barlas üniversiteyi İstanbul

Üniversitesi Hukuk Fakültesinde tamamlamıştır. Mehmet Barlas,

gazeteciliğe ise öğrencilik zamanında babasının sahibi olduğu Son

Havadis Gazetesinde başlamıştır, ardından Cumhuriyet Gazetesinde

daha profesyonel bir şekilde gazeteciliğe devam etmiştir. Barlas, TRT’de

de iç ve dış haberler danışmanlığı yapmıştır. Mehmet Barlas, Türkiye’de

yayınlanan çeşitli gazetelerde yazarlık yapmıştır. Bu gazeteler;

- Son Havadis Gazetesi - Cumhuriyet Gazetesi- Resmi Gazete -

Günaydın Gazetesi - Milliyet Gazetesi - Güneş Gazetesi - Tercüman

Gazetesi - Hürriyet Gazetesi - Türkiye Gazetesi - Sabah Gazetesi - Yeni

Şafak Gazetesi - Zaman Gazetesi - Star Gazetesi - Akşam Gazetesi

Gibi gazetelerde yazarlık yapmıştır.

Mehmet Barlas ayrıca çeşitli televizyon kanallarında da çalışmıştır. Star1,

Show Tv, Atv ve TGRT televizyonlarında haber yorumculuğu yapmış ve

Atv’de ana haber bülteni de sunmuştur. Ntv televizyonunda da çalışan

Barlas bu kanalda ilkin Emre Kongar ile Yorum Farkı adında bir program

yapmıştır, ve Makam Farkı adlı bir müzik programı yapmıştır. Son

zamanlarda ise 45 Dakika adında bir program yapmıştır.

Barlas Okan Üniversitesinde Mütevelli heyetinde yer almaktadır.

Siyasetin içinde de yer alan Barlas Eski Ticaret, ekonomi ve devlet

bakanlığı görevlerinde de bulunmuş Gaziantep Milletvekilliği yapmıştır.

Barlasın eşi ve çocuğu da gazetecilik yapmaktadır. Mehmet Barlas

şuan ise Sabah Gazetesinde yazmaktadır.

KİTAPLARI

- Sosyo- Politik Bir Gerçek Olarak Hocaefendi Sendromu

- Rüzgar Gibi Geçti

- Latife Hanımın Sırları Ve Türk Sosyetesi

- İş Ve Siyaset Hayatında Kariyer Yapmak

- Türkiye Üzerine Pazarlıklar

- Türkiye’de Darbeler Ve Kavgalar Dönemi - Turgut Özal’ın Anıları

Atv’de ana haber bülteni de sunmuştur. Ntv

televizyonunda da çalışan Barlas bu kanalda ilkin

Emre Kongar ile Yorum Farkı adında bir program

yapmıştır, ve Makam Farkı adlı bir müzik programı

yapmıştır. Son zamanlarda ise 45 Dakika adında

bir program yapmıştır.

Barlas Okan Üniversitesinde Mütevelli heyetinde

yer almaktadır. Siyasetin içinde de yer alan

Barlas Eski Ticaret, ekonomi ve devlet bakanlığı

görevlerinde de bulunmuş Gaziantep

Milletvekilliği yapmıştır. Barlasın eşi ve çocuğu da

gazetecilik yapmaktadır. Mehmet Barlas şuan ise

Sabah Gazetesinde yazmaktadır.

KİTAPLARI

- Sosyo- Politik Bir Gerçek Olarak Hocaefendi

Sendromu






Milletvekilliği yapmıştır. Barlasın eşi ve

çocuğu da gazetecilik yapmaktadır.

Mehmet Barlas şuan ise Sabah

Gazetesinde yazmaktadır.

KİTAPLARI

- Sosyo- Politik Bir Gerçek Olarak

Hocaefendi Sendromu






KİTAPLARI

- Sosyo- Politik Bir Gerçek Olarak Hocaefendi Sendromu





- Türkiye’de Darbeler Ve Kavgalar Dönemi

- Turgut Özal’ın Anıları

AYIN OYUNCUSU NOSTALJi

26

TÜRK MALI Erman ve Abiye Kuzu çiftinin başından geçenlerin

anlatıldığı Türk Malı geçtiğimiz yılların en iyi dizilerinden

biriydi. Son zamanlarına doğru reytinglerdeki düşüşler

sayılmazsa o dönemin en çok izlenen dizisiydi. Üstelik bir

komedi dizisi için epey fazla reytingi vardı. Abiye Kuzunun

sözlerini değiştirdiği Atasözleri ve o sol omzunu sallayarak

gülmesi, Erman Kuzu’ya gelen inmeler ve birçok şey

dizinin sevenleri tarafından bilinen şeyler. Türk televizyon

tarihinde adı muhtemelen geçecek olan dizinin

yapımcılığını Kuzey Prodüksiyon üstlenirken, dizinin

senaryosunu birçok başarılı işe imza atan Tayfun Güneyer

yazıyordu. Dizinin başrollerinde ise Şafak Sezer, Binnur

Kaya ve Sinan Çalışkanoğlu gibi birçok isim yer alıyordu.

Show Tv’de ekrana gelen dizinin tekrarları da bir süre TNT

kanalında verilmiştir.

Bir daha böyle bir başarılı komedi ve böylesine başarılı bir

kadro gelir mi bilinmez fakat Türk Malı dizisinin yıllar geçse

de halen akıllara geleceği ve o repliklerin halen ilk günkü

gibi hatırlanacağı kesin…

PORTRE

28

ABDİ İPEKÇİ 1929 - 1979

Aramızdan Ayrılışının 36. Yılında

OSMAN KILIÇ

ÖZEL DOSYASI

PORTRE

29

9 Ağustos 1929 yılında

İstanbul’da dünyaya

gelmiştir. Burada ilkokulu

bitirdikten sonra lise

eğitimini Galatasaray

Lisesinde tamamlamıştır.

Üniversitede bir süre Hukuk

Fakültesinde tahsil

görmüştür. Gazeteciliğinin

ilk yıllarında ise Yeni Sabah,

Yeni İstanbul ve İstanbul

Ekspres Gazetelerinde

çeşitli görevlerde

bulunmuştur. Bir süre sonra

yani 1950’li yıllarda

Milliyet’te ilkin Yazı İşleri

Müdürlüğü ardından ise

yine aynı gazetenin Genel

Yayın Yönetmenliğini

yapmıştır. Ayrıca Milliyet’te

Genel Yayın Yönetmenliği

yaptığı dönemde

gazetenin Baş Yazarlığınıda

yapmıştır.

İpekçi, Milliyetteki işine

başlamadan önce Mithat

Perin ve Osman Karaca ile

İstanbul Ekspres Gazetesini

çıkarmışlardır, bu

gazeteden ayrıldıktan

sonra 1954 yılında

Milliyet’te işe başlamıştır.

İpekçi, yazılarında daha

çok Barışçıl bir dil kullanarak

yazılar kaleme almıştır.

ABDİ İPEKÇİ

İpekçi, Milliyetteki işine başlamadan önce Mithat Perin ve

Osman Karaca ile İstanbul Ekspres Gazetesini çıkarmışlardır, bu

gazeteden ayrıldıktan sonra 1954 yılında Milliyet’te işe

başlamıştır. İpekçi, yazılarında daha çok Barışçıl bir dil

kullanarak yazılar kaleme almıştır.

PORTRE

30

BİLİNMEYEN YÖNLERİ Abdi İpekçi, yemekler arasında en çok köfteyi severdi. İpekçi’nin bir

diğer tutkusuysa çikolataydı, çikolatayı aşırı derecede sever ve

mutlaka çekmecesinde bulundururdu. Kişilik olarak ise aşırı

derecede utangaç bir insandı. Özellikle arkadaş çevresinde

oldukça sevecen biriydi. İpekçi ayrıca çokda iyi dans ederdi ve

sanatada büyük bir önem verir Türk Ressamların tablolarına bayılırdı.

Yine kendisi gibi öldürülen Uğur Mumcu ile ise son zamanlarına

doğru arkadaşı aracılığıyla tanışmıştır.

REKLAM

31

PORTRE

32

ABDİ İPEKÇİ SUİKASTİ 1970’li yılların sonlarına doğru Türkiye’de çeşitli olaylar meydana

geliyordu. Ülke ekonomik açıdan da epey bir zorluk içindeydi. İpekçi

o dönemlerde CHP Genel Başkanı ve Başbakan Bülent Ecevit ve

Adalet Partisi Başkanı Süleyman Demirel’in bir birliktelik kurmasını

istiyordu. Bunu istemesinde de ülkenin içinde bulunduğu durumu

düzeltme düşüncesi vardı.

31 Ocak 1979 yılında yani ölümünden 1 gün önce Ankara’ya gitti. 1

Şubat günü ise yine Ankara’da sabah saat 10’da dönemin Başbakanı

Bülent Ecevit ile görüştü, zamanının kısıtlı olmamasından dolayı

Süleyman Demirel ile İstanbul’a dönüşte sadece telefonla görüşebildi.

Yine 1 Şubat günü 16:40’da İstanbul’a dönüş uçağına bindi ve aynı

uçakta ünlü iş adamı Sakıp Sabancı ile yan yana seyahat ettiler.

İpekçi, İstanbul’a döner dönmez Milliyet Gazetesi’nin binasına gitti ve

akşamında gazetenin o dönemki sahibi Ercüment Karacan ile akşam

yemeğinde buluşacak hem Ankaradaki izlenimlerini hemde aynı

uçakta seyahat ettikleri Sakıp Sabancı ile görüşmelerini anlatacaktı.

Milliyet binasından ayrılmadan önce gazetenin yazı işleri müdürü olan

Hasan Pulur’a kaçakçılık dosyasını sordu ve Pulur’dan çalışmalar

devam ediyor yanıtını aldı. Ercüment Karacan ile buluşmasına eşiyle

gidecek olan İpekçi, telefonla eşini arayıp hazır olup olmadığını sordu,

eşi ise hazırım diye cevapladı, ardından İpekçi, gazete binasını terk

etti ve saat 19:30 civarında arabasına binip yola koyuldu. Evleri

Teşvikiye’de bulunan İpekçi, Karaköy Kabataş istikametinden

Dolmabahçe’ye ulaştı, buradan Taksim’e ardından da Nişantaşındaki

Emlak Caddesine geldi, buradan da evinin bulunduğu Bostan

Sokağa sapacak ve evine gidecekti. Evine varmasına 70 metre kala

trafik felç olmuştu. 20:15 civarında saldırgan arabanın camına delik

açıp 5 el ateş etti, ilk 2 kurşun Abdi İpekçi’nin sağ koluna isabet etti.

İpekçi sol eliyle silahın namlusuna hamle yapmak istedi fakat

başaramadan saldırgan 3. Kez ateş etti. İşte o 3. Kurşun Gazeeciliğe

atılmış bir kurşundu ve İpekçi’nin cebinde bulunan kalemi parçalayıp

İpekçi’nin kalbine isabet etti. Ardından 2 el daha ateş eden saldırgan

kendisini bekleyen arabaya doğru kaçtı. Kontrolden çıkan Abdi

İpekçi’nin aracı kayamaya başladı ve cadde dönüşündeki

aydınlatma direğine çarparak durabildi.

O gün evde Abdi İpekçi’nin eşi Sibel İpekçi ve Leyla Umarda vardı.

Silah sesleri İpekçi’nin evinede gitti ve eşi Sibel İpekçi, Abdi’yi vurdular

31 Ocak 1979 yılında yani ölümünden 1 gün önce

Ankara’ya gitti. 1 Şubat günü ise yine Ankara’da

sabah saat 10’da dönemin Başbakanı Bülent Ecevit

ile görüştü, zamanının kısıtlı olmamasından dolayı

Süleyman Demirel ile İstanbul’a dönüşte sadece

telefonla görüşebildi. Yine 1 Şubat günü 16:40’da

İstanbul’a dönüş uçağına bindi ve aynı uçakta ünlü

iş adamı Sakıp Sabancı ile yan yana seyahat ettiler.

İpekçi, İstanbul’a döner dönmez Milliyet

Gazetesi’nin binasına gitti ve akşamında gazetenin

o dönemki sahibi Ercüment Karacan ile akşam

yemeğinde buluşacak hem Ankaradaki izlenimlerini

hemde aynı uçakta seyahat ettikleri Sakıp Sabancı

ile görüşmelerini anlatacaktı. Milliyet binasından

ayrılmadan önce gazetenin yazı işleri müdürü olan

Hasan Pulur’a kaçakçılık dosyasını sordu ve

Pulur’dan çalışmalar devam ediyor yanıtını aldı.

Ercüment Karacan ile buluşmasına eşiyle gidecek

olan İpekçi, telefonla eşini arayıp hazır olup

olmadığını sordu, eşi ise hazırım diye cevapladı,

ardından İpekçi, gazete binasını terk etti ve saat

19:30 civarında arabasına binip yola koyuldu. Evleri

Teşvikiye’de bulunan İpekçi, Karaköy Kabataş

istikametinden Dolmabahçe’ye ulaştı, buradan

Taksim’e ardından da Nişantaşındaki Emlak

Caddesine geldi, buradan da evinin bulunduğu

Bostan Sokağa sapacak ve evine gidecekti. Evine

varmasına 70 metre kala trafik felç olmuştu. 20:15

civarında saldırgan arabanın camına delik açıp 5 el

ateş etti, ilk 2 kurşun Abdi İpekçi’nin sağ koluna

isabet etti. İpekçi sol eliyle silahın namlusuna hamle

yapmak istedi fakat başaramadan saldırgan 3. Kez

ateş etti. İşte o 3. Kurşun Gazeeciliğe atılmış bir

PORTRE

33

PORTRE

34

İpekçi, İstanbul’a döner dönmez Milliyet Gazetesi’nin binasına

gitti ve akşamında gazetenin o dönemki sahibi Ercüment

Karacan ile akşam yemeğinde buluşacak hem Ankaradaki

izlenimlerini hemde aynı uçakta seyahat ettikleri Sakıp Sabancı

ile görüşmelerini anlatacaktı. Milliyet binasından ayrılmadan

önce gazetenin yazı işleri müdürü olan Hasan Pulur’a kaçakçılık

dosyasını sordu ve Pulur’dan çalışmalar devam ediyor yanıtını

aldı. Ercüment Karacan ile buluşmasına eşiyle gidecek olan

İpekçi, telefonla eşini arayıp hazır olup olmadığını sordu, eşi ise

hazırım diye cevapladı, ardından İpekçi, gazete binasını terk etti

ve saat 19:30 civarında arabasına binip yola koyuldu. Evleri

Teşvikiye’de bulunan İpekçi, Karaköy Kabataş istikametinden

Dolmabahçe’ye ulaştı, buradan Taksim’e ardından da

Nişantaşındaki Emlak Caddesine geldi, buradan da evinin

bulunduğu Bostan Sokağa sapacak ve evine gidecekti. Evine

varmasına 70 metre kala trafik felç olmuştu. 20:15 civarında

saldırgan arabanın camına delik açıp 5 el ateş etti, ilk 2 kurşun

Abdi İpekçi’nin sağ koluna isabet etti. İpekçi sol eliyle silahın

namlusuna hamle yapmak istedi fakat başaramadan saldırgan

3. Kez ateş etti. İşte o 3. Kurşun Gazeeciliğe atılmış bir kurşundu

ve İpekçi’nin cebinde bulunan kalemi parçalayıp İpekçi’nin

kalbine isabet etti. Ardından 2 el daha ateş eden saldırgan

kendisini bekleyen arabaya doğru kaçtı. Kontrolden çıkan Abdi

İpekçi’nin aracı kayamaya başladı ve cadde dönüşündeki

aydınlatma direğine çarparak durabildi.

O gün evde Abdi İpekçi’nin eşi Sibel İpekçi ve Leyla Umarda

vardı. Silah sesleri İpekçi’nin evinede gitti ve eşi Sibel İpekçi,

Abdi’yi vurdular deyip evden dışarı koştu. Leyla Umar ve Sibel

İpekçi olay yerine gittiklerinde kalabalık etrafı sarmıştı ve Polis

PORTRE

35

PORTRE

36

O gün evde Abdi İpekçi’nin eşi Sibel İpekçi ve Leyla Umarda

vardı. Silah sesleri İpekçi’nin evinede gitti ve eşi Sibel İpekçi,

Abdi’yi vurdular deyip evden dışarı koştu. Leyla Umar ve Sibel

İpekçi olay yerine gittiklerinde kalabalık etrafı sarmıştı ve Polis

Abdi İpekçi’nin henz ölmediğini söyledi ve İpekçi hemen

hastaneye kaldırıldı ve burada yapılan müdahaleler sonucunda

kurtarılamadı. Abdi İpekçi’nin eşi haberi öğrendiği an yıkıldı.

Suikastin ardından yakalanan Mehmet Ali Ağca ifadesinde

birinci planda İpekçi’nin kaçırılıp Başbakan’a şantaj yapılması

hedefleniyordu diye açıklama yaptı. Ve bu gibi birçok

açıklamalarda bulundu. Ayrıca İpekçi’nin ölümünden bir gün

sonra tüm gazeteler siyah çıkmıştır.

Bu günlerde bile halen olayın sır perdesi tam anlamıyla

çözülememiş görüşünde olanlar vardır. Olayın sır perdesi aralanır

mı bilinmez fakat bilinen bir şey vardır ki Abdi İpekçi’ye sıkılan o

kurşunlar tüm gazetecilere sıkılmış gibidir, 3. Kurşunla kırılan o

kalem tüm gazetecilerin kalemi gibidir.

Usta gazeteci Abdi İpekçi aramızdan ayrılalı 36 yıl oldu fakat

arkadaşı Leyla Umar’ın dediğine göre İpekçi’nin oğlu halen

babasının vurulduğu o yerden geçemiyor…

TEST

37

1- CNN Türk’te yayınlanan

Dünya’nın 1001 Hali adlı

programın sunucusunun adı

nedir?

A) Mirgün Cabas

B) Emin Çapa

C) Mesut Yar

D) Nevşin Mengü

2- Habertürk Tv’de Pelin Çift’in

sunduğu Öteki Gündem adlı

program hangi kanala transfer

olmuştur?

A) TRT 1

B) Show Tv

C) NTV

D) Fox Tv

3- Aşağıdaki medya

patronlarından hangisi Sabah

Gazetesinin kurucusudur?

A) Turgay Ciner

B) Aydın Doğan

C) Dinç Bilgin

D) Erol Aksoy

4- Flash Tv’nin kurucusu olan

şirket aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Ciner Grubu

B) Doğan Grubu

C) Göktuğ Grubu

D) Doğuş Grubu

5- Gazete Habertürk’ün kuruluş

yılı kaçtır?

A) 1948

B) 2002

C) 2007

D) 2009

6- Aşağıdakilerden hangisi bir

dönem dizisi değildir?

A) Bu Kalp Seni Unutur Mu?

B) Hatırla Sevgili

C) Muhteşem Yüzyıl

D) Zengin Kız Fakir Oğlan

GEÇEN SAYININ CEVAPLARI: 1 C – 2 D – 3 B – 4 A – 5 B – 6 C

PLUS

38

SON ZAMANLARIN YAYINDAN KALDIRILAN

EN iYi EN iYi EN iYi EN iYi EN iYi dizisi

SEÇTİ

PLUS

39

PLUS

40

PLUS PLUS PLUS

41

REKLAM

44

REKLAM

46

750 TL

DOSYA

44

0

0,1

0,2

0,3

0,4

0,5

0,6

0,7

0,8

0,9

1

DİJİTAL REKLAM PASTASI

REKLAM PASTASI

DOSYA

45

DİJİTAL REKLAM PASTASI Elimizde resmi rakamlar olmamasından dolayı bir rakam

vermek mümkün değil, fakat yinede medya sektöründeki

reklam pastasının %20’sini oluşturduğu söyleniyor. Türkiye

yeni nesil yayınlara ilgisiz olsa da bu rakam oldukça iç açıcı

görünüyor. Fakat öte yandan grubumuz gibi yeni medya

şirketleri türeyemiyor, bu ise durumun vahim olduğunu

gösteriyor. Yukarıda söylenen reklam payının büyük bir

bölümü web sitesi bazında yani dijital yayınlar ağırlıkta değil

ve etkisi de yok denecek kadar az gözüküyor. Sonuçlar

böyle olunca da bu işi yapmak cesaret istiyor. Bizim gibi

grupların çıkmamasının bir diğer nedeni ise büyük medya

gruplarının nerede para kazandıracak bir sektör açılsa

medyaya yeni bir tür girse hemen taklidini yapmaya

çalışması, fakat ellerindeki imkanlar ve grubun kendi

bünyesindeki diğer yayınlardan sağlanan tanıtım ve haber

desteği de taklidin kaliteli olmasına önayak oluyor. Bu

durumu kötü görmeyebilirsiniz yalnız bir şeyi kaçırmış

olursunuz. Büyük medya gruplarının böyle yapmaları dijital

yayıncılığın reklam pastasını yükseltir ve dünyaya entegre

olmuş oluruz. Dünyaya entegre olmak demişken, aslında

durum dünyada da pek farklı değil, Amerika Birleşik

Devletleri hariç tüm dünyada da dijital yayınlar pek rağbet

görmüyor gibi gözüküyor. Amerika ise geleceği iyi okuyarak

geleceği oluşturmada yine liderliği kapıyor. Bu durumu

kendimizden bir örnek vermek yerinde olur. En iyi örnekte bu

işle yakın alakalı hem de, matbaa, matbaanın Osmanlıya

geç gelmesi ve sonunda yüzyıllar sonra gelmesi fakat işin

işten geçmesi… Osmanlı artık istese de ayak uyduramaz o

gecikmeden sonra, Avrupa’da 1400’lü yıllarda gazeteler

hayata geçer ve halk haber alma özgürlüğü yaşar, şuan

için normal bir durum gibi gelse de o zamanlar için mucize

bir şeydir. Osmanlıda ise gazeteler 1800’lü yıllarda yeni yeni

çıkmaya başlamıştır. İşte Amerika dışındaki tüm ülkelerde

bunun sonunda birer birer ayak uydurmaya çalışacak bu

teknolojiye ama o zamanda iş işten geçmiş olacak.

Amerika çoktan dijital çapta markalar ve gruplar

DOSYA

46

gecikmeden sonra, Avrupa’da 1400’lü yıllarda gazeteler

hayata geçer ve halk haber alma özgürlüğü yaşar, şuan

için normal bir durum gibi gelse de o zamanlar için mucize

bir şeydir. Osmanlıda ise gazeteler 1800’lü yıllarda yeni yeni

çıkmaya başlamıştır. İşte Amerika dışındaki tüm ülkelerde

bunun sonunda birer birer ayak uydurmaya çalışacak bu

teknolojiye ama o zamanda iş işten geçmiş olacak.

Amerika çoktan dijital çapta markalar ve gruplar

oluşturmuş olacak, geri kalan ülkeler ise o yayınları taklit

edecek imkana ve beceriye sahip olmadığından o

yayınlarının haklarını satın alıp kendi ülkelerinde

uygulamaya sokacak. Belki de yüzyıllar geçecek bu

duruma alışmaları fakat sonunda tüm dünya dijitale geçmiş

olacak.

Asıl sorun ülkelerde ve vatandaşlarında da değil aslında,

asıl sorun reklam verende, reklam veren dijital yayıncılığa

rağbet etmeyince yayıncının da böyle bir yayını, yayınlama

olasılığı yok. Yani asıl iş reklam verenlere düşüyor.

Düşünsenize ertesi gün çöp olacak bir kağıt parçası için

ağaç kesmeye ne lüzum olabilir. Buda işin çevresel

boyutu…

Reklam medya için bir tarladaki su gibidir, ne kadar su

verilirse o kadar meyve verir ağaçlar, hiç su vermezse de

kuruyup gider o güzel meyveleri veren ağaçlar, işte o

zaman ne orman kalır nede bostan tüm bahçe yok olur. İşte

bu kadar önemlidir reklam verenler bir medya şirketi için.

Oysa reklam veren dijital’in bir farkına varsa durum hiçte

kötü olmaz onlar için, medya grupları için harcamanın

olmaması yani kağıt masraflarının olmaması o yayının en az

%50 daha ucuz olması demektir. Buda demek oluyor ki

reklam verenin reklamı daha fazla kişi tarafından görülecek.

Aslında bütün mesele bu kadar basit bir durumdan ibarettir.

Yani siz okuyucuların hiçbir suçu yok gibi, bütün suç reklam

verenlerin ve biz medya gruplarının oluyor. Allah aşkına

Türkiye’nin bütün medya grupları yarından itibaren tüm

yayınlarımızı dijitale taşıyoruz dese reklam verenler

DOSYA

47

reklam verenin reklamı daha fazla kişi tarafından görülecek.

Aslında bütün mesele bu kadar basit bir durumdan ibarettir.

Yani siz okuyucuların hiçbir suçu yok gibi, bütün suç reklam

verenlerin ve biz medya gruplarının oluyor. Allah aşkına

Türkiye’nin bütün medya grupları yarından itibaren tüm

yayınlarımızı dijitale taşıyoruz dese reklam verenler

reklamlarını geri mi çekecek, reklam mı vermeyecek?

Hatırlarsınız Hürriyet Gazetesi kağıttan tasarruf etmek adına

gazetenin boyutunu küçülttü ve hemen ardından diğer

gazetelerde bunu uygulamaya koydu. Yani domino etkisi

yarattı. Ama böylesine radikal bir kararın verilmesini bizde

istemeyiz tabi çünkü halen dijitale karşı mesafeli, dijitale

ayak uyduramayan kesimde var. Buradan çıkaracağımız

sonuç; Türkiye’deki büyük medya grupları dijitale daha çok

ağırlık vermeli ve biraz daha hızlı davranmalıdır.

Okuyucunun da suçu var. Siz okuyucular iyi yayını ayırt

etmek zahmetine düşmüyor, önünüze geleni tüketiyorsunuz.

Halbuki o en iyi zannettiğiniz yayınların çoğu okunmayacak

kadar kötüler ve bunu kendileri de çok iyi biliyorlar.

Bu dosya uzayacak gibi gözüküyor. Bu dosya konusunun 2.

Bölümü de olacak gibi gözüküyor. O nedenle burada

kesiyorum yazıyı.

[email protected] [email protected]

https://www.facebook.com/osmankilicc http://instagram.com/osmankilic1

https://twitter.com/osmankl

KILIÇ OSMAN

YAZI

48

SEYRETMEK DERS ÇIKARTMAKTIR Geçenlerde Seda Sayan ve Uğur Arslan’ın birlikte sundukları

Evleneceksen Gel adlı programa denk geldim. Yanlış

hatırlamıyorsam gece programın tekrarıydı. Ve programda

dikkatimi çeken bir şey yaşandı, ben kabaca izlemem programı

anlamaya çalışırım. Şimdi size o ilgimi çeken olayı anlatacağım. Bir

güzelce makyajlı kız, birde hafiften bakımlı bir erkek vardı. Kızın birde

bir yakını vardı yanında işte olay tamda orada başlıyor. Kız talibi

olan erkeği beğendi beğenmesine ama kız tarafının bir geleneğimi

ne varmış yada espri olsun diye yapıldı bilmiyorum. Biraz erkeksi

giyimli ve erkeksi davranan bir kızı çağırdılar sahneye kızın yanında

gelen ona sahip çıkmak için gelen yakını aynı zamanda. Kızın

ayrıca ondan izin alması gerekiyormuş. Kızı beğenen adam izin

istedi o erkeksi takılan kızdan, erkeksi görünüşüyle dalga geçmek

için midir? Yoksa dil sürçmesi midir? Bilmem ama o erkeksi kıza abi

dedi. Hem de birkaç kez tekrarladı. İzin istedi istemesine fakat izin

vermedi kızın yakını evlenmelerine, kız hemen atladı ve ben

beğendiysem sorun yok dedi. Ve her izdivaç programının klasiği

haline gelen şeyi yapıp, çay içtiler. Buraya kadar anlattıklarımdan

ne anladınız. Siz düşünüverin ben size benim ne anladığımı

anlatayım. Ben ne anladım biliyor musunuz? İki kız var ve bunlar

akrabalar, birisi bakımlı diğeri ise erkeksi ama her ikisi de kadınlar

bunların. Ne değiştiriyor değil mi insanın bakımlı olması, biriyle dalga

geçercesine izlerlerken diğerini beğenerek ve imrenerek izlediler.

Belki o erkeksi kızın karakteri o bakımlı kızın karakterinden daha iyidir.

Ama kimse karakterine bakmadan güldüler o erkeksi kıza diğeri ise

talibiyle çay içti. İşte bu kadar acımasız ve dış görünüşe önem

veren insanlarla doluydu bu dünya… Ya ben farklı bir gözle baktım

yada görünen oydu aslında ama her şey açıkça gözüküyordu.

Bence.



YAZI

49

ÇOK ESKİ VE BÜYÜK OLACAK BİR PROJE

Kaç zamandır bu köşede yazıyorum ama daha kim olduğumla ilgili

bir bilginiz yok. Hemen kendimi kabaca tanıtayım.

20 yaşındayım İstanbul Aydın Üniverstesi Gazetecilik aynı zamanda

İstanbul Üniverstesinde `de Sosyoloji okuyorum.

Dergi işine gelinceye kadar çeşitli şeylerle uğraştım yaşımın gereği

amatör oldu bu uğraşlarım tabi. Dergi işine 20 yaşıma rağmen

yıllarımı verdim diyebilirim. Öylede oldu ortaokula giderken

başladım bu uğraşa, şuanki mesleğimle akıl yaşta değil baştadır

sözüne en büyük örneğiyim aslında 12-13 yaşlarındayım Devr-İ Pazar

dergisini düşünürken.

Düşünürken çeşitli örnekler hazırladım bu dergiyle ilgili birçok

kişiyede sundum bu dergiyi fakat bir türlü nasip olmadı. Olsun 7-8

sene geçsede böyle bir dergi çıkıyor sonunda ve şuan çıkmasını

daha mantıklı buluyorum.

Derginin formatı açık,Pazar günlerinin sıkıcılğını ve pazartesinin

sendromunu atacak bir dergi olacak. 12-13 yaşlarındayken aynen

bu şekide düşünüyorumdur herhalde ama o zaman daha

magazinel bir dergi olarak planlamıştım Devr-İ Pazar dergisinin

içeriğini ve genelde öylede ilerlemişti.

Kısaca söylemek gerekirse bu dergi benim projem ve benimle

anılmasını istediğim bir dergi ilk göz ağrım çocukluk hayalim bu

dergi…

Allah yüzümüzü karaya çıkartmasın.

Hoşçakalın

YAYIN AKIŞI

YAYIN AKIŞI

REKLAM

54 55 62

Medyatablet 15 sayı

Documents

Transcript of Medyatablet 15 sayı